amidi
Doçent
- Katılım
- 10 Kasım 2010
- Mesajlar
- 631
- Reaksiyon puanı
- 8
- Puanları
- 18
KAMUOYU fazla ilgilenmese bile çok net bir gerçek var: Türkiye, dört bir yanında ciddi anlamda petrol araması yapıyor ve bazı bölgelerde hedefe ulaşılabileceğine dair ciddi bilgiler sızıyor... Sevgili dostlar, Türkiye'nin "petrol bağımlılığı", daha doğrusu "satın alma" bağımlılığı azalırsa ne olur? Olacak olan çok açık; cari açıktan başlamak üzere "Türk ekonomisinin" bütün dengeleri değişir ve uzun süredir tartıştığımız "cihan devleti" projesinin gerçekleşme ihtimali artar...
Peki Türkiye'de petrol var mı? Ve en önemlisi, çok gizli olarak Karadeniz başta olmak üzere bazı bölgelerde yürütülen çalışmalar hangi noktada? Seçimden önce "petrolü bulduk" açıklaması "ikinci bir çılgın proje" olarak karşımıza çıkar mı?
"Türkiye'de petrol olduğunu", daha doğrusu Türkiye'nin "petrol başta olmak üzere, çok değerli ellenmemiş yeraltı zenginliklerine" sahip olduğunu yıllardır paylaşıyor ve bildiklerimizi sizlere aktarıyorum... Görüşüm asla değişmedi, hatta "aramalar" ile ilgili edindiğim bilgilerle inancım daha da arttı: Türkiye bir petrol denizi üstünde yüzüyor olabilir...
Sevgili dostlarım, bu "teze" nasıl inandığıma gelince... Bazı detayları paylaşalım ve birlikte sorgulayalım:
1- Aşağıdaki detayları sizlere aktarmak için binlerce sayfa resmi belge inceledim ve "senteze" varmayı denedim. Size bu belgelerde adı geçen yörelerimizden birkaç örnek vereyim: Adıyaman, Edirne, Antalya, Hakkâri, Sivas, Saros Körfezi, İskenderun, Erzurum, Van, Kastamonu...
2- Türkiye'nin birçok "noktasında" son 70 yılda "arama-kapatma-engelleme" şeklinde gerçekleşen, "yaşayanların" fotoğraflarıyla kaydettiği yüzlerce olay var. Birini tam olarak aktarayım: Adıyaman'da petrol araması yapan yabancı ortaklı bir şirket, "Burada petrol yok" diyerek kuyuyu kapatıyor. Prof. Muammer Aksoy ve yanındakiler, savcılığa başvurarak "bu kuyunun" bilerek kapatıldığını iddia ediyorlar. Savcı 3 yıl bu olay üstünde araştırma yapıyor ve 3 yıl sonra bu kuyu açılıyor. Bugün hâlâ o kuyuda petrol üretiliyor...
3- Yukarıda bahsettiğim olayların tamamında "yabancı şirketler" ve onlar adına çalışanların adları geçiyor. Bu şirketler arasında yapılan yazışmalarda "Petrol kanunu çıkmadan, petrole dokunmayalım" şeklinde gizli yazışmalar da var. Bugün için bildiğiniz gibi Türkiye'de "petrol kanunu" yok ve "yabancıların malı götürmesine" imkân veren bir düzenleme yapılmış değil! Daha doğrusu "1960 öncesi İsrailli uzman Max Ball ve 2003 sonrası yabancı danışmanların yaptığı" kanunlar var ama "dönemlerin cumhurbaşkanlarının vetosu" ve sonrası düzenlemelerle "yabancılar" istediklerini alamıyorlar... 1960 öncesi İsmet İnönü, Max Ball'ın kanunu için şunları söylüyor: "...Aynı dönemde İsmet İnönü'den karşı açıklama geliyor: Tarihten yabancılar kapitülasyonlar himayesiyle Türkiye'yi istismar ettiler, petrol kanunu bir kapitülasyon kanunudur. Biz bu memleketi sokakta bulmadık, yabancı ellere kaptırmayız. Bu kanunun her maddesi Türk Devleti'nin petrol işletmemesi üzerine kurulmuştur. Bırakmam yakalarını... "
4- Türkiye'de sadece derin "yataklarda" değil, Amerikan ve Türk gazetelerinde çıkan bir haber: Türkiye'de varlığı uzun yıllardır bilinen 5.8 milyar ton rezerve sahip petrol taşları gündeme geldi. ABD Jeolojik Araştırmalar Servisi'nin (USGS) hesaplamalarına göre, Türkiye petrol taşı rezervinden 284 milyon tonluk petrol üretebilecek kapasiteye sahip. Rezervin 115 milyon tonu Bolu Göynük'te... USGS'nin raporunda Türkiye, petrol taşı bakımından önem taşıyan 14 ülke arasında değerlendiriliyor...
Sevgili dostlar, konu çok derin ve defalarca "detayları" kamuoyuyla paylaşmaya çalıştım... Geldiğimiz nokta "100 yıldır" varılamayana varma anlamında önemli. Türk Devleti artık "petrolün varlığını" ve nerelerde olduğunu "net olarak" biliyor ve özellikle bazı bölgelerde "mutlu sona" çok yakın olduğumuza dair çok güçlü istihbarat geliyor...
Sonuç: Türkiye'nin petrol faturası radikal şekilde değişirse, ekonomik denklemde "katlamalı" radikal değişiklikler olacaktır... Detayları paylaşmaya devam edeceğiz...
Not: Türkiye, petrolü Karadeniz'de bulursa ne olur? Açılacak yeni kanal ile "bulunacak petrol" aşınabilir mi? Ne dersiniz?!
Kaynak:Habertürk
---------- Post added at 12:12 ---------- Previous post was at 12:00 ----------
eklemeyi unutmuşum yukardaki yazı Sayın Yiğit Bulut a aittir
Peki Türkiye'de petrol var mı? Ve en önemlisi, çok gizli olarak Karadeniz başta olmak üzere bazı bölgelerde yürütülen çalışmalar hangi noktada? Seçimden önce "petrolü bulduk" açıklaması "ikinci bir çılgın proje" olarak karşımıza çıkar mı?
"Türkiye'de petrol olduğunu", daha doğrusu Türkiye'nin "petrol başta olmak üzere, çok değerli ellenmemiş yeraltı zenginliklerine" sahip olduğunu yıllardır paylaşıyor ve bildiklerimizi sizlere aktarıyorum... Görüşüm asla değişmedi, hatta "aramalar" ile ilgili edindiğim bilgilerle inancım daha da arttı: Türkiye bir petrol denizi üstünde yüzüyor olabilir...
Sevgili dostlarım, bu "teze" nasıl inandığıma gelince... Bazı detayları paylaşalım ve birlikte sorgulayalım:
1- Aşağıdaki detayları sizlere aktarmak için binlerce sayfa resmi belge inceledim ve "senteze" varmayı denedim. Size bu belgelerde adı geçen yörelerimizden birkaç örnek vereyim: Adıyaman, Edirne, Antalya, Hakkâri, Sivas, Saros Körfezi, İskenderun, Erzurum, Van, Kastamonu...
2- Türkiye'nin birçok "noktasında" son 70 yılda "arama-kapatma-engelleme" şeklinde gerçekleşen, "yaşayanların" fotoğraflarıyla kaydettiği yüzlerce olay var. Birini tam olarak aktarayım: Adıyaman'da petrol araması yapan yabancı ortaklı bir şirket, "Burada petrol yok" diyerek kuyuyu kapatıyor. Prof. Muammer Aksoy ve yanındakiler, savcılığa başvurarak "bu kuyunun" bilerek kapatıldığını iddia ediyorlar. Savcı 3 yıl bu olay üstünde araştırma yapıyor ve 3 yıl sonra bu kuyu açılıyor. Bugün hâlâ o kuyuda petrol üretiliyor...
3- Yukarıda bahsettiğim olayların tamamında "yabancı şirketler" ve onlar adına çalışanların adları geçiyor. Bu şirketler arasında yapılan yazışmalarda "Petrol kanunu çıkmadan, petrole dokunmayalım" şeklinde gizli yazışmalar da var. Bugün için bildiğiniz gibi Türkiye'de "petrol kanunu" yok ve "yabancıların malı götürmesine" imkân veren bir düzenleme yapılmış değil! Daha doğrusu "1960 öncesi İsrailli uzman Max Ball ve 2003 sonrası yabancı danışmanların yaptığı" kanunlar var ama "dönemlerin cumhurbaşkanlarının vetosu" ve sonrası düzenlemelerle "yabancılar" istediklerini alamıyorlar... 1960 öncesi İsmet İnönü, Max Ball'ın kanunu için şunları söylüyor: "...Aynı dönemde İsmet İnönü'den karşı açıklama geliyor: Tarihten yabancılar kapitülasyonlar himayesiyle Türkiye'yi istismar ettiler, petrol kanunu bir kapitülasyon kanunudur. Biz bu memleketi sokakta bulmadık, yabancı ellere kaptırmayız. Bu kanunun her maddesi Türk Devleti'nin petrol işletmemesi üzerine kurulmuştur. Bırakmam yakalarını... "
4- Türkiye'de sadece derin "yataklarda" değil, Amerikan ve Türk gazetelerinde çıkan bir haber: Türkiye'de varlığı uzun yıllardır bilinen 5.8 milyar ton rezerve sahip petrol taşları gündeme geldi. ABD Jeolojik Araştırmalar Servisi'nin (USGS) hesaplamalarına göre, Türkiye petrol taşı rezervinden 284 milyon tonluk petrol üretebilecek kapasiteye sahip. Rezervin 115 milyon tonu Bolu Göynük'te... USGS'nin raporunda Türkiye, petrol taşı bakımından önem taşıyan 14 ülke arasında değerlendiriliyor...
Sevgili dostlar, konu çok derin ve defalarca "detayları" kamuoyuyla paylaşmaya çalıştım... Geldiğimiz nokta "100 yıldır" varılamayana varma anlamında önemli. Türk Devleti artık "petrolün varlığını" ve nerelerde olduğunu "net olarak" biliyor ve özellikle bazı bölgelerde "mutlu sona" çok yakın olduğumuza dair çok güçlü istihbarat geliyor...
Sonuç: Türkiye'nin petrol faturası radikal şekilde değişirse, ekonomik denklemde "katlamalı" radikal değişiklikler olacaktır... Detayları paylaşmaya devam edeceğiz...
Not: Türkiye, petrolü Karadeniz'de bulursa ne olur? Açılacak yeni kanal ile "bulunacak petrol" aşınabilir mi? Ne dersiniz?!
Kaynak:Habertürk
---------- Post added at 12:12 ---------- Previous post was at 12:00 ----------
eklemeyi unutmuşum yukardaki yazı Sayın Yiğit Bulut a aittir