Filipinli Agustin oğlum olacak
Filipinli Agustin oğlum olacak Tuğba Özay, cezaevinde tanıştığı Filipinli bir mahkumun oğlunu evlat edinme hazırlığında... 3,5 yaşındaki Agustin'i görür görmez vurulduğunu söyleyen Özay, "Onun kokusu burnumda tütüyor" dedi.
Ona anne gibi baktım
İçerideyken, 3 yıldır orada yatan Filipinli bir kadınla tanıştım. Yanında 3,5 yaşındaki oğlu da vardı. Agustin'i görür görmez vuruldum, ona anne gibi baktım, kendi çocuğum gibi gördüm. Kokusu hâlâ burnumda tütüyor. O çikolata renkli bebeği evlat edinmek istiyorum. Annesiyle de konuştum zaten, o tahliye edilir edilmez işlemleri başlatacağım.
İçeride cinsellik düşünülmez
Cezaevindeyken cinsellik diye bir şey yok, tamamen unutuluyor bu kavram... Orada sadece acılar ve üzüntüler var. Dolayısıyla insan cinselliği düşünecek bir ruh halinde olmuyor. Öncelikle anne-baba özlemi, o tarz düşünceleri akıllardan siliyor. Bir tek sevdiklerinize kavuşma fikrine odaklanıyorsunuz.
Yazdığım kitap yakında basılır
Cezaevinde kaldığım sürede, yapacak başka hiçbir şeyim olmadığı için kitap yazmaya başladım. Düşüncelerimi, yaşadıklarımı, özetle kendi dünyamı yazdım. Yazdıklarım 700 sayfayı buldu. Bunu görüşmede olduğum bir yayınevine yayınlatacağım. Belki bir televizyon dizisi bile olabilir, bunu zaman gösterecek.
Kaynak
Filipinli Agustin oğlum olacak Tuğba Özay, cezaevinde tanıştığı Filipinli bir mahkumun oğlunu evlat edinme hazırlığında... 3,5 yaşındaki Agustin'i görür görmez vurulduğunu söyleyen Özay, "Onun kokusu burnumda tütüyor" dedi.
Ona anne gibi baktım
İçerideyken, 3 yıldır orada yatan Filipinli bir kadınla tanıştım. Yanında 3,5 yaşındaki oğlu da vardı. Agustin'i görür görmez vuruldum, ona anne gibi baktım, kendi çocuğum gibi gördüm. Kokusu hâlâ burnumda tütüyor. O çikolata renkli bebeği evlat edinmek istiyorum. Annesiyle de konuştum zaten, o tahliye edilir edilmez işlemleri başlatacağım.
İçeride cinsellik düşünülmez
Cezaevindeyken cinsellik diye bir şey yok, tamamen unutuluyor bu kavram... Orada sadece acılar ve üzüntüler var. Dolayısıyla insan cinselliği düşünecek bir ruh halinde olmuyor. Öncelikle anne-baba özlemi, o tarz düşünceleri akıllardan siliyor. Bir tek sevdiklerinize kavuşma fikrine odaklanıyorsunuz.
Yazdığım kitap yakında basılır
Cezaevinde kaldığım sürede, yapacak başka hiçbir şeyim olmadığı için kitap yazmaya başladım. Düşüncelerimi, yaşadıklarımı, özetle kendi dünyamı yazdım. Yazdıklarım 700 sayfayı buldu. Bunu görüşmede olduğum bir yayınevine yayınlatacağım. Belki bir televizyon dizisi bile olabilir, bunu zaman gösterecek.
Kaynak