Tepeden tırnağa ayıp!

Bu konuyu okuyanlar

AliA

Müdavim
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
527
Puanları
0
1.jpg


Lider Galatasaray Eskişehir’de havyar kesti! Bunun adı rehavet falan değil. Düpedüz ayıp! Hem de tepeden tırnağa… Rijkaard, Neeskens, futbolcular… Eskişehirli Koray ve de maçın hakemi Bülent Yıldırım. Alayı ayıba ortaklar.

Galatasaray’ın yenilgisi affedilir gibi değil, çünkü bir damla futbol oynamadılar. Her kim ki bu yenilgiye bahane üretir aklından şüphe ederim. Galatasaray külliyen döküldü!

Servet ve Arda mutlaka dinlendirilmeli. Takıma faydadan çok zarar veriyorlar. Rijkaard gözünü kırpmadan bunları takımdan kesmeli.

Bir hafta önceki Galatasaray nereye gitti?

Kasımpaşa’yı sahadan silen ekip dün Eskişehir’de porsuk çayında kayboldu. İzahı mümkün değil. Takımda sadece Dos Santos yoktu. Bir kişiyle bir takım yıkılır mı?

Hayret!

Rijkaard’ın kendini bulmuş Santos’u kesmesini de anlayamadım! Yahu adam toparlanmış hatta bir hafta öncesi fırtına olup esmiş, takımı kamçılamış, sağdan soldan sular seller gibi akmış. Hangi futbol beyni bu çocuğu kenarda tutar? Niçin tutar? Ayrıca morali düzelmiş adamı kenarda tutarsan futbola da insana da ihanet etmiş olursun. Koysanıza takıma Santos’u. Koyun ki Eskişehirspor bu kadar üzerinize gelemesin. Bunu düşünmek için de Rej-Nees olmaya gerek yok ki… Sokaktan adam çevirsen moralli Santos’u banko oynatır!

Galatasaray çok önemli üç puan bıraktı Eskişehir’de. Bunu çok arar…

Rijkaard mertçe açıklamalı

8023_rijk.jpg


Öyle kuru sıkıyla olmaz! Rijkaard Galatasaray’ın bu durumunu açıklayacak. Çok kötüydük demek, kesmez!

Neden kötüydü bu takım?

Bir haftada ne değişti?

Eskişehirspor, Kasımpaşa’dan çok çok mu iyi bir takım da Kasımpaşa’ya 4 atan Galatasaray Eskişehir’den 2 yiyor?

Rijkaard bunu mutlaka kamuoyuna anlatmalı.

Onun da söyleyeceği bir şey yoksa futbolun cilvesine verir geçerim.

Bazen takımlar ‘trak’lar… Galatasaray resmen trakladı. Umarım bir maçlıktır.

Hakemin yerinde olsam maçı tatil ederdim

8023_hakem.jpg


Galatasaray bütün maçı 6 kişiyle oynadı. Diğer 5 kişi sahada yoktular.

Kurallar takımda oyuncu sayısı 6’ya düştü mü hakem maçı tatil eder, der.

Keita ve Arda başta olmak üzere, Jo da hayal-i fener gibiydi.

Elano ona keza, üç pas vermekle iki kere rakibe basmakla futbol oynamaz!

Servet de döküldü. Tam beş kişi kayıpla oynadı Galatasaray! El insaf! Ayhan da bitikti…

Hakem Bülent Yıldırım maçı tatil etse kendini de kurtaracak. En azından vicdanını rahatlatacak. Yaptığı hataları örtbas edecek. Galatasaray hakem yüzünden yenilmedi ama Bülent Yıldırım da dün çok kötü bir günündeydi.

Koray’ın iki kere elle top çalışını görmedi. İkincisi Galatasaray’a gol oldu…

Santos’a verilen penaltıyı hiç tartışmıyorum. Ben çalarım, bazısı çalmaz. Hakem çaldı.

O penaltının üzerinde şunun için durmuyorum; sonucu değiştirmedi

Gelelim Koray Arslan’a…

Kandırmacayı alışkanlık haline getiren futbolcuya hoşgörüyle bakamam. Koşup, terleyip, didinen onca futbolcunun emeğini çalıyor. Bir de golü attıktan sonra ağzı bir karış açık sevinçten yırtınıyor! Ayıptır, günahtır. Çalıntı topla gol atmaya bu kadar sevinmek seyredene de saygısızlıktır.

Dedim ya bu maçta tepeden tırnağa herkes ayıp etti;

Eskişehirspor 3 dakikada iki gol attı

8023_sevi.jpg


Maça dönelim; Eskişehir ah aman bir futbol oynayıp Galatasaray’ı yense gam yemem. Rıza Çalımbay, Galatasaray’ın kötü oyunu karşısında üç puanı kaptı! Eskişehir’in galibiyetini de küçümsemiyorum, helal olsun lideri yendiler ama maçın analizi dediğinde ortaya bir gerçek çıkıyor;

Eskişehirspor biri çalıntı iki golle maçı kopardı.

İlk gol 43’te, ikinci gol 46’da yani 3 dakikada iki gol! Galatasaray da ne takımmış hani!

İlk golde kademe hatası ve rakibe basmamak var.

İkincisi daha da beter;

Koray bu kez yine elini kullandı: Elini kolunu sallaya sallaya Galatasaray savunmasının göbeğine saplandı galiba on sekiz dışından çaktı top ağlara yapıştı. Leo’nun ilk golde hatası yoktu ama ikincisinde aldandı! Atlaması hikaye!... Top iyi yere gitti ama Leo kurtarabilirdi.

Galatasaray savunması çok kötü değildi, iki kez gafil avlandı iş bitti. Şimdi herkes savunmaya laf edecek. Evet Servet biraz yorgun, hamlelerinde geç kalıyor ama maçı veren Rijkaard ve forvet oyuncuları. Forvet savunmasına hiç yardım etmedi, Rijkaard da Santos’u ilk 11’e koymamakla rakibe huzur verdi. Santos olsa Rıza Çalımbay takımını bu kadar atak oynatamazdı.

Rıza Çalımbay daha akıllıydı

8023_rizacalimbay009.jpg


Başka bir saptamam daha var; Rıza Çalımbay, Galatasaray’ın perişan halini görünce gaza gelmedi, oyunu akılcı hamlelerle götürdü.

Eskişehir’de iki ileri uç; Ümit Karan ve Mehmet Yılmaz. İkisi de deli dolu. Bunlara birer top ver, iki kişiyi geç kaleye şut at de atamaz! İkisinin de rakip geçebilme diye bir hüneri yok. Nerede bulacak Galatasaray böyle rakip! Bunu bile değerlendiremedi lider takım.

Eskişehirspor’un gollerini atan Koray… Savunmaya dönük orta saha…

Rıza Çalımbay; Doğa, Sezer, Koray, Alper’le orta alanda Ayhan ve Mehmet Topal’a üstünlük kurdu. Forveti de savunmasına yardımcı olmayınca Galatasaray pıstı!

Rijkaard bunu göremedi.

Çalımbay daha tedbirliydi; Rijkaard 72’de Santos’la penaltıyı bulunca, Rıza Hoca da derhal kontratağa yatkın Adem Sarı’yı oyuna aldı ki Galatasaray takım halinde öne çıkamasın. Akıllı bir görüştü.

Ancak Çalımbay şanslıydı da; Galatasaray forvetleri o kadar kötüydü ki; İvesa, Sezgin, Vucko, Nadareviç ve Volkan hiç yorulmadılar.

Ümit Karan da çıkarılışına sinirlendi yine parmak tehdidiyle hocasına ihtar çekti!

Tipik Ümit!

Keita arazi oldu, Jo aynen kanguru!...

8023_jo-2.jpg


Kara bomba bu sefer kara talih gibi çöktü takımın üzerine. Oynadığı sürece tıkı yoktu!

Rijkaard bir yanlış daha yaptı ve 68’de Keita’yı oyundan aldı. Oysa o dakikada Galatasaray’ın çabuk hücuma kalkması gerekiyordu. Bunu da en iyi yapacak adam dökülmesine rağmen Keita’ydı. Rijkaard ona sabretmeliydi.

Oyuna giren Emre Çolak 2 metrelik rakip savunma arasında ne yapacaktı acaba? Bence yanlış bir seçimdi.

Jo da dün hasta kanguru gibi dolaştı durdu! İnsan olumlu tek hareket yapmaz mı?

Sarısı varken yattığı yerden hakeme ‘sarı göster diye üç kez hareket çekmesi’ de ikinci sarıdan kırmızı olmalıydı. Hakem Yıldırım burada da hatalıydı.

Mehmet Topal’ın çıkması da bence hataydı… Santos girerken Ayhan’ın çıkması daha iyi olurdu.

Sonra ok yayadan çıktı; Galatasaray, Eskişehir’e lider gitti lider döndü ama emaneten o koltukta oturuyor olabilir.

Bursaspor yeni lider olursa kimse şaşmasın!

Umarım Galatasaray’ı da bir daha bu kadar kötü oynarken görmeyiz.

Yorgunluk var takımda!

Sebebi nedir Rijkaard bilir.

Osman Tanburacı
 

Whisper1907

Müdavim
Katılım
15 Haziran 2009
Mesajlar
4,512
Reaksiyon puanı
24
Puanları
0
Bir hafta göklere çıkar ertesi hafta yerin dibine sok alemsin Tanburacı:D
 

ZorhaK

Müdavim
Katılım
24 Kasım 2008
Mesajlar
10,757
Reaksiyon puanı
259
Puanları
63
Bunu kim yazdı darbukatör osman?

1.jpg


Galatasaray Kasımpaşa karşısında yaydan çıkmış ok gibi hedefe vardı. Birbirinden güzel goller Ali Sami Yen’de Galatasaray’ın liderlik koltuğunda yayılarak oturmasını sağladı. Tahmin ediyorum ki bu takımı Digitürk’ten izleyenler de şöyle koltuklarına yaslanıp keyifle kahvelerini yudumlamışlardır…

Dile kolay birbiriden güzel tam 4 gol…

Millet hala çift santrfor mu tek mi diyedursun Galatasaray çağdaş futboldan örnekler vererek 4-6-0’ın bütün inceliklerini sahaya yansıtıp futbol zevki yaşatıyor seyredenlere
…

Arda, Jo, Keita, Santos durmadan alan değiştirdi, herkes her yerden su gibi aktı.

Bir ara baktım; Jo sağ açıkta, Keita ortada forvetin ucunda, Santos sol kanatta…

Arda savunmaya kadar gelerek rakip kovalıyor.
Rijkaard’ın futbol şablonu meyve vermeye başladı.
Galatasaray mükemmeldi.


Taraftar da mor menekşe formanın uğuruyla takımıyla beraber coşuyor tribünlerde…

Duyduk duymadık demeyin müthiş bir takım geliyor, adı Galatasaray.
Bu futbol, taraflı tarafsız herkesi mutlu etmiştir.


Hele Giovanni Dos Santos!
Bücür kerata herkesi mest etti.

Kör talih, bu kadro Madrid maçında olsaydı ya…

7995_Arda.jpg


Gel de üzülme bu kadro ve bu oyun Atletico maçında olsa Galatasaray şimdi hala Avrupa otobanında hızla yol alıyor olacaktı.
Tek kelimeyle; kör talih!

Fırtına Galatasaray siler geçerdi Atletico Madrid’i…

Kasımpaşa önünde Sabri’nin de kadroya girmesi, Mehmet Topal’ın orta alanda hem savunmasını beşlemesi hem aldığı topları forvetteki arkadaşlarına hatasız dağıtması, Neill’in futbol bilgisi, Servet’in de bu kez hatasız oynaması Galatasaray’ın savunma artılarıydı.

Ancak;

Daha ilk dakikalarda yenen gol savunmanın değil forvette Keita’nın top kaybıyla başlayan bir tehlikeydi, bereket yardımcı hakem ofsayti çok iyi yakaladı. Kasımpaşalı futbolcu kaleye şutunu çekerken arkadaşı Emre ofsaytteydi. Leo mükemmel refleksle topu tokatlayınca golü atan Emre topa vurmasa arkadan gelen golü atacak ve gol geçerli sayılacak. Emre vurdu gol iptal!

Galatasaray bu golü de yese hiçbir şey değişmezdi. Rijkaard’ın sahaya sürdüğü11 ve Galatasaray’ın taktik uygulaması bu maçı yine farklı bir şekilde koparırdı.

Takımda herkes görevini yaptı. Ayhan ve yerinde oynatılmayan Caner vasatı aşamadılar.

Sabri’nin de yenen golde ciddi hatası vardı. Son anda uyandı ama yetişemedi. Sabri genelde adamını kaçırıyor ama forveti desteklemekteki başarısı ve de Keita ile iyi bir ikili oluşturarak kanat ataklarını kamçılaması Sabri’nin artıları oluyor.

Giovanni Dos Santos ve Jo

7995_Jo.jpg


Bu ikili daha yeni!

Buna rağmen -daha gelir gelmez AntiGalatasarylılarca acımasızca tenkit edilmelerine rağmen- çok kısa zamanda uyum sağladılar. Bunun sebebi şudur;

Rijkaard’lı Galatasaray çağdaş futbol uyguladığı için yabancıların intibak süreci de kısalıyor.

Çünkü onlar bu futbola yatkın.

Aslında Galatasaray tümüyle Rijkaard’ın oyun prensiplerini benimsese inanın tadından yenmeyecek. Çünkü kadro yavaş yavaş oturuyor. Yerli oyuncular bu formata daha yeni yeni adpte oluyor.
Ve bu kadro çok genç.

Daha tam anlamıyla hazır değil. Bu maçtaki oyun bana gelecek için;
Dikkat fırtına bir takım geliyor, dedirtti.

Fırtınanın, rakibi allak bullak eden gücü de bu maçta Giovanni Dos Dantos’tu.
Arda, Keita ve Jo da onun işini kolaylaştırdı. Hele bir de Elano gibi oyun zekası yüksek biri Ayhan’ın yerine takıma girerse bu Galatasaray tutulmaz!

Dos Santos hakkında gözlemlerim;

Bu maçın yıldızı Giovanni Dos Santos’tur
Takıma alışmış, kendine güveni artmış.
Topla mükemmel bir dostluğu var. Top sanki onun ikiz kardeşi, ya da sevgilisi…

Süratle akıp giderken küçük ve okşayıcı dokunuşlarla topu ayağından hiç açmıyor.

Aklında hep kaleye şut var ama egoist değil.
Dikine oynaması ve çok çabuk hareketlerle rakibi delişi aranan özellik.
Alan değiştirmesi ve atletik yapısı idman açığını kapattıkça ve takıma alıştıkça seyredene büyük zevk vereceğe benziyor.

Sevimli hali de başka bir güzellik. Hakemleri bile etkileyebilir.
Hepsinden ötesi; daha 21 yaşında.

İnanıyorum ki Giovanni her geçen gün futbolunun üstüne koyarak yarınlara koşacak.

Kasımpaşa karşısında bunu belli etti.

Jo da başka bir yetenek

Bilekleri çok yumuşak, oyun zekası işlek.
Takım oyununa uyumu kusursuz.

Hava toplarına hakimiyeti ve Arda-Keita-Jo-Santos-Caner iletişiminde oynadığı rol başarılı.

Forvetinde topu saklaması, arkadaşlarıyla yardımlaşması ve santraya kadar gelip rakibe basması artıları.

Galatasaray bu iki oyuncuyu sezon sonunda alabilirse esas o zaman başarılı bir Galatasaray Avrupa’da yine iz bırakır.

Arda ve Keita’yı harman edelim


7995_Keita.jpg


Burada söyleyeceklerim var;
Arda ve Keita’yı harman etsek ve bu karışımdan eşit faydalar sağlamış iki oyuncu çıkarsak nasıl olur acaba?
Arda’ya Keita’nın süratini,

Keita’ya da Arda’nın akıl düzeyinden ve son vuruşlardaki başarısından fazla değil birkaç kırıntı versek…

Galatasaray şaha kalkar vallahi!

Keita çok koşuyor, tazı gibi hızlı koşuyor, rakibi sarhoş edip göbeğinden geçiyor…

Yüksek topları havada bile stop edişinde sihirli bir estetik ve ayaklarında sanki mıknatıs var…
Goldeki vuruşu filmatik!...

Amma;

Keita çok top kaybıyla oynuyor. Son vuruşları dağınık.
Üç pozisyonu heba etti. Yoksa Jo değil hat-trick, hat-safhada gol yapardı!

Nitekim üç de hata yaptı Keita, orta alanda top kaybetti kalesi tehlikeler yaşadı.

Bunları bu muhteşem maçtan sonra kötülemek için söylemiyorum.
Ya bunlar da aşılırsa Keita kendini toparlar Arda da hız kazanırsa şimdiden hazırlıklı olun;

Göz idmanı falan yapın,
Kafanızı sağa sola çabuk çabuk çevirme idmanlarına başlayın,
Hop oturup hop kalkmada bacaklarınızı kuvvetlendirin ki
Galatasaray maçlarını rahat seyredesiniz.
Yoksa topu göremezsiniz!

Tam teşekküllü hastanede tahlil gerek


7995_DosSantos.jpg


Ve Galatasaraylılar şunu çok iyi bilsin ki;
Bir Güiza’ları yok!
Messi’ye rakip Santos’ları var!

Bu da işin şakası…


Fenerbahçe için sadece şunu söylüyorum;
İstanbul B.B’den yedikleri iki golü tam teşekküllü bir hastanede tahlile göndersinler…

Sonra da takım olabilmek için;

Daum’dan vaz geçip; Deivid’i, Selçuk’u, Mehmet Topuz’u yok saymayan Rijkaard gibi çağdaş bir beyin arasınlar.
İst. BB’ye yenilgiderinin sebebi budur.
Hani yeri geldi, diye söylüyorum.

Selçuk Yula’nın kulakları çınlasın;


Hani Fenerbahçe ikinci yarı çok avantajlıydı?
Hani maçlarını daha çok İstanbul’da oynayacaktı?
Hani liderliği tapulayacaktı?

Futboldaki gerçek hiç değişmez;

Önce eksiksiz takım yaratacak sonra iddia etmeye başlayacaksın.
Bakın Galatasaray ocak transferinde eksiklerini gideri lider oldu.
Fenerbahçe’nin eksiği çok.

Öyle süreli şampiyonluklar beklemek ve bunu önceden anons etmek sakıncalı muhabettir.

Şunu da söylemeden geçemem.

Alex de Souza’nın golünü de ayakta alkışladım.
Alex benim keyif saatim…
Attığı goldeki vuruşu…

Ve de havadayken gözleriyle topun gideceği yeri takibi, görülmeye değerdi.
Bayıldım… Futbolda böyle güzellikler gerek.
Oyundan atılışı yazık oldu.

Alex güzelliğini seyredememek acı bir şey…
Ayrıca bu zor maçlar arifesinde Alex’in olmaması da Fenerbahçe için ciddi kayıp!

Bursa da var hesapta…
Lig şenlenecek.

Fenerbahçe’nin maç sonrası yaptığı açıklama da abesle iştigal.
Yenen gollere bir baksınlar Fırat Aydınus’un günahsızlığı ortaya çıkar.

Kasımpaşa’nın talihsizliği maçın Sami Yen’de olmasıydı…


7995_Kasimpasa.jpg


Yılmaz Vural’ı takımına oynattığı pozitif futbol için kutluyorum.
Helal olsun.

Kasımpaşa’nın savunması forvetinden çok daha iyi paslaşıyor. Galatasaray’ın etkin oyuncuları karşısında asla ezilmediler. Savunmalarından tıkır tıkır top çıktılar.

Beraberliği de Yekta ile yakaladılar.
Cenk’le pozisyon da buldular.
Takım olarak başarılıydılar ancak Galatasaray’ın futbol kalitesine mağlup oldular.

65’e kadar başa baş oynadılar. Beraberlik sonrası aşka gelen Galatasaray’ı durdurmaları mümkün değildi.
Keita’nın nefis golü,

Jo’ya yapılan penaltıdan kazanılan gol ve,
Keita’nın ayak içiyle dönerek kestiği topa vuruşu pek önlenecek gibi goller değildi.

Arda’nın ilk golü de bir emeğin mahsulüydü.

Galatasaray’ın oyununu ve attığı golleri gözlerinizi kapatıp şöyle bir hatırlayın;

Sabrili savunmanın ataklığını,
Mehmet Topal’ın çift yönlü mükemmel oyununu,
Arda-Keita-Jo-Santos’lu ataklarda ve gollerdeki en az beş pasın güzelliği,
Kapalı gözlerde vallahi rüya gibi…

Tebrikler Galatasaray.
Kovun gitsin Rijkaard’ı…
En yakın rakibe;
Beş puan da fark atılır mı?

Osman Tanburacı - Sporx
 

Handikap

Müdavim
Katılım
3 Nisan 2009
Mesajlar
1,987
Reaksiyon puanı
90
Puanları
0
Bizim alimler her hafta okuduklarından ince çıkarımlar yapar fakat farklı düzeyde bir yazı çıkarsa bünyeleri kabul etmez hemen kusar...

Ne diyelim görünene tercüman, fanatik akla zarar yorumlar...

Hoşgörümüz ve öngörümüz nerde bizim sevgi dolu gönlümüz...

Kendi takımını eleştirmek ve övmek suç sanırım...

Her neyse okuduğumuzu anlamamız önemli gerisi mühim değil...

Sayın Osman Tanburacı Futbol değişken performanslarda öyle dünyada iyilik ve sevgi sürekli değil ki memnun etmek kolay olsun...

Saygılarımla...
 
Üst