Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(s.a.v.)in Türkler İle İlgili Hadis-i Şerifleri

Bu konuyu okuyanlar

mavinok.ta

Müdavim
Katılım
17 Eylül 2007
Mesajlar
6,285
Reaksiyon puanı
13
Puanları
0
TÜRKLER SİZE DOKUNMADIĞI,HARBETMEDİĞİ SÜRECE,SAKIN SİZ DE TÜRKLERE DOKUNMAYINIZ!"(en-Nesei,Sünen en-Nesei,4,s:44)

"SİZLER;TÜRKLERLE ÇARPIŞMADIKÇA KIYAMET KOPMAYACAKTIR"(el-Buhari,4,s:34,35,156,Sahih-i Müslim,17,s:37,38 )

"Allah'ın "Doğuda" bir ordusu vardır.Onun adını TÜRK koymuştur.Kendisine baş kaldıranlardan işte onlar vasıtasıyla intikam alır"(Hadisi nakleden Kazvini.el-Kaşgari,Mahmud,Divanü'l-Lügat et-Türk,İstanbul,1333,s:292)
 

FeeLiT

Asistan
Katılım
26 Ağustos 2007
Mesajlar
371
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
Paylaşım için teşekkürler mavinok.ta
 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
İlk ikisinin kaynağını yazan arkadaş senedini de yazsaymış keşke.
Zira çok da iyi anlama gelmiyorlar.
Üçüncüsünü ise nakleden bir ravi değil. O yüzden doğruluğu daha şüpheli.

Ama ben Türklerle ilgili daha güzel rivayetler biliyorum. :) Bir takım özel sebeplerden ötürü buraya yazmayacağım. Gerçekten samimiyetle devam edenler çok fazla şey öğrenebilirler.
 

yer6

Müdavim
Katılım
5 Eylül 2007
Mesajlar
2,398
Reaksiyon puanı
54
Puanları
48
Elmacık'ın ne dediğini anlamadım.anlayanın anlatması iyi olurdu aslında.oldukça güzel bir konu bence.ayrıca yazılanlarda çok güzel ve çok güzel anlamdalar.senet nedemek onuda bilmiyorum.ama yapılan yorumdan "ben çok şey biliyorum,bu konu iyi sayılır ama eksikler var.ben daha fazlasınıda söylerdim ama ..." gibi birşey anlıyorum.umarım yanılmışımdır.eğer doğru anladıysam bilmişlik taslamak yerine,bildiklerini yazmak daha doğru olur gibime geliyo...
 

hakan.daburda

Profesör
Katılım
26 Haziran 2007
Mesajlar
1,112
Reaksiyon puanı
7
Puanları
38
Allah'a Şükürler olsun,Allah yardımcımız olsun
 

mavinok.ta

Müdavim
Katılım
17 Eylül 2007
Mesajlar
6,285
Reaksiyon puanı
13
Puanları
0
amesfa dedi ki:
mavinok.ta dedi ki:
acı_gerçek dedi ki:
Allah'a Şükürler olsun,Allah yardımcımız olsun
amin

Tek Kelimeyle Süper ya Harikasın Paylaşım İçin Çok Sağol
Umarım Bazı İnsanlar İçin Yol gösterici olur
ben teşekkür ederim arkadaşlar ''Gönüller Sultanı Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)'' bizler hakkında çok güzel şeyler buyurmuş.Okurken çok gururlandım doğrusu.Allah'a bir kez daha şükürler olsun.
 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Sanırım söylediklerimi ben açıklasam iyi olacak, bir iki mevzu daha oldu bununla ilgili.
@yer6, yanlış anlaşılmaya sebep olduysam hakkını helal et.

Yukarıdaki yazıyı üstü kapalı bırakmamın sebebi bilgiçlik taslamak değil, bilakis haddim olmadığıdır. Yani bilgim azdır, onu söylemek de bu azlıktan dolayı bana düşmez diye üstü kapalı bıraktım.

Senet, hadisin hangi kanalla nakledildiğinin belgesidir. Yani "falan filandan, o da filandan, filan kişi şu sahabeden, o da peygamberden (saav) şöyle duyduğunu nakleder" gibi. Sonra buna kaynak eklenir. Yani hangi rical (kimlik) alimleri bunları hangi sebeplerden ötürü sahih (doğru) saymışlar veya hangi sebeplerden ötürü yalanlamışlar. Yani bu kişiler güvenilir mi o incelenir. Peygamberin yanında ne kadar kalmış, onunla münasebeti nasıldır, sözünde sadık biri midir gibi.. Hadis rivayetinde senet zinciri çok önemlidir, çünkü hadisin sıhhatini (doğruluğunu) temelde bu belirler. Ravi ise rivayet eden kimseye denir. Özellikle bu kelimeleri kullanıyorum ki sizin inancınız hakkında sizden daha çok şey bilenler sizi aldatmasın.

Yukarıdaki rivayetlerin senetlerini sordum çünkü sırf adı hadis diye herşeye inanılmaması gerekir. Dolayısıyla "yalan bunlar" gibi algılanmış sözüm, aksine ravileri öğrenmek için sorulmuş bir soruydu.

Hadis sahihse söylendiği dönem incelenir, hangi yaşanmış olaya ve hangi yaşanması muhtemel öngörüye istinaden söylendiği araştırılır. Çünkü Araplar'ın peygamberin (s.a.a.v) dinine sahip çıktığı dönemler var, sahip çıkmadığı dönemler (örneğin şu anki dönem) var. O yüzden ne zaman ve neye istinaden söylendiği hadisin anlamını temelinden değiştirir.

Ben hadis alimi değilim, hele rical (şahıs) alimi hiç değilim. O yüzden kendi inandığım kendi senedimledir. Kişi alim olmadığında kendi senedi sadece kendini bağlar. Yukarıdaki yazım bundan dolayı üstü kapalıydı, okumaya teşvik amacı da taşıyordu. Bu az bilgi çerçevesinde yukarıdaki üç rivayete değinelim.

1- "Türkler sizinle harb etmediği sürece sakın siz onlara dokunmayın."
Öncelikle şunu iyi bilmeliyiz ki bizim peygamberimiz asla saldırgan değildir ve saldırgan bir devlet politikası da izlememiştir. Yani peygamberin sünnetine uyan zaten Türklerle savaşmazdı. Çünkü peygamber hiç bir yerle saldırı amacıyla savaşmadı, ancak savunma amacıyla savaştı. Türklerin de o zaman müslüman olmadıklarını bildiğimize göre, müslümanlar Türklerle savaşacak olsalar, bu ancak ve ancak Türkler savaşı başlatmış anlamına gelir. Dolayısıyla bu durumda peygamber böyle bir şeyi gereksiz yere söylemiş olur. Çünkü Peygamberin sünnetine uyularak bir devlet politikası izlenirse, sadece Türkler değil, diğer hiç bir kavimile savaşmaması gerekir müslümanların, ta ki o kavim gelip kendilerine savaş açmış olsun. Buna rağmen eğer bu hadis sahihse, o zaman da hadisin anlamı değişir. Çünkü dediğim gibi, diğer hiç bir kavimle savaşılmaması gerekirken peygamber özellikle Türkler'den uzak duran demişse o halde bu hiç iyi bir anlam ifade etmiyor.

2- "Sizler Türklerle çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır."
Eğer müslümanlar hak idiyse, o zaman Türkler yanlış yoldalar. Eğer Türkler hak idiyse, o zaman müslümanlar yanlış yoldalar. Çünkü savaşan iki taraftan birisi mutlaka batıldır (hadis). Bu durumda eğer bu rivayet sahihse, bunun açıklamasını mutlaka yapmış olması gerekir peygamberin. Çünkü bu bir öngörüye istinaden söylenmiş olur ve sebebini açıklaması gerekir ki müslümanları yapacakları herhangi bir hatadan sakındırmış olsun. Şimdi, eğer bunun senedini öğrenirsek ve aynı senetle nakledilen hadislere bakarsak peygamberden tavsiyeler görmeliyiz. Eğer göremiyorsak, o zaman Türkler hakkında hiç iyi bir rivayet değil bu.

3- "Allah'ın doğuda bir ordusu vardır. Onun adını TÜRK koymuştur. Kendisine baş kaldıranlardan işte onlar vasıtasıyla intikam alır"
Allah'ın kendisine baş kaldıranlardan, yani zalimlerden intikam almasına ilişkin hem ayetler hem de hadisler, zalimlerin birbirine düşeceğinden bahsediyor. Yani Allah zalimleri zalimlerle birbirine düşürür, böylece ikisinden de intikam almış olur. Bu durumda iki sonuç çıkar ortaya. Birinci sonuç: Eğer Allah'a baş kaldıranlara Allah Türkler'i musallat ediyorsa, o halde iki taraf da gazaplı ve zalim demektir. İkinci sonuç: Biliyoruz ki Türkler tarihlerinin başlangıcından itibaren uzun süre müslüman değillerdi. Eğer gerçekten Türk adını Allah koyduysa, onu himayesine almış olurdu. Çünkü rivayete göre Allah adını Türk koyduğu bir orduya sahip. O halde Allah'ın Türk adını koyduğu bu ordu (kendi ordusu) nasıl olur da şamanizm gibi bir dine inanır? Veya mani gibi diğer dinlere? Bu durumda rivayet doğruysa burada bahsedilen Türkler biz değiliz sonucu çıkar.
Diğer bir ihtimal ise, Allah'ın, hala gerçekleşmemiş bazı vaatlerine ait dönemde Türkler'in baş kaldıranlardan Allah için intikam alması. (Ki benim de yukarıdaki mesajımda devamını getirmediğim ve getirmeyeceğim konu bununla bir köşesinden ilintili.) Yani iyilerin kötülerle savaşı diyelim kısaca. Ancak bu durumda yine yukarıdaki "ikinci sonuç" çıkar ortaya. Yani madem Türk milleti Allah'ın isim verdiği bir ordudur, o halde neden Allah'ın dinine mensup değildir yüzlerce yıl.
Son olarak da bunu rivayet eden kişi bir ravi değil ki! Kaşgarlı Mahmut'un kendi kitabında rivayet ettiği yazılmış; ancak dediğim gibi kendisi bir ravi değildir.



Ben bunlardan daha güzellerini biliyorum anlamında bir cümle kurmuştum önceki mesajımda. Gerçekten de öyle. Ve gerçekten samimi olanlara Allah'ın vaadi var bu konuda. O yüzden ne bana ne de başkasına ihtiyacınız yok, Allah herkese yeter. :)

"Bizim için cihad edenleri biz kendi yollarımıza hidayet ederiz." Ankebut 69
 

Kriptograf

Müdavim
Katılım
18 Mayıs 2007
Mesajlar
1,688
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Elmacık cidden anlayabiliyorum seni,kısa cümleler kurduğun zaman çok fazla şey anlaşılmasını bekliyorsun anlamayan olduğu zaman bu kısa cümleler açıklamalara,açıklamalardaki cümleler de taa ki sona kavuşuncaya kadar (anlamını buluncaya kadar)yazıyorsun.
Okumak zahmet gerektiriyor belki kimileri için ama cidden okumak gerekiyor yazan elmacık oluyorsa...(sakın yanlış anlaşılmasın,bahsettiğim görüşünü böyle güzel bir şekilde dile getiren birinin yazısını okumaktır)
 

mavinok.ta

Müdavim
Katılım
17 Eylül 2007
Mesajlar
6,285
Reaksiyon puanı
13
Puanları
0
Kriptograf dedi ki:
Elmacık cidden anlayabiliyorum seni,kısa cümleler kurduğun zaman çok fazla şey anlaşılmasını bekliyorsun anlamayan olduğu zaman bu kısa cümleler açıklamalara,açıklamalardaki cümleler de taa ki sona kavuşuncaya kadar (anlamını buluncaya kadar)yazıyorsun.
Okumak zahmet gerektiriyor belki kimileri için ama cidden okumak gerekiyor yazan elmacık oluyorsa...(sakın yanlış anlaşılmasın,bahsettiğim görüşünü böyle güzel bir şekilde dile getiren birinin yazısını okumaktır)
konuya dönsek diorum :) Hadisler...
 

Kriptograf

Müdavim
Katılım
18 Mayıs 2007
Mesajlar
1,688
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Tabi ne demek :)
Hem bu yorumu yapacak başka bir yerin olmadığına karar kıldım ve sanırım hadislere de yorumsuz kalmadım yazdıklarımla...
 

Jerusalem

Müdavim
Katılım
21 Haziran 2007
Mesajlar
2,192
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Divanü'l-Lügat et-Türk

Bu sözlük bana bi' şeyler anımsatıyo, nereden biliyorum, bilmiyorum !
 

Jerusalem

Müdavim
Katılım
21 Haziran 2007
Mesajlar
2,192
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Elmacik dedi ki:
Sanırım söylediklerimi ben açıklasam iyi olacak, bir iki mevzu daha oldu bununla ilgili.
@yer6, yanlış anlaşılmaya sebep olduysam hakkını helal et.

Yukarıdaki yazıyı üstü kapalı bırakmamın sebebi bilgiçlik taslamak değil, bilakis haddim olmadığıdır. Yani bilgim azdır, onu söylemek de bu azlıktan dolayı bana düşmez diye üstü kapalı bıraktım.

Senet, hadisin hangi kanalla nakledildiğinin belgesidir. Yani "falan filandan, o da filandan, filan kişi şu sahabeden, o da peygamberden (saav) şöyle duyduğunu nakleder" gibi. Sonra buna kaynak eklenir. Yani hangi rical (kimlik) alimleri bunları hangi sebeplerden ötürü sahih (doğru) saymışlar veya hangi sebeplerden ötürü yalanlamışlar. Yani bu kişiler güvenilir mi o incelenir. Peygamberin yanında ne kadar kalmış, onunla münasebeti nasıldır, sözünde sadık biri midir gibi.. Hadis rivayetinde senet zinciri çok önemlidir, çünkü hadisin sıhhatini (doğruluğunu) temelde bu belirler. Ravi ise rivayet eden kimseye denir. Özellikle bu kelimeleri kullanıyorum ki sizin inancınız hakkında sizden daha çok şey bilenler sizi aldatmasın.

Yukarıdaki rivayetlerin senetlerini sordum çünkü sırf adı hadis diye herşeye inanılmaması gerekir. Dolayısıyla "yalan bunlar" gibi algılanmış sözüm, aksine ravileri öğrenmek için sorulmuş bir soruydu.

Hadis sahihse söylendiği dönem incelenir, hangi yaşanmış olaya ve hangi yaşanması muhtemel öngörüye istinaden söylendiği araştırılır. Çünkü Araplar'ın peygamberin (s.a.a.v) dinine sahip çıktığı dönemler var, sahip çıkmadığı dönemler (örneğin şu anki dönem) var. O yüzden ne zaman ve neye istinaden söylendiği hadisin anlamını temelinden değiştirir.

Ben hadis alimi değilim, hele rical (şahıs) alimi hiç değilim. O yüzden kendi inandığım kendi senedimledir. Kişi alim olmadığında kendi senedi sadece kendini bağlar. Yukarıdaki yazım bundan dolayı üstü kapalıydı, okumaya teşvik amacı da taşıyordu. Bu az bilgi çerçevesinde yukarıdaki üç rivayete değinelim.

1- "Türkler sizinle harb etmediği sürece sakın siz onlara dokunmayın."
Öncelikle şunu iyi bilmeliyiz ki bizim peygamberimiz asla saldırgan değildir ve saldırgan bir devlet politikası da izlememiştir. Yani peygamberin sünnetine uyan zaten Türklerle savaşmazdı. Çünkü peygamber hiç bir yerle saldırı amacıyla savaşmadı, ancak savunma amacıyla savaştı. Türklerin de o zaman müslüman olmadıklarını bildiğimize göre, müslümanlar Türklerle savaşacak olsalar, bu ancak ve ancak Türkler savaşı başlatmış anlamına gelir. Dolayısıyla bu durumda peygamber böyle bir şeyi gereksiz yere söylemiş olur. Çünkü Peygamberin sünnetine uyularak bir devlet politikası izlenirse, sadece Türkler değil, diğer hiç bir kavimile savaşmaması gerekir müslümanların, ta ki o kavim gelip kendilerine savaş açmış olsun. Buna rağmen eğer bu hadis sahihse, o zaman da hadisin anlamı değişir. Çünkü dediğim gibi, diğer hiç bir kavimle savaşılmaması gerekirken peygamber özellikle Türkler'den uzak duran demişse o halde bu hiç iyi bir anlam ifade etmiyor.

2- "Sizler Türklerle çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır."
Eğer müslümanlar hak idiyse, o zaman Türkler yanlış yoldalar. Eğer Türkler hak idiyse, o zaman müslümanlar yanlış yoldalar. Çünkü savaşan iki taraftan birisi mutlaka batıldır (hadis). Bu durumda eğer bu rivayet sahihse, bunun açıklamasını mutlaka yapmış olması gerekir peygamberin. Çünkü bu bir öngörüye istinaden söylenmiş olur ve sebebini açıklaması gerekir ki müslümanları yapacakları herhangi bir hatadan sakındırmış olsun. Şimdi, eğer bunun senedini öğrenirsek ve aynı senetle nakledilen hadislere bakarsak peygamberden tavsiyeler görmeliyiz. Eğer göremiyorsak, o zaman Türkler hakkında hiç iyi bir rivayet değil bu.

3- "Allah'ın doğuda bir ordusu vardır. Onun adını TÜRK koymuştur. Kendisine baş kaldıranlardan işte onlar vasıtasıyla intikam alır"
Allah'ın kendisine baş kaldıranlardan, yani zalimlerden intikam almasına ilişkin hem ayetler hem de hadisler, zalimlerin birbirine düşeceğinden bahsediyor. Yani Allah zalimleri zalimlerle birbirine düşürür, böylece ikisinden de intikam almış olur. Bu durumda iki sonuç çıkar ortaya. Birinci sonuç: Eğer Allah'a baş kaldıranlara Allah Türkler'i musallat ediyorsa, o halde iki taraf da gazaplı ve zalim demektir. İkinci sonuç: Biliyoruz ki Türkler tarihlerinin başlangıcından itibaren uzun süre müslüman değillerdi. Eğer gerçekten Türk adını Allah koyduysa, onu himayesine almış olurdu. Çünkü rivayete göre Allah adını Türk koyduğu bir orduya sahip. O halde Allah'ın Türk adını koyduğu bu ordu (kendi ordusu) nasıl olur da şamanizm gibi bir dine inanır? Veya mani gibi diğer dinlere? Bu durumda rivayet doğruysa burada bahsedilen Türkler biz değiliz sonucu çıkar.
Diğer bir ihtimal ise, Allah'ın, hala gerçekleşmemiş bazı vaatlerine ait dönemde Türkler'in baş kaldıranlardan Allah için intikam alması. (Ki benim de yukarıdaki mesajımda devamını getirmediğim ve getirmeyeceğim konu bununla bir köşesinden ilintili.) Yani iyilerin kötülerle savaşı diyelim kısaca. Ancak bu durumda yine yukarıdaki "ikinci sonuç" çıkar ortaya. Yani madem Türk milleti Allah'ın isim verdiği bir ordudur, o halde neden Allah'ın dinine mensup değildir yüzlerce yıl.
Son olarak da bunu rivayet eden kişi bir ravi değil ki! Kaşgarlı Mahmut'un kendi kitabında rivayet ettiği yazılmış; ancak dediğim gibi kendisi bir ravi değildir.



Ben bunlardan daha güzellerini biliyorum anlamında bir cümle kurmuştum önceki mesajımda. Gerçekten de öyle. Ve gerçekten samimi olanlara Allah'ın vaadi var bu konuda. O yüzden ne bana ne de başkasına ihtiyacınız yok, Allah herkese yeter. :)

"Bizim için cihad edenleri biz kendi yollarımıza hidayet ederiz." Ankebut 69

Ahooo! Maşallah, Allah razı olsun.
 

Kriptograf

Müdavim
Katılım
18 Mayıs 2007
Mesajlar
1,688
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Divanü'l-Lügat et-Türk şeklinde bir yazım olamaz ki zaten doğrusu da
Kitâbü divân-i lûgat it-Türk tür.Kaşgarlı Mahmut'un yazdığı Türkçe-Arapça ilk sözlüktür.Türkçe'nin bilinen en eski sözlüğüdür.Sadece sözlük değil dönemin kültürel yaşantılarını,coğrafik konumlarını ve halkın şivelerini de ayrıntıları ile inceleyen bir eserdir.Yazımı 1072-1074 yılları arasında sürmüş ve yaklaşık 9000 Türkçe kelimenin oldukça ayrıntılı Arapça açıklamasını içermektedir.

Ayrıca Türk'lerin yaşadığı bölgeleri çizilerek gösterildiği içinde ilk atlas olma özelliği taşımaktadır.
 

mavinok.ta

Müdavim
Katılım
17 Eylül 2007
Mesajlar
6,285
Reaksiyon puanı
13
Puanları
0
Kriptograf dedi ki:
Divanü'l-Lügat et-Türk şeklinde bir yazım olamaz ki zaten doğrusu da
Kitâbü divân-i lûgat it-Türk tür.Kaşgarlı Mahmut'un yazdığı Türkçe-Arapça ilk sözlüktür.Türkçe'nin bilinen en eski sözlüğüdür.Sadece sözlük değil dönemin kültürel yaşantılarını,coğrafik konumlarını ve halkın şivelerini de ayrıntıları ile inceleyen bir eserdir.Yazımı 1072-1074 yılları arasında sürmüş ve yaklaşık 9000 Türkçe kelimenin oldukça ayrıntılı Arapça açıklamasını içermektedir.
heyt bee ayaklı ansiklopedi mübarek :D
 

mavinok.ta

Müdavim
Katılım
17 Eylül 2007
Mesajlar
6,285
Reaksiyon puanı
13
Puanları
0
mod arkadaşlar bu konuyuda din kültürü bölümüne taşıyabilirler mi acaba?
 

Corbett

Asistan
Katılım
2 Eylül 2007
Mesajlar
235
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Elmacık, iyi konuştun.Teşekkürler =] bilgiler için.
 

honen

Müdavim
Katılım
28 Ekim 2007
Mesajlar
1,259
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Peygamber efendimiz hareketlerinde ve söylemlerinde aslında hiç bir ırkı övmemiştir bu hadislerde de açık bir şekilde bir ırk bildirmiş ben İHL mezunuyum ve okuduğum kaynaklarda hiç böyle hadislere rastlamadım.
 

fatfat

Öğrenci
Katılım
16 Ekim 2007
Mesajlar
98
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
valla hadisler hakkında bişi bilmiyomuşum diyesim geldi elmacik in bu açıklamsından sonra. Teşekkürler elmacik ve bu olaya sebebiyet veren mavinok.ta ...
 

synthkey

Asistan
Katılım
11 Mayıs 2007
Mesajlar
103
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Efendimiz S.A.V ben arabım bile dememiş,arablara gönderildim de dememiş
yani öyle deseydi onunla iletişimimiz olabilirmiydi..
Mısır da Hadis bölümüde okumuş büyüklerime sormuştum,bunu daha önce başka yerde okuduğumda,hiç duymadık demişlerdi..
diğer dinlerde olduğu gibi İslam da belirli bir kavime gönderilmedi ki
18 bin alem olarak anılıyor,Alemlere rahmet olarak gönderilen Sultanımız Hz.Muhammed S.A.V in böyle bir hadis i şerif i olmadığını düşünüyorum..
 

064

Öğrenci
Katılım
31 Aralık 2008
Mesajlar
1
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Kesinlikle arkadaşlar bir kavmin övülmesi söz konusu böyle bişi olamaz ancak takvada üstünlük olabilir derine inildiğinde bu ifadeler veda hutbesiyle çelişir demek ki bu varsayim yanliştir synhtkey arkadaşimiza katiliyorum...
Ama inş. Türkiyemiz yeniden süpergüç olacaktir buna kimsenin şüphesi olmasin...inanin bunu profesörlerimizden din alimlerine kadar herkes söylüyor...inş o günleri görmek bize de nasip olur...
 

Son mesajlar

Üst