Tottenham Hotspur ve bize mesajlar

maxxdump

Dekan
Katılım
2 Nisan 2008
Mesajlar
6,377
Reaksiyon puanı
6
Puanları
218
Yaş
40
Şu hali ile bile Tottenham, Turkcell Süper Lig'in açık ara şampiyonu olur. Bu bağlamda Türkiye içi yarışmalar bizleri yanıltmasın.


Yedi maçta 2 beraberlik 5 malubiyetli Tottenham Hotspur (Spurs) Premier Lig’de son sıraya demir atmış durumda. Bu takım sezon başı şampiyonluğu zorlayacak kulüplerden gösteriliyordu. Hırvat stoper/sağ bek Corluka, Avrupa Kupası yıldızlarından Rus Roman Pavlyuchenko, yine Avrupa Kupası’nda yeni Cruijff olarak lanse edilen ve performansı ile göz dolduran Hırvat Modric ve futbolseverlerin Barcelona’dan hatırlayacakları Giovani dos Santos gibi önemli oyuncular transfer edildi. Bu oyuncuların yanı sıra PSV’nin Brezilyalı kalecisi Gomez, Hertha Berlin’li Gilberto ve Blackburn’lü Bentley gibi görev adamları da takıma eklendi. Takım Sevilla’nın Fatih Terim’i Juande Ramos’un elinde bulunuyordu. Ramos Sevilla’nın iki kez UEFA kazanmasında başrol oynayan hocası idi. Geçen sezon içinde Martin Jol’un yerine Tottenham’a gelip, ilk sezonunda Lig Kupasını kazanmıştı.


Kulüp sürpriz sonuçlarla lige giriş yaptığında toparlanacağı düşünülmüştü ancak haftalar geçtikçe yenilgiler devam etti. Bu takım çok yüksek potansiyele sahip ve ivme her an terse dönebilir ancak mevcut durum pek de iç açıcı değil. Şu an kulüp 70 milyon pound transfer harcaması, lig sonunculuğu ve hoca değiştirme tartışmaları arasında kalmış durumda. Ayrıca taraftarın yeni transfer baskısı da sürüyor. Bizim yakından tanıdığımız isimlerden Appiah dahil pek çok oyuncu kulübün transfer listesinde.

Sakatlıklar ve şanssızlık gibi klasik sorunların ötesinde mevcut performansa sebep olan sorunlara değinelim:

Hoca değişiklikleri: Kulüp İngiltere içinde en sık hoca değiştiren takımlardan bir tanesi. Kulüp 2001 yılından beri dört antrenör değiştirdi. Ülkemiz gibi yıllık değişim enflasyonuna alışık bir ülke için bu ciddi bir sorun olmasa da İngiltere için öyle. Hoddle, Santini, Jol ve Ramos gibi hocalar ile çalışılan 7 yıla bakılınca kulübün uzun vadeli planlama yapmadığı söylenebilir.

Kadro revizyonları: Yeni antrenörlerin yeni takımlar kurma alışkanlığı var. Bu da takım devamlılığını ciddi anlamda etkiliyor. Bu durum bu sezonda da yaşandı. Sezonun başında takımın defansı, oyuncu kurucusu, kalecisi, forvet hattı tek sezonda doğrudan transferler ile yenilendi. Woodgate, Lennon, King, Zokora gibi birkaç temel oyuncu dışında bütün 11 yenilendi. Geçmiş dönemde takimin hücum gücü olan Berbatov, Keane, Defoe, Mido gibi oyuncular ardı ardına takımdan gönderildi. Özellikle Keane ve Berbatov takımın son yıllarda yaşadığı çıkışın ardındaki isimlerdi.

Direktörler ile hoca uyuşmazlığı:Takımın antrenörü, genel koordinatörü ile futbol direktörü aynı altyapılara sahip, aynı dili konuşan insanlar olmalı. Bu genellikle İngiltere’de başarı ile sağlanırken, Tottenham bir türlü bu uyumu sağlayamadı. İnatçı ve zor olarak bilinen Ferguson ile hem mevcut direktör Gill, hem de ondan önceki direktör Kenyon gayet uyumlu çalışıyorlardı.

Takım ruhu: Sık hoca ve kadro değişiklikleri sonrasında takımdaki takım ruhu ciddi olarak zedelendi. Eski oyunculardan David Ginola, Times Gazetesine yaptığı açıklamada oyuncuların sadece antrenmana gelip, maça çıktıklarını ve bunun dışında ne topluma, ne taraftara ne de takım içindeki dostluğa yeterli zamanı ayırmadıklarını söylüyor. Ginola’ya göre takımın geniş bir aile olması gerekli. Kazanmak da kaybetmek de bütün paydaşları ilgilendirmeli ve insanlar birbirlerine değer vermeli. Bugün için bu değerlerin Spurs’da kaybolduğu söylenebilir.

Lider oyuncu eksikliği: Takımda bazı taşlar değişse de takımı bir arada tutan ve liderlik vasfına sahip oyuncular vardır. Bu oyuncular genellikle kendi ülkelerinin takımında oynarlar. Bu oyuncular takıma bir kimlik kattıkları gibi taraftarında sözüne güvendiği ve takip ettiği oyuncular olurlar. Chelsea’den Lampard ve Terry, FC Milan’dan Baresi ve Maldini gibi. Türkiye’den de Galatasaray’daki Bülent Korkmaz ve Hakan Şükür gibi oyuncular buna örnek olabilir. Spurs son yıllarda lider eksikliği yaşamaktadır.

Altyapı eksikliği: Takımda ruhu ve aile havasını liderler ile birlikte genç oyuncular yaratırlar. Bu oyuncular kendilerini kanıtlamaya çalışan, profesyonelliğe mental olarak tam geçiş yapmamış, halen yetiştikleri takımı gönülden destekleyen oyunculardır. Fenerbahçe’den Semih, Galatasaray’dan Arda ve Sabri gibi. Aynı zamanda bu oyuncuların katkıları kulübe önemli bir maliyet avantajı da sağlar. Spurs altyapısını tamamen unutmuş durumdadır.

Futbol ekolü kaybı: Her kulüp belli bir oyun tarzına, bir ekole sahiptir. Klinsmann, Berbatov ve Ginola dönemlerinde Spurs belli bir oyun kalitesine ve stiline sahipti. Kazansalar da kaybetseler de maçları keyif verirdi. Kulüp uzun zamandır yaşamakta olduğu hoca ve kadro revizyonları sebebi ile bunu da kaybetti. Kulübün kendi futbol ekolüne geri dönmesi kritik önem taşıyor.

Bütün bunlar bize gösteriyor ki milyonlarca Euro transfer harcaması, eğer devamlılık, uyum ve entegrasyon gibi faktörler göz ardı edilirse bir anlam ifade etmiyor. Kağıt üzerinde şampiyonluğu zorlayacak Spurs kadrosu, halen ligin sonunda. Geçmiş dönemde UEFA Kupasını kazanma hedefi ile mütevazi kadrosunu yenileyen ve küme düşen Nürnberg gibi örnekler de gördük.

Bu bilgiler ışığında bizim büyüklerimize bakınca, Avrupa arenasında devamlılık sağlayamamamızın nedenleri açık değil mi? Ligimizde o ya da bu faktörden dolayı zaten büyüklerden bir tanesi şampiyon oluyor. Genellikle bir diğeri de Fortis Türkiye Kupası’nı alıyor. Şu hali ile bile Tottenham, Turkcell Süper Lig’in açık ara şampiyonu olur. Bu bağlamda Türkiye içi yarışmalar bizleri yanıltmasın. Hoca ve kadro devamlılığı, tutarlı politikalar, lider ve altyapı oyuncusu desteği, takım içi uyum, futbol ekolü gibi yapısal faktörler sabitlenmeden, kalıcı sportif basari sağlanamaz. Haftaya Spurs örneğinin tam zıttı olan bir takımı, Bundesliga 2.si 1899 Hoffenheim’i, mercek altına alınca bu mesaj daha da net anlaşılacaktır.



Dorukhan Acar


kaynak
 
Üst