Türkiyenin Şok Eden KÜRTAJ RAPORU

Bu konuyu okuyanlar

SARKAT

Müdavim
Katılım
8 Mayıs 2008
Mesajlar
3,778
Reaksiyon puanı
68
Puanları
48
kurtaj-sezeryan-hamile-kadin-anne-doktor-hastane-340866h.jpg




Yaşam - 30 Mayıs 2012 08:15
Sağlık Bakanlığı kayıtlarındaki rakamlar dehşete düşürdü. Sezeryan ve kürtaj tartışmasında ortaya çıkan ilginç gerçekler...

Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre her 100 hamile kadından 10'u gebeliğini kürtajla sonlandırıyor. Kadın doğum hastanelerinin kayıtlarında 17 defa kürtaj yaptıran anne adayı bile var.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "cinayettir" diyerek başlattığı kürtaj tartışmasında ilginç bir rakam ortaya çıktı. 1983 yılında çıkarılan Nüfus Planlaması Hakkındaki Kanun'la kürtajı her durumda serbest bıraktı. Sağlık Bakanlığı kayıtlarına giren rakamlara göre yılda 70 bine dayanan kürtajda, özel kliniklerde yapılanlarla birlikte 150 binleri aşıyor. Her 100 hamile kadından 10'u gebeliğini kürtajla sonlandırıyor. O kadar ki 17 kere kürtaj yaptıran kadın doğum hastanelerinin kürtaj kayıtlarında yer alıyor.

FAKÜLTELERDE KÜRTAJ ÖĞRETİLİYOR

Türkiye'nin gündemine oturan kürtajı her yönüyle masaya yatırıldı. AK Parti hükümeti de kürtajı tıbbı gereklilikler dışında kullanımını önlemek için düğmeye bastı. Önceki gün AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu'nda (MKYK) masaya yatırıldığı öğrenilen kürtaj rakamları ürkütücü boyutlara ulaştı. 2009'da 60 bin 140, 2010'da 58 bin 186 ve 2011 yılında 69 bin 364 kürtaj operasyonu yapılırken, özel kliniklerde kayıt dışı yapılan sayı kamu hastanelerindeki rakamların çok üzerinde seyrettiği tahmin ediliyor. Anne ve çocuğun sağlığını tehdit eden kürtajın artmasında, 2827 sayısı Nüfus Planlaması Hakkındaki Kanun'un 5. maddesinde serbest bırakılması etkili. Anne ve çocuğun ölüm riskini ortadan kaldırmak için tıp fakültelerinde asistan doktorlara öğretilen tıbbi bir operasyon olan kürtaj, Türkiye'de aile planlaması olarak kullanılıyor. O kadar ki 4 kere kürtaj yaptıran anne adayı da var, 17 kere gebeliğini kürtajla sonlandıran kadın da. Kürtaj yaptıran kadınların çoğunluğu da sağlıklı bebekleri istemedikleri için bunu yaptırıyor. Tıbbi olarak yapılan kürtaj oranı Türkiye'de oldukça düşük kalıyor.

KÜRTAJ YAPMAMAK İÇİN YEMİN EDEN DOKTORLAR VAR

Söz konusu kanun, vatandaşa kürtaj hakkı tanırken doktorları da kürtaj yapmaya zorluyor. Herhangi bir doğum hastanesine giden anne adayı, 10 haftaya kadar olan gebeliğini tıbbi zorunluluk dışında bile kürtajla aldırabiliyor. "Almam" diyen doktor ise cezai müeyyidelerle karşılaşıyor. Bu durumda kadın doğum hastanelerinde kürtaja sıcak bakmayan hekimler kürtaj yapmama konusunda yemin ediyor. İsmini vermek istemeyen bir hekim yemin etme gerekçesini şöyle açıklıyor:

"Kürtajı hiçbir hekim istemez. Çünkü bir cana kıymak ve çocuğu parçalanmış şekilde çıkarmak çok büyük psikolojik travmalara neden oluyor. Kanunla bağlı olan doktorlar, kürtaj yapmamak için yemin ediyor"

Yasak yılda 68 bin anneyi öldürüyor

2012 yılı itibariyle 68 ülkede kürtaj tamamen yasak. Aralarında Brezilya, Meksika, İran, Suriye ve Endonezya'nın da bulunduğu bu ülkelerde kürtaj yasağı hiçbir istisna olmaksızın uygulanıyor. Kürtaja yalnızca belirli durumlarda izin veren ülke sayısı 58. Bu grupta bulunan ülkelerin yasalarına göre kürtaj, anne veya fetüsün sağlığının tehlikede olduğu durumlarda, tecavüz ve ensest sonucu oluşan hamileliklerde veya annenin ruhsal sağlığının korunması için uygulanabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü, yasağın uygulandığı ülkelerde kürtajın ortadan kalkmadığını, ancak uygun olmayan koşullarda, işinin ehli olmayan kişilerce gerçekleştirildiğine dikkat çekiyor. Buna göre dünya çapında her yıl 68 bin kadın sağlıksız kürtaj nedeniyle hayatını kaybediyor.

Sezaryende dünyada ilk üçteyiz

Türkiye sezaryende dünyada en yüksek orana sahip ülkelerin başında geliyor. Yüzde 46,6 oranıyla en yüksek sezaryenle doğum oranına sahip 5 ülkeden biri olan Türkiye, Brezilya ve Çin'den sonra üçüncü sırada yer alıyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de 2008'de 1 milyon 317 bin 988, 2009'da 1 milyon 306 bin 966, 2010'da 1 milyon 284 bin 772, 2011'de 1 milyon 267 bin 880, 2012'nin ilk üç ayında ise 295 bin 509 canlı doğum oldu. Türkiye'de sezaryenle doğum oranları 2009'da yüzde 42,7, primer (ilk doğumda) 27,2, 2010'da yüzde 45,4, primer yüzde 25,6, 2011'de 46,6, primer 24,9, bu yılın ilk üç ayında ise 51,1, primer 24,9 olarak gerçekleşti.
2009'da sezaryenlerin yüzde 39'u devlet sağlık kurumlarında, 61'ı özelde, 2010'da 40'ı devlette, 60'ı özelde, 2011'de 36'sı devlette, 64'ü özelde, bu yılın ilk üç aylık döneminde ise 37'si devlette, 67'si özelde yapıldı.

Doğudan batıya gittikçe artan sezaryen oranları, bölgelere göre de farklılık gösteriyor. Buna göre sezaryenle doğum Ege bölgesinde yüzde 31,8, Akdeniz'de 28,4, Güneydoğu'da 14,7, Doğu Anadolu'da 16,3, Kuzey Doğu Anadolu'da 14,6, Doğu Karadeniz'de 25,5, Batı Karadeniz'de 25,1, Doğu Marmara'da 28,9, Batı Marmara'da 34,2, İstanbul'da ise 27,6 oranında gerçekleşti.
Bugün

http://www.aktifhaber.com/turkiyenin...ru-611013h.htm
 

Korpe

Müdavim
Katılım
2 Ağustos 2009
Mesajlar
10,169
Reaksiyon puanı
16
Puanları
0
ALLAH kimseyi bu duruma düşürmesin
 

şowalye

Profesör
Katılım
10 Eylül 2011
Mesajlar
2,271
Reaksiyon puanı
8
Puanları
0
Evet bende kürtaş karşıyım çünkü bu bir çinayetir ve bütün kadınlara sesleniyoruz lütfen duyarlı ollalım...
 

cashpoint

Asistan
Katılım
30 Eylül 2011
Mesajlar
291
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Evet bende kürtaş karşıyım çünkü bu bir çinayetir ve bütün kadınlara sesleniyoruz lütfen duyarlı ollalım...

Çok afedersiniz tecavüze uğrayan bir kadının o çoçuğu doğurmasını nasıl beklersiniz soruyorum size ?
 

-Hewal-

Müdavim
Katılım
27 Haziran 2008
Mesajlar
5,206
Reaksiyon puanı
11
Puanları
0
Bütün problemlerimiz halloldu da gündemin ortasına bu problemi atıverdiler yazık yazık.
 

conquistador

Asistan
Katılım
19 Mayıs 2012
Mesajlar
271
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
Çok afedersiniz tecavüze uğrayan bir kadının o çoçuğu doğurmasını nasıl beklersiniz soruyorum size ?

Zaten planlanan değişiklik zorunlu hallerde kürtaja izin verilmesini kapsıyor. Ancak modern doğum kontrollerini uygulamayıp bunun sonucu olarak bir canın vebaline girmenin de özgürlükle hiç bir alakası yok şahsi kanaatimce. Öncelikle İnsan Haklarına aykırı zaten. İnsan Hakları bildirgesinin birinci maddesi yaşama hakkını garanti eder. Çocuğun annesinin bile bu hakkı sonlandırmak gibi bir kararı olamaz.
 

cashpoint

Asistan
Katılım
30 Eylül 2011
Mesajlar
291
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Peki suçlu doğacak bebek mi? Onu parçalayarak öldürmek insanlığa sığar mı?

Örnek vereceğim, sakın kötü anlamda anlama. Bu duruma düşen diyelim ki kız kardeşin. Aynı düşüncedemisin ?

Zaten planlanan değişiklik zorunlu hallerde kürtaja izin verilmesini kapsıyor. Ancak modern doğum kontrollerini uygulamayıp bunun sonucu olarak bir canın vebaline girmenin de özgürlükle hiç bir alakası yok şahsi kanaatimce. Öncelikle İnsan Haklarına aykırı zaten. İnsan Hakları bildirgesinin birinci maddesi yaşama hakkını garanti eder. Çocuğun annesinin bile bu hakkı sonlandırmak gibi bir kararı olamaz.

Biz ne kadar konuşsakda padişah yapacağını yapar .
 

conquistador

Asistan
Katılım
19 Mayıs 2012
Mesajlar
271
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
Biz ne kadar konuşsakda padişah yapacağını yapar .

Yalnız ne alakası var anlamadım. Açık açık söylendi zorunlu haller ve tıbbi gereklilik durumlarında izin verilecek diye. Yani şu gözü kapalı muhalefet illetinden bir kurtulsak var ya çok işler başaracağız. Ama şunu söyleyeyim birşeyi yasaklamak tek başına çözüm değil. O yasaklanan davranışı yapmayacak bilinci oturtmak da gerekli bunun yanında. Umarım bu düzenlemenin devamında o gelir.
 

dana

Asistan
Katılım
15 Ağustos 2011
Mesajlar
329
Reaksiyon puanı
5
Puanları
18
Kürtaj yasaklanırsa sağlıksız koşullarda illegal olarak kürtajlar artar. Bu da bir çok kadının sağlığını tehdit eder.

Kadınların kendi bedenleri üzerinde söz hakkı vardır, kürtajın yasaklanması bu hakkın elinden alınması demektir.

Kendimden örnek vereyim. Ben gayet modern bir doğum kontrol yöntemi olan doğum kontrol hapları ile korunuyorum. Kesinlikle şu aralar çocuk düşünmüyorum. Tut ki ben bu ilaçlara rağmen hamile kaldım. Ben kürtaj yaptırabilmeliyim. Çünkü çocuk istemiyorum zaten de korunuyorum.

Kürtaj bir haktır bence elimizden de alınmamalıdır.

Onun yerine aile planlaması ile ilgili halkı bilinçlendirme çalışmaları yapsınlar. Nasıl sigara karşıtı reklamlar döndü televizyonda bence doğum kontrolü ile ilgili de reklamlar dönsün.
 

3D-Clan

Müdavim
Katılım
29 Nisan 2012
Mesajlar
1,567
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Allahın verdiği bir canı ancak ' ALLAH ' alır bence kürtaj cinayettir tecavüz konusuna gelince tabiki o durumda dikkate alınmalı tartışma yaratmasalar şunlar olmucak ya '!
 

conquistador

Asistan
Katılım
19 Mayıs 2012
Mesajlar
271
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
Kürtaj yasaklanırsa sağlıksız koşullarda illegal olarak kürtajlar artar. Bu da bir çok kadının sağlığını tehdit eder.

Kadınların kendi bedenleri üzerinde söz hakkı vardır, kürtajın yasaklanması bu hakkın elinden alınması demektir.

Kendimden örnek vereyim. Ben gayet modern bir doğum kontrol yöntemi olan doğum kontrol hapları ile korunuyorum. Kesinlikle şu aralar çocuk düşünmüyorum. Tut ki ben bu ilaçlara rağmen hamile kaldım. Ben kürtaj yaptırabilmeliyim. Çünkü çocuk istemiyorum zaten de korunuyorum.

Kürtaj bir haktır bence elimizden de alınmamalıdır.

Onun yerine aile planlaması ile ilgili halkı bilinçlendirme çalışmaları yapsınlar. Nasıl sigara karşıtı reklamlar döndü televizyonda bence doğum kontrolü ile ilgili de reklamlar dönsün.
Görüş ayrılığı da burada başlıyor sanırım. Evet kadınlar kendi bedenleri üzerinde söz sahibi olmalıdır ve bunu doğum kontrol yöntemleriyle yapma imkanları var sizinde dediğiniz gibi. Ancak kendi bedeniyle alakalı bir karar alırken bir başkasını açıkça öldürmek bir özgürlük müdür değil midir bunun tartışması yapılıyor ve bence bu özgürlük kapsamına girmez.
 

acabuco4

Müdavim
Katılım
26 Ekim 2008
Mesajlar
4,007
Reaksiyon puanı
23
Puanları
38
Kürtaj yasaklanırsa sağlıksız koşullarda illegal olarak kürtajlar artar. Bu da bir çok kadının sağlığını tehdit eder.

Kadınların kendi bedenleri üzerinde söz hakkı vardır, kürtajın yasaklanması bu hakkın elinden alınması demektir.

Kendimden örnek vereyim. Ben gayet modern bir doğum kontrol yöntemi olan doğum kontrol hapları ile korunuyorum. Kesinlikle şu aralar çocuk düşünmüyorum. Tut ki ben bu ilaçlara rağmen hamile kaldım. Ben kürtaj yaptırabilmeliyim. Çünkü çocuk istemiyorum zaten de korunuyorum.

Kürtaj bir haktır bence elimizden de alınmamalıdır.

Onun yerine aile planlaması ile ilgili halkı bilinçlendirme çalışmaları yapsınlar. Nasıl sigara karşıtı reklamlar döndü televizyonda bence doğum kontrolü ile ilgili de reklamlar dönsün.


yaşın 17 daha ?
 

eray045

Müdavim
Emektar
Katılım
12 Nisan 2008
Mesajlar
12,600
Reaksiyon puanı
250
Puanları
63
Yasaklamak çözüm sanki.
Merdiven altı kürtajcılarının avuçları kaşınmaya başlamıştır şimdiden.
 

Kadir Sekme

Müdavim
Katılım
27 Mayıs 2012
Mesajlar
1,234
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Kadın bedeni üzerinde hak sahibi mi? Oha diyorum. O bedeni kim verdi size? Kendi kendinizi mi yarattınız? Haşâ....
 
Katılım
11 Haziran 2011
Mesajlar
541
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Kürtaj yasaklanırsa sağlıksız koşullarda illegal olarak kürtajlar artar. Bu da bir çok kadının sağlığını tehdit eder.

Kadınların kendi bedenleri üzerinde söz hakkı vardır, kürtajın yasaklanması bu hakkın elinden alınması demektir.

Kendimden örnek vereyim. Ben gayet modern bir doğum kontrol yöntemi olan doğum kontrol hapları ile korunuyorum. Kesinlikle şu aralar çocuk düşünmüyorum. Tut ki ben bu ilaçlara rağmen hamile kaldım. Ben kürtaj yaptırabilmeliyim. Çünkü çocuk istemiyorum zaten de korunuyorum.

Kürtaj bir haktır bence elimizden de alınmamalıdır.

Onun yerine aile planlaması ile ilgili halkı bilinçlendirme çalışmaları yapsınlar. Nasıl sigara karşıtı reklamlar döndü televizyonda bence doğum kontrolü ile ilgili de reklamlar dönsün.

Canlı, daha 8-10 haftalıkken anne karnında kalbi atan bir insanı öldürmeyi hak olarak mı görüyorsunuz? Bir bayan olarak kurduğunuz bu cümle çok vahim. Hanımefendi kürtaj yapmayı bilen ya da düşünen bir bayan zaten aile planlaması hakkında gayet bilinçli bir insandır. Sizin anlamak istemediğiniz yada anlamadığınız nokta şu; O bir canlı O bir insan! 10 yaşında ki bir çocukla 10 haftalık bir cenin arasında hiç bir fark yok. Nasıl bu kadar acımasız nasıl bu kadar cani olabiliyorsunuz!!
Sizin kendi bedeniniz üzerinde olan hakkınız küçücük kalbi atan bir İNSANI parçalayarak öldürmek mi? Çocuk düşünmemekle çok isabetli bir karar vermişşsiniz aynen devam edin. MAzallah siz daha anne karnındaki ufacık yavruyu öldürmeyi hak olarak görüyorsunuz doğduktan sonra ne olarak görürsünüz. YAzık...
 

dana

Asistan
Katılım
15 Ağustos 2011
Mesajlar
329
Reaksiyon puanı
5
Puanları
18
Kadın bedeni üzerinde hak sahibi mi? Oha diyorum. O bedeni kim verdi size? Kendi kendinizi mi yarattınız? Haşâ....

Ne alaka anlamadım hiç.

Bizi allah yarattığı için bedenimiz üzerine hiç söz hakkı olmadığımızı mı söylüyorsun. Nasıl doğsuysak öyle yaşayalım o zaman.

Demek de senin de kendi bedenin üzerinde söz hakkın yok, hiç kendin istediğin için sakallarını kesmezsin, hastalanınca doktora gitmezsin. Basit bir traş olma bile senin bedenini yönetebilmen demektir.
 

pcwolf

Müdavim
Katılım
21 Ocak 2009
Mesajlar
7,545
Reaksiyon puanı
33
Puanları
48
Ne alaka anlamadım hiç.

Bizi allah yarattığı için bedenimiz üzerine hiç söz hakkı olmadığımızı mı söylüyorsun. Nasıl doğsuysak öyle yaşayalım o zaman.

Demek de senin de kendi bedenin üzerinde söz hakkın yok, hiç kendin istediğin için sakallarını kesmezsin, hastalanınca doktora gitmezsin. Basit bir traş olma bile senin bedenini yönetebilmen demektir.

Sizinki sadece yanlışı yanlışla örneklemeye çalışmak. Uzun cümlenize de cevap yazardım ama onun cevabını vermişler benim yerime.
Bir insanın özgürlüğü sadece başka bir İNSANI rahat edene kadar geçerlidir, rahatsızlık diyorum can alma demiyorum.. Siz anladınız onu.
Sakal kesen çoğu müslüman da sakalın sünnet olduğunu bilir, sırf işi yüzünden(memursa hele) kesmek zorunda kalır..
Allah size vücudu verdi diye tabi ki ona iyi bakacaksınız, bakmamak saçma zaten.
O bedeni de Allah'ın verdiği ruh yönetiyor, hadi o ruh olmasın da 'sözünüzü geçirin' bedeninize..
 

Kadir Sekme

Müdavim
Katılım
27 Mayıs 2012
Mesajlar
1,234
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Ne alaka anlamadım hiç.

Bizi allah yarattığı için bedenimiz üzerine hiç söz hakkı olmadığımızı mı söylüyorsun. Nasıl doğsuysak öyle yaşayalım o zaman.

Demek de senin de kendi bedenin üzerinde söz hakkın yok, hiç kendin istediğin için sakallarını kesmezsin, hastalanınca doktora gitmezsin. Basit bir traş olma bile senin bedenini yönetebilmen demektir.

Fıkıhta biz ona o açıdan bakmayız. İnsanın saçlarını kesmesi sakalını uzatması ihtiyaçlarıdır. Senin mantıkla gidersek yemek de yeme o zaman olur mu? E illa ki olmaz. Bir bayanın rahmine embriyo düştüyse o artık canlıdır. Bu yüzden kadınların bu konuda söz hakkı sahibi olduğunu düşünmüyorum. Keyfi kürtaj olanlar bile var. 1 çocuğa daha bakamam diyip ama kendisi her hafta sonu Avm lerden çıkmayan her sene araba modeli değiştiren aileler mevcut.
 

gmerkal

Öğrenci
Katılım
25 Mayıs 2012
Mesajlar
10
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
bu çok hassas bir konu. aslında her anne adayı bu kararı çok ciddi bir zorunluluktan dolayı veriyordur diye tahmin ediyorum. Kürtajı bir doğum kontrol yöntemi olarak kullananlara diyecek bir lafım yok maalesef. Kürtaj yasaklansın dersek bu sefer istenmeyen çocuklar sağlıksız koşullarda aldırılacak, merdiven altı kürtajlar artacak ve annelerin de hayatları riske girecektir. Yasaklanmasın demek de belki çok doğru olmayabilir. ama bir annenin psikolojisi, sosyal ve ekonomik şartları bunu karşılayamayacak durumdaysa ne olacak. çocuk dünyaya gelsin de nasıl büyürse büyüsün mü diyeceğiz.
 

by10ur

Müdavim
Katılım
13 Kasım 2007
Mesajlar
1,121
Reaksiyon puanı
7
Puanları
38
Yasaklar hiç bir zaman çözüm olmamıştır bir şeyi yasaklasanız da onu yapanlar gene yapacaktır illegal yolların kullanımı artacaktır aşırı zamlı sigara insanları kaçak sigaraya yöneltecektir kürtajın yasaklanması merdiven altı kürtajı doğuracaktır bu tarz olayların önüne gerçekten geçilmek isteniyorsa eğitim sistemi, okullar da kullanılan kitaplar, sigara ve kürtajın zararlarıyla ilgili eğitici seminerler düzenlenmeli ki insanlar daha sigaraya başlamadan kürtaja madur kalmadan gerçek anlamda bilinçlenmelidir.
 

kuterkee

Öğrenci
Katılım
27 Mayıs 2012
Mesajlar
13
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Kürtajı yasaklamadaki zihniyeti genel hatlarıyla inceleyecek olursak

Tıbbi gereksinimlerden doğan kürtaj : Anneye-gebeliğe ve bebeğe zarar gelebilecek durumları engellemek için yapılandır.
Keyfi kürtaj : İstenmeyen gebeliğin sonlandırılması işlemidir (Gerek sosyal baskılar-gerek psikolojik baskılar - gerekse tamamen keyfi).

1.Şıkta hepimizi hemfikirizdir.Gelelim keyfi kürtaj işlemine.Zaten türkiyede keyfi kürtajın yapılması 10 hafta ile sınırlandırılmıştır.Bu zaman zarfında embriyo sinirsel yapısına kavuşmamıştır ki buna tamamıyle canlı demek tırnak içerisinde sperm ile eş tutmakla aynıdır.
Kürtaj yaptıran bir kadında bu olayı psikolojik ve sosyolojik bakımdan atlatmak çok zordur.Toplumsal baskılar,insanın iç dünyası ve hormonlarındaki değişikliğin ne denli zor bir dönem olduğunu tahayyül bile edemeyiz.
Siyasi irade bunu dinin istekleri (şer'i) olarak uygulamak istiyorsa ve bu bir adım olacaksa ; kişi zaten dinini bilen birisi ise böyle bir duruma düşmeyecektir.Ola ki düştü, kimse - devletler dahil - bir başkasının bedeni üzerinde sahiplenme ve hak idda etme hakkına sahip değildir.Özgürlükler bir başkasının özgürlüğünü kısıtlamadığın sürece kısıtlanamaz.Kimse kimsenin bedeni üzerinde söz sahibi değildir.
Böyle bir olay uzman ellerde dahi çok zor olan kürtaj işlemini illegal yollara itecektir.
 

Korpe

Müdavim
Katılım
2 Ağustos 2009
Mesajlar
10,169
Reaksiyon puanı
16
Puanları
0
İslam fıkıhı alanında Türkiye'de en yetkin isim olarak gösterilen Yenişafak yazarı Hayrettin Karaman, 'Kürtaj cinayettir, haramdır' dedi.
Bugünkü yazısında ayetlere de gönderme yapan Karaman, 'Cenînin canlı ve insan olduğu sabit olduğu takdirde hiçbir fıkıhçı onun imhâsına cevaz veremez; çünkü İslâm'ın nefsi, doğmuş çocuğu ve insanı öldürmeyi kesin olarak yasakladığı bilinmektedir. Bazı fıkıhçıları bu konuda tereddüde sevkeden ve kürtajın belli bir süre içinde câiz olduğu görüşüne meylettiren sebep bilgi eksikliğidir, bir hadîsi amacından saptırmak ve yanlış yorumlamaktır' diye yazdı.
İşte Karaman'ın bugünkü o yazısı
Kürtaj cinayettir ve haramdırDindeki hükmü bakımından kürtaj, ananın veya bir başkasının maddî veya manevî müdahalesi ile cenînin rahimde veya dışarı çıkarılarak öldürülmesidir.
Cenîn, hâmileliğin ilk gününden itibaren hâmile kadının rahmindeki çocuktur.
Özellikle cerrahi tıbbın gelişmesinden önce ilkel yöntemlerle yapılan cenîn katli günümüzde, ameliyat ortamında ve -genellikle- doktorlar tarafından yapılmaktadır.
esh2991.jpg

[h=4]KÜRTAJIN TARİHİ GEÇMİŞİ[/h] Tarihî geçmişi:
Kur'ân-ı Kerim'de ve hadîslerde -muhtemelen nadiren uygulandığı veya hiç uygulanmadığı için- cenînin kasten öldürülmesine temas edilmemiştir. Fıkıh ilmi oluştuğu ve kitaplaştığı zamanlarda (hicrî birinci asrın sonlarından itibaren) önce cezâ hukuku bahislerinde cenînin kasten veya kazâ ile öldürülmesi konuları ele alınmış, daha sonra (müctehid imamların yaşadığı ve icitihad faâliyetinin yaygın olarak sürdürüldüğü ilk dört asırdan sonra) doğumu önlemek üzere rahimdeki çocuğun belli bir süre içinde imhâ edilmesinin câiz olup olmadığı konusu tartışılmıştır.
Kur'ân-ı Kerim'de "ve'du'l-benât" terimi ile ifade edilen "kız çocukların diri diri toprağa gömülerek öldürülmesi" cinayetine özel âyetlerle ve açıkça; cenînin öldürülmesi hâdisesine ise özel terimleriyle değil, bunu da içine alan genel açıklamalar yoluyla temas edilmiştir. Özellikle "haksız olarak nefsin öldürülmesini yasaklayan" âyetler cenînin katlini de içine almaktadır.
1. En'âm sûresinde (6/98) Allah Teâlâ'nın bütün insanları tek bir nefisten yarattığı, bu nefsin oluş aşamalarında ana rahminin de bulunduğu (nefsin bir müddet ana rahminde kaldığı) ifade edilmiştir. Sûrenin 151. âyetinde ise hem çocukların (evlâd) hem de nefsin öldürülmesi şiddetle yasaklanmıştır. Cenîn, "nefis" kavramına kesin, çocuk (veled-evlâd) kavramına ise ihtimâlli olarak dahildir.
[h=4]HZ. MUHAMMED'DEN YEMİN ETTİRMESİ İSTENMİŞ[/h] 2. Mümtehine sûresinde (60/12) Hz. Peygamber'e (s.a.), kadınlardan bazı suçlar, günahlar ve cinayetler konusunda -bunları yapmamak üzere- söz alması, yemin ettirmesi istenmektedir; bu günahlar ve cinayetler arasında "çocuklarını öldürmek" de vardır. Bu âyetteki çocuklara "cenîn" de dahildir.
Hadîslerde doğumu engellemek maksadıyla cenînin kasten imhâ ve katledilmesi konusu geçmemiştir. Azil konusunu işlerken zikredilen hadîslerde cenînin imhâ edilmesine değil, siperm ile yumurtanın buluşmasını engellemek maksadıyla yapılan azle "gizli veid" denilmiştir. Az açıklanacakaşağıda açıklanacak olan ve bazı fıkıhçıların "ceninin imhâsının, çocuk düşürme ve kürtaj yaptırmanın câiz olduğuna delîl kıldıkları "rûhun üflenmesi" ile ilgili hadîsin ise kürtaj ile uzaktan yakından bir ilgisi yoktur.
[h=4]CENİNİN İMHASI İKİ YÖNDEN ELE ALINMIŞTIR[/h] Bağlayıcı delîl ve kaynaklardan yola çıkarak nesneler, davranışlar ve ilişkilerin dinî hükümlerini (farz, vacib, mendûb, mubah, mekruh, haram... olmalarını) açıklamayı konu edinmiş bulunan fıkıh ilminde cenînin imhâsı iki yönden ele alınmıştır: a) câiz olup olmadığı, b) kasten veya kazâ yoluyla cenîn imhâ edildiğinde uygulanacak cezâ.
[h=4]1. Câiz olup olmaması bakımından kürtaj:[/h] Fıkıhta kürtajın, cenînin öldürülmesinin ve çocuk düşürmenin câiz olup omadığı araştırılırken öncelikle bu nesnenin (ceninin) canlı ve insan olup olmadığının tesbiti üzerinde durulmuştur. Cenînin canlı ve insan olduğu sabit olduğu takdirde hiçbir fıkıhçı onun imhâsına cevaz veremez; çünkü İslâm'ın nefsi, doğmuş çocuğu ve insanı öldürmeyi kesin olarak yasakladığı bilinmektedir. Bazı fıkıhçıları bu konuda tereddüde sevkeden ve kürtajın belli bir süre içinde câiz olduğu görüşüne meylettiren sebep bilgi eksikliğidir, bir hadîsi amacından saptırmak ve yanlış yorumlamaktır, bu fıkıhçıların yaşadıkları çağda kendilerine ulaşan "yanlış tıp ve canlılar âlemi" bilgisidir.


kaynak ensonhaber
 

dana

Asistan
Katılım
15 Ağustos 2011
Mesajlar
329
Reaksiyon puanı
5
Puanları
18
Ben sadece şunu soruyorum.

3 çocuktan sonra kesinlikle gebe kalmak istemediğim için gayet modern doğum kontrol yöntemleri ile korunuyorum. Buna rağmen ben gebe kaldım. Ama kesinlikle çocuk sahibi olmak istemiyorum, belki de mesleğim buna müsait değil.
Her neyse ben 4. çocuğumu doğurayım mı, korunarak gebe kaldığım halde.
 

-Hewal-

Müdavim
Katılım
27 Haziran 2008
Mesajlar
5,206
Reaksiyon puanı
11
Puanları
0
3 gun sonra rafa kaldırılacak olan bir konu için bu kadar kafa ;patlatmak biz ne şöyler sek söyleyelim kanunlar çıktığında yine bizi önemsemeyecek tepeden inme ben yaptım oldu kafası ile bir şeyler yapılacak bizde bakıp kalacağız zaten sistem biz kadın olsun erkek olsun her iki cinse de zerre kadar değer vermiyor bizi sisteme feda edilecek mahlukat olarak bakıyor ve bakmaya devam ediyor insana değer vermedikten sonra ne yaparsanız yapin değişen bir şey olmayacak.
 
Üst