Yolanthe Cabau: Yeni evimden ezan sesini duyduğum zaman...

Bu konuyu okuyanlar

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,324
Puanları
113
[h=1]Sneijder'in eşinden samimi açıklamalar[/h]
596824198341.jpg



Galatasaraylıların yengesi Yolanthe Cabau; kendisi ve eşi Wesley Sneijder hakkında bilinmeyenleri açıkladı.

Galatasaray'ın Hollandalı yıldızı Wesley Sneijder'ın eşi Yolanthe Cabau, geldiği günden beri Türkiye'de müthiş bir hayran kitlesi edindi. 'Yenge' Türkiye'de geçirdiği günleri ve hakkındaki bilinmeyenleri GS TV'de Sanem Tan'ın hazırlayıp sunduğu, 'Sanem'in Günlüğü'ne anlattı:

İŞTE O AÇIKLAMALAR:

Wesley olgunlaştı. Sakin ve tatlı. Bazen maçolaşıyor ve evde ikimiz olduğumuz zaman 'Patron benim' demeyi seviyor. O gerçekten çok tatlı bir adam ve herkes için çok büyük bir kalbi var. İşim konusunda fikrini alırım ama izin istemem.

Bazen kıskançlık yapabiliyor. Evlendikten sonra bu konularda daha sakin. Kendi kendine 'O benim karım ve iki üç hafta çalışmak zorunda olsa bile evimize dönecek' diyor. O benim kalbim, aşkım ve eşim. Evlenmeden önce, kıskançtı ve benim için zor oluyordu diyebilirim. Beni arayıp 'Nerdesin, napıyorsun?' dediğinde; 'Stüdyodayım, çalışıyorum' diyordum. Gerçekten çok tatlıydı ve biraz da komik günlerdi. Ama evlendikten sonra her şey değişti diyebilirim. O çok tatlı bir adam ve tam bir centilmen.

Wesley ile tanıştığımızda dövmeleri çok seviyordu ve ben hiç hoşlanmıyordum, hiçbir zaman yaptırmayı düşünmemiştim. Fakat o benim yüzümün ve ismimin dövmesini yaptırdı. 4 sene önce 'Sana bir sürprizim var' diye geldi, tişörtünü çıkardı ve vücudunda kendi yüzümü görünce şok oldum. Bu inanılmaz güzel bir hareketti çünkü bana olan aşkını ve bana ne kadar değer verdiğini göstermek istemişti. Sonra 'Sen de benden aynı şeyi yapmamı beklemiyorsun değil mi?' dedim o da 'Hayır, ama belki bir gün sen de benim ismimi yaptırırsın' karşılığını verdi. Sonra Afrika'da Dünya Kupası vardı ve Wesley'in doğum gününe denk gelmişti. Ben de Hollanda Milli Takımı'nın teknik direktöründen bir saat onu görebilmek için izin aldım ve yanına gittim. Ona bir sürpriz yapmam gerek diye düşündüm. Ben de sırtıma 'Allah'a şükürler olsun ki Wesley var' yazdırdım.

Aynı gün içerisinde dövmemi yaptırdım ve Afrika'ya gittim. Wesley lobideydi ve lobide birçok insan bulunuyordu. İnsanların içinde üstümü çıkartamazdım. Ben de Wesley'e benimle birlikte tuvalete gelmesi gerektiğini söyledim. O da bana 'Hayır' karşılığını verdi.

Ona bir sürprizim olduğunu ve mutlaka gelmesi gerektiğini söyledim, çıldırdığımı düşündü. Sadece bir dakika gelmesini istedim, o da tamam dedi. Tuvalette iki küçük çocuk gibiydik ve ona dövmemi gösterdiğimde gözleri doldu çünkü benim hiçbir zaman dövme yaptırmayacağımı, sadece onu çok sevdiğim için yaptırdığımı çok iyi biliyordu. Gerçekten çok mutlu oldu. Bu dövmeyi yaptırdıktan iki hafta sonra da evlendik. Evlenmek için Dünya Kupası'nın bitmesini bekledik."

Boğaz Köprüsü muhteşem. Yeni evimize taşındık ve mutfağımızın penceresinden bütün köprüyü görebiliyorsunuz. Köprü o akşam Sarı-Kırmızıydı, biz de bu manzara eşliğinde romantik bir şekilde yeni evimizde ilk akşam yemeğimizi yerken, Wesley bana 'Şuna bak, köprü bizim için G.Saray Köprüsü olmuş' dedi.

Yolanthe, Hindistan'da küçük yaşta evlendirilen kızlar için başlattığı 'Bir kızı özgür bırak' projesini de şöyle anlattı: "Hindistan'da yedi-sekiz yaşlarındaki küçük kızları ailelerinden ayırdıklarını ve onlara tecavüz edildiğini öğrendim. Hindistan'a gittim ve orada ne olduğunu görünce çok üzüldüm. Bence bir çocuğun başına gelebilecek en kötü şey. Bedenlerini bile onlardan almak istiyorlar. 5 yılda bir çok kızı kurtardık."

EZAN SESİ MÜTHİŞ BİR DUYGU

İstanbul çok otantik ve etkileyici... Yeni evimin balkonundan da ezan sesini duyduğum zaman sözleri Arapça olduğu için anlamasam da hissediyorum ve 'Evet, Türkiye'deyim' diyorum. Bu müthiş bir duygu. Başka bir ülkeye ve şehre gitmek bazen cesur bir harekettir. Fakat Allah sizin yanınızda oluyor. Ve şu an çok mutluyuz. Muhtemelen Türkiye'de çocuklarımız olacak. Anne olmayı çok istiyorum.

Türkçe öğrenmeye çalışıyorum. Çünkü Türkiye'de yaşıyorum, pek çok Türk arkadaşım var ve bence burada yaşadığımı hissetmek için bu dili öğrenmem lazım. Bu o ülkeye olan saygı da demektir. Ben de bu yüzden elimden geldiğince Türkçe öğrenmeye çalışmalıyım. ABD'den gelirken uçakta, 'bitkinim' kelimesini öğrendim. Eve geldim ve çok yorgundum, Wesley'e 'bitkinim' dedim. Kulağıma müzik gibi geliyor.

Twitter'da, 'yenge' sözcüğünü gördüm. Türk arkadaşlarıma anlamını sordum. Çok şeker bir durum, demek ki beni aileden biri olarak görüyorlar. Birisi bana 'Kıyafetlerin çok kötü, hiç iyi görünmüyorsun' diye yazmış. Bir sürü takipçim olaya el koyup, benim adıma cevap yazmış. 'Bizim yengemize nasıl böyle yazarsın!' diye...Yani benim erkek kardeşlerim diye gerçekten çok mutlu oluyorum. Daha önce böyle şey yaşamamıştım. Sizin yerinize başkaları sizi savunup, koruyor. Bir sürü erkek kardeşle kendinizi çok iyi hissediyorsunuz. Türk insanı çok sıcak kanlı. Bu duygu hep kalsın diye çok dua ediyorum.



kaynak
 

kpln04

Müdavim
Katılım
2 Ekim 2009
Mesajlar
2,887
Reaksiyon puanı
2
Puanları
38
konuda ki fotosu eski galiba çok kilolu duruyor :p ayrıca şu aplanın haberleri bitmedi gitti
 
Üst