Kevin Carter Pulitzer ödüllü fotoğraf

Bu konuyu okuyanlar

tugbagaleri

Müdavim
Katılım
13 Mayıs 2006
Mesajlar
2,224
Reaksiyon puanı
46
Puanları
48
Bu resmi reklam icin dagıtılan bi imsakiyede gormustum gercı resmi daha once e postalar sıksık gonderılen slaytlarda da sık sık karsıma cıkıyordu ama bu sefer daha farklı baktım ardın dan fotogrefın hikeyesni okuyunca içim de cok karmasık duygular belirdi resmi ve hikayesini paylasmak istedim...




Pulitzer ödüllü fotoğraf
1994'te fotoğraf dalında Pulitzer ödülü kazanan Kevin Carter`ın çektiği fotoğraf, zayıflıktan ölmek üzere olan siyah küçük kız çocuğu ile yakınında tüneyen akbabayı yansıtmaktadır. Kızın, birkaç kilometre ilerdeki Birleşmiş Milletler yardım kampına gitmek istediği sanılmaktadır.
Bu ânı fotoğrafladıktan sonra akbaba kaçmış, ancak Carter küçük kıza kampa ulaşması için yardım etmemiş, oradan uzaklaşmıştır. Bu yüzden yoğun eleştirilere maruz kalan Carter profesyonel fotoğrafçı olduğunu, yardım görevlisi olmadığını söylerek kendisini savundu. O dönemde, gazeteciler ve fotoğrafçılar, bulaşıcı hastalıklar nedeniyle hasta insanlara dokunmamaları konusunda sıkı biçimde uyarılıyorlardı.
Bu fotoğraf, yardım örgütlerine büyük miktarda maddi kaynak sağladı.
İntiharı
Bu olaydan sonra ağır depresyona giren Kevin Carter kendini suçlamış ve intiharı seçmiş, ölmek üzere olan çocukların peşini bırakmadığına dair bir not bırakmıştır. Akşam saatlerinde egzoz verdiği kamyonetinin içinde boğulurken Walkman ile müzik dinlemekteydi.
Eleştiriler ve destekler [değiştir]
"Benzer anları yaşamış bir foto-muhabir olarak bu ânı görüntüleyen meslektaşım Kevin Carter’ın yaşadıklarını anlayabiliyorum. Savaş ve açlığın bütün acımasızlığıyla hissedildiği bir bölgede, Sudan’da, böylesine vurucu bir ânı görüntüleme fırsatı bulan meslektaşımızın, zamanı durdurduğu bu anda büyük olasılıkla aklında olan tek şey bu fotoğrafın dünya kamuoyunda yaratacağı tepki ve bunun sonucunda dünya ülkelerinin Sudan’a yönelik yardım girişimlerinde bulunma ihtimali. O anda, o fotoğrafı gerekli yerlere ulaştırma güdüsü ve bu nedenle de bir an önce bulunduğu yerden ayrılma isteği sadece o ânı yaşayan insanların anlayabileceği bir psikoloji."

hakkındaki dusunceler:

"Yaşamında bir sürü sorunu vardı, ancak bu olayların zamanlamasını göz önüne alınca o çocuğun fotoğrafı ile Carter'ın intiharı arasında bir ilişki olduğunu düşünmekten kendimi alamıyorum."
intihar ettiği zaman çevresinden birinin şöyle dediğini okumuştum. "niye intihar ettiğini anlayamıyorum. prestijli bir ödül almıştı. isim yapmıştı. iyi kazanıyordu ve çok güzel bir mankenle beraber olmaya başlamıştı." hakikaten neden ölmüştü. bir loser bile değildi, para, ün ve güzel kadınlar... sistemin yaratabileceği tüm kazanımlar elinin altındaydı. elinin tersiyle nasıl teperdi bunları o.

için için kevin carter'ın intiharının ardında iddia edildiği kadar trajik ve soylu nedenler yattığı konusunda şüphelerim var. gerçi bir şeylerin sembolü olmaya yatkın bir öyküsü olduğu da gerçek. kendisi küçük bir kıza yardım elini uzatmaktan acizdi ama biz onu devleştirdik. biz onun küçük bir kıza uzatmadığı yardım elinin vicdanında açtığı yaralarından dolayı intihar etmiş olması olasılığını sevdik.



[sub]http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=kevin+carter[/sub]

[sub]http://tr.wikipedia.org/wiki/Kevin_Carter[/sub]

[sub]http://www.flatrock.org.nz/topics/odds_and_oddities/ultimate_in_unfair.htm[/sub]

 
Üst