Uygur Türkü doktor, Çin'in uyguladığı etnik temizliği anlattı

Bu konuyu okuyanlar

TBM

Müdavim
Katılım
28 Ekim 2008
Mesajlar
6,587
Reaksiyon puanı
358
Puanları
83
1600106762089.png



Çin’de doktor olarak çalışan Uygur Türkü bir kadın, İngiliz haber kanalı ITV’ye Çin’de Uygur Türklerine uygulanan zorunlu doğum kontrol işlemlerine katıldığını söyledi. Kimliği gizli tutulan kadın, Çin hükumetinin emriyle zorla kürtaj ve kısırlaştırma operasyonları yaptığını anlattı. Konu ile ilgili Kırım Haber Ajansı’na (QHA) açıklamada bulunan Dünya Uygur Kongresi Genel Sekreteri, Ankara Üniversitesi DTCF Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkin Emet, “Çin hükumetinin Uygur Türkleri üzerine yaptığı doğum kontrol uygulaması hala net olarak bilinmiyor o nedenle doktor kadının olayları deşifre etmesi önemli.” dedi.


xDoc.-Dr.-Erkin-Emet-1.jpg.pagespeed.ic.NNUfWsqM4x.webp



Doğu Türkistan’da Uygur Türkü kadınlara uygulanan zorunlu doğum kontrol uygulaması bir kez daha kanıtlandı. İngiliz haber kanalı ITV’ye 3 Eylül 2020’de açıklamalarda bulunan Uygur Türkü bir doktor, Çin’in Doğu Türkistanlı kadınlara karşı yapılan insanlık dışı uygulamalarını gözler önüne serdi. Çin’den kaçarak Türkiye’ye sığınan Uygur Türkü kadın, “Açık niyet etnik temizlikti. Bunun Komünist Partinin nüfus kontrol planının bir parçası olduğuna inanmamız istendi.” dedi.


xAS.jpg.pagespeed.ic.cY5G9Z3mx4.webp


“EN AZ 600 KADINA KÜRTAJ YAPTIM”
Çin’in zulmünden Türkiye’ye kaçan kadın, “20 yıl içinde, zorla doğum kontrolü, zorla kürtaj ve kısırlaştırma ve zorla rahim alınması dahil olmak üzere en az beş ila altı yüz operasyona katıldım. Köy köy gezer, bütün kadınları toplar ve onları traktörlerle götürürdük. Genç kadınlara doğum kontrol cihazları takıldı. Hamile kadınlara kürtaj yapıldı ve kısırlaştırıldı. Yaptıklarım için çok pişmanlık duyuyorum.” dedi.

xDoc.-Dr.-Erkin-Emet.jpg.pagespeed.ic.N3F-NbKOs_.webp


ZORUNLU KÜRTAJ UYGULAMASINA KARŞI DURANLAR KURŞUNA DİZİLDİ
Doç. Dr. Erkin Emet, Çin hükumetinin bu uygulamaları 1984 yılından beri uyguladığını vurgulayarak, “Bu aslında 1984’en itibaren yapılan bir uygulama… Her kasabada aile planlaması ile ilgili memurlar bulunuyor ve Çin gizliliği korumak için bu memurları bilgi sızdırması halinde cezalandırıyor. Çin bu nedenle her kasabada kürtaj olması gereken kişileri tespit ediyor. Hatta 4-5 aylık hamile olan kadınlara bile kürtaj yapılarak bebekleri öldürülüyor. 1992 yılında Barın kasabasında tüm bunlara tepki gösterildi. Barın kasabasında 1994 yılında 250 kadar genç bu duruma tepki göstermek için gösteri yaptı ve bu gençlerin hepsini kurşuna dizdiler.” dedi.

xDoc.-Dr.-Erkin-Emet-2.jpg.pagespeed.ic.lv2p2xJMYr.webp


“YAŞANANLARIN DEŞİFRE EDİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ”
Uygur kadının yaptığı açıklamaların çok önemli olduğuna dikkat çeken Emet, “Çin hükumetinin Uygur Türkleri üzerine yaptığı doğum kontrol uygulaması hala net olarak bilinmiyor o nedenle doktor kadının olayları deşifre etmesi önemli. Kamuoyunda, kaçan son Uygur Türkü kadınların 5- 6 çocuğunun olması nedeniyle yalan söyleniyor izlenimi oluşturuluyor. Bilinmeyen ise bu kadınların doğum yapmak için başka köylere gittikleri… Başka köylerde doğan çocukların nüfus kaydı yaptırılamıyor. Bu yüzden bu çocuklar okula gidemiyor, sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor.” diye konuştu.

Doç. Dr. Emet, Çin’in Doğu Türkistan’da uygulanan zorunlu doğum kontrol uygulamaları konusunda uluslararası kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Uluslararası kamuoyuna bu konuda bilgilendirilmesi lazım. Doğum kontrolü uygulanan Uygur Türkü kadınların, bu uygulamaları anlatması ve bunun maddi delillerini her alanda sunması gerekiyor. Çin’in doğum kontrol uygulamalarını anlatan doktor kadının açıklamaları güzel bir başlangıç oldu. Bunun devamı gelmeli. Uygur Türkleri olsun bunu uygulayan doktorlar olsun bizzat bu işe karışanlar, delil ve ispatlarını ortaya koymaya devam etmesi, Çin’in insanlık dışı uygulamalarını kanıtlamamız açısından önemli bir adım olacak.

xDoc.-Dr.-Erkin-Emet-3.jpg.pagespeed.ic.rWzPBoDjRE.webp


“UYGUR TÜRKLERİ BİRBİRLERİNE KARŞI KULLANILIYOR”
Çin hükumeti, toplama kamplarında Uygur Türklerini birbirlerine karşı kullanıyor. Örneğin benim kardeşlerime iddianameyi hazırlayan savcı Uygur Türkü. Bu baskı ile Uygur Türkleri birbirlerine karşı kışkırtılıyor. Daha sonra bu olaylar ortaya çıktığında Çin hükumeti, ‘Bunları biz yapmıyoruz, Uygur memurlar bunu yanlışlıkla yapmış’ diyerek olaydan sıyrılmaya çalışıyor.

Mesaj otomatik birleştirildi:

Görselleri görmeyen var mı ?
 
Son düzenleme:

Hafiyye-iAbdülhamid-iSani

Doçent
Cezalı
Katılım
11 Mayıs 2020
Mesajlar
929
Reaksiyon puanı
1,170
Puanları
93
Eee bizim hükümet napıyor BAS BABAM BAS TİCARETİ BAS BAS. Hükümeti desteklemediğim nokta budur. Şimdi birisi gelip bana biz güçsüsüz demesin. ALLAH U TEÂLÂ bize yardım ederse kim bizi yenebilir? Libya da Rus tankerlerini vuran ülke mi güçsüz? Bahane çok bu konuda. Bir tek kelime bekliyorum bu konuda hükümetten
 
Üst