TDK'dan Türkçe'ye yeni kelimeler

Bu konuyu okuyanlar

mila12

Müdavim
Emektar
Katılım
5 Kasım 2007
Mesajlar
9,864
Reaksiyon puanı
255
Puanları
83
TDK, medya çalışanlarına yönelik yabancı kelimelerin karşılıklarını açıkladı. TDK'nın açıklamasına göre, zapping-geçgeç, ajanda-andaç, asparaga-uydurma ve first lady-başbayan olacak.


Türk Dil Kurumu (TDK), medya çalışanları için "Yabancı Sözlere Karşılıklar Kılavuzu" hazırladı. Kılavuzda, iletişim araçlarında ve günlük yaşamda sıkça kullanılan yüzlerce yabancı kelimenin Türkçe karşılığı yer alıyor.

TDK Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, bir konferans için geldiği Adana'da, medya çalışanları için bastırılan 50 bin kitapçılığın dağıtımını Anadolu Ajansı Adana Bölge Müdürlüğünde başlattı.

Akalın, yaptığı açıklamada, her dilde yabancı kökenli sözcükler bulunduğunu, hiçbir dilin saf olmadığını, Türkçenin de başka dillerden söz aldığı gibi onlara sözler verdiğini vurguladı. Eklemeli bir dil olan Türkçenin diğer dillerin yaşadığı sorunlardan fazlasını yaşadığını belirten Akalın, "Yabancı kökenli sözcüklerin özgün biçimleriyle yazılıp özgün biçimleriyle okunmaları ve Türkçe eklerin de İngilizcedeki özgün söylenişe göre getirilmesi pek çok soruna yol açıyor" dedi.


TREND'İN 56 TANE KARŞILIĞI VAR

Akalın, çok fazla yabancı kelime kullanımının zaman içinde o sözlerin Türkçe karşılığının bile unutulmasına yol açtığına dikkati çekerek,"Örneğin, son yıllarda çok sık kullanılan trend sözünün Türkçede eğilim, yönelim, yönelme, doğrultu, gelişme yönü, tarz gibi tam 56 karşılığı var" diye konuştu.


Akalın gazetecilerin, kullandıkları Türkçe sözcüklerle topluma örnek olması gerektiğini işaret ederek, "bu düşünceyle hazırladığımız kılavuzda Türkçe karşılığı olmasına karşın medyada en fazla kullanılan yabancı sözcüklere dikkat çekmek istedik. Medya çalışanlarınının duyarlılığı ile hedefimize ulaşacağımızı düşünüyorum" dedi.

Hazırladıkları kılavuzda kısıltma işaretlerine de yer verdiklerini belirten Akalın, şöyle konuştu:

"TDK'nın kuruluşundan bu yana yürüttüğü yabancı kökenli terimlere karşılık bulma çalışmasının sonucunda ortaya konulan 87 bilim dalındaki yaklaşık 190 bin terim TDK'nin http://tdk.org.tr adresindeki Bilim ve Sanat Terimleri Ana Sözlüğü'nde yar alıyor. Gerek bu kılavuzda, gerek sanal ortamdaki ana sözlükte yer alan karşılıkların kullanılarak yaygınlaştırılması bir yandan Türkçenin söz varlığının yabancılaştırılmasının önüne geçeceği gibi diğer yandan da Türkçenin geliştirilmesi, zenginleştirilmesi çalışmalarına da yardımcı olacak."Akalın, kılavuzda yer almayan ancak, yazı dilimize girme eğilimindeki yabancı kökenli sözleri, katkitdk.org.tr adresine duyarlı herkesin bildirmesini isteyerek, "Aynı e-posta adresine gönderilecek eleştirilerde çalışmalarımıza ışık tutacak" dedi.-

BASKETBOL DEĞİL SEPET TOPU

Bu arada kılavuzda, basketbola "sepet topu", voleybola "uçan top",avansa "öndelik", banknota "kağıt para", asparagasa "uydurma", aspiratöre "emmeç", fabrikaya "üretimevi", zappinge "geçgeç", etiğe "töre bilimi" denilmesi öngörülüyor.

Kılavuza göre, iletişim araçlarında sıkça kullanılan ve Türkçe karşılığı bulunan diğer yabancı sözcüklerden bazıları şöyle:

Afiş "ası",

ajanda "andaç",

aktivite "etkinlik",

aktüel"güncel",

amblem "belirtke",

ambulans "cankurtaran",

amortisman" yıpranma payı",

anarşi "kargaşa",

arşiv "belgelik",

atölye"işlik",

türbülans "burgaç",

badminton "tüytop",

baypas"köprüleme",

otizm "içeyöneliklik,

ipotek "tutu",

fuel oil "yağyakıt",

garanti "güvence",

depozito "güvence akçesi",

fitness" sağlıklı yaşam",

finanse "akçalanmış",

first lady "başbayan",

CD" yoğun disk",

terörist "yıldırıcı",

idealist "ülkücü.

Kaynak
 

Berkin Bozdoğan

Müdavim
Katılım
18 Mayıs 2005
Mesajlar
4,926
Reaksiyon puanı
38
Puanları
0
Merhaba,

Aktivite "etkinlik",

Önerisi ilgimi çekti. Aktivite diyenleri doğrudan vurma taraftarıyım ben. Demek istediğim; açık şekilde, dile yerleşmiş ve sıkça kullanılan Türkçe'si varken, neden ecnebiceden gelenini kullanır ki insan?

Güzel günler dilerim.
 

SamsuNLee

Öğrenci
Katılım
4 Mayıs 2008
Mesajlar
31
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Hiç kimsenin Cd'ye 'yoğun disk'' diyeceğini zannetmiyorum..
 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
TDK'nın bir çok uygulaması gibi bu yazıdaki savlarını da anlamsız buluyorum. Ben her zaman dilin doğru ve anlamlı kullanılması taraftarıyım. Zaten bunu mesajlarımdan ve bir kaç güne değişecek olan forum dilimizden anlayacaksınız. Ancak TDK'nın ve çok radikal uygulamaların taraftarları olan kimselerin bu icatları bana çok anlamsız geliyor. Zira, Türkçe'ye yerleşmiş artık halkın malı olan kelimeleri çıkarmaya çalışıyorlar.

Bizim Türkçe öğretmenimiz çok güzel bir yorum yapardı bununla ilgili; biz dilden ihtimalleri, muhtemelleri çıkarmaya çalışırken diğer yandan buldozerler, greyderler giriyor..

Öncelikle yerleşik olan ve yüzyıllardır halka mal olmuş olan sözcükleri bırakacaksınız. İhtimalse ihtimal, olasılık demeye zorlamayın kimseyi, ikisini de kullansın herkes. Ya da kelime, mektup gibi sözcükler..

Ayrıca yeni kelimeler için önerilen karşılıklar da çok anlamsız. Örneğin "trend" yerine "eğilim, yönelim, yönelme, tarz" gibi 56 karşılığın olduğunu savunmuşlar. O halde "trend" sözcüğünün anlamını bilmiyorlar. Önerilen o sözcüklerin hiç birisi trend'e karşılık değil.

Özellikle internet terimleri açısından Türkçe inanılmaz yetersiz. Forumu Türkçe'ye çevirirken ne kadar zorlandığımızı tarif edemem. Çünkü terimsel olarak özellikle bir kavramı ifade eden bir çok sözcüğün Türkçe'de karşılığı yok, hatta bir kaç kelimeyle açıklamaya çalışırken bile zorlanıyoruz. Böylece bazen İngilizce'de bir sözcüğü, Türkçe'de 6-7 sözcükle ifade etmek zorunda kalıyoruz. Aslında genelde tam tersidir.

Uluslararası terimsel anlam kazanmış sözcüklerin de çevrilirken seçici davranılması gerektiği taraftarıyım. Örneğin CD ifadesi bana göre çevrilmese de olur. Nitekim "yoğun disk" diye çevrilmiş ama "disk" sözcüğü de dilimize oldukça yeni girmiş olan CD'nin D'sidir zaten. Yani anlamsız olmuş, yoğun disk çevirisi.

Yukarıdaki yazıda bunlar dışında kalan diğer önerilerin çok büyük kısmı gayet güzel ve üretici olmuş. Örneğin basketbol'a sepettopu demek. Ya da amortisman'a yıpranma payı demek, ya da aktivite yerine etkinlik gibi.. Bunlar ilk başta komik ve anlamsız gelebilir, ama zamanla halka mal olup dile yerleşecek ve bizden olacaklardır. Ancak böyle çevirilerde dikkat edilmesi gereken, bir kelimenin çok fazla anlama sahip olacak şekilde yeniden kullanımı. Örneğin baypas yerine köprüleme demek yeterli değildir ve bu şekilde kullanmak, "köprüleme" sözcüğünü yıpratır.

Bu arada yeri gelmişken, diyorum ya forumda zorlanıyoruz, "profil" yerine ne kullanabiliriz sizce? "Belgi" demeyin ben anlamlı bulmadım.
 

GurenGursel

Müdavim
Katılım
15 Kasım 2007
Mesajlar
1,165
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
Bazı kelimeleri zaten devamlı kullanıyoruz. Tamamen Türkçeleşmek için iyi bir başlangıç ve sonuna kadar destekliyorum :)
 

Jerusalem

Müdavim
Katılım
21 Haziran 2007
Mesajlar
2,192
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Diller arası çevirimlerde sıkıntı yaşansın istemiyorsak, bilimi, mamülü, teknolojiyi biz üreteceğiz. Bu noktada çok uzun vadelere ihtiyacımız var ki öyle bile olsa ne kadar muvaffak oluruz o da ayrı bi' sıkıntı. Bu anlamda biraz esnek davranıp, bariz olmayan kelimelere müdahale etmemek gerek, yeni kelimeler iyi tanıtılmalı(ders kitapları, yazılı ve görsel basın). Dilimiz yeni kelime üretiminde oldukça başarılı aslında. Ör: RAM/Bellek üç kelimede ifade edilen bi'nesneyi tek kelimede çıkarıveriyoruz, kaldı ki dağdaki çobana "bellek" desen, hafıza ile ilgili olduğunu anlar. Oktay Sinanoğlu'nu TDK 'nın başına getirin sonra beni arayın.
 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Jerusalem, RAM üç kelimeden oluşuyor ve biz üç kelimeyle ifade edilen şeyi "bellek" olarak tek kelimeyle tanımlıyoruz diye üretken bir dile sahip olduğmuzu söylemişsin. Oysa bellek sözcüğünün İngilizce'de bir karşılığı vardır o sözcük "ram" değildir, "hafıza"dır. Bellek sözcüğü de "hafıza" sözcüğüne karşılık bulunmuştur, RAM terimine karşılık değil. RAM, bilgisayar dili için terimleşmiş bir öbektir, Türkçe'de karşılığı yoktur, çevirmek istersen OYB diyebilirsin. (Okunabilen ve Yazılabilen Bellek), zira RAM'in tam karşılığı budur.

Türkçe'nin yeni sözcükler üretme konusundaki başarısına gelince. Bence dilimiz bu açıdan çok yetersiz. Çünkü kimse üzerinde durmadığı gibi, sürekli özentiyle yabancı sözcükler kullanma konusunda seçici davranılıyor. Sadece gençlerle ilgili de değil üstelik bu durum. Hatta daha çok bilim insanları düşüyor bu hataya. Aman daha bilimsel olsun, aman kimse anlamasın diye abuk kelimeleri dilin içine sokuyorlar. Örneğin bize okulda mavi mum yerine ısrarla sir bleu dedirtiyorlardı. Ama aynı zamanda bazı takıntılı kimseler bu yabancı sözcüklerle yüzlerce yıldır kullanılan ve artık bizden olan sözcükleri birbirine karıştırıp hepsini atmaya çalışıyorlar ki bu bence delilik, kültüre karşı büyük bir saygısızlık.

Bilgisayar çok iyi bir çeviriydi zamanında. Belki bazılarına komik geldi ama inanılmaz yer etti. Ancak bilgisayar ile ilgili dilimiz bilgisayar sözcüğünün kendisi ile sınırlı kaldı. Hiç bir şey üretemedik.. Baksana, TDK gibi bir dil kurumu bile CD yerine "yoğun disk" öbeğini öneriyor. Oysa CD içindeki D harfi zaten "disk" sözcüğünü ifade ediyor ve zaten disk sözcüğü dilimize oldukça yeni girmiş bir sözcük..

Şu anda bir dil araştrıması yapmadan bile senin yazdığın paragrafa ve benim yazdığım bu cevaba bakarak yabancı kökenli bir dolu sözcük görüyorum. Ama bundan rahatsızlık duymuyorum, çünkü yüzyıllardır kullanıyoruz ve artık benimsemişiz, kültürümüzün bir parçası olmuş. Çıkarmak demek ancak kültürümüzü yozlaştırmak ve suni bir kültür oluşturmak demek olur.
 

craftingMaterial

Müdavim
Katılım
31 Aralık 2007
Mesajlar
17,485
Reaksiyon puanı
188
Puanları
63
düşünsenize bilgisayarcının birine girdik dedik ki:

abi bana bir tane boş yoğun disk

adam da sana :

walla dediğin ne bilmiyorum ama bizde yok

:D :D :D

TDK bazen saçmalıyo...
 

mdkbet

Müdavim
Katılım
13 Kasım 2006
Mesajlar
2,590
Reaksiyon puanı
80
Puanları
48
SamsuNLee dedi ki:
Hiç kimsenin Cd'ye 'yoğun disk'' diyeceğini zannetmiyorum..

zaten hiç kimse cd'ye "compact disk" demiyor bu durumda "yd" dersin olur biter
 

Jerusalem

Müdavim
Katılım
21 Haziran 2007
Mesajlar
2,192
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Jerusalem, RAM üç kelimeden oluşuyor ve biz üç kelimeyle ifade edilen şeyi "bellek" olarak tek kelimeyle tanımlıyoruz diye üretken bir dile sahip olduğmuzu söylemişsin.

Öyle hissettirmiş olması beni gerçekten üzdü. Çünkü o kadar sığ değilim iyi biliyorum. Evet, "bellek" örneği belki çok çalakalem oldu ama anlatmak istediğim, dilimizin sondan eklemeli bi' dil olması asebiyle, yeni kelimeler üretme noktasında oldukça yetenekli olması. Yeterki artık ciddi ve kararlı çalışmalar başlatılsın, finanse edilsin.
Sözünü ettiğin bilim insanlarının tavrı bi' yana bu ülkenin yazarlarında da aynı tarifi namümkün dertler tasalar var. Geçmişde-cumhuriyet dönemi ve öncesi şiir ve romancılık- de böyleymiş zaten, farsça ve arapça tamlamalarla doluymuş metinler eserler öyküler. Öyle ki bu bi' anlamda saygınlık kriteri olmuş o dönem. O ayrı bi' konuya gerçi.
Demem o ki dilimiz yeni kelime üretme noktasında müsait, iş o ki üretilen kelimeler iyi pazarlansın ve kelimeler üretilmeden evvel biraz esnek davranılsın, bu ülkede bilmem kaç yıldır, mobil(!) iletişim hizmeti veren GSM operatörleri bile daha yeni yeni kısa mesaj servislerinde Türkçe karakter desteği vereceklerini vaad ediyorlar. Devlet bu tip özel şirketleri vergiye tabi tutmakdan daha fazlasını yapmalı.
 

mustapha

Öğrenci
Katılım
4 Mayıs 2008
Mesajlar
9
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
BİR ZAMANLARDA DUMANLI TÜTTÜRGEÇLE (SİGARA)OTURAKLI GÖTÜRGEÇ(OTOBÜS)UYDURMUSLARDI.
 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Jerusalem, ben niyetini anlamıştım zaten, merak etme ben seni tanıyorum, üzülmeni istemem. :) Ama bu yeterli bir kriter değil. Dünya üzerinde sondan eklemeli olan tek dil Türkçe değil. Üstelik eklemeli olmayıp da yeni kelime üretmede ve benimsemede çok daha yetenekli milletler mevcut. Örneğin Almanlar, eklemeli bir dile sahip olmamalarına rağmen özellikle yeni çıkan terimleri hemen kendi dillerine çeviriyorlar ve gerekirse karşılık olarak iki hatta üç kelimeyi bir araya getirip tek kelime yapmaktan çekinmiyorlar ve hemen de benimseniyor.

Arapça ve Farsça olayına gelelim; bence o konuda büyük bir çarpıtma ve oyun var. Osmanlı döneminden öncesine gitmek lazım bunun için. Biz bu insanlarla iç içe yaşadık sürekli, inanç dolayısı ile kültürümüz yüzlerce yıl boyunca birlikte yoğuruldu. Şimdi kalkıp "5000 yıl önceki kültürümüze dönelim" demek feci bir yobazlık, cehalet ve kötü niyetin eseri olabilir ancak. Bu cehaleti gösterenler yok değil. Örneğin "bizim aslımız şamandır, eski kültürümüze dönemlim" diyenler bile var. Sanki kültür dediğin milyon yılda oluşuyormuş da biz de milyonlarca yıldır şamanmışız gibi. Biz bin yılı aşkın süredir Fars ve Arap toplumuyla iç içeyiz. Saray dışında saf Türkçe konuşuluyordu diyenler insanları aldatıyorlar. Bugün dilimize bu iki dilden girmiş binlerce sözcük var ve bunlar sadece saray ahalinin okuduğu iki tane şiirden yerleşmediler koca milletin ağzına.
 

Ahmethz

Müdavim
Emektar
Katılım
7 Eylül 2006
Mesajlar
12,440
Reaksiyon puanı
398
Puanları
83
babam CD'ye plak diyor isterseniz biz de yoğun plak diyelim YP, ama bazı kavramların gerçekten Türkçe karşılıkları var onları kullanmalıyız mümkün olduğunca.
 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Jojoba, plak sözcüğü de çok yeni sayılır. Bir farkı olmaz.
 
Üst