Teknoloji Bizi Bozar mı?

Bu konuyu okuyanlar

Berkin Bozdoğan

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2005
Mesajlar
4,926
Reaksiyon puanı
38
Puanları
0
Toplumumuzun sahip olduğu değerler teknolojinin kullanımını nasıl etkiliyor? Veya tam tersi, teknoloji sahip olduğumuz değerleri değiştiriyor mu? Uzmanından dinliyoruz. Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yılmaz Esmer, ülkemizde İnternet ve bilişim teknolojilerinin kullanımına ilişkin tutum ve davranışlarla Türk insanının sosyokültürel değerleri arasındaki bağı ele alan bir araştırma gerçekleştirdi. Türkiye'de bir ilk olan ve ekolay.net ile TÜBİSAD'ın destekleriyle yürütülen araştırmanın sonuçları, bir toplantı ile kamuoyuna duyuruldu.

Türkiye genelini temsilen 1.579 kişi ile yüz yüze görüşerek yapılan araştırmada, örnekleme dahil olan 41 ilde yaşayan 15 yaş ve üzerindeki deneklerden bilgi toplandı. Araştırmada, bilişim teknolojileri konusundaki tutum ve davranışlarla, bunlarla bireyin demografik özellikleri ve Türk insanının sosyokültürel değerleri arasındaki ilişkiler irdelendi.

Araştırmaya katılan öğrencilerin neredeyse tamamının cep telefonu kullandığı ve gençler arasında özellikle büyük oranda kontürlü telefon tercih edildiği ortaya çıktı. Rapordan ilginç bazı başlıkları özetleyelim.

teknolojibozarmi.jpg


Cep Telefonlarının Hakimiyeti

Araştırmanın en ilgi çekici kısmı şüphesiz kullanımdaki rolü en önemli bilgi ve iletişim aracı vazifesinden tutun da dijital tasmalığa kadar değişen bir aygıt olan cep telefonlarıyla ilgili. Araştırmaya göre en yüksek cep telefonu sahipliği oranı 18 ila 25 yaş aralığında ve öğrencilerin neredeyse hepsine cep telefonu bulunuyor. Yaş ilerledikçe cep telefonu sahipliği oranı da azalıyor. Gençler klasmanında birçok öğrenci kontörlü cep telefonu kullanırken kısa mesaj hizmetini her gün kullanan kişilerin oranı %37 seviyesinde; ama 65 yaş üzerinde bu özellik pek kullanılmıyor.

İnternet Kullanımı Değiştiriyor (mu?)

Üniversite mezunlarının %17'si ise internete hiç girmemiş. Yapılan araştırmada soruları yanıtlayanların %26'sının evinde bir bilgisayar bulunuyor; yaşadığı evde en az bir internet kullanıcısı olanların oranı ise %51. Tabii bu istatistiksel bilgi, bahsedilen %51'lık oranda, çoğunluğun "ben bugün internet gördüm" cümlesine tekabül eden bir internet bilgisi olduğu düşüncesi uyanıyor. "Yerel ağda mı takıldınız onca sene?" deyip dalga geçilecek bir durum değil belki; fakat sanırsak araştırmada 1970 öncesi mezunları oldukça fazlaydı.

Araştırmaya göre internet kullanan insanlardaki sosyal farklılıklara karşı hoşgörü daha yüksek. Tabii burada nedensellik tuzağına düşmeden iki olgunun koşut gittiği sonucunu da çıkartabiliriz. Araştırmanın sonuçlarında internet kullananların farklı ırka mensup bir komşuyu kabullenmeme oranları (%16), kullanmayanlara göre daha düşük (%38). Aynı şekilde ve yine benzer bir farkla, farklı dine mensup bir komşu istememe oranı internet kullanıcılarında düşükken (%18), kullanmayanlarda nispeten yüksek (%42).

İlginç bir istatistik olarak, belki de geçen yüzyılın sonlarındaki Nuri Alço filmlerinin bir etkisi olarak internet kullanıcılarının ilk defa tanıştıkları kişilere güvenme oranıyla (%16) kullanmayanların güvenme oranı (%15) aynı derecede düşük. İnsanlar haklı tabii, bunun mütecavizi var, organ mafyası var, kaçakçısı var... var oğlu var.

Bilgi: Tübisad
Yazan: Berkin Bozdoğan
SDN - http://shiftdelete.net
 
Üst