SmiLey
Profesör
- Katılım
- 28 Ağustos 2009
- Mesajlar
- 2,169
- Reaksiyon puanı
- 55
- Puanları
- 228

Özgün adı: Das hause auf meinen schultern
Çeviri: Çağlar Tanyeri
Yayına Hazırlayan: Tuncay Birkan, Yeşim Tükel Kılıç
Kapak Resmi: Edward Hopper
Kapak Tasarımı: Emine Bora
Kitabın Baskıları:İlk Basım: Kasım 2009
Geçip giden zamanı nasıl anlamalı? Dieter Forte kitabının bir yerinde şunu söylüyor: "Zaman hiçliğin içinden çıkagelen ve akan zamana dönüşen hikâyelerin tekrar tekrar anlatılmasından başka bir şey değildi. Zira zaman hikâyelerde vardı yalnızca, hikâyeler yoksa zaman da yoktu, geride sadece ölümün sonsuzluğu kalıyordu, zamanı yaratan hikâyelerin ta kendisiydi..."
Sırtımdaki Ev, bir nehir roman: Altüst olan bir Avrupa'da, İtalyan ve Polonya kökenli iki ailenin birbiri ardından gelen kuşaklarının serüvenini anlatıyor. Kökler, göçler, sürgünler, gelenek ve inançlar, sınırlar, mücadeleler ve çatışmalar, ama aynı zamanda bağlılıklar ve ittifaklar. Bireylerin bir yıldız misali kayıp giden hikâyeleriyle tarihin akıp giden hareketi iç içe. Kaderleri bu tarih tarafından belirlenen madenci ve dokumacıların uzun soluklu, şiirsel, yer yer trajikomik hikâyelerini okuyor; iki dünya savaşının onulmaz acılarıyla yoğrulan, faşizmin yükselişine ve iktidarına tanıklık eden, sonra da savaşın hunharlığında kıyasıya bir ölüm kalım mücadelesi veren son kuşağı dinliyoruz.
İlk kez yayımlandığı 90'lı yıllarda Almanya'da hararetli siyasi ve edebi tartışmalar yaratan ve günümüzde yirminci yüzyıl Alman edebiyatının başyapıtlarından biri sayılan bu üçlemeyi tek bir cilt halinde sunuyoruz. Büyük tarihsel romanlar geleneğini anımsatan bu yapıtı zevkle okuyacağınızı düşünüyoruz.
İÇİNDEKİLER
DESEN
EKİNOKS
ANILARDA KALANLAR
Çevirmenin Gözünden
OKUMA PARÇASI
I. Vakayiname ve Anlatı’dan, s. 15-18.
Luoyang'dan Changang'a, Lou Zhou ve Dunhuang üzerinden Lop Nor'a, Takla Makan Çölü'nün çevresinden dolanarak Karaşar, Kotan ve Kaşgar'a, Pamir Yaylası üzerinden Taşkent, Semerkant, Hamadan ve Palmyra'ya, oradan da Antiochiea Limanı'na; yabancı diyarların İmparatoriçe Lei Zu'nun kadim hikâyeleriyle yüklü uzun kervanları; Sarı Nehir'in kestiği ovaya kurulmuş bahçelerinde bir yılanın saldırısına uğrayınca çareyi dut ağaçlarından birine, yapraklarının üstünde küçük çirkin tırtılların gezindiği ve bu tırtılların kendi ördükleri incecik lifler sayesinde sert kozalar haline geldiği, çok geçmeden bu kozaların da dönüşüme uğrayıp narin kelebekler doğurduğu dut ağaçlarından birine tırmanmakta bulan Lei Zu; Doğu'nun yüce İmparatorunun kadim hikâyesiyle yüklü kervanlar; bütün zamane elçilerinin ürküntüyle karışık bir hürmet duygusuyla anlata anlata bitiremedikleri, paha biçilmez ipek kaftanlar kuşanan, dut ağacının ve ipekböceğinin sırrını ülke sınırlarının dışına çıkarmayı yasaklayıp bunu ölümle cezalandıran, yasağa aldırış ... Devamını okumak için bkz.

Fiyat:25TL