Türk fizikçiden kalplere dokunan proje

Bu konuyu okuyanlar

michuozawa

Müdavim
Emektar
Katılım
6 Ağustos 2008
Mesajlar
20,604
Reaksiyon puanı
493
Puanları
83
İstanbul'da fizik öğretmeni Gökhan Aldemir, titreşimi basınçla enerjiye dönüştürme projesiyle kalplere dokundu. Proje Dünya Kalp Günü haftasında özellikle kalp pili ile hayata tutunanlar için umut ışığı doğurdu.
kalp72035fd4.jpg


Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat Dikmengil de, henüz Ar-Ge aşamasında olan projeyi değerlendirerek, 'Kalbin kendisinden yahut aortun duvarından bir elektrik elde etmek mümkün olursa bu tıpta başka uygulamaların da önünü açar' dedi.


Amerikalı ve Çinli bilim adamlarının üzerinde çalıştığı piezoelektrik yani basınç altındaki enerjiyi kullanabilmeyi amaçlayan yöntem 29 Eylül Dünya Kalp Günü'nde Türkiye'de fizik öğretmeni Gökhan Aldemir ile Ar-Ge aşamasına ulaştı. Aldemir, yüksek lisansını yaptığı Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Zafer Utlu'ya ait olan cep telefonunun şarjından elektrikli araç üretimine kadar yedi ayrı kullanım alanı oluşturan fikri yol haritası edindi ve projesi ile TÜBİTAK Marmara Teknokent Girişimcilik Ödülü yarışmasına başvurdu. 500 proje arasında 30'a kalan ve beşinci seçilerek 25 bin TL yatırımcı destek sermayesi almaya hak kazandı.


Anjiyoda da kullanabilir


Dünyada benzeri uygulamaların söz konusu olduğunu ancak sistemin şu ana kadar vücut içinde kurşunsuz olarak kullanılabilirliğini öngören bir çalışmanın olmadığını belirten Gökhan Aldemir, projenin sadece kalp pillerinin bataryaları için değil anjiyo yönteminde de kolaylık oluşturulabileceğini açıkladı. Aldemir, 'Kalp atış ritmi, kalp kaslarının kasılıp gevşemesi sırasında ortaya çıkan enerji nano boyuttaki pieozo elektrik kristalleri tarafından elektrik sinyallerine dönüştürülecek ve o da şarj edilebilir pile yönlendirilecek ve bu sayede şarj edilebilir pilin ömrünü 2-3 kat arttırmayı hedefliyoruz. Ayrıca anjiyo sırasında kanın akışını ya da nabzın kontrol edemediği durumlarda da piezoelektrik yerleştirebilirsek nano boyutta o damarın atışını bulup anjiyo ameliyatlarında da durumu kolaylaştırabilir. Bu da dünya tarihinde ilk olacak' dedi.


Kalpte muazzam bir güç var


Prof. Dikmengil, yeterli oranda kanın pompalanmadığı takdirde kalp pillerinin yüksek enerji ve elektrik akımı gerektirdiğini bunun da vücut dışında bir kablo yöntemi ile sağlandığını ancak risk faktörünün göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekti. Kalbin insan vücudu arasında önemli güçlü bir kas olduğunu ifade eden Prof. Dikmengil, şunları söyledi: 'Kalp mükemmel bir pompa. Örneğin 70 kilo bir insan 350 gram kalbi olur ve her dakika 5 litreye yakın kan pompalar. Ama bu rakamın altına düşerse yavaş yavaş kalp yetmezliği de başlar. Biz bunu ilaçlarla, gerekirse ameliyatlarla tedavi ederiz. Ama bunlarla beceremez isek o zaman kalbi takviye edecek çeşitli cihazlar gerekebilir. Bu cihazların bir kısmı da aortun içine yerleştirilir ve elektrikle çalışır. Bunlar çok yüksek enerji ve elektrik gerektiriyor. O elektrik dışarıdan bir kablo ile bu makineye iletiyorsunuz. O da bir enfeksiyon giriş yolu. Eğer bunun kaynağını siz vücut içinden temin edebilirseniz kullanımı çok kolaylaşır. Böyle bir vücut içinden elektrik temini bu ameliyatların da yeniden önünü açar. Faydası olur mu olur. Siz elektriği üretin onun kullanılacağı alan çok fazla. Muhakkak ki çok faydası olur. Kalp çok güçlü bir kas kalbin hareketinden bunu yapmaya çalışmak lazım. Aort, ondan çıkan ana damar çok güçlü basınç değişiklikleri var. Ondan istifade etmek lazım ciddi bir araştırma gerektiriyor. Kalpte muazzam bir güç var.'


YeniŞafak
 
Üst