halil413
Profesör
- Katılım
- 21 Aralık 2008
- Mesajlar
- 1,312
- Reaksiyon puanı
- 0
- Puanları
- 216
Mahkumların ölümüyle ilgili şok iddia!
Kayseri'de 5 mahkumun can verdiği olay sonrası şehre gelen aileler, şok iddialarda bulundu
17 Eylül 2011 Cumartesi, 15:51:57
Kayseri Pınarbaşı ilçesi yakınlarında cezaevi nakil aracında çıkan yangında hayatını kaybeden Abdülsettar Ölmez (35), Sinan Aşka (18), İsmet Evin (33), Akif Karabalı (24) ve Medeni Demir'in (47) Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde bekleyen yakınlarından kimlik tespiti için kan örnekleri alındı.
Galeri için tıklayınız...
Ankara Adli Tıp Kurumu'na sevk edilen örneklerden çıkan sonuca göre cenazelerin ailelere teslim edileceği bildirildi.
"Adalet Bakanlığı'ndan şikayetçiyiz"
Hastane önünde bekleyen Akif Karabalı'nın amcası Fethullah Karabalı, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Adalet Bakanlığı'ndan şikayetçiyiz, bu olayı çözmesi gerekiyor. Olayı çözmediği takdirde biz savcılık kanalıyla gereken yerlere bildireceğiz. Adalet Bakanı'nın bu olayı açıklaması gerekiyor. Bugüne kadar niye bizi bilgilendirmemiş? Cezaevi aracı yanıyorsa neden sadece içindeki mahkumlar yanıyor da askerler yanmıyor. 12 asker, şoför, astsubay kurtuluyor da neden 5 mahkum yanıyor, kül oluyor. Bunun sebebini bize açıklaması gerekiyor. Bir de otobüsün yanması imkansızdır. Dizel araba yanmaz.
"2010 model otobüs nasıl yanacak?"
Bunu askerler yapmıştır. Oradaki astsubay da askerler de suçludur. Kendileri seyirci gibi köşeye çekilip içindeki mahkumların yanmasına sebep olmuşlardır. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Muş Cezaevi'nde yatan Akif Karamalı neden Van Cezaevi'ne götürülüyor, 36 saat bekletiliyor? Muş Cezaevi müdürü bize telefon açarak özür diledi, biz onun özrünü de kabul etmiyoruz.
Video için tıklayınız...
Biz bu olayda davacıyız. Yeğenim yanmıştır, cesetler kül olmuştur. Cesetler şu an morgda. Hepsi yanmış bir durumda ve tanınamaz haldedir. Araç yandığı zaman kimse müdahale etmemiş, hepsi seyirci kalmış. Adalet Bakanı bize gerekli açıklamayı yapmazsa gereken yerlere bildireceğiz, hatta İnsan Hakları Mahkemesi'ne de taşıyacağız. Artık nereye varırsa varsın, bizim acımız büyüktür. Bizi devlet böyle mi koruyor? Devlete teslim ettiğimiz 24 yaşındaki gencimizi böyle mi koruyor? Hiçbir suçu yok, böyle mi yakacaklar?" ifadelerini kullandı.
"Bu arabanın içerisinde yangın söndürme cihazı yok mu?"
Abdulsettar Ölmez'in amcasının oğlu Baki Ölmez ise, "Hiçbir mahkum böyle bir ölümü hak etmemişti. En azından yaralı olsa bile kurtarılabilirdi ve çok feci bir şekilde can verdiler. Yaklaşık yarım saat kendi komutanlarından, askerlerinden çığlık atarak yardım istemişler ve hiçbiri yardımcı olmamış. Adalet Bakanlığından bu işin soruşturulmasını istiyoruz. Suçluların cezalandırılmasını istiyoruz. Bu kesinlikle büyük bir ihmaldir. Bu arabanın içerisinde yangın söndürme cihazı yok mu? Hiç mi yardım eden yok? Olayın olduğu yerin 5-6 kilometre yakınlarında jandarma karakolu var. Hiç mi yardım yok? Çok üzgünüz, söyleyecek kelime bulamıyoruz" dedi.
"Video seyreder gibi yanan aracı seyretmişler"
İsmet Evin'in amcası İsmail Evin de, "Bu olay büyük bir ihmal değil de kasten yapılmış bir olaydır çünkü mahkumların yanında 15 tane personel varmış. Aracın motor kısmında çıkan yangında, diğer askerler aynı araçta kurtuluyor da mahkumlar nasıl böyle diri diri yanmışlar? Video seyreder gibi yanan aracı seyretmişler. Çok büyük bir ihmal var, görünen bir suç var. Adalet Bakanlığına buradan sesleniyoruz, bunun peşini bırakmayacağız ve bu işin arkasını getireceğiz. Yanan aracı görmek için Pınarbaşı'na gideceğiz.
"Haberlerde çıkan esrar suçu kesinlikle yalandır"
Askerleri gösterirlerse onlarla görüşeceğiz. Burada DNA testlerini bekliyoruz. Cesetler tanınamaz halde. Yeğenim İsmet Evin'in çocuklarına babalarının öldüğünü nasıl söyleyeceğiz bilmiyorum. En acı şey ailesine nasıl söyleyeceğiz. Annesinin ve babasının öldüğünden haberi var ama bu kadar feci şekilde öldüğünden haberleri yok. Trafik kazası geçirildiğini biliyorlar. Bu çok büyük bir acıdır. Biz de sonuçta Türkiye bayrağının altında yaşıyoruz. Haberlerde çıkan esrar suçu kesinlikle yalandır.
"Biz uçakla götürülme talebinde bulunduk ama buna yaklaşılmadı"
Yeğenimi 10 yıl önce kimliğinin kaybolması nedeniyle almışlardı. 40 günden beri cezaevindeydi. Biz uçakla götürülme talebinde bulunduk ama buna yaklaşılmadı, 'Biz götüreceğiz' dediler. Yetkili arkadaşlardan bir açıklama bekliyoruz" şeklinde konuştu.
ADALET BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA
Adalet Bakanlığı, yanan cezaevi nakil aracının Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün envanterindeki en üst teknik özelliğe sahip araçlardan olduğunu belirterek, bu araçların kurum ihtiyacı için özel olarak üretildiğini bildirdi.
Adalet Bakanlığı Basın Müşavirliğinden, Kayseri-Pınarbaşı yakınlarında yanan cezaevi aracının teknik özellikleri ile tutuklu ve hükümlü sevklerine ilişkin yapılan açıklamada, hükümlü ve tutukluların nakillerinin 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleri Hakkında Kanun ile Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzüğün ilgili maddelerince gerçekleştirildiği belirtildi.
Açıklamada, hükümlü ve tutuklulardan başka illere nakil, duruşma ve hastaneye götürülmesi gerekenlerin sayısının günlük 5 bin 500 kişinin üzerinde olduğu bildirildi.
Cezaevlerinde toplan 607 adet hükümlü ve tutuklu nakil aracının mevcut olduğu ifade edilen açıklamada, bu araçlardan 333'ünün 8, 234 tanesinin 12, 10 adedinin 18 ve 30'unun da 30-37 kişi arası kapasitede değişen büyüklükte olduğu kaydedildi.
Açıklamada, 2011 yılında 100 adet hükümlü ve tutuklu ring aracı alım ihalesinin Devlet Malzeme Ofisi tarafından yapıldığı hatırlatılarak, bu araçların yıl sonuna kadar teslim edileceği belirtildi. Bu yıl alınacaklarla birlikte son 4 yılda 256 adet hükümlü ve tutuklu nakil aracının alındığı vurgulanan açıklamada, ''Kurumlarımıza araç alınırken en kaliteli ve fiyat olarak en uygun olanı tercih edilmeye çalışılmıştır. Farklı firmalardan araç alımlarımız da bulunmaktadır'' denildi.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne, Otokar Doruk 190 H hükümlü ve tutuklu nakil aracından 2010 model olarak Devlet Malzeme Ofisi aracılığıyla 10 adet alındığı, bu araçların uzun yol sevklerinde kullanılmasının düşünüldüğü belirtilerek, şunlar kaydedildi:
''Bu araç Genel Müdürlüğümüz envanterinde kayıtlı en üst teknik özelliklere sahip araçtır. Bu araçta her biri 6'şar kişilik 3 bölme bulunmaktadır. Hükümlü ve tutuklu bölmeleri dahil olmak üzere aracın her bölümünde klimalı ısıtma ve soğutma sistemi bulunmaktadır. Araçta hükümlü ve tutuklu için 18, güvenlik görevlileri için 18 ve şoför için 1 adet koltuk bulunmaktadır. Aracın motor, elektrik sistemi ve diğer aksamlarının bakımları düzenli olarak yapılmaktadır. Aracın iç bölmeleri kamera sistemi ile kontrol edilmektedir. Aracın sol yan duvarın arka tarafında, acil hallerde araç içinden tahliyeyi sağlayacak 1 adet acil çıkış kapısı ve araçta yangın söndürme tüpü bulunmaktadır. Bu araçlar fabrikada kurum ihtiyacı için özel olarak üretilmektedir.''
NAKİL İŞLEMLERİNİN USUL VE ESASLARI
Kanun ve tüzük hükümlerine göre, hükümlü ve tutukluların nakilden önce sağlık kuruluşuna muayene ettirildiği, hekim raporuyla uygun bulunanların firarını önleyici tedbirler alınarak yola çıkarıldığı ifade edilen açıklamada, nakil işlemlerinin 2803 sayılı Jandarma Teşkilat ve Yetkileri Kanunu'nun 7/a maddesinde verilen yetkiyle jandarma tarafından gerçekleştirildiği kaydedildi.
Nakil işlemlerinin ne şekilde yerine getirileceğine dair usul ve esasların da Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin 65 ve müteakip maddelerinde belirtildiği, sevk ve nakil hizmetlerinin Jandarma Genel Komutanlığının 2007 tarihli yönergesi ile yürütüldüğü vurgulanan açıklamada, nakiller sırasındaki personel ve taşıt seçiminin jandarmaya ait olduğu, uçuş ve nakil güvenliğinin sağlanması halinde uçak dahil her türlü ulaşım vasıtasıyla nakilleri mümkün olabildiği ifade edildi.
Açıklamada, uçakla nakil taleplerinin yıllık 10 civarında olduğu, uçuş ve nakil güvenliğinin sağlanması halinde uçakla naklin uygun olabileceği yönünde olumlu görüş bildirildiği ve bugüne kadar uçak ile nakil taleplerine olumsuz cevap verilmediği belirtildi.
İsteğe bağlı nakillerde hava, kara, deniz ve demiryolu ile sevkin sağlanmasında hükümlü ve tutuklunun talepte bulunması, nakil masraflarını karşılaması ve güvenlik açısından uygun olması şartlarının arandığına işaret edilen açıklamada, hasta hükümlü ve tutukluların da doktor raporuyla uygun görülmesi halinde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlükçe resen hastaneye tedavi sevklerinin uçakla da yapıldığı kaydedildi.
Duruşma nedeniyle sevk ve nakillerin en aza indirilmesi için de Ceza Muhakemesinde Ses ve Görüntü Bilişim Sisteminin Kullanılması Hakkında Yönetmelik Taslağı'nın 5 Eylül 2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanması için Başbakanlığa gönderildiği anımsatılan açıklamada, bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile hükümlü ve tutukluların bulundukları yer dışındaki mahkemelere gönderilmeden video konferans sistemi ile ifade ve beyanlarının alınmasının mümkün olacağı belirtildi.
kaynak:http://www.haberturk.com/yasam/haber/670490-mahkumlarin-olumuyle-ilgili-sok-iddia
Kayseri'de 5 mahkumun can verdiği olay sonrası şehre gelen aileler, şok iddialarda bulundu
17 Eylül 2011 Cumartesi, 15:51:57
Kayseri Pınarbaşı ilçesi yakınlarında cezaevi nakil aracında çıkan yangında hayatını kaybeden Abdülsettar Ölmez (35), Sinan Aşka (18), İsmet Evin (33), Akif Karabalı (24) ve Medeni Demir'in (47) Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde bekleyen yakınlarından kimlik tespiti için kan örnekleri alındı.
Galeri için tıklayınız...
Ankara Adli Tıp Kurumu'na sevk edilen örneklerden çıkan sonuca göre cenazelerin ailelere teslim edileceği bildirildi.
"Adalet Bakanlığı'ndan şikayetçiyiz"
Hastane önünde bekleyen Akif Karabalı'nın amcası Fethullah Karabalı, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Adalet Bakanlığı'ndan şikayetçiyiz, bu olayı çözmesi gerekiyor. Olayı çözmediği takdirde biz savcılık kanalıyla gereken yerlere bildireceğiz. Adalet Bakanı'nın bu olayı açıklaması gerekiyor. Bugüne kadar niye bizi bilgilendirmemiş? Cezaevi aracı yanıyorsa neden sadece içindeki mahkumlar yanıyor da askerler yanmıyor. 12 asker, şoför, astsubay kurtuluyor da neden 5 mahkum yanıyor, kül oluyor. Bunun sebebini bize açıklaması gerekiyor. Bir de otobüsün yanması imkansızdır. Dizel araba yanmaz.
"2010 model otobüs nasıl yanacak?"
Bunu askerler yapmıştır. Oradaki astsubay da askerler de suçludur. Kendileri seyirci gibi köşeye çekilip içindeki mahkumların yanmasına sebep olmuşlardır. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Muş Cezaevi'nde yatan Akif Karamalı neden Van Cezaevi'ne götürülüyor, 36 saat bekletiliyor? Muş Cezaevi müdürü bize telefon açarak özür diledi, biz onun özrünü de kabul etmiyoruz.
Video için tıklayınız...
Biz bu olayda davacıyız. Yeğenim yanmıştır, cesetler kül olmuştur. Cesetler şu an morgda. Hepsi yanmış bir durumda ve tanınamaz haldedir. Araç yandığı zaman kimse müdahale etmemiş, hepsi seyirci kalmış. Adalet Bakanı bize gerekli açıklamayı yapmazsa gereken yerlere bildireceğiz, hatta İnsan Hakları Mahkemesi'ne de taşıyacağız. Artık nereye varırsa varsın, bizim acımız büyüktür. Bizi devlet böyle mi koruyor? Devlete teslim ettiğimiz 24 yaşındaki gencimizi böyle mi koruyor? Hiçbir suçu yok, böyle mi yakacaklar?" ifadelerini kullandı.
"Bu arabanın içerisinde yangın söndürme cihazı yok mu?"
Abdulsettar Ölmez'in amcasının oğlu Baki Ölmez ise, "Hiçbir mahkum böyle bir ölümü hak etmemişti. En azından yaralı olsa bile kurtarılabilirdi ve çok feci bir şekilde can verdiler. Yaklaşık yarım saat kendi komutanlarından, askerlerinden çığlık atarak yardım istemişler ve hiçbiri yardımcı olmamış. Adalet Bakanlığından bu işin soruşturulmasını istiyoruz. Suçluların cezalandırılmasını istiyoruz. Bu kesinlikle büyük bir ihmaldir. Bu arabanın içerisinde yangın söndürme cihazı yok mu? Hiç mi yardım eden yok? Olayın olduğu yerin 5-6 kilometre yakınlarında jandarma karakolu var. Hiç mi yardım yok? Çok üzgünüz, söyleyecek kelime bulamıyoruz" dedi.
"Video seyreder gibi yanan aracı seyretmişler"
İsmet Evin'in amcası İsmail Evin de, "Bu olay büyük bir ihmal değil de kasten yapılmış bir olaydır çünkü mahkumların yanında 15 tane personel varmış. Aracın motor kısmında çıkan yangında, diğer askerler aynı araçta kurtuluyor da mahkumlar nasıl böyle diri diri yanmışlar? Video seyreder gibi yanan aracı seyretmişler. Çok büyük bir ihmal var, görünen bir suç var. Adalet Bakanlığına buradan sesleniyoruz, bunun peşini bırakmayacağız ve bu işin arkasını getireceğiz. Yanan aracı görmek için Pınarbaşı'na gideceğiz.
"Haberlerde çıkan esrar suçu kesinlikle yalandır"
Askerleri gösterirlerse onlarla görüşeceğiz. Burada DNA testlerini bekliyoruz. Cesetler tanınamaz halde. Yeğenim İsmet Evin'in çocuklarına babalarının öldüğünü nasıl söyleyeceğiz bilmiyorum. En acı şey ailesine nasıl söyleyeceğiz. Annesinin ve babasının öldüğünden haberi var ama bu kadar feci şekilde öldüğünden haberleri yok. Trafik kazası geçirildiğini biliyorlar. Bu çok büyük bir acıdır. Biz de sonuçta Türkiye bayrağının altında yaşıyoruz. Haberlerde çıkan esrar suçu kesinlikle yalandır.
"Biz uçakla götürülme talebinde bulunduk ama buna yaklaşılmadı"
Yeğenimi 10 yıl önce kimliğinin kaybolması nedeniyle almışlardı. 40 günden beri cezaevindeydi. Biz uçakla götürülme talebinde bulunduk ama buna yaklaşılmadı, 'Biz götüreceğiz' dediler. Yetkili arkadaşlardan bir açıklama bekliyoruz" şeklinde konuştu.
ADALET BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA
Adalet Bakanlığı, yanan cezaevi nakil aracının Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün envanterindeki en üst teknik özelliğe sahip araçlardan olduğunu belirterek, bu araçların kurum ihtiyacı için özel olarak üretildiğini bildirdi.
Adalet Bakanlığı Basın Müşavirliğinden, Kayseri-Pınarbaşı yakınlarında yanan cezaevi aracının teknik özellikleri ile tutuklu ve hükümlü sevklerine ilişkin yapılan açıklamada, hükümlü ve tutukluların nakillerinin 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleri Hakkında Kanun ile Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzüğün ilgili maddelerince gerçekleştirildiği belirtildi.
Açıklamada, hükümlü ve tutuklulardan başka illere nakil, duruşma ve hastaneye götürülmesi gerekenlerin sayısının günlük 5 bin 500 kişinin üzerinde olduğu bildirildi.
Cezaevlerinde toplan 607 adet hükümlü ve tutuklu nakil aracının mevcut olduğu ifade edilen açıklamada, bu araçlardan 333'ünün 8, 234 tanesinin 12, 10 adedinin 18 ve 30'unun da 30-37 kişi arası kapasitede değişen büyüklükte olduğu kaydedildi.
Açıklamada, 2011 yılında 100 adet hükümlü ve tutuklu ring aracı alım ihalesinin Devlet Malzeme Ofisi tarafından yapıldığı hatırlatılarak, bu araçların yıl sonuna kadar teslim edileceği belirtildi. Bu yıl alınacaklarla birlikte son 4 yılda 256 adet hükümlü ve tutuklu nakil aracının alındığı vurgulanan açıklamada, ''Kurumlarımıza araç alınırken en kaliteli ve fiyat olarak en uygun olanı tercih edilmeye çalışılmıştır. Farklı firmalardan araç alımlarımız da bulunmaktadır'' denildi.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne, Otokar Doruk 190 H hükümlü ve tutuklu nakil aracından 2010 model olarak Devlet Malzeme Ofisi aracılığıyla 10 adet alındığı, bu araçların uzun yol sevklerinde kullanılmasının düşünüldüğü belirtilerek, şunlar kaydedildi:
''Bu araç Genel Müdürlüğümüz envanterinde kayıtlı en üst teknik özelliklere sahip araçtır. Bu araçta her biri 6'şar kişilik 3 bölme bulunmaktadır. Hükümlü ve tutuklu bölmeleri dahil olmak üzere aracın her bölümünde klimalı ısıtma ve soğutma sistemi bulunmaktadır. Araçta hükümlü ve tutuklu için 18, güvenlik görevlileri için 18 ve şoför için 1 adet koltuk bulunmaktadır. Aracın motor, elektrik sistemi ve diğer aksamlarının bakımları düzenli olarak yapılmaktadır. Aracın iç bölmeleri kamera sistemi ile kontrol edilmektedir. Aracın sol yan duvarın arka tarafında, acil hallerde araç içinden tahliyeyi sağlayacak 1 adet acil çıkış kapısı ve araçta yangın söndürme tüpü bulunmaktadır. Bu araçlar fabrikada kurum ihtiyacı için özel olarak üretilmektedir.''
NAKİL İŞLEMLERİNİN USUL VE ESASLARI
Kanun ve tüzük hükümlerine göre, hükümlü ve tutukluların nakilden önce sağlık kuruluşuna muayene ettirildiği, hekim raporuyla uygun bulunanların firarını önleyici tedbirler alınarak yola çıkarıldığı ifade edilen açıklamada, nakil işlemlerinin 2803 sayılı Jandarma Teşkilat ve Yetkileri Kanunu'nun 7/a maddesinde verilen yetkiyle jandarma tarafından gerçekleştirildiği kaydedildi.
Nakil işlemlerinin ne şekilde yerine getirileceğine dair usul ve esasların da Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin 65 ve müteakip maddelerinde belirtildiği, sevk ve nakil hizmetlerinin Jandarma Genel Komutanlığının 2007 tarihli yönergesi ile yürütüldüğü vurgulanan açıklamada, nakiller sırasındaki personel ve taşıt seçiminin jandarmaya ait olduğu, uçuş ve nakil güvenliğinin sağlanması halinde uçak dahil her türlü ulaşım vasıtasıyla nakilleri mümkün olabildiği ifade edildi.
Açıklamada, uçakla nakil taleplerinin yıllık 10 civarında olduğu, uçuş ve nakil güvenliğinin sağlanması halinde uçakla naklin uygun olabileceği yönünde olumlu görüş bildirildiği ve bugüne kadar uçak ile nakil taleplerine olumsuz cevap verilmediği belirtildi.
İsteğe bağlı nakillerde hava, kara, deniz ve demiryolu ile sevkin sağlanmasında hükümlü ve tutuklunun talepte bulunması, nakil masraflarını karşılaması ve güvenlik açısından uygun olması şartlarının arandığına işaret edilen açıklamada, hasta hükümlü ve tutukluların da doktor raporuyla uygun görülmesi halinde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlükçe resen hastaneye tedavi sevklerinin uçakla da yapıldığı kaydedildi.
Duruşma nedeniyle sevk ve nakillerin en aza indirilmesi için de Ceza Muhakemesinde Ses ve Görüntü Bilişim Sisteminin Kullanılması Hakkında Yönetmelik Taslağı'nın 5 Eylül 2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanması için Başbakanlığa gönderildiği anımsatılan açıklamada, bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile hükümlü ve tutukluların bulundukları yer dışındaki mahkemelere gönderilmeden video konferans sistemi ile ifade ve beyanlarının alınmasının mümkün olacağı belirtildi.
kaynak:http://www.haberturk.com/yasam/haber/670490-mahkumlarin-olumuyle-ilgili-sok-iddia