Şifalı bitkiler : anason ve kuşburnu bitkisi

Bu konuyu okuyanlar

cengaver51

Müdavim
Katılım
5 Nisan 2009
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
169
Puanları
63

ANASON
Latince ismi : Pimpinella anisum
Yöresel adları: Enison, nanahan
Bitki özellikleri: Küçük beyaz çiçekli, 30-60cm yükseklikte, tüylü, bir yıllık bir kültür bitkisidir. Doğada aramamak gerekir.

Bileşim: Herkesin tanıdığı, hoş, aromatik bir kokusu vardır. Genelde %2-4 oranında değişen uçucu yağdan kaynaklanır bu koku. Anethol, uçucu yağın ana maddesidir. Ayrıca şeker ve albümin de içerir.

Toplama ve hazırlama: Bir kültür bitkisi olan anasonun doğada aranmasına gerek yoktur. Baharatçılardan satın alınabilir.

Kullanım alanları ve biçimleri: Anason öncelikle gaz söktürücü, mideyi güçlendirici ve öksürüğü yatıştırıcı olarak kullanılmalıdır. Sürekli hıçkırıklarda bir bardak anason çayı denenebilir. İştah açıcı, mideyi rahatlatıcı, yatıştırıcı ve sindirimi kolaylaştırıcı olarak kullanılabilir. Uykusuzluğa karşı da denenebilir. Bebeklere ve küçük çocuklara gaz sıkıntılarında ve öksürüklerde anason çayı içirilmelidir. Tadı ve kokusu hoş olmayan bitki çaylarına veya bitkisel kaynaklı ilaçlara aroma katkısı olarak da kullanılabilir. Anason çayı, yeterli olmayan anne sütünü arttırır.Başlangıçta, mide şişkinliğine ve gazına karşı anasonun yararlarından söz edilmişti. Evet, anason bu alanda oldukça rahatlatıcıdır, ama frenk kimyonu ondan da etkilidir. Öksürük tedavisinde de, anasondan önce rezene gelir. Belki anason etkinlik açısından bu iki bitkinin gerisinde kalabilir, ama onun öne çıkan özelliği de, tadının çok iyi olmasıdır. Bu nedenle, yetişkinler ve çocuklar için mide şişkinliği ve gazına karşı hazırlanacak çaylarda, bu üç bitkinin eşit oranda karıştırılarak kullanılması çok daha yararlı olacaktır.

Anason çayı: Havanda hafifçe ezilmiş 1-2 çay kaşığı dolusu anason, 1 bardak kaynar suyla haşlanır ve demlenmesi için 8-10 dakika beklendikten sonra süzülür. Öksürüğe karşı, günde 2-4 bardak çay, bal ile tatlandırılarak içilir. Mide şişkinliğine karşı yine günde 2-3 bardak çay, tatlandırılmadan içilmelidir. Anasonun havanda hafifçe ezme işlemi, her çay demlenmesinde taze olarak yapılmalıdır.
Yan etkiler: Çok ender olmakla birlikte, solunum yolları veya sindirim organları alerjisi görülebilir. Bu durumda çay kullanımını kesmek gerekir. Başka hiçbir yan etkisi yoktur.

Anason neye iyi geliyor
Anason hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrarı artırır. Kusmaları ve ishali keser. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Ancak, aybaşı kanamaları ve hamilelik döneminde kullanılmaz. Anne sütünü artırır. Sinirleri yatıştırır. Migren ağrılarını keser. Beyin yorgunluğunu giderir. Uyku verir. Kalbi kuvvetlendirir. Kan dolaşımının düzenli olmasını sağlar. Cinsel arzuları kamçılar. Astım, nefes darlığı ve bronşitte görülen şikayetleri giderir. Öksürüğü keser. Yaşlılarda meme sarkmasını önler. Fazla miktarda kullanıldığı zaman uyuşukluk verir.

Anason: (Anis / Anis / Anise) Haziran-Ağustos aylarında, beyaz renkli çiçekler açan, 50-60 cm yüksekliğinde, bir senelik bitki. Gövde dik, silindir biçiminde, içi bos, çok dallı, tüylü ve üstü çizgilidir. Alt yaprakları uzun saplı, oval veya kalp biçimindedir. Çiçekler bileşik şemsiyelerde toplanmışlardır. Meyveleri armut seklinde küçük, üzeri tüylü, yeşilimsi sari renklidir.Basta Ege bölgesi olmak üzere bütün Anadolu’da bahçelerde yetiştirilir. Kültür anasonunun vataninin Anadolu olduğu tahmin edilmektedir.Meyvelerinde nişasta, müsilaj, sabit ve uçucu yağ bulunmaktadır. Uçucu yağ miktarları bitkinin cinsine ve yetiştiği yerin şartlarına bağlıdır. Uçucu yağın % 80-90’i anetoldür. Anetol, zehir etkili fakat bu etkisi çok olmayan bir maddedir. Meyvelerinden su buharı distilasyonu ile elde edilen anason yağı, hemen hemen renksiz ve karakteristik kokuludur. Anason tıpta midevi, bağırsak gazlarının teşekkülünü önleyici, hazmı kolaylaştırıcı ve göğüs yumuşatıcı olarak kullanılır. Ayrıca nefes darlığı, öksürük ve kalp çarpıntısı rahatsızlıklarında da etkilidir. Anason yüksek dozda alındığında bas ağrısı, uyuşukluk, görme zorluğu yapar. Daimi kullananlarda anisizm hastalığına sebep olur. Bilhassa çocuklara uyku vermede, midede teşekkül eden gazları gidermede çok faydalıdır. Bebekler için bir çay kaşığı tohum bir bardak suya olmak üzere çay olarak hazırlanır. Yemeklerden önce veya süte katılarak bir kaç çay kasığı verilir. Büyükler % 1-2’lik çayını günde 2-3 bardak alabilir.


Türkiye’de yetiştiği yerler: Bütün Anadolu

Kullanıldığı yerler: Kullanılan kısmı, meyveleri ve yapraklarıdır. Meyveleri tamamen olgunlaştıktan sonra toplanır ve gölgede kurutulur. Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrar artırır. Migren ağrılarını keser. Astım, nefes darlığı ve bronşitte görülen şikayetleri giderir.
Diğer İsimleri: Raziyane, Enison, Nanahan.
Latince Adı: Pimpinella Anisum.
Bitki: Yaz aylarında beyaz renkli çiçekler açan 40-60 cm yüksekliğinde otsu bir bitkidir.
Yetiştiği Yerler: Orta Avrupa, Rusya, Doğu Hindistan ve Akdeniz iklimine sahip ülkelerde mevcuttur. Türkiye'de de başta Ege bölgesi olmak üzere tüm Anadolu'da bilhassa Antalya, Aydın, Burdur, Isparta, İzmir, Muğla ve Manisa da yetiştirilmektedir.
Tarihçe: ..
Kullanılışı: Tamamen olgunlaştıktan sonra temmuz, ağustos aylarında
toplanarak gölgede kurutulan meyveleri ve meyvelerinden su buharı distilasyonu ile elde edilen yağı kullanılır.
Kuru meyveler toz haline getirilir
veya suyla birlikte kaynatılarak suyu
içilir.
Anason meyveleri 2 mm genişlikte
6 mm uzunlukta armut şeklinde yeşil-
gri renkli üzeri tüylü tanelerdir. Kuvvetli
ve özel bir kokusu ve baharlı hafif acı,
yakıcı lezzeti vardır.
Anason ilaç olarak kullanımının dışında içe
cek olarak ve çöreklere koku
ve lezzet vermesi için de kullanılabilir
İçindeki Maddeler: Nişasta, müsi-
laj, sabit ve uçucu yağ vardır. Uçucu
yağ içinde etkili madde olan anethol ile
az miktarda estragol ve terpenler var-
dır.
_Tıbbî Etkiler: Acı ve yakıcı tadı,
kokusu sebebiyle tükürük ve mide ifrazatını çoğaltır, dolayısıyla iştah açar,
hazmı kolaylaştırır, barsak gazlarının
meydana gelmesini önler. Hazımsızlık
ve bağırsak gazları için 1 su bardağı
kaynar suya 1 tatlı kaşığı anason atılarak karıştırılır. Daha sonra bal veya
şeker ile hafif tatlandırılarak içilir.
Anethol müsekkin ve barsak spazmlarını sancıları çözücüdür. Fazlası hafif sarhoşluk ve sonra da ağır uyku verir. Bu özelliği sebebiyle gaz şikayetleri dolayısıyla uyumayan çocuklara hem ağrıyı gidermek hem de uyutmak maksadıyla anason çayı içirilmesi çok bilinen bir uygulamadır. Bebeklere anason çayı hazırlamak için 2 çay kaşığı anason tohumu, 2 çay bardağı suda haşlanır. tatlandırmak için içine biraz bal veya şeker ilave edilebilir. Elde edilen bu sıvıdan bebeklere günde 3 kez 2 çay kaşığı verilir.
Anason çayı süt veren hanımlarda
sütü arttırır, öksürüklerde göğsü yumuşatır. Süt arttırıcı etki için 30 gr.
anason yaprağı 1 litre suda kaynatılır
ve yemeklerden önce 3'er çorba kaşığı
içilir. Anason yağı vazelin ile karıştırılarak vücut bitlerine karşı kullanılabilir.
Müsilaj sebebiyle hafif müshil et-
kilidir. Ayrıca idrar söktürür

____________________________________________________________-



Latince ismi : Fructus cynosbati

KUŞBURNU (Rosa canina)
İngl. Sweat briar fruits, Hagebutte, Fr. Cynorrhodon

Yöresel adları :Gülburnu, itburnu, gülelması, şillan

Drog adı :Cynosbati fructus sine semen / çekirdeksiz kabuk

Toplama/kurutma :Olgun kırmızı meyveler sonbaharda toplanır. Kurutmak için ortadan yarılır ve çekirdekleri çıkarıldıktan sonra hemen kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra mutlaka hava almayan kaplarda saklanmalıdır. Aksi halde etkenliğinin önemli bölümünü yitirir.

Bileşim: Bolca C vitamini ve öteki vitaminler (A, B1, B2, K, P); mineraller, meyve asitleri, flavonlar, tanen ve şeker. Çekirdekte ise Vanillin vardır.

Etkileri: Besleyici ve güçlendirici, hafif müshil, hafif idrar söktürücü, bağışıklık sistemini güçlendirici, soğuk algınlığı, yüksek ateş.

Kullanım alanları: Kuşburnu, doğal C vitamini içeren en değerli kaynaktır. Bu vitamine ihtiyaç duyulduğunda her zaman kullanılabilir. Enfeksiyonlara ve soğuk algınlığına karşı, bedenin savunma sistemlerini güçlendirir. Özellikle ilkbahar kürleri için çok uygundur. Genel güçsüzlüklere ve yorgunluklara karşı kullanılabilir. Kabızlık ve hafif safrakesesi, böbrek ve mesane rahatsızlıklarında rahatlıklar sağlayabilir. Ayrıca, kuşburnunun böbreküstü bezlerini çok olumlu etkileyerek önemli hormonların üretimine destek sağladığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Yurdumuzun bir çok yöresinde yabani gül formatında kendiliğinden yetişmesine rağmen son yıllarda özellikle, GiRESUN ve TOKAT yörelerinde kültüre alınmış dikensiz cinsleri üretilmektedir.
Yabani gül gibi çiçek açmakta olup , Temmuz Ay’ından itibaren misket büyüklüğündeki meyveleri olgunlaşmaya başlamaktadır.
Dikeni güle nazaran çok az ve zayıf olmakta; kısa budama yapılırsa ,çok güzel bir görünüm vermektedir.

Kullanım biçimleri: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış kuşburnu kabuğu, orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılır, 10 dakika kadar kaynatılır ve süzülür; veya aynı miktar bitki aynı miktar kaynar derecede sıcak suyla haşlanır, 15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak kuşburnu çayı yeterlidir.​

Karışım: Soğuk algınlığı ve gribe karşı, kuşburnu ve ıhlamur çiçeği çok ince kıyılarak eşit oranda karıştırılır. Bir tatlı kaşığı bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Balla tatlandırılıp içine biraz limon sıkılan çay, elden geldiğince sıcak ve yudumlanarak içilir. Günde 2-4 bardak yeterlidir.Uyarı: Çok ender olmak üzere alerjik tepkilere yol açabilir. Çay içimine son verildiğinde bu tepkiler de sona erer. Bilinen başkaca bir yan etkisi yoktur.

____Kuşburnu: Şimdi Çok Gerekli_______

Hangi vitamini ararsanız var. Grip ve soğuk algınlığı için bire bir. Çayı, marmeladı, hatta şarabı artık sofralarımızda...
Şehir yaşamına son yıllarda giren kuşburnu, aslında Anadolu'da çok bilinen ve tüketilen bir bitki. Özellikle Karadeniz'de yetişen kuşburnunun, Gümüşhane'de adına festivaller düzenleniyor. Büyük şehirlerde ise daha çok çay olarak tüketiliyor. Boya sanayisinden gıdaya, peyzajdan erozyona kadar pek çok alanda kullanılan, çok amaçlı bir bitki.

Önce bir vitamin deposu olma özelliklerinden söz edelim. Portakalın C vitamini deposu olduğunu biliyoruz. Kuşburnunda bulunan C vitamini portakaldan kat kat fazla. (100 gramında 500-1700 mg).

C vitamininin yanı sıra A, B1, B2, K, P vitaminleri ile, protein, mineraller, potasyum, sodyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, meyve asitleri ve şeker bulunuyor. Çekirdeğinde ise vanilin var.

Kuşburnu, enfeksiyonlara ve soğuk algınlığına karşı, bedenin savunma sistemlerini güçlendirir. Genel güçsüzlüklere ve yorgunluklara karşı kullanılabilir.

Besleyici ve güçlendirici, hafif müshil, hafif idrar söktürücü özelliği var. Kabızlık ve safrakesesi, böbrek ve mesane rahatsızlıklarında rahatlık sağlıyor. Ayrıca, böbreküstü bezlerini çok olumlu etkileyerek önemli hormonların üretimine destek sağladığı bilimsel olarak kanıtlanmış.

Yara iyileştirici ve kanı temizleyici özelliği var. Böbrek ve idrar yolu taşları ve kumlarında, kanlı idrarda, gut hastalığında, soğuk algınlığı ve gripte, bitkinlik durumlarında, rahim kanamasında, mide kramplarında, yanıklarda, yaralarda, yağlı yemeklere karşı duyarlılık durumlarında kullanılıyor.

Kan yapıcı, tansiyon düzenleyici, vücudun hastalıklara karşı direncini artırma gibi özelliklerinin yanı sıra kuşburnu; hemaroid ve ülser gibi hastalıklarda da yararlı oluyor. Şeker hastalarının kullanması öneriliyor.

Çok yoğun vitamin zenginliği nedeniyle gözlerin dostu. Ve düzenli kuşburnu tüketmek selüliti engelliyor.

Kuşburnu, A vitamini ve karotenoidler içermesi nedeniyle, gece körlüğü ve diğer göz problemlerinin yanı sıra akne gibi bazı cilt bozukluklarını önler, bağışıklığı artırır, kansere karşı koruyucu etki gösterir. İçerdiği B1 Vitamini; Kan oluşumuna yardımcı olur. Kavrama yeteneği ve beyin fonksiyonlarını geliştirir. Enerji, büyüme ve öğrenme kapasitesi üzerinde olumlu etkileri vardır. Vücudu yaşlanmanın, sigara ve alkolün zararlı etkilerine karşı korur. C Vitamini ise, dokuların gelişimi ve tamiri için gereklidir. Bağışıklık sistemini güçlendirir.

Kullanıldığı yerler : Kuşburnu, doğal tüketilmesinin yanı sıra gıda sanayisinde de kullanılıyor. Soframızda; marmelat, reçel, şarap, likör, komposto, jöle, salata, nektar, meyve suyu, çay biçiminde yer alıyor.

Kuvvetli bir kök yapısına sahip olduğu ve toprağı iyi tuttuğu için erozyonla mücadele için gerekli yerlere özel olarak ekiliyor.

Kırmızı renkli, yumuşak etli kökleri ayrıca boya sanayisinde de kullanılıyor. Beyaz ve uçuk pembe renkli çiçekleri, kırmızı meyveleri nedeniyle de peyzaj çalışmalarında tercih ediliyor.

Kullanım biçimleri: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış kuşburnu kabuğu, orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılır, 10 dakika kadar kaynatılır ve süzülür; veya aynı miktar bitki aynı miktar kaynar derecede sıcak suyla haşlanır, 15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak kuşburnu çayı yeterlidir.
Anadolu'da özellikle ezme şeklinde kullanılır. Meyveler suda kaynatılır, ezilir, çekirdeklerinden kurtarmak için elekten geçirilir, sulu kısım hafif ateş üzerinde, bulamaç kıvamına gelene kadar kaynatılır. Reçel gibi ekmek üzerine sürülerek yenir.

Soğuk algınlığı ve gripte, kuşburnu ve ıhlamur çiçeği çok ince kıyılarak eşit oranda karıştırılır. Bir tatlı kaşığı bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Balla tatlandırılıp içine biraz limon sıkılan çay, elden geldiğince sıcak ve yudumlanarak içilir. Günde 2-4 bardak yeterlidir.

Kimlik kartı: Kuşburnu gülgiller familyasından. Halk arasında Yabangülü, Şillan, Deligül, Gülburnu, Gülelması olarak da biliniyor. Çalı formunda. Yaşam süresi çok uzun. 300 yıllık kuşburnu çalıları olduğu biliniyor. Ancak ekonomik ömrü 30-40 yıl kadar.

Tarihçesi : Kuşburnunun tarihinin gülle eşzamanlı olduğu söyleniyor. M.Ö. Akdeniz ülkelerinde saflık ve temizliğin simgesi olarak yetiştirilmiş. Romalılar çiçeğini karın ağrıları için ilaç olarak kullanmışlar, meyvelerinden kek, reçel ve şarap yapmışlar. Hipokrat zamanında iltihaplara karşı, Ortaçağ'da ve daha sonraki dönemlerde kan tükürmelere, dişeti kanamalarına, böbrek ve safra taşlarına, tenyaya, yılancık hastalığına karşı kullanılmış.

Hava değişimine karşı kuşburnu

Sonbahar döneminde ani hava değişimi nedeniyle ortaya çıkan gribal enfeksiyonlara yakalanmamak için bol C vitamini içeren kuşburnu çayı tüketilmesi önerildi.

Bir insanın, günlük C vitamini ihtiyacının 70 ile 100 miligram arasında bulunduğunu anlatan Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aziziye Araştırma Hastanesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Parlak, bu ihtiyacın, bir bardak kaynatılmış suyun içerisine 7-8 adet kuşburnu meyvesi konulup bir süre bekletildikten sonra içilmesiyle karşılanabileceğini kaydetti.

Prof. Dr. Mehmet Parlak, sonbahar dönemlerinde nezle hastası sayısında önemli oranda artış yaşandığına dikkati çekti. Hava sıcaklıklarındaki ani değişimin yaşandığı dönemlerde vücut direncinin düştüğünü anlatan Prof. Dr. Parlak, şunları kaydetti:
“Grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı bol C vitamini tüketilmesi çok etkili. C vitamini de kuşburnunda bol miktarda mevcuttur. 100 gram kuşburnunda 400 ile 3 bin miligram arasında C vitamini bulunmaktadır. Bu vitamine ihtiyaç duyulduğu her zaman kuşburnu tüketilmesi gerekir.”

Parlak, kuşburnunun enfeksiyonlara ve soğuk algınlığına karşı, beden savunma sistemlerini güçlendirici bir etkiye sahip olduğunu vurguladı.

Sonbahar döneminde düzenli olarak her gün en az 3 bardak kuşburnu çayı tüketilmesinin önemli olduğunu dile getiren Parlak, şöyle devam etti:
“Kuşburnu, genel güçsüzlüklere ve yorgunluklara karşı da kullanılabilir. Kabızlık ve hafif safrakesesi, böbrek ve mesane rahatsızlıklarına karşı da etkili olduğu bilinen kuşburnu, özellikle sonbahar döneminde ani hava değişimine bağlı olarak ortaya çıkan grip gibi hastalıklara karşı tüketilmeli.”

Bir insanın, günlük C vitamini ihtiyacının 70 ile 100 miligram arasında bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Parlak, bu ihtiyacın, bir bardak kaynatılmış suyun içerisine 7-8 adet kuşburnu meyvesi konulup bir süre bekletildikten sonra içilmesiyle karşılanabileceğini kaydetti.

Parlak, ayrıca sonbahar döneminde vücut ısısının dengeli tutulmasına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu dönemde giyim kuşama daha fazla dikkat edilmesini tavsiye etti

.:: 50 Mucize Bitki - ANASON::.
 
Üst