- Katılım
- 17 Mayıs 2018
- Mesajlar
- 9,213
- Reaksiyon puanı
- 15,026
- Puanları
- 113
- Yaş
- 21
TELE1 web sitesinde yayımlanan Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın imzaladığı çağrının tam metni şu şekilde:
“Anayasa ile teminat altına alınan basın, ifade ve düşünce özgürlüğü bugün ağır bir tehdit altındadır. Türkiye’nin içinden geçtiği ve yönünü aradığı bu tarihsel dönemeçte, RTÜK bir sansür ve baskı aygıtı olarak kullanılmaktadır.
Son olarak TELE1 ve Halk TV’ye verilen 5 günlük ekran karartma cezaları, son 25 yılın en ağır yaptırımıdır. Dolayısıyla, söz konusu cezalara karşı çıkmak, gerçekte her eğilimden yurttaşın anayasal hak ve özgürlüklerini savunmak anlamına gelecektir.
Bu nedenle, TELE1 ve Halk TV ekranlarının karartılacağı 5 gün boyunca, saat 21:00’de RTÜK’ün ekran karartma cezalarını doğru bulmayan bütün televizyon kanallarını 1 dakika süreyle ekran karartmaya çağırıyoruz.
Bu süre içinde, TELE1 ve Halk TV’ye uygulanan sansüre karşı çıkan aydınların, gazetecilerin, akademisyenlerin, siyasetçilerin de davet edilecekleri hiçbir TV programına katılmamalarını öneriyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğünden yana bütün meslektaşlarımızın bu çağrıya uyacağına inanıyor; basın ve ifade özgürlüğü için bütün toplumu dayanışmaya çağırıyoruz.”
“Anayasa ile teminat altına alınan basın, ifade ve düşünce özgürlüğü bugün ağır bir tehdit altındadır. Türkiye’nin içinden geçtiği ve yönünü aradığı bu tarihsel dönemeçte, RTÜK bir sansür ve baskı aygıtı olarak kullanılmaktadır.
Son olarak TELE1 ve Halk TV’ye verilen 5 günlük ekran karartma cezaları, son 25 yılın en ağır yaptırımıdır. Dolayısıyla, söz konusu cezalara karşı çıkmak, gerçekte her eğilimden yurttaşın anayasal hak ve özgürlüklerini savunmak anlamına gelecektir.
Bu nedenle, TELE1 ve Halk TV ekranlarının karartılacağı 5 gün boyunca, saat 21:00’de RTÜK’ün ekran karartma cezalarını doğru bulmayan bütün televizyon kanallarını 1 dakika süreyle ekran karartmaya çağırıyoruz.
Bu süre içinde, TELE1 ve Halk TV’ye uygulanan sansüre karşı çıkan aydınların, gazetecilerin, akademisyenlerin, siyasetçilerin de davet edilecekleri hiçbir TV programına katılmamalarını öneriyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğünden yana bütün meslektaşlarımızın bu çağrıya uyacağına inanıyor; basın ve ifade özgürlüğü için bütün toplumu dayanışmaya çağırıyoruz.”
