sarp159
Asistan
- Katılım
- 27 Nisan 2008
- Mesajlar
- 471
- Reaksiyon puanı
- 4
- Puanları
- 0
Bilgisayarlar icat edildiğinden beridir hayatımızda sayısız gelişmeler oldu.Bilgisayar ilk çıktığında neredeyse bir oda kadar yer kaplıyordu.
Bu bilgisayarda sadece belirli işlemler ve hesaplamalar yapmak için kullanılabiliyordu.Ve bu bilgisayarların kullanım alanı çok kısıtlıydı.Şimdiki gibi video,müzik,internet ve kişisel kullanım için kullanılamıyordu.Ama zaman geçtikçe bu tonlarca ağırlıktaki bilgisayarların yerini daha az yer kaplayan ve kişisel kullanıma olanak tanıyan makineler haline geldi.İnternetin de hayatımıza girmesi ile kullanım alanı oldukça yaygınlaştı.Eskiden evinde televizyon olmayan aile yoktu şimdi neredeyse bilgisayar olmayan ev yok.Ve çoğunluğumuzda günlerimizin büyük bölümünü pc başında geçiriyoruz.(Annem bu yüzden bilgisayarı icat eden Charles Babbage'E olmadık hakaretler savuruyor.''Bu zıkkımı yapanın gözü çıksın'' gibi.Kendisi bilgisayar gibi bir aletin ortaya çıkmasını sağlayan kişi bir nevi...)
Tabii ki teknoloji ilerledikçe beraberinde de bazı riskler getiriyor.Dolandırıcılık,hackerlar,virüsler,botnet ağları vs.Ama bunlardan korunmak için de yazılım geliştirici firmalar antivirüs yazılımları üretiyorlar.bu programlar sisteminize bulaşan trojan,malware,adware,solucan,reklam yazılımları gibi zararlıları tespit edip siliyorlar.İçlerinde ücretli programlar olduğu halde ücretsiz olan bir çok antivirüs programıda mevcut.Fakat ücretli yazılımlar ücretsiz yazılımlara göre daha iyi(Parayı veren düdüğü çalar hesabı).Ücretli olan güvenlik yazılımları senelik veya tek seferde vereceğiniz lisans bedeli ile size hem teknik olarak hemde bilgisayarınızın güvenliği bakımından ücretsiz yazılımlara oranla daha iyi imkanlar sunacaktır.Dediğim gibi bu yazılımlara sahip olmak için belirli bir ücret ödemeniz lazım.Ama maalesef ki ülkemiz de başta olmak üzere tüm dünyada lisanslı yazılım kullananların sayısı oldukça az.Neredeyse program kurup kaldırmasını bilen ve Google(internet denince Türkiye de akla gelen ilk isim) ile arama yapabilen net kullanıcıları Google da bu ücretli yazılımların korsanlarını rahatça bulabilir ve sistemlerine yükleyebilir.Aslında internet bu yazılımların orjinalini sitesinden ücretsiz olarak indirebilirsiniz fakat bunlar deneme sürümüdür ve süreniz dolunca sizden bir lisans anahtarı isterler.Lisans anahtarını nette küçük bir arama ile bulabilir ve programa girebilirsiniz.Bu sayede istediğiniz süre kadar antivirüs yazılımını kullanabilirsiniz.Bunlar arasında en çok tercih edilen yazılımlar Kaspersky,Esed Nod 32,Bit Defender ve Norton gibi programlardır.Tabii sadece antivirüs programları değil,bilgisayarımızda kullandığımız bir çok programda korsan olabilir.Nette küçük bir arama ile istediğimiz bir programın korsanını(Artık Türkçe bir kelime olmuş full hali)bulabilirsiniz.Şimdi bu yazıyı okuyan bir çok kişinin bilgisayarı incelense kullanılan bir çok program aslında lisanssız korsan programlardır.Bunların da neredeyse lisanslı maliyeti 5 ila 10 bin ytl yi bulmaktadır.Eğer inanmıyorsanız internette bir araştırma yapın ve kullandığınız programların lisans bedellerini hesaplayın inanın sizde şaşıracaksınız.Örneğin;hepimizin kullandığı,kullanmasa da en azından duyduğu bir program olan Adobe Photoshop Cs3 programı 1.500 ytl civarında.Belki bilgisayarımızda korsanını kullanıyoruz ama fiyatından dahi haberimiz yok.Aslında benim demek istediğim virüs tarayıcılarla ilgili idi ama nedense korsana değinmeden geçemedim.Sonuçta virüste korsan yazılımlarla yayılıyor.
Gelelim bu antivirüs programlarının maharetlerine ve yapabileceklerine...
Örneğin daha deminde adını saydığım yazılımlar arasıdan olan Kaspersky İnternet Security yazılımını ele alalım.Bu programı sisteminize yüklediğinizde bilgisayarınızı eş zamanlı olarak adware,malware,spyware,trojan,virüs ve reklam yazılımlarından koruyor.Arka planda çalışarak bilgisayarınıza girmeye çalışan zararlı yazılımları ve hatta e-postalarınızı bile kontrol ediyor.Her hangi bir vürüs bilgisayarınıza bulaşmaya çalışırsa hemen sizi uyarıyor ve o zararlı yazılımın sisteminize bulaşmasını engelliyor.Fakat virüs bilgisayarınıza önceden bulaşmış;bilgisayarınızı tarama yaptırmamış veya programı güncellememişseniz de dahi program virüs aktif hale geçmeye çalıştığında engelliyor ve derhal siliyor.Kaspersky neredeyse her saat başı güncelleme yapıyor.Böylelikle bir çok zararlı yazılıma karşı sizi daha iyi koruma altına alıyor.Yalnız yazılımı kurduğunuz bilgisayar donanım yönünden zayıfsa bilgisayarı kasabilir yada kilitlenmelere yol açabilir.Tavsiyem bu tür durumlarda sadece tarama yapın ve başka bir programla uğraşmayın.
Her şey iyi güzel.Bu programlar sistemi tarıyor,virüsleri bulup siliyor.Fakat ortada şöyle bir gerçek var.Hiç bir güvenlik yazılımı %100 güvenlik sağlayamaz.İşte bu durumda iş bilgisayar kullanıcısına düşüyor.
Nasıl yani?Çok basit.Girdiğiniz sitelere dikkat etmeli,tanımadığınız kişilerden gelen bağlantılara tıklamamalı,video,resim ve müzik gibi virüs bulaştırabilecek dosyaları almamalı;alıcaksak dahi antivirüs yazılımı ile kontrol edip ondan sonra açmalı,e-postalarımızda gönderilen her bağlantıya tıklamamalı,korsan yazılımlardan kaçınılmalı(korsan antivirüs programlarıda buna dahil),nette bulduğumuz veya korsan olarak çekilmiş oyunları ve programları bilgisayara kurmamalı,her ihitmale karşı windowsun bir yedeğini almalı ve kurtarma cdsi hazırlamalı(Acronis True Image ,Norton Ghost gibi programlar ile yedek alıp geri yüklenebilir),nette sörf yapıyorken her zaman güvenli bir tarayıcı kullanmalı ve bazı siteleri açtığımızda gelen activex yada codec gibi bileşenleri yüklememeye çalışmalı ve bilgisayarımızın antivirüs programını ve işletim sistemimizi sürekli güncel tutmalıyız vs...Eğer bunlara dikkat edersek bilgisayarımıza virüs bulaşma ihtimali daha az olur.
Şimdi bazıları aman hem parasını vereceğim hem de dikkat edeceğim diyebilir.
Şöyle düşünelim.Annemizi Bir antivirüs programı kendimizi bir bilgisayar olarak hayal edelim.Ve siz sokakta arkadaşlarınızla maç yaptınız(Nette sörf olarak düşünün
).Eve de çamurlu ayaklarınızla geldiniz.Evin her yerinide çamur ettiniz.Anneniz ''Aman aslan oğlum senmi geldin?Aman her yeride çamur etmişsin kerata.Dur ben temizlerim oğlum hemen''der.Tabii ben burda annemizi bir antivirüs programının mantığı ile çalıştığını düşündüm.Çünkü hiç bir antivirüs programı ''Bana ne be.Sen bulaştırdın virüsü.Bir de senin bulaştırdığın virüslemi uğraşacağım.Bunaldım be senelrce senin pisliğini temizlemekten.Ben gidiyorum.Kaldır beni program ekle kaldırdan'' demez,diyemez.O bakımdan hayal deki annede bu mantıkla çalışıyor.Siz siz olun sakın bu hayalle gidip de evi batırmaya kalkmayın yoksa ters tepki verebilir ve bir anda annenizi elinde merdane karşınızda sizi dövmeyi bekliyor bulabilirsiniz.Tabii esprisi bir yana her anne bir melektir ve hepsi de evlatlarını çok sever,o ne kadar dünyanın en kötü adamı da olsa.Aynı zamanda yakında anneler günü her annenin anneler günü kutlu olsun.
Lafın özü şudur ki her sakallı dedemiz değildir.O bakımdan yukarıda saydığım kurallara dikkat edelim ve kendimizi bu tür zararlı yazılımlardan koruyalım.Bir başka yazıda görüşmek üzere...

Bu bilgisayarda sadece belirli işlemler ve hesaplamalar yapmak için kullanılabiliyordu.Ve bu bilgisayarların kullanım alanı çok kısıtlıydı.Şimdiki gibi video,müzik,internet ve kişisel kullanım için kullanılamıyordu.Ama zaman geçtikçe bu tonlarca ağırlıktaki bilgisayarların yerini daha az yer kaplayan ve kişisel kullanıma olanak tanıyan makineler haline geldi.İnternetin de hayatımıza girmesi ile kullanım alanı oldukça yaygınlaştı.Eskiden evinde televizyon olmayan aile yoktu şimdi neredeyse bilgisayar olmayan ev yok.Ve çoğunluğumuzda günlerimizin büyük bölümünü pc başında geçiriyoruz.(Annem bu yüzden bilgisayarı icat eden Charles Babbage'E olmadık hakaretler savuruyor.''Bu zıkkımı yapanın gözü çıksın'' gibi.Kendisi bilgisayar gibi bir aletin ortaya çıkmasını sağlayan kişi bir nevi...)
Tabii ki teknoloji ilerledikçe beraberinde de bazı riskler getiriyor.Dolandırıcılık,hackerlar,virüsler,botnet ağları vs.Ama bunlardan korunmak için de yazılım geliştirici firmalar antivirüs yazılımları üretiyorlar.bu programlar sisteminize bulaşan trojan,malware,adware,solucan,reklam yazılımları gibi zararlıları tespit edip siliyorlar.İçlerinde ücretli programlar olduğu halde ücretsiz olan bir çok antivirüs programıda mevcut.Fakat ücretli yazılımlar ücretsiz yazılımlara göre daha iyi(Parayı veren düdüğü çalar hesabı).Ücretli olan güvenlik yazılımları senelik veya tek seferde vereceğiniz lisans bedeli ile size hem teknik olarak hemde bilgisayarınızın güvenliği bakımından ücretsiz yazılımlara oranla daha iyi imkanlar sunacaktır.Dediğim gibi bu yazılımlara sahip olmak için belirli bir ücret ödemeniz lazım.Ama maalesef ki ülkemiz de başta olmak üzere tüm dünyada lisanslı yazılım kullananların sayısı oldukça az.Neredeyse program kurup kaldırmasını bilen ve Google(internet denince Türkiye de akla gelen ilk isim) ile arama yapabilen net kullanıcıları Google da bu ücretli yazılımların korsanlarını rahatça bulabilir ve sistemlerine yükleyebilir.Aslında internet bu yazılımların orjinalini sitesinden ücretsiz olarak indirebilirsiniz fakat bunlar deneme sürümüdür ve süreniz dolunca sizden bir lisans anahtarı isterler.Lisans anahtarını nette küçük bir arama ile bulabilir ve programa girebilirsiniz.Bu sayede istediğiniz süre kadar antivirüs yazılımını kullanabilirsiniz.Bunlar arasında en çok tercih edilen yazılımlar Kaspersky,Esed Nod 32,Bit Defender ve Norton gibi programlardır.Tabii sadece antivirüs programları değil,bilgisayarımızda kullandığımız bir çok programda korsan olabilir.Nette küçük bir arama ile istediğimiz bir programın korsanını(Artık Türkçe bir kelime olmuş full hali)bulabilirsiniz.Şimdi bu yazıyı okuyan bir çok kişinin bilgisayarı incelense kullanılan bir çok program aslında lisanssız korsan programlardır.Bunların da neredeyse lisanslı maliyeti 5 ila 10 bin ytl yi bulmaktadır.Eğer inanmıyorsanız internette bir araştırma yapın ve kullandığınız programların lisans bedellerini hesaplayın inanın sizde şaşıracaksınız.Örneğin;hepimizin kullandığı,kullanmasa da en azından duyduğu bir program olan Adobe Photoshop Cs3 programı 1.500 ytl civarında.Belki bilgisayarımızda korsanını kullanıyoruz ama fiyatından dahi haberimiz yok.Aslında benim demek istediğim virüs tarayıcılarla ilgili idi ama nedense korsana değinmeden geçemedim.Sonuçta virüste korsan yazılımlarla yayılıyor.
Gelelim bu antivirüs programlarının maharetlerine ve yapabileceklerine...
Örneğin daha deminde adını saydığım yazılımlar arasıdan olan Kaspersky İnternet Security yazılımını ele alalım.Bu programı sisteminize yüklediğinizde bilgisayarınızı eş zamanlı olarak adware,malware,spyware,trojan,virüs ve reklam yazılımlarından koruyor.Arka planda çalışarak bilgisayarınıza girmeye çalışan zararlı yazılımları ve hatta e-postalarınızı bile kontrol ediyor.Her hangi bir vürüs bilgisayarınıza bulaşmaya çalışırsa hemen sizi uyarıyor ve o zararlı yazılımın sisteminize bulaşmasını engelliyor.Fakat virüs bilgisayarınıza önceden bulaşmış;bilgisayarınızı tarama yaptırmamış veya programı güncellememişseniz de dahi program virüs aktif hale geçmeye çalıştığında engelliyor ve derhal siliyor.Kaspersky neredeyse her saat başı güncelleme yapıyor.Böylelikle bir çok zararlı yazılıma karşı sizi daha iyi koruma altına alıyor.Yalnız yazılımı kurduğunuz bilgisayar donanım yönünden zayıfsa bilgisayarı kasabilir yada kilitlenmelere yol açabilir.Tavsiyem bu tür durumlarda sadece tarama yapın ve başka bir programla uğraşmayın.
Her şey iyi güzel.Bu programlar sistemi tarıyor,virüsleri bulup siliyor.Fakat ortada şöyle bir gerçek var.Hiç bir güvenlik yazılımı %100 güvenlik sağlayamaz.İşte bu durumda iş bilgisayar kullanıcısına düşüyor.
Nasıl yani?Çok basit.Girdiğiniz sitelere dikkat etmeli,tanımadığınız kişilerden gelen bağlantılara tıklamamalı,video,resim ve müzik gibi virüs bulaştırabilecek dosyaları almamalı;alıcaksak dahi antivirüs yazılımı ile kontrol edip ondan sonra açmalı,e-postalarımızda gönderilen her bağlantıya tıklamamalı,korsan yazılımlardan kaçınılmalı(korsan antivirüs programlarıda buna dahil),nette bulduğumuz veya korsan olarak çekilmiş oyunları ve programları bilgisayara kurmamalı,her ihitmale karşı windowsun bir yedeğini almalı ve kurtarma cdsi hazırlamalı(Acronis True Image ,Norton Ghost gibi programlar ile yedek alıp geri yüklenebilir),nette sörf yapıyorken her zaman güvenli bir tarayıcı kullanmalı ve bazı siteleri açtığımızda gelen activex yada codec gibi bileşenleri yüklememeye çalışmalı ve bilgisayarımızın antivirüs programını ve işletim sistemimizi sürekli güncel tutmalıyız vs...Eğer bunlara dikkat edersek bilgisayarımıza virüs bulaşma ihtimali daha az olur.
Şimdi bazıları aman hem parasını vereceğim hem de dikkat edeceğim diyebilir.
Şöyle düşünelim.Annemizi Bir antivirüs programı kendimizi bir bilgisayar olarak hayal edelim.Ve siz sokakta arkadaşlarınızla maç yaptınız(Nette sörf olarak düşünün

Lafın özü şudur ki her sakallı dedemiz değildir.O bakımdan yukarıda saydığım kurallara dikkat edelim ve kendimizi bu tür zararlı yazılımlardan koruyalım.Bir başka yazıda görüşmek üzere...