Kızların seçme hakkı [islamda]

Bu konuyu okuyanlar

risale

Doçent
Katılım
23 Mart 2010
Mesajlar
557
Reaksiyon puanı
13
Puanları
0
Bir müddettir konu dışını işgal eden ama esas yeri din kültürü bölümü olan islamda kadının önemi yeri hakları ve değeri konusuna galiba yeterince eğilmemişiz.Bu bizim hatamızdır.Aslında eski konularımızda ayrıntılı bilgiler vardı.Bu açığı kapatmak için ilk konuyu burada açıyorum.
Diğerlerini din kültüründe açacağım.Siz değerli katılımcıların aynı ilgiyi bu bölümede göstermelerini rica ederim
a.



Kızların seçme hakkı

Genç kız Hansa, Hz. Aişe’ye gelerek babasının kendisini zorla evlendirdiğini söyler. Efendimiz, babayı çağırır ve kızını zorla evlendiremezsin der.
Kızının görüşünü sormadan onu evlendiren aile büyüklerine ne diyorsun? - Kızın seçme hakkı yok mudur, şeklinde sorular soruluyor. Ben bu tür sorulara Resulullah’ın (sas) verdiği şu muhteşem örnekle cevap vermeyi tercih ediyorum:

Bediüzzaman Hazretleri, “Bir dane-i hakikat bir harman yalanı yakar.” diyor. Ben de “Sadece bu muhteşem olay tüm yalanları yakıp yok etmeye yetecek bir cevap.” diye düşünüyorum.

Medine’nin yerlilerinden olan Hidam’ın kızı Hansa, bir gün Aişe validemize gelir ve sorusunu şöyle sorar:

- Valide, der. Babam beni itibarlı bulduğu akrabasıyla evlendiriyor. Bana sorma gereği duymuyor. Ben de bundan rahatsızlık duyuyorum. Ben bir kız olarak hayat arkadaşımı seçme hakkına sahip değil miyim? İslam bana bu hakkı tanımıyor mu? Babamın seçtiğini seçmeye mecbur muyum? Aişe validemizin cevabı:

- Şu anda Resulullah evde yok. Birazdan gelir. Sorunu O’na soralım, cevabını da O’ndan birlikte dinleyelim. Sen şuracıkta biraz bekle... Az sonra Efendimiz (sas) teşrif eder. Aişe validemiz de Hansa’nın sorduğu soruyu aynen sorar:

- Kızın seçme hakkı yok mu, der. Hansa bana böyle bir soru sordu. Babası Hidam onu itibarlı bulduğu bir akrabasıyla evlendiriyor, kızcağıza sorma gereği de duymuyormuş?

Bu soruya Efendimiz özel bir ilgi gösterir ve ilk emrini verir:

- Hemen kızın babası Hidam’ı bulup getirin!

Ensar’dan Hidam aranıp bulunur.

- Resulullah seni istiyor, derler. Telaşla huzura giren Hidam’a Efendimiz’in ilk sorusu:

- Hidam! Sen kızına sorma gereği duymuyor da kendi beğendiğini mi beğenmeye zorluyorsun? Baba Hidam’ın cevabı hazır:

- Ya Resulullah, der. Benim beğendiğim iyi bir ailenin akıllı bir çocuğudur. Kızıma layık olan da odur!

- Hidam, seçtiğin bu gençle hayatı yaşayacak olan sen misin, yoksa kızın mı?

- Kızımdır ya Resulullah!

- Öyle ise hayatı kim yaşayacaksa son söz de onun hakkı değil mi? Kızın yaşayacağı genci beğenme hakkına sahip olmazsa, beğenmediği gençle nasıl mutlu yaşayacak? Efendimiz sözünü söyler ve şöyle bağlar:

- Hemen kızına sormadan yaptığın bu anlaşmayı durdur!

İşte bu sırada ötelerden beklenmedik bir ses gelir:

- Ya Resulullah, babamın seçtiğine artık ben de evet, diyorum. Anlaşmayı durdurmasın! Bundan sonra da şu fevkalâde güzel açıklamayı yapar Hansa kız. Der ki:

- Babamın kendi seçtiğini seçmeye beni mecbur bırakması, şehirde, ‘Kızların seçme hakkı yoktur.’ gibi bir düşüncenin yayılmasına sebep oldu. Bu yüzden sorma gereği duydum. Şimdi anlaşıldı ki, kızların seçme hakkı vardır. Ailesi kendi seçtiğini seçmeye kızlarını zorlayamaz. Artık ben babamın seçtiğine kendi isteğimle evet, diyorum. Sözünden dönme durumunda kalmasın babam! Elbette hiçbir baba kızına kötü aday seçmez... İşte, Resulullah’ın (sas), Kızların seçme hakkı yok mudur?” sorusuna verdiği fiilî ve fikrî cevabı. Bugün bizler de bize yöneltilen soruya cevap olarak siyerlerde tekrar edilen aynı olayı arz ediyor, ayrıca olayın bir başka boyutuna da işaret ederek diyoruz ki:

- “Hz. Peygamber kadına değer vermemiştir.” diyen çağdaş kadın hakları savunucularının da dikkatlerine takdim olunur bu muhteşem olay!


http://www.ebediyyen.biz/showthread.php?t=21880
 

Al Arabi

Müdavim
Katılım
2 Mart 2010
Mesajlar
1,426
Reaksiyon puanı
43
Puanları
0
Gören göz bunu da mı inkar edecek cesareti bulacak! Son derece yararlı ve şahitli bir olay olmasından dolayı ekleyen arkadaşa teşekkür ederim. Hadi bakalım, 1400 yıl önce kadına verilen bu imkan hakkında düşüncenzide yazın kimliğinde İslam yazan ve yaşamayan arkadaşlar.
 

risale

Doçent
Katılım
23 Mart 2010
Mesajlar
557
Reaksiyon puanı
13
Puanları
0
Konular din kültüründe devam edecektir
 

6.burhan

Müdavim
Katılım
16 Mart 2010
Mesajlar
1,287
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
Malasef kadınlar bir çok İslam ülkesinde gereken değeri bulamıyorlar. Örnek verecek olursak;
İran ve Suudi Arabistan seriatla yönetiliyor.
Ancak İran'da kadınlar araba kullananiliyorlar.
Arabistan'da ise kadınlar araba kullanamıyor. İkiside aynı dinin kuralları ile yönetiliyor. Ancak arada dağlar kadar fark var.

Çünkü İran'da kadınlar oy kullanamıyor ve seçimlerde oldukça etkileri var. Arabistan ise Krallık ile yönetiliyor.

Yani bunun gibi onlarca çelişki var.

Bir başka örnek;
İran'da MUTA nikahi var. Yani geçici nikah.
Kadınla -ki çoğunlukla 18 yaşından küçük kızlar oluyor- belli bir süreliğine evleniyorsun. Bu süre 1 saatte olabilir, 1 günde olabilir, 1 ayda olabilir, süreyi erkek seçiyor. Tahmin edebildiğiniz gibi 1 günden fazla sürmüyor.

Arabistan, İran, Afganistan, Pakistan... Bir çok ülkede kadın ne yazık ki hakettiği değeri bulamıyor.
 

Al Arabi

Müdavim
Katılım
2 Mart 2010
Mesajlar
1,426
Reaksiyon puanı
43
Puanları
0
Malasef kadınlar bir çok İslam ülkesinde gereken değeri bulamıyorlar. Örnek verecek olursak;
İran ve Suudi Arabistan seriatla yönetiliyor.
Ancak İran'da kadınlar araba kullananiliyorlar.
Arabistan'da ise kadınlar araba kullanamıyor. İkiside aynı dinin kuralları ile yönetiliyor. Ancak arada dağlar kadar fark var.

Çünkü İran'da kadınlar oy kullanamıyor ve seçimlerde oldukça etkileri var. Arabistan ise Krallık ile yönetiliyor.

Yani bunun gibi onlarca çelişki var.

Bir başka örnek;
İran'da MUTA nikahi var. Yani geçici nikah.
Kadınla -ki çoğunlukla 18 yaşından küçük kızlar oluyor- belli bir süreliğine evleniyorsun. Bu süre 1 saatte olabilir, 1 günde olabilir, 1 ayda olabilir, süreyi erkek seçiyor. Tahmin edebildiğiniz gibi 1 günden fazla sürmüyor.

Arabistan, İran, Afganistan, Pakistan... Bir çok ülkede kadın ne yazık ki hakettiği değeri bulamıyor.
He hepsi sabah akşam kadınlara tecavüz edip öldürüyorlar. Sonra da hiçbirşey olmamış gibi yapıyorlar. Hatta daha ötesini söyleyim 6. burhan, sende görmüşsündür orada gaylikle çok yaygın... Bu Müslümanlar böyleler. Zaten bunaların yüzde 75 pis. Bu Müslümanlar hem sapık hem de pisler değil mi? Sen zaten gidip gördün değil mi?
 

6.burhan

Müdavim
Katılım
16 Mart 2010
Mesajlar
1,287
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
He hepsi sabah akşam kadınlara tecavüz edip öldürüyorlar. Sonra da hiçbirşey olmamış gibi yapıyorlar. Hatta daha ötesini söyleyim 6. burhan, sende görmüşsündür orada gaylikle çok yaygın... Bu Müslümanlar böyleler. Zaten bunaların yüzde 75 pis. Bu Müslümanlar hem sapık hem de pisler değil mi? Sen zaten gidip gördün değil mi?

Çoğu zaman tecavüze uğrayan kadın suçlu bulunuyor ve idam ediliyor.
Son yıllarda gaylık değilde internet ortamında arkadaşlık siteleri çok yaygınlaştı.
Yine haklısın; Arabistan halkının yüzde 75'i pis ve saygısız.Kabe'ye karşı ayaklarını uzatarak yatıyorlar.
Evet! Arabistan'a gittim ve gördüm.

Yazdıklarım seni rahatsız etti sanırım. Rahatsız olmak yerine gerçekleri kabul edip İslamiyet'i hakettiği yere getirmek için çalışmak gerekiyor...
 

Gfbercan

Asistan
Katılım
19 Mart 2009
Mesajlar
183
Reaksiyon puanı
3
Puanları
18
Çoğu zaman tecavüze uğrayan kadın suçlu bulunuyor ve idam ediliyor.
Son yıllarda gaylık değilde internet ortamında arkadaşlık siteleri çok yaygınlaştı.
Yine haklısın; Arabistan halkının yüzde 75'i pis ve saygısız.Kabe'ye karşı ayaklarını uzatarak yatıyorlar.
Evet! Arabistan'a gittim ve gördüm.

Yazdıklarım seni rahatsız etti sanırım. Rahatsız olmak yerine gerçekleri kabul edip İslamiyet'i hakettiği yere getirmek için çalışmak gerekiyor...


6.burhan bence sen kendine göre yorumluyorsun bi yazarın bu konu ile ilgili bir yazısı var kısaca altta alıntı yaptım okumanda fayda var


Peygamber Efendimizin mescidinde kılınan bir namazın ardından Necati Bey mescitten çıkarken, direklerden birine yaslanmış, ayaklarını tam da Peygamber Efendimizin kabrine doğru uzatmış bir adam gözüne ilişir. Görüntüsünden Arap olduğu bellidir.
Necati Bey gönlünden, “şu adamın yaptığı münasebetsizliğe bak, dünyanın dört bir yanında insanlar kıbleye karşı ayaklarını uzatmazken, adam gelmiş hem de Peygamberin mescidinde ayaklarını hem kıbleye, hem de tam da Peygamber Efendimizin kabrine uzatmış” diye geçirir. Bu tür hayıflanma ile adamın yanından geçer gider.
Adamın yanından 5-10 adım kadar uzaklaşmıştır ki, arkadan bir ses duyar ama nasıl olsa kendisine değildir diye aldırmaz. Ardından omuzuna bir el dokunur. Arkasına dönüp baktığında, omuzuna dokunan kişi direğe yaslanmış adamı gösterir ve ‘sana sesleniyor’ der.
Necati Öztürk Bey duruma çok şaşırır ama, direğe yaslanmış adamla gözgöze gelince yanına gitmekten başka çare de bulamaz. Adamın yanına gider, “buyurun” der.
Adamın dediği aynen şudur: “Sana ne oluyor? Sen neden karışıyorsun benim burada nasıl oturduğuma... İnsan çok sevdiği komşusunun ve arkadaşının yanında şöyle rahatça oturamaz mı? Onun sorun etmediğini sen neden sorun ediyorsun? Sen iki yakın dostun arasına neden giriyorsun, aralarındaki ilişkiye neden karışıyorsun, sana mı düştü arkadaşların kendi aralarında nasıl davranacağını belirlemek? Lütfen, üstünüze vazife olmayan şeylere karışmayınız” der.
Ne diyeceğini bilemeyen Necati Bey, adamın önüne diz çöker. Aralarında uzun bir sohbet ve hasbihal gerçekleşir.

yazının tamamı için TIKLA
Kim daha saygılı biz bilemeyiz ..
 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Çoğu zaman tecavüze uğrayan kadın suçlu bulunuyor ve idam ediliyor.
Son yıllarda gaylık değilde internet ortamında arkadaşlık siteleri çok yaygınlaştı.
Yine haklısın; Arabistan halkının yüzde 75'i pis ve saygısız.Kabe'ye karşı ayaklarını uzatarak yatıyorlar.
Evet! Arabistan'a gittim ve gördüm.

Yazdıklarım seni rahatsız etti sanırım. Rahatsız olmak yerine gerçekleri kabul edip İslamiyet'i hakettiği yere getirmek için çalışmak gerekiyor...

Söylediğin şeylerin bir kısmının gerçekliği mahfuz olmakla birlikte, bütün bilgin TV'de gördüklerinden ibaret. Dolayısıyla Amerika'nın 11 Eylül'de kendi vatandaşını vurdurup sonra da Müslüman teröristler yaptı bunu dedirmesi gibisin Türk halkı için. (Bilgileri yorumlama anlamında.)
 

zuntikam

Öğrenci
Katılım
5 Mart 2008
Mesajlar
41
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Çoğu zaman tecavüze uğrayan kadın suçlu bulunuyor ve idam ediliyor.
Son yıllarda gaylık değilde internet ortamında arkadaşlık siteleri çok yaygınlaştı.
Yine haklısın; Arabistan halkının yüzde 75'i pis ve saygısız.Kabe'ye karşı ayaklarını uzatarak yatıyorlar.
Evet! Arabistan'a gittim ve gördüm.

Yazdıklarım seni rahatsız etti sanırım. Rahatsız olmak yerine gerçekleri kabul edip İslamiyet'i hakettiği yere getirmek için çalışmak gerekiyor...

Ilim sahibi olmadan fikir sahibi olmayalim arkadaslar,
Oncelikle su konuya bir aciklik getirelim; Halkinin cogunlugunun musluman oldugu yerler vardir, Islam seriati ile yonetilen ulke YOKTUR... Dunya da seriat ile yonetilen tek ulke Israildir. Onlar da yahudi seriatini uygularlar. Orfi( Ananevi) uygulamalari Islama mal ederek Islam seriatini kotu gostermeyelim. Islam hukunda olmayan seyleri baska ulkeler yapiyorsa bu islamin degil o ulkelerin yanlisidir.
Simdi verdigin orneklere gelirsek , Iran sii bir devlettir ve hukumleri bu usullere gore konur. Mut'a nikahi ehli sunnet alimleri tarafindan yasaklanmis olsa da Sii alimler tarafindan cevazat verilmistir. Bu fikhi bir mesele olup oyle ustun koru bir saatlik evlilik demek basitce ifade edilirse haddsizliktir.

Saygi meselesine gelirsek,
Ozellikle ulkemizde muthis bir sekilde sekilci bir anlayis vardir. Kur'an-i Kerim i yukseklere koyariz da kalkip onu okuyuo anlamayiz. Kibleye karsi ayaklarimizi uzatmayiz ama o yone basimizi da yere koymayiz.Allahin rasulunun adi anildiginda salavat getiririz ve elimizi yuzumuze sureriz veya kalbimizin ustune gotururuz sag elimizi ama gercekte ne O nu ne de sunnetlerini kalbimizde tasiriz. Sekiller icerisinde o kadar kaybolmusuz ki asil icerigi unutmusuz es gecmisiz.
 

6.burhan

Müdavim
Katılım
16 Mart 2010
Mesajlar
1,287
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
İran

Kadın işe girmek ve yurtdışına seyahat etmek için kocasından izin almak zorunda.

Kadınlar yargıç olamıyor, devlet başkanlığı seçimine giremiyor.

İki kadının tanıklığı bir erkeğinkine eşdeğer.

Tecavüze uğrayan kadınların korunması için yasal bir önlem yok. Tecavüz mağduru kadını namus adına öldüren babası, kocası ya da erkek kardeşi cezalandırılıp hapse atılmıyor.

İran’da reform yanlısı vekiller ve kadın hakları savunucuları, recm (taşlanarak idam etme) cezasının uygulanmaması ve yargıçların bunun dışında ceza yöntemlerine başvurması için sürekli olarak çağrıda bulunsa da, bu ceza İran’da varlığını koruyor. En son geçen yılın aralık ayında zina ile suçlanan iki erkek bu şekilde idam edildi.

İran ceza yasalarına göre, recm cezası, erkek ve kadınlar arasında eşitsiz bir şekilde uygulanıyor. Bu cezayı alan bir kadın boynuna kadar toprağa gömülürken, erkek beline kadar gömülüyor. Suçlanan kişi, idam sırasında kaçmayı başarırsa özgür kalıyor. Ancak kadınlar boynuna kadar toprağa gömüldüğü için, erkekler gibi kaçma şansları yok. Recm sırasında atılacak olan taşların, ne iki atışta öldürecek kadar büyük, ne de hiç zarar vermeyecek kadar küçük olması da uygulamanın kurallarından...

Kadınlar, sokakta İslami Yaşam Tarzını Koruma Bakanlığı’nın görevlileri tarafından neden göstermeden durdurulup sorguya çekilebiliyor. Bu görevliler, genellikle metro ve otobüs duraklarında bekleyip kadınların giyim kuşamını kontrol ediyor. Ayrıca parklarda dolaşıp, birlikte oturan çiftlerin evli olup olmadıklarını kontrol ediyorlar.

İran’da boşanan ya da dul kalan bir kadın, kız çocuklarının velayetini en fazla 7, erkek çocuklarının velayetini ise en fazla 2 yaşına kadar elinde tutabiliyor. Çocukların velayeti, bu yaştan sonra babalarına ya da babalarının ailesine geçiyor.

Ayrıca kadınlar belli bir yaşa kadar çocukların velayetini elinde tutuyor olsa da, o süre içinde bile çocukların hayatıyla ilgili önemli kararlar yine babanın ailesi tarafından veriliyor.

İran’da boşanan kadınlar yeniden evlenebiliyor. Fakat bu durumda çocuklarını kaybetme tehlikesi var. Baba ya da babanın ailesi, çocuk kaç yaşında olursa olsun, velayeti talep edebiliyor.

İran’da geçerli olan yasalara göre, bir erkek öldüğünde, eğer çocukları varsa karısına mirasın sekizde biri, karısından başka yakını yoksa, sahip olduğu mirasın ancak dörtte biri kalıyor, gerisi de devlete aktarılıyor. Ayrıca kadına devredilen miras, emlak varlıklarını kapsamıyor.

Geçen yıl din âlimi Ayetullah Sanei, bu konuda bir fetva yayımlayarak, bu gibi durumlarda, erkeğin başka mirasçısı yoksa, mirasının karısına ait olması gerektiğini bildirdi.

İran parlamentosunun yakın zamanda kabul ettiği bir yasa ise, kadınların kocalarından kalan toprak ve emlak varlıklarını miras olarak almalarına olanak tanıyor. Fakat bu yasanın yürürlüğe girebilmesi için, Anayasa Koruyucular Konseyi tarafından İslami yasalara uygunluğunun onaylanması gerekiyor.
Kadınlar, İslami kurallara uygun giyinmek zorunda. Yani kıyafetleri, bedeninin şeklini belli etmeyecek şekilde bol olmalı; saçlarını örtüp, bacaklarını, kollarını ve ayaklarını açıkta bırakmayacak şekilde giyinmeli.

İran’da özellikle kentlerde, genç kesim çarşaf yerine pantolon giyip üzerine dizlerine kadar gelen paltolar giymeyi tercih ediyor. Fakat 2005’te Ahmedinejad’ın seçilmesinden bu yana, giyim kuşam konusunda çok daha fazla baskı uygulanıyor.

Renkli başörtüler, dar giysiler ya da erkeklerde Batı stili saç kesimleri de cezalandırılıyor. Pantolonun içine sokulduğu uzun çizme giymek de yasak.

İslami giyim kurallarına uygun olmayan kıyafetleri satan mağazalar kapatılıyor. Bu kuralların dışına çıkanlara ahlak polisi tarafından kırbaç, para ve hapis cezaları verilebiliyor.


Afganistan, Arabistan vs. diğer İslam ülkelerinden durum çok farklı değil...

Ben bunun İslam'a uygun olmadığını düşünüyorum ve elimden geldiği kadar bununla mücadele ediyorum.

Siz yukarıdakileri nasıl yorumlamak istiyorsanız öyle yorumlayabilirsiniz...


Islam hukunda olmayan seyleri baska ulkeler yapiyorsa bu islamin degil o ulkelerin yanlisidir.


Doğru yapan ülke var mı? Sorun buradan kaynaklanıyor, her İslam ülkesi kendi çıkarlarına göre hareket ediyor.
 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
@6. Burhan, yineliyorum kardeşim, bilgilerin TV ve gazetelerin söylediklerinden ibaret. İstersen git Avrupa'da Türkiye hakkında yazılıp çizilenleri oku ne demek istediğimi anlayacaksın. "Oha, Türkiye öyle bi yer değil, ne diyorsunuz siz şşt aloo" şeklinde tepkiler verebilirsin.

Medyanın gücüne inan. :) Televizyona biri çıkıyor, bir şeyler anlatıyor, herkes de gökten inmiş kutsal gibi kabul ediyor bunu. Benim İran'da yaşayan, sıkça gidip gelen çok tanıdığım var; şikayet edilecek çok şey var orası doğru, ama senin zannettiğin gibi bir yer değil.

İkinci olarak, "şeriat" ne demek onu biraz araştırmak gerekir. Kadınlar ve erkek hayatın her alanında eşit değildir; bu insanın doğası gereğidir, forumda daha önce çok tartışıldı. Zorlamayla bir eşitlik yaratılmaya çalışılması sosyal ve ahlaki felaketler doğurur; doğuruyor. Elmanın iki yarısı da elmadır, fakat asla eşit değildir. Eşitlik olmaması demek, erkek birinci sınıf, kadın ikinci sınıf.. denilmiş gibi algılanmaya yol açıyor, belki de kasıtlı yapılıyor. Eşit değil demek sınıf veya değer farkı demek değildir. Çünkü bir çift ayakkabının ikisi de ayakkabıdır, yani fark yoktur. Fakat ikisinin işlevi farklıdır, dolayısıyla eşit değildir. Kadın ve erkeğin ikisi de insandır, yani değer ve sınıf farkı yoktur. Fakat sosyal anlamda çok büyük farklar vardır.

Doğa kanunları ve bilimsel her türlü çalışma da bu yönde sonuç verir. Dolayısıyla, aklı devre dışı bırakıp bunu kabul etmeyenler kendileri bilirler; fakat şeriat kanunlarını, yani Allah'ın kanunlarını kabul etmiş olan birisi; "aaaa falan yerde kadınlar yargıç olamıyormuş" diye yaygara koparmaz, çünkü kadınların soyut dünyaları, yani duygusal ve mantıksal yapıları nedeniyle yagıçlık yapmaları doğru olmaz. Bu onların değersiz olmalarıyla zerre kadar ilgili değildir. İmam bayıldı yemeğini patates ile yapamazsın; çünkü onun özelliği budur. Bu durum patlıcanın patatesten üstün olmasını gerektirmez. Dolayısıyla kadının yargıçlık yapamıyor olması, erkeğin üstünlüğünden kaynaklanmıyor.

Gerçi bunların çoğu zaten konuşuldu; dikkat çekmek istediğim en önemli nokta şu; fena halde manipülasyona uğramış bir neslin eseri olarak TV'de her duyduğunuza inanıyor ve bir de tam tersine bunu başkaları yapıyormuş gibi davranıyorsunuz.
 

6.burhan

Müdavim
Katılım
16 Mart 2010
Mesajlar
1,287
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
@6. Burhan, yineliyorum kardeşim, bilgilerin TV ve gazetelerin söylediklerinden ibaret. İstersen git Avrupa'da Türkiye hakkında yazılıp çizilenleri oku ne demek istediğimi anlayacaksın. "Oha, Türkiye öyle bi yer değil, ne diyorsunuz siz şşt aloo" şeklinde tepkiler verebilirsin.

Medyanın gücüne inan. :) Televizyona biri çıkıyor, bir şeyler anlatıyor, herkes de gökten inmiş kutsal gibi kabul ediyor bunu. Benim İran'da yaşayan, sıkça gidip gelen çok tanıdığım var; şikayet edilecek çok şey var orası doğru, ama senin zannettiğin gibi bir yer değil.

Daha önce İspanya'da da bulundum. Sizin dediğiniz kısım yani Türkiye'yi doğru tanımayan kısım azınlık durumunda. Onlarada elimden geldiği kadar Atatürk'ü, Türkiye'yi anlatmaya çalışıyorum.


Arabistan'da bulundum. Kadın ve erkek kesinlikle eşit değil ve kadın ikinci sınıf konumunda...


"Kadın ve erkek eşit değildir."

Kadın ve erkek yasalar önünde eşit olmalıdır.
 

findukfaresi

Müdavim
Katılım
29 Mart 2008
Mesajlar
7,298
Reaksiyon puanı
73
Puanları
0
Medyanın gücüne inan. :) Televizyona biri çıkıyor, bir şeyler anlatıyor, herkes de gökten inmiş kutsal gibi kabul ediyor bunu. Benim İran'da yaşayan, sıkça gidip gelen çok tanıdığım var; şikayet edilecek çok şey var orası doğru, ama senin zannettiğin gibi bir yer değil.


benim de çok iranlı arkadaşım var. onlar da tam burhanın dediği gibi olduğunu söylüyor.
 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Daha önce İspanya'da da bulundum. Sizin dediğiniz kısım yani Türkiye'yi doğru tanımayan kısım azınlık durumunda. Onlarada elimden geldiği kadar Atatürk'ü, Türkiye'yi anlatmaya çalışıyorum.


Arabistan'da bulundum. Kadın ve erkek kesinlikle eşit değil ve kadın ikinci sınıf konumunda...


"Kadın ve erkek eşit değildir."

Kadın ve erkek yasalar önünde eşit olmalıdır.

Sanıyorum hala biraz zorlamayla olmayan bir şey varmış gibi davranmak istiyoruz. Kadın erkek eşittir diyerek üst seviye insan sınıfına girmiş, modern ve çağdaşlaşmış olmuyoruz arkadaşlar. Bütün bilimsel gerçekler ve doğa kanunları bunun aksini söylerken kendinizi kandırdığınızın siz de farkındasınız. "Kanun önünde" ifadesini kullandığına göre sanıyorum ki hala kadın ve erkek farklıdır diyen herkesin kadın ve erkek arasında sınıf farkı vardır dediğini zannediyorsunz, yazdığımı gerçekten okuyarak cevap verdiğinden emin olamıyorum o yüzden.

Sayın arkadaşım, kadın ve erkek arasında sınıf farkı, değer farkı veya insanlık açısından herhangi bir fark yok. Fakat bunlar dışında zorlamayla bile eşitlenmeyecek çokça büyük farklar var. (Ki dediğim gibi bunun siz de farkındasınız, birbirimizi kandırmayalım.)

Senin arabistanda gördüğüne gelince; evet Arabistan halkının büyük kısmının yaptıklarından ben de rahatsızlık duyuyorum; fakat konunun bu şekilde ele alınması yanlış olduğu gibi (yani "İslam'da kadın hakları", "Arabistanda kadın hakları" değil), senin Arabistana ilişkin çok az şey gördüğünü düşünüyorum. Ki zaten çoğu da dediğim gibi TV haberlerinden fırlama ifadeler.

Tekrar ifade edeyim; kişi ister İslamı kabul eder veya etmez bu onun özgürlüğüdür; fakat İslamı kabul eden, onun Allah'tan geldiğine inanır ve insanın doğasına uygun bir hayat felsefesi içerdiğini bilir. Dolayısıyla İslam olan birisi "kadın neden yargıç olamıyor" diye şikayette bulunmaz. Bakınız, kabul etmeyebilir bu doğaldır, ben şeriatın anlamına dikkat çekiyorum. Hem ben müslümanım deyip hem de Allah'ın kanunlarına karşı çıkmak, ben öğrenciyim deyip hocaya ders vermeye çalışmaya benzer.

İran'daki olaylara gelince; özellikle findukfaresi için söylüyorum, bu arkadaşın ifade ettiği şeyler tam olarak TV ve gazete cümleleri, günlük gazeteleri okursan sen de göreceksin. Zannediyorum ki ben senden çok daha fazla kişi tanıyorum İran'da bulunan; mutlaka aykırılıklar vardır, Türkiye'de çok çok daha ziyadesiyle var nitekim. TV'de röportaj yapılan İran'lı bir genç ülkesinden şikayet ederek şöyle diyor yabancı muhabire; "İran ne zaman özgür olur biliyor musunuz, şu bilboardlarda coca cola reklamı gördüğünüz zaman". Şimdi bunun amacı belli. Amerika'nın İran planları da belli. Dolayısıyla yıllardır süren piskolojik batırma çabası var; dünya kamuoyunu yanıltıcı çalışmalar had safhada.

Irak'da kitlesel imha silahları yokmuş özür dileriz diyen Amerika bunu Irak'ı yerle bir ettikten sonra dedi.. Üstelik de mevzu bahis silahları da Amerika kendisi vermişti Irak'a. Aynı şekilde 11 Eylül saldırıları, Pentagon saldırıları vb.. Kendi ayağını vurup "bu alçak müslümanlar yaptı" denilmesi olayı. İran'da umduğunu uygulayamayınca daha farklı yöntemlere girişiyor tabii ki.

Dolayısıyla bugün nasıl AKP karşıtları Türkiye hakkında dışarıda ileri geri konuşuyorsa, İslam antipatisi bulunan bazı İranlılar da doğal olarak bunu yapıyorlar. Ne hikmetse o "yabancı" muhabirler de hep buna uygun "İranlı"ları buluyorlar konuşacak. :)

Kısacası 6. burhan'ın dile getirdiği birçok şey zate İslam'ın kuralları nedeniyle olan şeyler. Şu kadar küçük kıza bu kadar şey yapılıyor olayı ise dini kuralların bilerek çarpıtılmasıyla ortaya atılmış olan bir takım örneklemelerdir; nitekim YouTube'da İran ile ilgili şeyler ararsanız Photoshop ürünü çokça "sapık ilişki"ye rastgelebilirsiniz.

Geçenlerde bir filmde Bodrum gösterildi, at arabaları ile dolaşılıyor, insanlar mağara gibi yerlerde yaşıyor vs; Türkiye'den gören herkes buna tepki gösterdi, işte insan kendi başına aynı bela geldiği halde başkası olunca göremiyor demek ki.
 

multiuyelik

Öğrenci
Katılım
19 Nisan 2010
Mesajlar
3
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
bu kişinin msj. takip ediyorum ortamı gerecek ve tartışma çıkaran konu ve yorumları oluyor

bu kişi forumdan banlanan birisidir bu belirtmek için üye oldum çünkü resmen dini konulada tartışma çıkarmak için elinden geleni yapıyor

bu sefer yüce dinimize hakaret ettiriyor,

bu kişinin önceki nicki quasimodo 'dur, ve balanmış. sonra bu nicki nakşi87 almış ve yine banlanmış. yani tüm aldığı nicklerde banlama yemiş. ama ortamı germek için boş durmuyor şimdide bu nickle ortamı germek istiyor, kısacası multi üyeliği var, sdn yönetimi gerekeni yapmalıdır.
 

Al Arabi

Müdavim
Katılım
2 Mart 2010
Mesajlar
1,426
Reaksiyon puanı
43
Puanları
0
Çoğu zaman tecavüze uğrayan kadın suçlu bulunuyor ve idam ediliyor.
Son yıllarda gaylık değilde internet ortamında arkadaşlık siteleri çok yaygınlaştı.
Yine haklısın; Arabistan halkının yüzde 75'i pis ve saygısız.Kabe'ye karşı ayaklarını uzatarak yatıyorlar.
Evet! Arabistan'a gittim ve gördüm.

Yazdıklarım seni rahatsız etti sanırım. Rahatsız olmak yerine gerçekleri kabul edip İslamiyet'i hakettiği yere getirmek için çalışmak gerekiyor...
Yazdıkların beni rahatsız etti elbette. Şimdi soruyorum hayatında kaç tane Arab tanıdın. Hayatında kaç tane Arab, bırak köyünü beldesini, şehrini gördün de bunları yazacak cesareti buluyorsun. Tecavüze uğrayan kadın mı suçlu bulunuyor, aklın başında mı senin? Yoksa sadece uydurmuş olmak için mi yazıyorsun. Şimdi ben gördüğüm üç Türk veya üç İngiliz hakkında burada düşündüklerimi yazayım mı hemde genelleyerek tıpkı senin yaptığın gibi, ister misin? Hemde delilleri ile... Akıl ve kalpdenilen bir organ taşıyorsun.
 

6.burhan

Müdavim
Katılım
16 Mart 2010
Mesajlar
1,287
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
Yazdıkların beni rahatsız etti elbette. Şimdi soruyorum hayatında kaç tane Arab tanıdın. Hayatında kaç tane Arab, bırak köyünü beldesini, şehrini gördün de bunları yazacak cesareti buluyorsun. Tecavüze uğrayan kadın mı suçlu bulunuyor, aklın başında mı senin? Yoksa sadece uydurmuş olmak için mi yazıyorsun. Şimdi ben gördüğüm üç Türk veya üç İngiliz hakkında burada düşündüklerimi yazayım mı hemde genelleyerek tıpkı senin yaptığın gibi, ister misin? Hemde delilleri ile... Akıl ve kalpdenilen bir organ taşıyorsun.


Anladım ki sen çok cahilsin!

Tecavüze uğradı, hapse girecek

İngiliz vatandaşı genç bir kadın, tatilini geçirdiği Dubai'de tecavüze uğradı. Durumu polise bildiren kadın, evlilik dışı ilişkiye girdiği gerekçesiyle tutuklandı...
 

risale

Doçent
Katılım
23 Mart 2010
Mesajlar
557
Reaksiyon puanı
13
Puanları
0
Bu ilim meclisini görünce gözlerim yaşardı tıpkı eski günlerdeki gibi.
Şu anda ne yazıkki arab kavimleri yönetim olarak ingiliz anglikan kilisesine bağlı.
Hayda buda nereden çıktı diyeceksiniz sesleri duyuyorum.
İslamda tağutluk firavunluk yasaktır.Allah[cc]tan başka dost edinmek Onun yerine başkasını ilah edinmek gibi.
Müslümanın derdiyle hemhal olmak gibi.
Özellikle 6. burhan kardeşimi bir kavram kargaşasında görüyorum.bu onun eksikliği değil kilisenin bütün bu yanlışların islam gerçeği olduğunu ümmete inandırmasıdır.
Şimdi Arab kavmini ve İranı ayrı ayrı inceleyelim.
Petrol yollarını garantiye almak isteyen anglikan kilisesi[ingilterede onun hakimiyeti!!!vardır]Bir casusu islam alimi olarak yetiştirmiş mısıra göndermiş ve bir bakkalın yanına çırak olarak yerleştirmiştir.Çırak bakkal vahhab ı önce ermiş sırasıyla peygamber ve rab olduğuna inandırmış ve bir mezhep kurarak!!!başına geçirmiştir.O zaman osmanlının muhtarı olan suud ailesinide bu yeni ilaha biat karşılığında kurduğu krallığın başına geçirmiştir.o zamndan beri suudi arabistanda işgal devam etmektedir yani Mukaddes emin beldeler mekke ve medine işgal altındadır.Efendimiz[sav]nin ve ashabının kokusunun dahi silinmeye çalışıldığı bu yerde hedef Kabe ve Mescidi aksa dır.
Tüm sahabe kabri şerifleri düzlenmiş Efendimiz[sav]in kabri ise etrafı ıvır zıvırla doldurulmuş ziyaretleri kısıtlanmıştır.
Eğer ecdadlarının başına geleni görmeseler Kabe-i muazzamayı da yıkmaya çalışırlar.her ne kadar şimdiye dek bir sürü girişimler olmuştur ama nafile.Ama mescidi aksanın yıkım çalışmasında israilin en büüyük müttefikidir[bizim gibi]
Yani suudi arabistan ve arab kavimlerinde islam değil vahhabi selefi hakimdirki bu islam dışıdır.Buradaki yapılanlar islam şeriatını asla temsil etmez.Onların inandıkları ilahları ayrıdır kendilerine göredir.İçlerinden ehli sünnet vel cemaaat olan cüz'i kısmı ise bizim din ihvanımızdır başımızın tacıdır.
Mısır ayrı bir kavimdir.Hala firavunlukla yönetilmektedir.Vahhabiliğin çıkış noktası olması hasebiyle dini yakınlık vahhabi/selefidir.El ezher dahil islamla alakaları yoktur.
Onların islam adına hareket ettiklerini söylemek onları islam olarak nitelemek küfürdürki Allah[cc]bizleri bu küfre düşmekten muhafaza eylesin.
İrana gelince.Nedense güvenmediğim bir ülke eskiden beri islamla [islam Adem [as]ile başlar öncesi Efendimiz[sav]nin nurudur]
Bilindiği üzere abd güdümündeki şahlık sultası devrilerek yine abd güdümündeki hümeyni sultasına çevrilmiştir.Abd nin oyunları ve dezenfermasyonu neticesinde islamda olmayan hatta la'netlenmiş olaylar islam içinde gibi gösterilmiş hariciye fırkası örnek alınarak hac ta dahi katliamlar yapılmıştır.
Yanlız çok önemli bir konu var iranın şu anda yaşadığı şii yani şialığın gerçek şiilikle veya ülkemizdeki Alevi/caferi oluşumla uzaktan yakından ilişkiside yoktur.
Yine irandaki bir olayı islama dayandırmak küfre düşmektir.
niye
islamda olmayan bir şeyi islama maletmek zuldür iftiradır küfürdür.
6 burhan kardeşim bölüm içinde 60. sayfaya kadar git
Bulunduğun bölüm zamanın en önemli tasavvuf siteleri arasında en üstlerdeydi bu konuda fetfa-i hindiyyeden fetfalar nakletmişiz oku okunmasına vesile ol aklına takılan yerlerde ö.m ile ulaşabilirsin
selam ve dua ile
a.
 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Evet, gerçekten de işlerine gelen herkes "Araplar bize kurtuluş savaşında ihanet etti" demeyi biliyor; ama aynı kişiler o "halifelik vaadiyle" İngilizler tarafından kandırılmış olmasından bahsetmiyor o söz konusu azınlık Arapların. (Ki zaten Kurtuluş Savaşımızda Atatürk'ün en büyük iki yardımcısı, Arap ülkelerinden asker ve yardım toplayan Arap iki Arap şeyhiydi o da ayrı konu.)

Yani işimize gelince "İngilizlerin oyunu ile Suud bize ihanet etti" diyoruz, fakat işimize gelmeyince, "yok canım İngilizlerle ilgisi yok, onlar İslamı böyle yaşıyor, İslam böyle bir şey" diyoruz.
 
Üst