Türkiye’nin 82’nci şehri uzaylı olacak

[enable]

Türkiye, NASA üssüne benzer bir uzay şehri kuracak. Türkiye, 2030 yılında ise milli uzay aracı ve astronotlarını uzaya gönderecek.

Türkiye, ABD’nin NASA üssüne benzer biruzay şehri kurarak uzay kapısını aralayacak. Ulaştırma Denizcilik veHaberleşme Bakanlığı ‘Space City/Uzay Şehri’ adını verdiği projenin çalışmalarını başlattı. Bakanlık, ilk etapta uzman bir heyeti 2015 yılında NASA ve Avrupa Uzay Ajansı’nı (ESA) incelemeye gönderecek. Uzay merkezinde uydular, fırlatma sistemleri, uzay teknolojileri, uzay cihazların üretimini sağlayan laboratuarlar bulunacak.

Uzay eğitimi başlıyor

Uzay Şehri’nin genel amacı uzaydaki doğal olayların ölçülmesi, bilinmeyenin araştırılması olarak belirlendi. Özel amacı ise yer altı ve yer üstü kaynaklarının bulunup incelenmesi. Ulaştırma Bakanlığı uzayla ilgili farkındalığı artırmak için ilk, orta, lise veüniversitede uzay ve havacılık ile ilgili eğitim çalışmaları yapacak. Üniversitelerde yeni bölümler açılacak. Böylece Türkiye’nin deha öğrencileri bu alanda çalışacak.

Milli astronotlar yetişecek

2020 yılına kadar uzay şehrini kurmayı planlayan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, 2030 yılında ilk milli uzay aracı ve astronotlarını uzaya göndermeyi planlıyor.

Son durak Plüton
NASA tarafından Plüton gezegeni ve uydularını incelemek için 2006 yılında gönderilen New Horizons uzay aracı, 9 senelik yolculuğunun ardında hedefine ulaştı. Dünya’dan 4.6 milyar kilometre uzaklıkta bulunan New Horizons aracı, Plüton sistemine ulaşmasına kısa bir süre kala uyandırıldı. Uzayda geçirdiği zamanın üçte ikisinde uyku modunda olan New Horizons, bu sayede elektronik donanımının kullanım ömrünü uzattı. New Horizons, Plüton sistemindeki gözlemlerine 15 Ocak’ta başlayacak. Plüton’dan 260 milyon kilometre mesafede olan New Horizons, Mayıs 2015’te cüce gezegenini net bir şekilde görmeye başlayacak. Temmuz da ise ilk kez Plüton’un atmosferini ve yüzeyinde olduğuna inanılan buzul yanardağları görüntüleme şansı elde edecek.

Kaynak: Haber7

 

[kmurat]

2030'a daha 15 yıl var. Eşek tepmez, araba çarpmaz, yıldırım düşmezse, o yıllarıda göreceğiz (İnşaallah).

Bir hesap gerçekleşmediğinde, adı hayal olur. Gerçeğe yakın hayaller kuralım ki, hayalimiz hep hayal kalmasın. Amerikalılar da 2000 senesi sonrasında Uzay çağının başlayacağına inanıyorlardı uzun bir zaman. 2000 yılı oldu, geçti, 15 yıl oldu, arada bir Androit çağı varmış, önce yaşanması gereken.

Biz de bir kaç uydu fırlattık, hepten tırlattık. Biz Türk'ler aslında kendimizi hep dev aynasından görürüz.

Meselâ şöyle bir söz vardır, ruhunuzu okşayan: "Bir Türk Dünyaya bedeldir" 73 Milyon Türk bir arada yaşıyoruz, ve hiç bir şeyin olduğu yok (kendi aramızda didişmek dışında).

Hayal kurmak tabii'ki güzel bir şey. Her şeyi yapabiliyorsunuz hiç yorulmadan. Çoğu hayali de siz farkında olmasanızda, siz kendiniz kurmuyorsunuz, size dayatılıyor. (Sizi mutlu edecek içecekler, Hürriyete kavuşturacak tütsüler, Zengin eden kredi kartları v.s.)

İnsanlara hayal kurdurmak, insanları sömürmenin en etkili yolu. Bir hayaliniz varsa, önce bir düşünün, bu sizin hayalinizmi? Ve yine düşünün, bu hayal gerçekleşebilirmi? Gerçekleşme ihtimali yoksa, o uğurda vakit ve kaynak tüketmeye değmez.