REKLAMYAZARI
Öğrenci
- Katılım
- 10 Mart 2008
- Mesajlar
- 30
- Reaksiyon puanı
- 0
- Puanları
- 0
Öğretmen Hasan Sancak In Sporda Barış Ve Kardeşlik Reklâm Senaryoları
DİKKAT: Aşağıdaki “ Sporda Barış ve Kardeşlik Reklâm Senaryo Önerileri “ Hasan Sancak ’a aittir. (KONUSU BAŞKA BİR ÜRÜN İÇİN ASLA KULLANILAMAZ) ÖNEMLİ NOT: BU REKLÂM ÖNERİLERİ HABER OLARAK GAZETE VE DERGİLERDE YAYINLANABİLİR. Öbür türlü sahibinden izin alınmadan: TÜRKİYE VE DÜNYADA “ Reklâm ve başka amaçlar için hiçbir televizyon, Bilgisayar ve İnternet’te; ulusal, yerel, televizyon, sinema, tiyatro, radyo, gazete, dergi, şahıs, firma, şirket, reklam ajansı vb. tarafından konusunun küçük bir bölümü ya da tamamı değiştirilerek sesli, görüntülü, yazılı şekilde kullanılamaz. Oynatılamaz, gösterilemez ve yayınlanamaz. Kaset ve CD ye çekimi yapılamaz. Aksine hareket edenler hakkında “ Telif Hakları Yasası” uyarınca kanunî işlem yapılır.”
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
KONU 1: Bir genç bisikleti ile birlikte evine gitmektedir. Bisikleti bahçeye bırakır. Evin kapısını çalar. Anne, kapıyı açar. Çocuk annesini kucaklar. Dosdoğru kendi odasına çıkar. Üstündekileri çıkartır. Aynanın karşısında yüzünü, sağını ve solunu da iyice boyar. Kapıdan çıkmak üzereyken onu annesi görür. —Anne: Oğlum nereye gidiyorsun? —Genç: Maça gidiyorum Anneciğim. —Anne: Oğlum sağına soluna dikkat et.Sen, biraz yaramazsın.Kimseyle dalaşma. Her şeyi konuşarak ve güzellikle hâllet. —Genç: Peki Anneciğim. Genç annesini öper. Bisikletine biner yola çıkar. Bir marketin önünde durur. Çok güzel bir içecek ya da yiyecek alır. Onu, bisikletinin önüne koyar. Tekrar yola çıkar. Biraz gittikten sonra ansızın önüne “korkunç bir köpek, ayı, goril, maymun...” çıkar. Genç fren yapmak ister, bisikletini durduramaz, yere düşer. Onunla karşı karşıya kalmışlardır. O, ona dişlerini göstermeye başlar. Genç ne yapacağını şaşırmıştır. Yavaş yavaş ayağa kalkarken eli o aldığı şeye değer.Onu eline alıp ayağa kalkar.O, hırlayarak, homurdanarak kendisine yaklaşmaktadır. Genç renkten renge girmektedir. İstemeyerek o şeyin kapağını, üstünü açar, Ağzına bir tane atar. Hoşuna gitmiştir. İçinden bir tane daha alır. İleri doğru savurur. O şey onun önüne düşer. Yiyeceği ya da içeceği koklar, bir taraftan hırlarken. onu ağzına atar.Genç bir tane daha eline alır onu da atar.Yine onun önüne düşmüştür.Bir taraftan hırlamakta,bir taraftan koklamakta ve o şeyi sonra da yemektedir.Artık gencin her attığı şeyi havada kapmaktadır. Genç, zarar gelmeyeceğini anlayarak canavara yaklaşır. Elinle vermeye başlar. Bir kaç tane verdikten sonra hayvan iki ayakları üzerinde durmaya başlar. Yiyeceği vermeye devam ettiği anda, o şey ayağından başlayarak insan olmaya, insanlaşmaya başlar.O da kendisi gibi bir gençtir. Öyle kuvvetli kucaklaşırlar ki. Onu bisikletinin arkasına alarak maça yetişmek için yola çıkarlar. Sahanın içinden hep birlikte gür bir ses dört tarafa yayılmaktadır. -En Büyük Türkiye!..Başka büyük yok! -En Büyük Türkiye!..Başka büyük yok! -En Büyük Türkiye!..Başka büyük yok!
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
KONU 2: Türkiye Birinci Futbol Ligi’nde mücadele eden en büyük iki takımın İstanbul’da karşılaşması vardır. Maç saati gelmiştir. İki grubun taraftarları farklı kapılardan maça girmektedirler. Polisler de bir olay çıkmaması için sıkı güvenlik tedbiri almışlardır. Bu maçı birbirlerini deliler gibi seven ama farklı takımları tutan iki sevgili de seyredecektir. Üstlerinde tuttukları futbol takımlarının formaları bulunmaktadır. Maça girerken bile ellerini bırakmamaktadırlar. Diğer iki ellerinde de büyük iki tane kutu bulunmaktadır. Polisler en ince ayrıntısına kadar her tarafı aramaktadırlar. Tribüne gelirler. Yan yana fakat kendi tuttukları takımlarının bulunduğu bölümde otururlar. İki tarafın bulunduğu yerin ortasında aşağıdan yukarı kadar polisler ve barikatlar yer almaktadır. Böyle olduğu hâlde bile ellerini bırakmamaktadırlar. Hakemin düdüğünü çalmasıyla birlikte maç başlar. Herkes ayağa kalkmış kendi takımına tempo tutmakta ve birbirlerine çok kötü sözler; el, kol hareketleri yapmaktadırlar. Polisler onları zor zapt etmektedir. İki sevgili de sadece kendi takımları lehinde tezahüratta yapmaktadırlar. Birbirlerinin suratına sevgi ile bakmaktadırlar. Adeta maçın bir kardeşlik ve barış olduğunu birbirlerinin suratına söylemektedirler. Belirli bir süre böyle geçer. İkisi de aynı anda ayağa kalkarlar. Büyük kutunun ağzını açarlar. İçinde çok güzel bir içecek ya da yiyecek vardır. Kız ve erkek rakip taraftarlara teker teker onları sunmaktadır. Bu sahadaki bütün seyircilere yetecek kadar fazladır. Kutuların içindekiler elden ele bütün herkese ulaştırılır. Sevgililer, bulundukları yere dönerler. Ayaktadırlar.Ellerini tutarak kendi takımları için bağırmaktadırlar.O içecek ve yiyecekleri ağzına getirip midesine indirenlerde kardeşlik ve barış duygusunun gelişmesine yol açmıştır.Tribünde herkes ellerini tutarak havaya kaldırır.Aradaki barikatlar ve polisler çekilmişlerdir.O esnada gökyüzünde altlı üstlü üç tane helikopter görülür.Birisinin arkasında büyük bir Türk Bayrağı bulunmaktadır.Onun altındaki helikopterde de Atatürk’ün bir resmi ve yanında da “Ey Türk Gençliği!..” yer almaktadır.En alttaki helikopterde de reklamı yapılan şeyin resmiyle birlikte“(.....................) Türkiye’yi çok seviyor.” Yazısı yer almaktadır. Sahada aynı anda tribünlerden tek bir ses duyulmaktadır. -En Büyük Türkiye!..Başka büyük yok! -En Büyük Türkiye!..Başka büyük yok! -En Büyük Türkiye!..Başka büyük yok!
DİKKAT: Aşağıdaki “ Sporda Barış ve Kardeşlik Reklâm Senaryo Önerileri “ Hasan Sancak ’a aittir. (KONUSU BAŞKA BİR ÜRÜN İÇİN ASLA KULLANILAMAZ) ÖNEMLİ NOT: BU REKLÂM ÖNERİLERİ HABER OLARAK GAZETE VE DERGİLERDE YAYINLANABİLİR. Öbür türlü sahibinden izin alınmadan: TÜRKİYE VE DÜNYADA “ Reklâm ve başka amaçlar için hiçbir televizyon, Bilgisayar ve İnternet’te; ulusal, yerel, televizyon, sinema, tiyatro, radyo, gazete, dergi, şahıs, firma, şirket, reklam ajansı vb. tarafından konusunun küçük bir bölümü ya da tamamı değiştirilerek sesli, görüntülü, yazılı şekilde kullanılamaz. Oynatılamaz, gösterilemez ve yayınlanamaz. Kaset ve CD ye çekimi yapılamaz. Aksine hareket edenler hakkında “ Telif Hakları Yasası” uyarınca kanunî işlem yapılır.”
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
KONU 1: Bir genç bisikleti ile birlikte evine gitmektedir. Bisikleti bahçeye bırakır. Evin kapısını çalar. Anne, kapıyı açar. Çocuk annesini kucaklar. Dosdoğru kendi odasına çıkar. Üstündekileri çıkartır. Aynanın karşısında yüzünü, sağını ve solunu da iyice boyar. Kapıdan çıkmak üzereyken onu annesi görür. —Anne: Oğlum nereye gidiyorsun? —Genç: Maça gidiyorum Anneciğim. —Anne: Oğlum sağına soluna dikkat et.Sen, biraz yaramazsın.Kimseyle dalaşma. Her şeyi konuşarak ve güzellikle hâllet. —Genç: Peki Anneciğim. Genç annesini öper. Bisikletine biner yola çıkar. Bir marketin önünde durur. Çok güzel bir içecek ya da yiyecek alır. Onu, bisikletinin önüne koyar. Tekrar yola çıkar. Biraz gittikten sonra ansızın önüne “korkunç bir köpek, ayı, goril, maymun...” çıkar. Genç fren yapmak ister, bisikletini durduramaz, yere düşer. Onunla karşı karşıya kalmışlardır. O, ona dişlerini göstermeye başlar. Genç ne yapacağını şaşırmıştır. Yavaş yavaş ayağa kalkarken eli o aldığı şeye değer.Onu eline alıp ayağa kalkar.O, hırlayarak, homurdanarak kendisine yaklaşmaktadır. Genç renkten renge girmektedir. İstemeyerek o şeyin kapağını, üstünü açar, Ağzına bir tane atar. Hoşuna gitmiştir. İçinden bir tane daha alır. İleri doğru savurur. O şey onun önüne düşer. Yiyeceği ya da içeceği koklar, bir taraftan hırlarken. onu ağzına atar.Genç bir tane daha eline alır onu da atar.Yine onun önüne düşmüştür.Bir taraftan hırlamakta,bir taraftan koklamakta ve o şeyi sonra da yemektedir.Artık gencin her attığı şeyi havada kapmaktadır. Genç, zarar gelmeyeceğini anlayarak canavara yaklaşır. Elinle vermeye başlar. Bir kaç tane verdikten sonra hayvan iki ayakları üzerinde durmaya başlar. Yiyeceği vermeye devam ettiği anda, o şey ayağından başlayarak insan olmaya, insanlaşmaya başlar.O da kendisi gibi bir gençtir. Öyle kuvvetli kucaklaşırlar ki. Onu bisikletinin arkasına alarak maça yetişmek için yola çıkarlar. Sahanın içinden hep birlikte gür bir ses dört tarafa yayılmaktadır. -En Büyük Türkiye!..Başka büyük yok! -En Büyük Türkiye!..Başka büyük yok! -En Büyük Türkiye!..Başka büyük yok!
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
KONU 2: Türkiye Birinci Futbol Ligi’nde mücadele eden en büyük iki takımın İstanbul’da karşılaşması vardır. Maç saati gelmiştir. İki grubun taraftarları farklı kapılardan maça girmektedirler. Polisler de bir olay çıkmaması için sıkı güvenlik tedbiri almışlardır. Bu maçı birbirlerini deliler gibi seven ama farklı takımları tutan iki sevgili de seyredecektir. Üstlerinde tuttukları futbol takımlarının formaları bulunmaktadır. Maça girerken bile ellerini bırakmamaktadırlar. Diğer iki ellerinde de büyük iki tane kutu bulunmaktadır. Polisler en ince ayrıntısına kadar her tarafı aramaktadırlar. Tribüne gelirler. Yan yana fakat kendi tuttukları takımlarının bulunduğu bölümde otururlar. İki tarafın bulunduğu yerin ortasında aşağıdan yukarı kadar polisler ve barikatlar yer almaktadır. Böyle olduğu hâlde bile ellerini bırakmamaktadırlar. Hakemin düdüğünü çalmasıyla birlikte maç başlar. Herkes ayağa kalkmış kendi takımına tempo tutmakta ve birbirlerine çok kötü sözler; el, kol hareketleri yapmaktadırlar. Polisler onları zor zapt etmektedir. İki sevgili de sadece kendi takımları lehinde tezahüratta yapmaktadırlar. Birbirlerinin suratına sevgi ile bakmaktadırlar. Adeta maçın bir kardeşlik ve barış olduğunu birbirlerinin suratına söylemektedirler. Belirli bir süre böyle geçer. İkisi de aynı anda ayağa kalkarlar. Büyük kutunun ağzını açarlar. İçinde çok güzel bir içecek ya da yiyecek vardır. Kız ve erkek rakip taraftarlara teker teker onları sunmaktadır. Bu sahadaki bütün seyircilere yetecek kadar fazladır. Kutuların içindekiler elden ele bütün herkese ulaştırılır. Sevgililer, bulundukları yere dönerler. Ayaktadırlar.Ellerini tutarak kendi takımları için bağırmaktadırlar.O içecek ve yiyecekleri ağzına getirip midesine indirenlerde kardeşlik ve barış duygusunun gelişmesine yol açmıştır.Tribünde herkes ellerini tutarak havaya kaldırır.Aradaki barikatlar ve polisler çekilmişlerdir.O esnada gökyüzünde altlı üstlü üç tane helikopter görülür.Birisinin arkasında büyük bir Türk Bayrağı bulunmaktadır.Onun altındaki helikopterde de Atatürk’ün bir resmi ve yanında da “Ey Türk Gençliği!..” yer almaktadır.En alttaki helikopterde de reklamı yapılan şeyin resmiyle birlikte“(.....................) Türkiye’yi çok seviyor.” Yazısı yer almaktadır. Sahada aynı anda tribünlerden tek bir ses duyulmaktadır. -En Büyük Türkiye!..Başka büyük yok! -En Büyük Türkiye!..Başka büyük yok! -En Büyük Türkiye!..Başka büyük yok!