Yedi Uyurlar hikayesi

Bu konuyu okuyanlar

BatinY

₿itcoin
Emektar
Katılım
20 Mart 2018
Mesajlar
1,761
Çözümler
2
Reaksiyon puanı
1,492
Puanları
113
Yaş
24
Anlatılana göre Decius (Dakyus) zamanında yedi veya sekiz Hristiyan genç, devrin putperest inançlarına kurban edilmekten korkarak yaşadıkları yerin yakınlarındaki bir mağaraya sığınırlar ve üzerleri kapatılır. Orada mucizevi bir uykuya dalarlar. Bu kişilerin adları bir rivayete göre Maximilian, Iamblicus, Martinian, John, Dionysius, Exacustodianus ve Antoninus'tu. Başka kaynaklarda başka isimler rivayet edilir. Bu mağaraya gelen askerler şaşkınlık içinde geri dönerler. Bunun üzerine komutanları mağara girişinin taş ve harçla kapatılmasını emreder. Burada "Yedi Kafir’in ölüme terkedildiklerini" bildiren bir levha bırakarak giderler.

Yedi Uyurlar'ın üzeri kapatıldıktan yaklaşık 184, 200, veya 230 sene sonra mağaranın yer aldığı arsanın maliki, işçileriyle birlikte mağara girişini açar ve Yedi Uyurlar ile karşılaşır. Iamblicus, şehre ekmek almaya gider ve Meryem oğlu İsa'nın adının şehirde serbestçe anıldığını fark eder. Decius (Dakyus) zamanından kalma paralarla alışveriş yapmaya çalışır. Psikoposun karşısına çıkarılırlar. Hikayelerini dinleyen piskopos, bunun bir mucize olduğunu dile getirir.

Hristiyanlar tarafından kabul edilen hikayedeki mağara, Selçuk ilçesindeki Efes antik şehrinin yakınlarındaki Panayır Dağı eteklerinde bulunmaktadır. Bu mağaranın üstüne bir kilise yapılmış hali 1927-1928 yılları arasındaki bir kazıda ortaya çıkarıldı. Kazıda 5. ve 6. yüzyıla ait mezarlar bulundu. Yedi Uyurlar’a ithaf edilmiş yazıtlar hem mezarlarda, hem de kilise duvarlarında bulunmaktadır.
 

epsilon06

Müdavim
Katılım
19 Ocak 2016
Mesajlar
2,179
Reaksiyon puanı
2,077
Puanları
113
Yaş
28
  • Kehf Suresi, 9. ayet: Sen, yoksa Kehf ve Rakim Ehlini Bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?
  • Kehf Suresi, 10. ayet: O gençler, mağaraya sığındıkları zaman, demişlerdi ki: "Rabbimiz, Katından bize bir rahmet ver ve işimizden bize doğruyu kolaylaştır (bizi başarılı kıl).
  • Kehf Suresi, 11. ayet: Böylelikle mağarada yıllar yılı onların kulaklarına vurduk (derin bir uyku verdik).
  • Kehf Suresi, 12. ayet: Sonra iki gruptan hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap ettiğini belirtmek için onları uyandırdık.
  • Kehf Suresi, 13. ayet: Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarıyoruz. Gerçekten onlar Rablerine iman etmiş gençlerdi ve Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.
  • Kehf Suresi, 14. ayet: Onların kalpleri üzerinde (sabrı ve kararlılığı) rabtetmiştik; (Krala karşı) Kıyam ettiklerinde demişlerdi ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir; İlah olarak biz O'ndan başkasına kesinlikle tapmayız, (eğer tersini) söyleyecek olursak, andolsun, gerçeğin dışına çıkarız."
  • Kehf Suresi, 15. ayet: "Şunlar, bizim kavmimizdir; O'ndan başkasını ilahlar edindiler, onlara apaçık bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Öyleyse Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir?"
  • Kehf Suresi, 16. ayet: (İçlerinden biri demişti ki: "Madem ki siz onlardan ve Allah'tan başka taptıklarından kopup-ayrıldınız, o halde, (dağlara çekilip) mağaraya sığının da Rabbiniz size rahmetinden (bolca bir miktarını) yaysın ve işinizden size bir yarar kolaylaştırsın."
  • Kehf Suresi, 17. ayet: (Onlara baktığında) Görürsün ki, güneş doğduğunda mağaralarına sağ yandan yönelir, battığında onları sol yandan keser-geçerdi ve onlar da onun (mağaranın) geniş boşluğundalardı. Bu, Allah'ın ayetlerindendir. Allah, kime hidayet verirse, işte hidayet bulan odur, kimi saptırırsa onun için asla doğru-yolu gösterici bir veli bulamazsın.
  • Kehf Suresi, 18. ayet: Sen onları uyanık sanırsın, oysa onlar (derin bir uykuda) uyuşmuşlardır. Biz onları sağ yana ve sol yana çeviriyorduk. Köpekleri de iki kolunu uzatmış yatıyordu. Onları görmüş olsaydın, geri dönüp onlardan kaçardın, onlardan içini korku kaplardı.
  • Kehf Suresi, 19. ayet: Böylece, aralarında bir sorgulama yapsınlar diye onları dirilttik (uyandırdık). İçlerinden bir sözcü dedi ki: "Ne kadar kaldınız?" Dediler ki: "Bir gün veya günün bir (kaç saatlik) kısmı kadar kaldık." Dediler ki: "Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir; şimdi birinizi bu paranızla şehre gönderin de, hangi yiyecek temizse baksın, size ondan bir rızık getirsin; ancak oldukça nazik davransın ve sakın sizi kimseye sezdirmesin."
  • Kehf Suresi, 20. ayet: "Çünkü onlar üzerinize çıkıp gelirlerse, sizi taşa tutarlar veya dinlerine geri çevirirler; bu durumda ebedi olarak kurtuluş bulamazsınız."
  • Kehf Suresi, 21. ayet: Böylece, Allah'ın va'dinin hak olduğunu ve gerçekten kıyametin, kendisinde şüphe bulunmadığını bilmeleri için (şehir halkına ve sonraki insan kuşaklarına) onları buldurmuş olduk. (Onları görenler) Kendi aralarında durumlarını tartışıyorlardı, (bir kısmı) dedi ki: "Onların üstüne bir bina inşa edin, Rableri onları daha iyi bilir." Onların işine galip gelen (sözleri geçen)ler ise: "Üstlerine mutlaka bir mescid yapmalıyız" dediler.
  • Kehf Suresi, 22. ayet: (Sonra gelen kuşaklar) Diyecekler ki: "Üç'tüler, onların dördüncüsü köpekleridir." Ve: "Beştiler, onların altıncısı köpekleridir" diyecekler. (Bu,) Bilinmeyene (gayba) taş atmaktır. "Yedidirler, onların sekizincisi köpekleridir" diyecekler. De ki: "Rabbim, onların sayısını daha iyi bilir, onları pek az (insan) dışında kimse bilemez." Öyleyse onlar konusunda açıkta olan bir tartışmadan başka tartışma ve onlar hakkında bunlardan hiç kimseye bir şey sorma.
  • Kehf Suresi, 23. ayet: Hiçbir şey hakkında: "Ben bunu yarın mutlaka yapacağım" deme.
  • Kehf Suresi, 24. ayet: Ancak: "Allah dilerse" (inşaAllah yapacağım de). Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: "Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip-iletir."
  • Kehf Suresi, 25. ayet: Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar ve dokuz (yıl) daha kattılar.
  • Kehf Suresi, 26. ayet: De ki: "Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybı O'nundur. O, ne güzel görmekte ve ne güzel işitmektedir. O'nun dışında onların bir velisi yoktur. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz."
Bu da Kur'an ı Kerim'in bize bildirdiği.
 

BatinY

₿itcoin
Emektar
Katılım
20 Mart 2018
Mesajlar
1,761
Çözümler
2
Reaksiyon puanı
1,492
Puanları
113
Yaş
24
Sağolasın epsilan, eyvallah.
Arkadaşımız belli ki hikayeyi çarpıtılmış Hristiyan kaynaklardan almış.
Haberin aslını ve doğrusunu veren son kitap Kur'an hiç aklına gelmemiş.
kimin çarpıttığı belli bir tanesi daha eski bir tanesi de alıntı. İlla paylaşılanlara hep muhalefet olacaksınız. Ben sizin paylaştıklarınıza muhalefet olsam ohoo kıyamet kopar burada...
 

epsilon06

Müdavim
Katılım
19 Ocak 2016
Mesajlar
2,179
Reaksiyon puanı
2,077
Puanları
113
Yaş
28
Sağolasın epsilan, eyvallah.
Arkadaşımız belli ki hikayeyi çarpıtılmış Hristiyan kaynaklardan almış.
Haberin aslını ve doğrusunu veren son kitap Kur'an hiç aklına gelmemiş.
Rica ederim abi.Ama iyi düşünelim arkadaş Kur'an ı Kerim'de geçtiğini bilmiyor olabilir.Bu konuda okulda bir olay yaşamıştık bilmiyordu anlatan arkadaş efsane diye anlattı.:)Bir başka arkadaşta söylemişti o zaman kendisine yani öğrenelim hep beraber.
 

BatinY

₿itcoin
Emektar
Katılım
20 Mart 2018
Mesajlar
1,761
Çözümler
2
Reaksiyon puanı
1,492
Puanları
113
Yaş
24
Rica ederim abi.Ama iyi düşünelim arkadaş Kur'an ı Kerim'de geçtiğini bilmiyor olabilir.Bu konuda okulda bir olay yaşamıştık bilmiyordu anlatan arkadaş efsane diye anlattı.:)
Bu bir efsane değil. Yaratan'ın gücünün yetmeyeceği hiçbir şey yok :)
( Hristiyanlar tarafından kabul edilen hikayedeki mağara, Selçuk ilçesindeki Efes antik şehrinin yakınlarındaki Panayır Dağı eteklerinde bulunmaktadır. Bu mağaranın üstüne bir kilise yapılmış hali 1927-1928 yılları arasındaki bir kazıda ortaya çıkarıldı. Kazıda 5. ve 6. yüzyıla ait mezarlar bulundu. Yedi Uyurlar’a ithaf edilmiş yazıtlar hem mezarlarda, hem de kilise duvarlarında bulunmaktadır. )
 

one way

Öğrenci
Cezalı
Katılım
10 Mart 2020
Mesajlar
78
Reaksiyon puanı
64
Puanları
18
Hikayenin kullanımı gününüzde uydurulmuş bir şeydir. Kurandaki hiçbir şey hikaye değildir ve yaşanmıştır. Kıssa denilmesi gerekir. Kıssa nın hikaye anlamı da vardır ama türkçe deki kullanım farklı bir bakış açısıdır ve olayı basitleştirmektir.
 

epsilon06

Müdavim
Katılım
19 Ocak 2016
Mesajlar
2,179
Reaksiyon puanı
2,077
Puanları
113
Yaş
28
Bu bir efsane değil. Yaratan'ın gücünün yetmeyeceği hiçbir şey yok :)
( Hristiyanlar tarafından kabul edilen hikayedeki mağara, Selçuk ilçesindeki Efes antik şehrinin yakınlarındaki Panayır Dağı eteklerinde bulunmaktadır. Bu mağaranın üstüne bir kilise yapılmış hali 1927-1928 yılları arasındaki bir kazıda ortaya çıkarıldı. Kazıda 5. ve 6. yüzyıla ait mezarlar bulundu. Yedi Uyurlar’a ithaf edilmiş yazıtlar hem mezarlarda, hem de kilise duvarlarında bulunmaktadır. )
Evet haklısınız arkadaş Maraşlıydı. Orda da varmış böyle bir yer.Çoğu yerde var ashabı keyf mağarası o da onu anlatırken böyle anlattı.Bizde Mersinde sanırım tarsus da ki mağaraya gitmiştik. Mekan neresi olursa olsun yaşananlar gerçek önemli olan almamız gereken mesaj:)
 

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,324
Puanları
113
kimin çarpıttığı belli bir tanesi daha eski bir tanesi de alıntı. İlla paylaşılanlara hep muhalefet olacaksınız. Ben sizin paylaştıklarınıza muhalefet olsam ohoo kıyamet kopar burada...
Hakikat olan hiçbir şeye asla muhalif olmayız biz.
Lakin birşey benim inancıma ve kitabıma muhalifse onun doğrusunu yazmak da boynumuzun borcudur.
Sanırım siz Hristiyan dinine mensupsunuz, buna saygı duyarım. Lakin müslüman memleketinde müslüman çocuklarının okuduğu bir kıssayı kendi kitaplarının doğrultusunda öğrenmeleri konusundaki hassasiyetimizi de takdir edeceğinizi umuyorum.
 

BatinY

₿itcoin
Emektar
Katılım
20 Mart 2018
Mesajlar
1,761
Çözümler
2
Reaksiyon puanı
1,492
Puanları
113
Yaş
24
Hakikat olan hiçbir şeye asla muhalif olmayız biz.
Lakin birşey benim inancıma ve kitabıma muhalifse onun doğrusunu yazmak da boynumuzun borcudur.
Sanırım siz Hristiyan dinine mensupsunuz, buna saygı duyarım. Lakin müslüman memleketinde müslüman çocuklarının okuduğu bir kıssayı kendi kitaplarının doğrultusunda öğrenmeleri konusundaki hassasiyetimizi de takdir edeceğinizi umuyorum.
Bir insan inancına kendi karar verir belli bir yaşa ve düşünce yetisinin geliştiği zaman. İster doğduğu inanca inanmaya devam eder isterse de değiştirebilir bu bir zorunluluk değil ırk gibi bir şey değil ki sonradan değişmesin. %99'u Müslüman diye söylenen bir ülke lakin en fazla %80 lik bir kısmın Müslüman olduğu gerçeği de bir başka. Ayrıca laik bir ülkedeyiz isteyen istediği inanca inanır ya da hiç inanmaz. İnsanların kaynaklarını ve öğrenme yerlerini kısıtlamış olursunuz sadece bizim dediğimiz doğru diğerlerinin paylaşması yasak diyerek. İlk kilise Hatay, Antakya da kuruldu. Bakire Meryem'in evi İzmir'de. Tarsus Hristiyanlık açısından çok önemli bir bölge. Hristiyanlık açısından önemi olan çok fazla toprak Türkiye'de mevcut. Başkalarından saygı beklemek için en başta saygı göstermek gerekli bence. Gerçi biz diğerleri gibi karşılık beklemeden saygı ve sevgi duyarız o da ayrı bir mesele.
"İşte kalıcı olan üç şey vardır: İman, umut, sevgi. Bunların en üstünü de sevgidir." 1.Korintililer 13:13
 

one way

Öğrenci
Cezalı
Katılım
10 Mart 2020
Mesajlar
78
Reaksiyon puanı
64
Puanları
18
Bir insan inancına kendi karar verir belli bir yaşa ve düşünce yetisinin geliştiği zaman. İster doğduğu inanca inanmaya devam eder isterse de değiştirebilir bu bir zorunluluk değil ırk gibi bir şey değil ki sonradan değişmesin. %99'u Müslüman diye söylenen bir ülke lakin en fazla %80 lik bir kısmın Müslüman olduğu gerçeği de bir başka. Ayrıca laik bir ülkedeyiz isteyen istediği inanca inanır ya da hiç inanmaz. İnsanların kaynaklarını ve öğrenme yerlerini kısıtlamış olursunuz sadece bizim dediğimiz doğru diğerlerinin paylaşması yasak diyerek. İlk kilise Hatay, Antakya da kuruldu. Bakire Meryem'in evi İzmir'de. Tarsus Hristiyanlık açısından çok önemli bir bölge. Hristiyanlık açısından önemi olan çok fazla toprak Türkiye'de mevcut. Başkalarından saygı beklemek için en başta saygı göstermek gerekli bence. Gerçi biz diğerleri gibi karşılık beklemeden saygı ve sevgi duyarız o da ayrı bir mesele.
"İşte kalıcı olan üç şey vardır: İman, umut, sevgi. Bunların en üstünü de sevgidir." 1.Korintililer 13:13
Yok hayır bizde böyle bir şey yok buna katılmıyorum. Bu şuan modern geçinenlerin düştüğü ve başarısız olduğu en büyük hatadır. Neymiş çocuk aklı kesecek yaşa gelince kendisi seçermiş. Böyle saçmalık mı var? Hangi çocuk namaz kılar, hangi çocuk başını kapamak ister? İslamda böyle bir şey yoktur. Müslüman ebeveynler çocuklarını ona göre yetiştirirler. Bu yüzden küçük erkek çocuklarını babalarıyla camiye, küçük kızlara da alıştırma olsun diye başörtü takarlar. Bu görüş islami açıdan kabul edilemez gerisi de beni veya müslümanım diyen kişileri ilgilendirmez.
 

BatinY

₿itcoin
Emektar
Katılım
20 Mart 2018
Mesajlar
1,761
Çözümler
2
Reaksiyon puanı
1,492
Puanları
113
Yaş
24
Yok hayır bizde böyle bir şey yok buna katılmıyorum. Bu şuan modern geçinenlerin düştüğü ve başarısız olduğu en büyük hatadır. Neymiş çocuk aklı kesecek yaşa gelince kendisi seçermiş. Böyle saçmalık mı var? Hangi çocuk namaz kılar, hangi çocuk başını kapamak ister? İslamda böyle bir şey yoktur. Müslüman ebeveynler çocuklarını ona göre yetiştirirler. Bu yüzden küçük erkek çocuklarını babalarıyla camiye, küçük kızlara da alıştırma olsun diye başörtü takarlar. Bu görüş islami açıdan kabul edilemez gerisi de beni veya müslümanım diyen kişileri ilgilendirmez.
Bir insan inancını seçtiği zaman onun kurallarına uymak zorunda bunda hemfikiriz ama din seçme konusunda insan kendi inancını seçebilir böyle bir özgürlüğü vardır, bunun cezası kendisine ait ne seni ne beni ne de bir başkasını ilgilendirir. O X inancını seçmedi diye günahı ve cezası sana veya bana değil kendisine.
 

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,324
Puanları
113
Bir insan inancına kendi karar verir belli bir yaşa ve düşünce yetisinin geliştiği zaman.
Benim dinim diyor ki: "Dinde zorlama yoktur"(Bakara, 256)
Biz de zaten kimseyi zorlamıyoruz. Elbet herkes kendi inancına kendi karar verecektir. Ama tabii müsaadeniz olursa :) öncelikle biz çocuklarımıza kendi din ve inançlarını doğru bir şekilde anlatalım; Eğer beğenmezlerse işte o zaman sizin dininizi mi seçerler, başka bir inanca mı sahip olurlar, o artık kendi bilecekleri... :)
 

one way

Öğrenci
Cezalı
Katılım
10 Mart 2020
Mesajlar
78
Reaksiyon puanı
64
Puanları
18
Bir insan inancını seçtiği zaman onun kurallarına uymak zorunda bunda hemfikiriz ama din seçme konusunda insan kendi inancını seçebilir böyle bir özgürlüğü vardır, bunun cezası kendisine ait ne seni ne beni ne de bir başkasını ilgilendirir. O X inancını seçmedi diye günahı ve cezası sana veya bana değil kendisine.
Tamam bende size diyorum ki, İslam da anne ve baba çocuklarından sorumludur. Onları islama göre yetiştirmelidir. Dolayısıyla İslam da müslüman ebeveynlerin çocuklarını başıboş bırakması, onlara islamı anlatmaması büyük bir vebaldir ve günahtır. Ayrıca son zamanlar da bu “herkes kendi bacağından” asılır tarzı sözcüklerle çok karşılaşıyoruz. İslam buna da karşıdır. Ya kardeşim ben neden çocuğumu kendi elimle ateşe atayım? Neden dostlarımı ateşe atayım? Tamam benim arkadaşım ateistse cehenneme o gider ben değil ama neden her koyun kendi bacağından asılır mantığıyla hareket edip ona dini anlatmayayım. Müslümanın görevi: yakınlarına dini anlatmaktır, dileyen iman eder dileyen inkar eder o anlatan kişiyi bağlamaz, ama önce anlatmalıdır.
 
Üst