okaliptus01
Doçent
- Katılım
- 17 Kasım 2009
- Mesajlar
- 629
- Reaksiyon puanı
- 9
- Puanları
- 0
Milyonlarca insanı öldüreni de dünyayı korkudan titreteni de var; yaptıkları reformlarla demokrasinin temellerini atan, insanları özgür kılan da. Geçmişten bugüne kadar işte tarihin akışını değiştiren liderler;
Bazıları antik çağların, bazıları Ortaçağ Avrupası'nın bazıları da modern çağımızın en önemli liderleri oldular.
Yaptıkları reformlar ve Dünya haritası üzerinde yarattıkları değişimler ile tarihin gidişatını ve insanlığın kaderini belirlediler.
İşte geçmişten günümüze tarihin en önemli liderleri;
Odysseus
Yunan mitolojisinde İthaka Adasının kralı olarak geçen Odysseus, Homerosun adını verdiği kitabında elde ettiği büyük başarıları ile ölümsüzleştirildi. Odysseusun en büyük özelliği savaşlardaki cesareti ve kurnaz zekâsıydı. Truvalılarla yapılan savaşta ahşap bir at inşa ederek şehre sızmak onun fikriydi. Odysseus, savaştayken İthakayı yönetmeye başlayan ve karısına koca olmak için her türlü yolu deneyen tiranları döndüğü zaman devirmiş ve krallığını korumuştu.
Büyük İskender
Acımasız ve efsanevi askeri taktikleri ile Büyük İskender, adını tarihe en iyi askeri kumandanlardan biri olarak yazdırdı. Dariosun barış teklifine rağmen Gaugamela Savaşında onun sonunu getiren Büyük İskender, Asya fethine başlaması ile ordusunun isyanları ile karşılaşmış, Anadoluya geçişinin ardından bir daha Makedonyaya dönemeden, 27 yaşında ölmüştü.
Hannibal
M.Ö. 248 senesinde doğan, dünya tarihinin en büyük askeri dehalarından biri olan Kartacalı kumandan Hannibal, verdiği karar ile İkinci Pön Savaşları'nda neredeyse dize getird
iği Roma İmparatorluğu'nun yok olmasını önleyen insan oldu. Hannibalin birçok farklı medeniyetten insanla mükemmel anlaşabilmek gibi bir yeteneği vardı. Ordularının neredeyse tamamı farklı dil ve kültüre sahip paralı askerlerden oluşuyordu. Hannibal, M.Ö 218 senesinde 50 bin kişilik ordusu ve savaş filleri ile Alpleri geçerek İtalyaya ilerledi. Alpleri geçişi ordusunun yarısından fazlası yok etti ancak, Hannibal her geçtiği yerde diplomatik kabiliyetleri ile asker toplamayı başardı.
M.Ö. 216 baharında kazandığı zaferler ile Romaya iyice yaklaşan Hannibal, Cannae Savaşında 70 bin kişilik Roma ordusunu yok ederek şehrin surları arasındaki tüm engelleri ortadan kaldırdı. Hannibal, yapılması halinde yıllar sürecek Roma kuşatmasını komutanlarının tepkilerine rağmen reddetti ve 100 bin nüfuslu şehrin yanından geçip gitti. M.Ö. 206 senesindeki Zama Savaşında Scipio Africanusa yenilen Hannibal, so
nuna giden yolu başlatmış oldu.
Jül Sezar
Roma İmparatorluğu'nun ilk imparatoru olan Sezar, M.Ö 27 senesinde İmparator oldu. Gelecekte Sezar adı, kendisinden sonra gelen tüm imparatorlara verilen isim oldu. Ömrünün sekiz senesini geçirdiği Galyayı Alesia savaşı ile dize getiren askeri taktik dehası Sezar, Romada patlak veren iç savaşta Pompeye üstünlük sağlamaktan da geri kalmadı.
Şarlman
768de krallık koltuğuna oturan Şarlman, Frank krallıklarını bir araya getirerek ülkesini bir bütün haline getirmiş olan isimdi. Şarlman yaptığı reformlar ile Avrupanın demokratik temellerini atan liderlerden biri olarak tarihe geçen bir isim oldu. Altına dayalı para sistemini gümüş üzerinde tekrar düzenleyen Şarlman, muhasebe kayıtları üzerine katı kurallar koyması ve yatırımlarda borcu yasaklaması ile ekonomide büyük atılımlar yaptı. Tüm Latin eserlerin çevrildiği, dini yazıların tekrar yorumlandığı dönemde edebiyat ve sanat alanındaki gelişmeler tarihe Şarlman Rönesansı olarak geçti.
Cengiz Han
Tarihe acımasızlığı kadar büyük başarıları ile geçen bir lider olan Cengiz Han, Orta Asyada doğan en büyük güç, Moğol İmparatorluğu'nun kurucusuydu. Asyadaki Moğol kabilelerini bir araya getirerek kurduğu Moğol İmparatorluğu ile bitmek bilmeyen seferlere başlayan Cengiz Han, önüne çıkan tüm kentleri kılıçtan geçirerek Batıya kadar uzanan bir korku yaratmıştı.
Fatih Sultan Mehmet
Babası İkinci Muratın ölüm haberi üzerine atını Edirneye koşan ve hiçbir direnişle karşılaşmadan Sultanlığını ilan eden İkinci Mehmet, henüz 21 yaşında bir çağın ve bir İmparatorluğun sonunu getirerek dünya tarihine damgasını vurdu. Bizans İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopoli'de gemileri karadan Haliç Körfezi'ne taşıyan Sultan, dönemin en büyük topunu döktürerek askeri kabiliyetlerini ortaya koydu. İki aydan daha kısa bir sürede yeni adıyla İstanbulu ele geçirmek gibi inanılmaz bir başarı gösteren Fatih Sultan Mehmet, sadece askeri gücü ile var olan bir lider değildi. Çok iyi eğitim görmüş olan Sultan İkinci Mehmet, yedi dil konuşur, Arapça ve Farsça'dan çevrilmiş felsefi eserleri okumaktan hoşlanırdı. Bilime çok düşkün olan Sultan, özellikle astronomiye ilgi gösterirdi. Döneminde İstanbula birçok bilgin ve düşünür getirtmişti. 1480 yılında İtalyayı işgal eden ve Romayı ele geçirmek istediği düşünülen Fatih Sultan Mehmet, bir yıl sonra halen nedeni tartışılan ölümüyle hayata gözlerini yumdu.
Birinci Elizabeth
İngiltere ve İrlandanın tahtına 1558 yılında oturan Birinci Elizabethin lakabı Bakire Kraliçeydi. Sebebi ise ömrü boyunca hiçbir krala bağımlı kalmamış olmasıydı. Kraliçe Elizabeth dünyanın kadınların yönetimini bilmediği bir dönemde en güçlü kadın olarak kendini göstermişti. Onun dönemine kadar kadınlar kralların eşleri olmaktan öteye gidemiyorlardı. Yaşadığı dönemde evliliği Avrupanın önemli konularından biri olan Elizabeth, İkinci Philip, Avusturya Arşidükü Charles, Fransız Anjou Dükü Henri ve kardeşi Françoisnın da aralarında bulunduğu birçok erkeği reddetmişti.
İkinci Joseph
Kutsal Roma İmparatorluğu'nu 1765ten 1790a kadar başında olan en ünlü imparatoruydu. İkinci Joseph, belki de tarihin gördüğü en fedakâr lider olması ile adını ölümsüzleştirdi. Mutlak gücün mutlak yolsuzluğa giden yol olduğunu düşünen İkinci Joseph, tarihin rastladığı hükümdarlara nazaran halkını ön planda tutan bir liderdi. En büyük reformlarından biri, derebeylik sisteminin ezdiği köleleri özgür kılmasıydı.
Napolyon
Politika ve savaşa doymak bilmeyen bir lider olan Napolyon, Fransız Devrimi ardından Fransanın İmparatoru olmuştu. Osmanlıyı müttefik yapmak için uzun süre uğraşan Napolyonun, III. Selime yazdığı mektup ünlüdür. Devrimin ardından tek öğün yemekle geçinmeye çalışan Fransada birçok reform yapan Napolyon, merkezi yönetim ve vergi, eğitim sistemi gibi birçok alanda gelişim sağlamasının yanında; ülkenin yol ve kanalizasyon sistemleri gibi altyapı çalışmalarını da başlattı. Kamu alanında Napolyon yasaları, askeri alanda ise Napolyon taktikleri ile ülkesini yönlendiren Napolyon, 1812de Rusya işgali ile gücünü yitirmeye başlamış, son şansı Waterlooda aldığı yenilgi ile Avrupa sahnesinden çekilmişti.
Abraham Lincoln
ABDnin 16ıncı başkanı olan Abraham Lincoln, ülkesinin en zor döneminde, İç Savaş esnasında başkanlık yapmıştı. Ülkesinin en bunalımlı döneminde tek parça halinde kalabilmesi için büyük uğraş veren Lincoln, köleliği kaldırması ile dünyanın kaderini değiştiren insanlardan biri oldu. Amerikanın ilk vergi gelirini düzenleyen ve ulusal bankacılık sistemini oluşturan Lincoln, Şükran Gününü ilk uygulayan insan olarak Amerikanın ekonomik ve sosyal hayatına önemli etkide bulunmuştu. Yedi yüz binden fazla insanın öldüğü iç savaşın ardından ekonomi başta olmak üzere ülkesinin yaralarını sarmaya başlayan Lincoln, reformlarına fazla vakit bulamadan, Konfederasyon fanatiği tiyatrocu John Wilkes Booth tarafından öldürüldü.
Vladimir Lenin
Demokratik eğitim için mücadele veren bir fizik öğretmeninin oğlu olarak dünyaya gelen Vladimir Ilyich Ulyanov, babasını beyin kanamasından kaybetti, erkek kardeşi Çar Üçüncü Aleksandrın suikastına karıştığı gerekçesiyle idam edildi, kız kardeşi sürgüne gönderildi. Parçalanmış aile yapısı hayatını çok etkileyen Lenin, 1892de St. Petersburg üniversitesinde hukuktan mezun oldu. Üniversite sonrası yıllarda Marksist hareketlere katılan Ilyich Ulyanov, yazdığı makale ve kitaplarda Lenin adını kullanmaya başladı. Rusya Sosyal Demokrat Partisine katılan Lenin, 1902 senesinde yayınlanan Ne Yapmalı? adlı eseriyle Çarlık Rusyasında bir anda tanınan ve dinlenen bir kişi olmayı başardı.
Üç sene sonra Sosyal Demokrat Partinin başına geçen Lenin, Avrupadaki faaliyetlerine başladı. Birinci Dünya Savaşı'ndaki barış hareketleri ile Almanya ile olan savaşın sona ermesini sağlayan Lenin, 1917 yılındaki Şubat Devrimi ardından Halk Komiserleri Konsey Başkanı seçilen Lenin, derhal eğitim, sağlık ve ekonomi alanlarındaki reform çalışmalarına başladı. Ülkesindeki iç savaşı 1920de sonlandıran Lenin, 1922deki suikast girişiminden sonra felç geçirdi. Lenin'in 1924 yılındaki ölüm nedeninin aynı
neden olduğu ileri sürülse de, bu konuda kesin bir bil
gi yok.
Churchill
İngilterede köklü bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Churchill, gençliğinde asker üniforması altında Küba, Hindistan ve Afrikada görevlerde bulundu ve önemli askeri tecrübe edindi. İngiltereye dönüşünde ise parlamentoya girdi. Churchill başarılı bir politikacı olmasına rağmen alkol sorunu ön plana çıkıyordu. Baskın karakteri ile ön planda kalmayı başaran Churchill, kendi planı olan ve sorumluluğu üzerine kalan Çanakkale felaketi ile kendi kendini bitirdi. İkinci Dünya Savaşı olmasaydı, belki de adı hatırlanmayacaktı.
Mustafa Kemal Atatürk
11 Ocak 1905 tarihinde Harp Akademisini bitiren Mustafa Kemal, orduya kurmay yüzbaşı olarak katıldı. İlk olarak Suriyede, ardından 1911 senesinde tabur komutanı olarak Trablusgarpta savaştı. Çanakkale Savaşı'nda1915 yılında müttefiklere geçit vermeyen Mustafa Kemal, 1916da Muş, Bitlis ve Vanı Rus işgalinden kurtardı. Bir yıl sonra korgeneral rütbesine yükseldikten sonra Filistin cephesinde Arapları yanına alan İngilizlere karşı müdafaa yaptı.
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından işgalci karıncalar gibi Anadoluya yayılan ittifak ülkelerine dur diyen yine Mustafa Kemaldi. Samsuna 1919da geçişinin ardından Erzurum ve Sivas kongrelerini düzenleyen Mustafa Kemal, milli mücadelenin planını çizdikten sonra Ankarada TBMMyi açtı. Sakarya ve Dumlupınar Medyan Muharebelerinde yenilen Yunanlıları Büyük Taarruz ile Anadoludan çıkaran Mustafa Kemal, İngiliz, Fransız, İtalyanlar dâhil olmak üzere tüm Anadoluyu düşman kuvvetlerinden temizledi.
Mustafa Kemal 1923 yılında, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu. Ekonomik, politik ve sosyal alanda yaptığı reformlar ile Türkiyenin kalkınmasında ilk adımı atan Atatürk, döneminde oldukça ünlü bir insandı. Birinci Dünya Savaşı'nda Bolşevik rejimini yıkan Çanakkale zaferi ve Suriye cephesinde dağılmakta üzere olan ordusu ile yaptığı müdafaa ününü tüm dünyaya yaymıştı.
Mussolini
Elinde güç olan fantezi düşkünlerinin ne kadar tehlikeli olabileceğine dair en iyi örneklerden biri olan Mussolini, kendini Roma İmparatoru Augustusun reenkarnasyon ile dünyaya gelmiş hali zannediyordu. Nihai amacı da, tıpkı Augustus gibi tüm Akdenizi ele geçirmek ve Romanın eski ihtişamını tekrar yaratmaktı. Bu hayallerine rağmen en ilginç olan şey, 1922 yılında İtalyanın Başbakanı olmuş olan Mussolininin, ne kadar iyi geçiniyor gözükmesine rağmen Hitleri bir kaçık olarak görmesiydi. Düşünce düşmanı olan Mussolini, İtalya Komünist Partisinin bir dönem lideri ve en büyük düşünürlerinden Antonio Gramsciyi 1926da hapse attırmıştı.
İkinci Dünya Savaşı'na Hitlerin Fransa işgali ardından sırasının geldiğine inanarak giren Mussolini, Afrika cephelerinde alınan ağır yenilgilerin ardından itibarını hızla kaybetmiş, geri çekilen Alman güçleri arasında kaçarken yakalanarak idam edilmişti. Milanodaki Lareto Meydanı'nda, bir zamanlar kendini alkışlayan binlerin önünde cesedi teşhir edilmiştir.
Politikaları ile 10 milyonlarca insanın ölümüne neden olan İkinci Dünya Savaşını başlatan ve milyonlarca Yahudinin katledilmesine neden olan Hitler, politik ve liderlik yetenekleri ele alındığı zaman tarihte öne çıkan bir kişiydi.
Ekotrent
Kaynak
Bazıları antik çağların, bazıları Ortaçağ Avrupası'nın bazıları da modern çağımızın en önemli liderleri oldular.
Yaptıkları reformlar ve Dünya haritası üzerinde yarattıkları değişimler ile tarihin gidişatını ve insanlığın kaderini belirlediler.
İşte geçmişten günümüze tarihin en önemli liderleri;
Odysseus
Yunan mitolojisinde İthaka Adasının kralı olarak geçen Odysseus, Homerosun adını verdiği kitabında elde ettiği büyük başarıları ile ölümsüzleştirildi. Odysseusun en büyük özelliği savaşlardaki cesareti ve kurnaz zekâsıydı. Truvalılarla yapılan savaşta ahşap bir at inşa ederek şehre sızmak onun fikriydi. Odysseus, savaştayken İthakayı yönetmeye başlayan ve karısına koca olmak için her türlü yolu deneyen tiranları döndüğü zaman devirmiş ve krallığını korumuştu.
Büyük İskender
Acımasız ve efsanevi askeri taktikleri ile Büyük İskender, adını tarihe en iyi askeri kumandanlardan biri olarak yazdırdı. Dariosun barış teklifine rağmen Gaugamela Savaşında onun sonunu getiren Büyük İskender, Asya fethine başlaması ile ordusunun isyanları ile karşılaşmış, Anadoluya geçişinin ardından bir daha Makedonyaya dönemeden, 27 yaşında ölmüştü.
Hannibal
M.Ö. 248 senesinde doğan, dünya tarihinin en büyük askeri dehalarından biri olan Kartacalı kumandan Hannibal, verdiği karar ile İkinci Pön Savaşları'nda neredeyse dize getird
M.Ö. 216 baharında kazandığı zaferler ile Romaya iyice yaklaşan Hannibal, Cannae Savaşında 70 bin kişilik Roma ordusunu yok ederek şehrin surları arasındaki tüm engelleri ortadan kaldırdı. Hannibal, yapılması halinde yıllar sürecek Roma kuşatmasını komutanlarının tepkilerine rağmen reddetti ve 100 bin nüfuslu şehrin yanından geçip gitti. M.Ö. 206 senesindeki Zama Savaşında Scipio Africanusa yenilen Hannibal, so
Jül Sezar
Roma İmparatorluğu'nun ilk imparatoru olan Sezar, M.Ö 27 senesinde İmparator oldu. Gelecekte Sezar adı, kendisinden sonra gelen tüm imparatorlara verilen isim oldu. Ömrünün sekiz senesini geçirdiği Galyayı Alesia savaşı ile dize getiren askeri taktik dehası Sezar, Romada patlak veren iç savaşta Pompeye üstünlük sağlamaktan da geri kalmadı.
Şarlman
768de krallık koltuğuna oturan Şarlman, Frank krallıklarını bir araya getirerek ülkesini bir bütün haline getirmiş olan isimdi. Şarlman yaptığı reformlar ile Avrupanın demokratik temellerini atan liderlerden biri olarak tarihe geçen bir isim oldu. Altına dayalı para sistemini gümüş üzerinde tekrar düzenleyen Şarlman, muhasebe kayıtları üzerine katı kurallar koyması ve yatırımlarda borcu yasaklaması ile ekonomide büyük atılımlar yaptı. Tüm Latin eserlerin çevrildiği, dini yazıların tekrar yorumlandığı dönemde edebiyat ve sanat alanındaki gelişmeler tarihe Şarlman Rönesansı olarak geçti.
Cengiz Han
Tarihe acımasızlığı kadar büyük başarıları ile geçen bir lider olan Cengiz Han, Orta Asyada doğan en büyük güç, Moğol İmparatorluğu'nun kurucusuydu. Asyadaki Moğol kabilelerini bir araya getirerek kurduğu Moğol İmparatorluğu ile bitmek bilmeyen seferlere başlayan Cengiz Han, önüne çıkan tüm kentleri kılıçtan geçirerek Batıya kadar uzanan bir korku yaratmıştı.
Fatih Sultan Mehmet
Babası İkinci Muratın ölüm haberi üzerine atını Edirneye koşan ve hiçbir direnişle karşılaşmadan Sultanlığını ilan eden İkinci Mehmet, henüz 21 yaşında bir çağın ve bir İmparatorluğun sonunu getirerek dünya tarihine damgasını vurdu. Bizans İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopoli'de gemileri karadan Haliç Körfezi'ne taşıyan Sultan, dönemin en büyük topunu döktürerek askeri kabiliyetlerini ortaya koydu. İki aydan daha kısa bir sürede yeni adıyla İstanbulu ele geçirmek gibi inanılmaz bir başarı gösteren Fatih Sultan Mehmet, sadece askeri gücü ile var olan bir lider değildi. Çok iyi eğitim görmüş olan Sultan İkinci Mehmet, yedi dil konuşur, Arapça ve Farsça'dan çevrilmiş felsefi eserleri okumaktan hoşlanırdı. Bilime çok düşkün olan Sultan, özellikle astronomiye ilgi gösterirdi. Döneminde İstanbula birçok bilgin ve düşünür getirtmişti. 1480 yılında İtalyayı işgal eden ve Romayı ele geçirmek istediği düşünülen Fatih Sultan Mehmet, bir yıl sonra halen nedeni tartışılan ölümüyle hayata gözlerini yumdu.
Birinci Elizabeth
İngiltere ve İrlandanın tahtına 1558 yılında oturan Birinci Elizabethin lakabı Bakire Kraliçeydi. Sebebi ise ömrü boyunca hiçbir krala bağımlı kalmamış olmasıydı. Kraliçe Elizabeth dünyanın kadınların yönetimini bilmediği bir dönemde en güçlü kadın olarak kendini göstermişti. Onun dönemine kadar kadınlar kralların eşleri olmaktan öteye gidemiyorlardı. Yaşadığı dönemde evliliği Avrupanın önemli konularından biri olan Elizabeth, İkinci Philip, Avusturya Arşidükü Charles, Fransız Anjou Dükü Henri ve kardeşi Françoisnın da aralarında bulunduğu birçok erkeği reddetmişti.
İkinci Joseph
Kutsal Roma İmparatorluğu'nu 1765ten 1790a kadar başında olan en ünlü imparatoruydu. İkinci Joseph, belki de tarihin gördüğü en fedakâr lider olması ile adını ölümsüzleştirdi. Mutlak gücün mutlak yolsuzluğa giden yol olduğunu düşünen İkinci Joseph, tarihin rastladığı hükümdarlara nazaran halkını ön planda tutan bir liderdi. En büyük reformlarından biri, derebeylik sisteminin ezdiği köleleri özgür kılmasıydı.
Napolyon
Politika ve savaşa doymak bilmeyen bir lider olan Napolyon, Fransız Devrimi ardından Fransanın İmparatoru olmuştu. Osmanlıyı müttefik yapmak için uzun süre uğraşan Napolyonun, III. Selime yazdığı mektup ünlüdür. Devrimin ardından tek öğün yemekle geçinmeye çalışan Fransada birçok reform yapan Napolyon, merkezi yönetim ve vergi, eğitim sistemi gibi birçok alanda gelişim sağlamasının yanında; ülkenin yol ve kanalizasyon sistemleri gibi altyapı çalışmalarını da başlattı. Kamu alanında Napolyon yasaları, askeri alanda ise Napolyon taktikleri ile ülkesini yönlendiren Napolyon, 1812de Rusya işgali ile gücünü yitirmeye başlamış, son şansı Waterlooda aldığı yenilgi ile Avrupa sahnesinden çekilmişti.
Abraham Lincoln
ABDnin 16ıncı başkanı olan Abraham Lincoln, ülkesinin en zor döneminde, İç Savaş esnasında başkanlık yapmıştı. Ülkesinin en bunalımlı döneminde tek parça halinde kalabilmesi için büyük uğraş veren Lincoln, köleliği kaldırması ile dünyanın kaderini değiştiren insanlardan biri oldu. Amerikanın ilk vergi gelirini düzenleyen ve ulusal bankacılık sistemini oluşturan Lincoln, Şükran Gününü ilk uygulayan insan olarak Amerikanın ekonomik ve sosyal hayatına önemli etkide bulunmuştu. Yedi yüz binden fazla insanın öldüğü iç savaşın ardından ekonomi başta olmak üzere ülkesinin yaralarını sarmaya başlayan Lincoln, reformlarına fazla vakit bulamadan, Konfederasyon fanatiği tiyatrocu John Wilkes Booth tarafından öldürüldü.
Vladimir Lenin
Demokratik eğitim için mücadele veren bir fizik öğretmeninin oğlu olarak dünyaya gelen Vladimir Ilyich Ulyanov, babasını beyin kanamasından kaybetti, erkek kardeşi Çar Üçüncü Aleksandrın suikastına karıştığı gerekçesiyle idam edildi, kız kardeşi sürgüne gönderildi. Parçalanmış aile yapısı hayatını çok etkileyen Lenin, 1892de St. Petersburg üniversitesinde hukuktan mezun oldu. Üniversite sonrası yıllarda Marksist hareketlere katılan Ilyich Ulyanov, yazdığı makale ve kitaplarda Lenin adını kullanmaya başladı. Rusya Sosyal Demokrat Partisine katılan Lenin, 1902 senesinde yayınlanan Ne Yapmalı? adlı eseriyle Çarlık Rusyasında bir anda tanınan ve dinlenen bir kişi olmayı başardı.
Üç sene sonra Sosyal Demokrat Partinin başına geçen Lenin, Avrupadaki faaliyetlerine başladı. Birinci Dünya Savaşı'ndaki barış hareketleri ile Almanya ile olan savaşın sona ermesini sağlayan Lenin, 1917 yılındaki Şubat Devrimi ardından Halk Komiserleri Konsey Başkanı seçilen Lenin, derhal eğitim, sağlık ve ekonomi alanlarındaki reform çalışmalarına başladı. Ülkesindeki iç savaşı 1920de sonlandıran Lenin, 1922deki suikast girişiminden sonra felç geçirdi. Lenin'in 1924 yılındaki ölüm nedeninin aynı
neden olduğu ileri sürülse de, bu konuda kesin bir bil
Churchill
İngilterede köklü bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Churchill, gençliğinde asker üniforması altında Küba, Hindistan ve Afrikada görevlerde bulundu ve önemli askeri tecrübe edindi. İngiltereye dönüşünde ise parlamentoya girdi. Churchill başarılı bir politikacı olmasına rağmen alkol sorunu ön plana çıkıyordu. Baskın karakteri ile ön planda kalmayı başaran Churchill, kendi planı olan ve sorumluluğu üzerine kalan Çanakkale felaketi ile kendi kendini bitirdi. İkinci Dünya Savaşı olmasaydı, belki de adı hatırlanmayacaktı.
Mustafa Kemal Atatürk
11 Ocak 1905 tarihinde Harp Akademisini bitiren Mustafa Kemal, orduya kurmay yüzbaşı olarak katıldı. İlk olarak Suriyede, ardından 1911 senesinde tabur komutanı olarak Trablusgarpta savaştı. Çanakkale Savaşı'nda1915 yılında müttefiklere geçit vermeyen Mustafa Kemal, 1916da Muş, Bitlis ve Vanı Rus işgalinden kurtardı. Bir yıl sonra korgeneral rütbesine yükseldikten sonra Filistin cephesinde Arapları yanına alan İngilizlere karşı müdafaa yaptı.
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından işgalci karıncalar gibi Anadoluya yayılan ittifak ülkelerine dur diyen yine Mustafa Kemaldi. Samsuna 1919da geçişinin ardından Erzurum ve Sivas kongrelerini düzenleyen Mustafa Kemal, milli mücadelenin planını çizdikten sonra Ankarada TBMMyi açtı. Sakarya ve Dumlupınar Medyan Muharebelerinde yenilen Yunanlıları Büyük Taarruz ile Anadoludan çıkaran Mustafa Kemal, İngiliz, Fransız, İtalyanlar dâhil olmak üzere tüm Anadoluyu düşman kuvvetlerinden temizledi.
Mustafa Kemal 1923 yılında, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu. Ekonomik, politik ve sosyal alanda yaptığı reformlar ile Türkiyenin kalkınmasında ilk adımı atan Atatürk, döneminde oldukça ünlü bir insandı. Birinci Dünya Savaşı'nda Bolşevik rejimini yıkan Çanakkale zaferi ve Suriye cephesinde dağılmakta üzere olan ordusu ile yaptığı müdafaa ününü tüm dünyaya yaymıştı.
Mussolini
Elinde güç olan fantezi düşkünlerinin ne kadar tehlikeli olabileceğine dair en iyi örneklerden biri olan Mussolini, kendini Roma İmparatoru Augustusun reenkarnasyon ile dünyaya gelmiş hali zannediyordu. Nihai amacı da, tıpkı Augustus gibi tüm Akdenizi ele geçirmek ve Romanın eski ihtişamını tekrar yaratmaktı. Bu hayallerine rağmen en ilginç olan şey, 1922 yılında İtalyanın Başbakanı olmuş olan Mussolininin, ne kadar iyi geçiniyor gözükmesine rağmen Hitleri bir kaçık olarak görmesiydi. Düşünce düşmanı olan Mussolini, İtalya Komünist Partisinin bir dönem lideri ve en büyük düşünürlerinden Antonio Gramsciyi 1926da hapse attırmıştı.
İkinci Dünya Savaşı'na Hitlerin Fransa işgali ardından sırasının geldiğine inanarak giren Mussolini, Afrika cephelerinde alınan ağır yenilgilerin ardından itibarını hızla kaybetmiş, geri çekilen Alman güçleri arasında kaçarken yakalanarak idam edilmişti. Milanodaki Lareto Meydanı'nda, bir zamanlar kendini alkışlayan binlerin önünde cesedi teşhir edilmiştir.
Politikaları ile 10 milyonlarca insanın ölümüne neden olan İkinci Dünya Savaşını başlatan ve milyonlarca Yahudinin katledilmesine neden olan Hitler, politik ve liderlik yetenekleri ele alındığı zaman tarihte öne çıkan bir kişiydi.
Ekotrent
Kaynak