Ülkemiz için dönüm noktası: Stalinin türkiyeden toprak ve boğazlarda üs talebi

Bu konuyu okuyanlar

Sardaukar

Profesör
Katılım
7 Haziran 2019
Mesajlar
2,129
Reaksiyon puanı
903
Puanları
113
Yaş
24
tarihimizde fazla bilinmesede türkiyeyi tarafsız kendi halinde bir ülkeden, abd etkisine sahip nato üyesi haline gelmesine sebep olan olaydır




Sovyetler Birliği ihracatı için önemli bir suyolu olan Boğazlar üzerinde Türkiye’nin kontrol sağlamasına olanak veren ve 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne itiraz etmişti. 1925 yılında imzalanan Türk-Sovyet Dostluk ve Saldırmazlık Anlaşması 1945 yılında sona erdiğinde, Sovyet tarafı anlaşmayı yenilemeyi seçmedi. Sovyet dışişleri bakanı Vyaçeslav Molotov, Türkiye’ye hitaben, yeni anlaşma için önce Türkiye kontrolündeki bölgedeki (Doğu Anadolu Bölgesi) Gürcülerin ve Ermenilerin toprak iddialarının çözülmesi gerektiğini söyledi. Kars ve Ardahan çevresindeki tartışmalı bölge 1878-1921 yılları arasında Rus İmparatorluğu tarafından yönetilmişti. Molotov, Sovyetlerin, Rusya tarafından Türkiyeye devredilen ve şimdi Sovyet ulusları tarafından hak iddia edilen bu bölgede de tıpkı 1921 yılında Polonya’ya verilmiş toprakları Sovyetlerin geri alması gibi, geri almak, bu devri meşrulaştırmak ve bu konuyu yeniden müzakere etmek istediğini söyledi.

Sovyet iddiaları şu şekilde idi;

  1. Eski Kars Oblastı, 1878 yılında Rusya’nın, 1918-1920 yıllarında ise o günlerde Sovyetler’de bir cumhuriyet olan Ermenistan’a aitti. Iğdır ve çevresi Erivan Valiliği’ne dahildi.
  2. Alashkert (Eleşkirt) ovası, Doğubayazıt ve Kars tarihi Ermeni Hanlığına aitti.
  3. Sovyetlerin Eleşkirt ovası derken kastettikleri şey bugünkü Doğu Anadolu’da Erzurum, Van, Muş, Bitlis ve Kars’ı içeriyordu.
1946-1948 yılları arasında II. Dünya Savaşı’nda 150,000 Ermeni, Suriye, Lübnan, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Kıbrıs, Filistin, Irak, Mısır ve Fransa’dan Sovyetlerin bir parçası olan Ermenistan'a göç etmişti. Sovyet hükümeti bu yüzden bu toprakları alıp Ermenilere vermek istedi. Bunun üzerine stratejik olarak Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Türkiye’nin topraklarının tehdit edilmesine karşı çıktı. İdeolojik olarak ise ABD, Sovyetlerin bu iddialarını Çekoslovakya üzerinde hak iddia eden Nazi yayılmacılarına benzetti. Ancak 1934 yılında Amerikan Dışişleri Bakanlığı, Amerikan Başkanı Wilson’un 1913-1921 yılları içinde düzenlediği Ermenistan’ın kaybettiği toprakların hak iddia sürecinin dolduğunu kabul etti.[2]

ABD, İran’da Sovyet destekli olan ve Türkiye ile İran için tehlike arz eden Mahabad Cumhuriyeti’nin ve İran için tehlikeli olan Azerbaycan Millî Hükûmeti’nin İran tarafından ilhak edilmesini destekledi. Türkiye, 1952 yılında Anti-Sovyet bir askeri örgütlenme olan NATO’ya katıldı. 1953 yılında Stalin’in ölümünün ardından, Sovyet hükûmeti ABD’ye, Türkiye ile dostluk ilişkilerini geliştirmenin bir parçası olarak, Türkiye üzerindeki toprak taleplerinden vazgeçtiğini açıkladı.



a calendar of soviet treaties, 1917-1957 sf. 298

exchanges of notes between the ussr and turkey concerning soviet claims on turkish territory and the regulation of black sea straits on may 30, 1953 the ussr sent turkey a declaration renouncing claims made by the armenian and georgian ssr's in 1945 to turkish territory and stating that the ussr considered it possible to reach a settlement on the problem of the straits which would be acceptable to both states.


1953 tarihli sscb'nin türkiye'ye gönderdiği notada 1945'de türkiye'ye yapmış olduğu toprak talebinden vazgeçtiğini ilan ediyor. yani khrusçev stalin'in ölümünden sonra onun yaptığı toprak talebinden resmen vazgeçtiğini duyurmuştur.


 

thebow68

Asistan
Katılım
16 Aralık 2019
Mesajlar
195
Reaksiyon puanı
55
Puanları
28
Yaş
25
Birçok kaynakta Stalin'in Türk düşmanı olduğunu okumuştum zaten Stalin denen katil Türkiye'yi sevse ne olur ?
Nazilerle gizli işbirliği içinde olduğumuzu okumuştum Rusya'ya saldırmak konusunda ama Naziler başarısız olunca yattı o iş.
 
Üst