- Katılım
- 12 Nisan 2008
- Mesajlar
- 12,600
- Reaksiyon puanı
- 250
- Puanları
- 63
Galatasaray'ın Kongolu golcüsü Shabani Nonda, GS TV'ye çok önemli açıklamalar yaptı.. Geçen yıl ile bu yıl arasında çok büyük farklar olduğunu söyleyen NONDA, futbola başladığı ilk günleri, hedeflerini, ailesini ve hiç bilinmeyen yönlerini anlattı. Kongolu golcü, KIZLARININ TÜRKÇE BİLDİĞİNİ, Fransa'ya gittiklerinde NE ZAMAN TÜRKİYE'ye DÖNECEĞİZ diye sorduklarını kendine has sempatikliği ile açıklarken, ÜÇ ÜLKEDE GOL KRALI OLDUĞUNU ANCAK F.BAHÇE'YE ATTIĞI GOLÜ UNUTAMADIĞINI SÖYLEDİ.. İŞTE O RÖPORTAJ...
Ligde oynanan son Kasımpaşa maçı için düşüncelerini alabilirmiyiz?
Kasımpaşa maçı ligde oynadığımız diğer maçlar gibi zor bir maçtı. Ancak Kasımpaşa’nın lig sonuncusu olması dolayısıyla diğer takımlarda daha fazla puana ihtiyaç doyması dolayısıyla onların durumunu çok özel kılıyordu. Biz de hemen bu maç öncesi çok önemli bir UEFA karşılaşması oynamıştık. Bizim için son derece zorlu geçmişti o da. Dolayısıyla bu maçın özel olmasını sağladı. Ama yine de Kasımpaşa maçını ligde oynadığımız diğer maçlardan ayırmamak gerek.
Nonda, Keita ile ikinci yarıda oyuna girdi ve 3 gol attı. Kendi performansıyla ilgili ne söyleyecek?
Burada tüm diğer etkenler ile birlikte şans faktörünü de ortaya koymak gerekir. İkinci yarıda oyuna giriyorsunuz ve oynamak için 45 dakikanız var. Bu süre içinde sonuca gitmek çok zor aslında. Fakat benim şansıma, UEFA’da attığım 3 golün de hepsini ikinci yarılarda attım. Herkes tabiki ilk 11’e dahil olmak ister fakat burada hocanın tercihine de saygılı olmak lazım. Burada herşeyden önce önemli olan geride olduğumuz bir maçta önce beraberliği sağlamak ve daha sonra galip gelmek için çaba göstermektir. Ben de bunu yaptım.
Geçen yıl ile bu yıl arasındaki en büyük fark ne?
Bu yıl benim Galatasaray’a ilk geldiğim yıla benziyor. O yıl çok iyi bir takım ruhu vardı. Ve biz o takımın birlikteliği sayesinde sonuca ulaşmayı da başardık. Ancak geçen sene gerçekten bizim için çok zor geçti. Ligi 5. olarak bitirmemiz de bunun en büyük önemli kanıtı aslında. Yolunda gitmeyen birşeyler vardı ve bizim yerine getiremediğimiz şeyler oldu. Ancak bu yıl ben yine çok güçlü bir takım ruhu yakalandığını, herkesin bir arkadaş grubu havası içinde elinden geldiğini katmaya gayret ettiğini görüyorum. Önemli olan da budur. Şu anda takım ruhunu yakalamış durumdayız.
Ligde 6 maç oynandı. Ama ilk 11’de oynanamamasına rağmen attığı 5 golle şuanda en fazla gol atan oyuncu durumunda. Gol krallığı ile ilgili neler düşünüyor?
Gol kralı olmayı önemsemiyorum. Sene sonunda sonuca etki eden goller atmayı tercih ederim. Daha önce 3 farklı ülkede gol kralı oldum. Bunun en önemli şey olmadığını farkettim. Dolayısıyla ben bu yıl gol kralı olmaktan çok mümkün olduğunca takıma katkıda bulunarak bir yıl ara verdiğimiz şampiyonluğa tekrar ele geçirmeyi tercih ederim.
Futbol hayatındaki en önemli maç hangisiydi? Hangi golünü hiç unutamıyor?
Tabiki Fenerbahçe maçı ve o maçta attığım gol. Çünkü o gol bize çok önemli bir sınavı atlatmamıza neden oldu ve daha sonra şampiyonluğun da yolunu açtı.
Fenerbahçe maçından sonra “Gerçekten Galatasaraylı olduğumu hissettim” demişti. Bunun ilgili neler söylemek ister?
Geçen yıl hepimizin zor zamanları oldu. Ben Galatasaray’a ilk imzayı attığım günden itibaren kendimi çok güzel bir ruh halinde bulmuştum. Kulüpten ayrılmam ile ilgili dedikodular çıksa bile bunları önemsemedim. Çevreme dedim ki; “Kendimi Galatasaray’da mutlu hissettiğim ve Galatasaray’a verebileceğim birşeylerin olduğunu hissettiğim sürece kalmayı tercih ederim” Şimdi de aynı duygular içerisindeyim. Bir gün Galatasaray’dan ayrılırsam zaten futbol hayatımı Avrupa’da bir takımda sonlandırmak istiyorum.
Futbol hayatına nasıl başladı, futbolcu olmaya ne zaman karar verdi?
Afrikalı bir çocuksanız eğer çok fazla eğlence seçeneğiniz yoktur. Bir topun peşinden koşar, oynarsanız. 16-17 yaşlarında ilk kez Güney Afrika’da bir takıma davet ettikleri zaman bana ciddi bir para verdiler. Ben de bu işi ciddiye alıp meslek haline getirebilirsem para kazanabileceğimi düşündüm. Kendime o dönemde aldığım model ise George Weah’dı.
Futbol kuşkusuz disiplin gerektiren bir meslek. Nonda’ya sormak istiyorum. Günlük hayatında da disiplinli midir?
Gayet tabiki. Özellikle belirli bir yaşa geldikten sonra bunu daha fazla hissediyorsunuz. Gençken herşeyin tadını çıkartmak istersiniz. Ben de gençliğimde herkesin yaptığı gibi birçok hata yaptım fakat yaşım ilerledikçe farkettim ki belirli bir düzen içerisinde yaşamam gerekiyor. Özellikle belli bir yaşa ulaştıktan sonra sporcu olarak, antrenmandan sonra en az bir buçuk saat uyku uyumanız gerektiğini, bütün hayatınız boyunca iyi ve dengeli beslenmeniz gerektiğini, çalışmaya devam etmeniz gerektiğini bilirsiniz. Bunları zaten siz bilmeseniz de yaşınız size öğretiyor ve dayatıyor. Dolayısıyla evet belirli bir disiplin içerisinde yaşamak zorundayım.
Bildiğim kadarıyla Nonda kalabalık bir aileden geliyor. İstanbul’da eşi ve iki kızı ile birlikte yaşıyor. Bizlere biraz da ailesinden bahsedebilir mi ?
İstanbul’daki aile hayatım aslında diğer aileler gibi. Monaco’da ya da diğer Fransız şehirlerindeyken tabi ki ailemden daha fazla insan çevremdeydi. Annem babam sık sık bize gelir giderlerdi. Kardeşlerim de keza ziyarete gelirlerdi. Yeğenlerimi hep görürdüm fakat İstanbul’da araya mesafe girince bizimki daha çok çekirdek aile kavramına döndü. Kendime ait olan zamanın büyük bölümünü hem kızlarımla hem de eşimle geçiriyorum. Dolayısıyla benim İstanbul’daki aile hayatımın özel bir yanı yok.
Nonda her zaman güler yüzlü. Bunu ben merak ediyorum. Shabani Nonda nasıl bir babadır?
Bazı şeyler yolunda gitmeyebilir. Bazen günleriniz iyi geçmeyebilir. Sorunlarınızı somurtarak çözemezsiniz. Herşeye her zaman pozitif olarak yaklaşın. Yüzünüzle yaydığınız o pozitif enerjiyi çevrenizdekilere olumlu etki yaratacak şekilde yaymanız gerekir. Ben hep bunu yapmaya gayret ediyorum. Bazen işler yolunda gitmeyebilir. Ben sorunlarımı somurtarak çözemem. Dolayısıyla gülümsemeyi korumamda fayda var. Ben evde de bunu yapıyorum. Kızlarıma da böyle davranıyorum. Başımıza kötü birşey gelmiş olabilir fakat bu dünyanın sonu değil. Bizim her zaman aynı pozitif düşünce yapısını koruyarak, işlerin yolunda gideceği inancını taşımamız gerekir. Ben ailemden bunu öğrendim. Bana ‘işlerin her zaman yolunda gitmeyebilir ama sen gülümsemeni muahafaza et’ öğütünü verdiler. Bende bunu yapmaya çalışıyorum. Bende çevremdikelere ve yakınımdakilere pozitif enerji vererek olumlu havayı korumaya çalışıyorum.
Peki takım arkadaşlarıyla ilgili neler söylemek ister? Keita ile muhteşem bir uyumu var.
Ben Galatasaray’da, Monaco’da bizim Şampiyonlar Ligi finali oynadığımız zaman yaşadığım ruhu buldum. O zamanlar biz orada bir arkadaş grubuyduk. Şu anda da Galatasaray’daki oyuncular o arkadaş grubunun ruhu gibi davranıyor. Tabiki herkesin daha iyi anlaştığı ikili veya üçlü ufak gruplar var. Herkes benim Keita ile daha yakın olduğumu, Keita ile daha ortak çalışabildiğimizi söylüyor. Fakat onun dışında Arda, Kewell, Servet ve diğer oyuncular olsun herkesin oluşturduğu mükemmel bir arkadaşlık ortamı var. Bu bize herşeyden önce sabah uyanıp antrenmana keyifle gelmeyi sağlıyor. Çünkü biliyoruz ki orada bizim takdir ettiğimiz ve bizi takdir eden arkadaşlarla birlikte güzel vakit geçireceğiz. Güzel bir zaman dilimi yaşayacağız. Maça çıktığımız zaman ise bunun etkisi oluyor. Herkes başı zora giren arkadaşının yardımına koşmak için kendisini zorluyor. Önünüzdeki arkadaşınızın yardıma ihtiyacı varsa, yanına gidiyorsunuz. Arkadaki arkadaşınızın da sizin başınızın zora girmesi durumda yardım için koşacağını biliyorsunuz. Bu şu anda yakaladığımız başarıyı sağlayan en büyük etkendir.
Futbolu bir kenara koyalım. Nonda en çok neler yapmaktan hoşlanır? Sevdiği müzik tarzları ve beğendiği sinema filmlerini sormak istiyorum.
Bizim oraların müzikleri var. Rumba. Onun dışında da tabi R&B, Hip Hop ya da Reggae dinliyorum. Aksiyon filmlerini yada gangsterli filmleri severim. Mesela korku filmleri hiç sevmem. Aksiyon tarzı herşey benim hoşuma gider
Peki dans etmeyi seviyor mu?
Evet. Zaten bizi görüyorsunuz her golden sonra Abdul Kader Keita ile hemen dans etmeye koyuluyoruz.
Kendisi 3 yıldır Galatasaray forması giyiyor. İstanbul’da yaşıyor. Elbetteki geride bıraktığı ailesi Fransa’da. Onun dışında özlediği neler var?
Benim aslında tek özlediğim kendi ana dilim Fransızca’yı rahatça ifade edebilmek. Fransa’da bu tabiki doğal olarak çok kolay oluyor. Sokağa çıkıyorsunuz herkesle Fransızca konuşuyorsunuz fakat İstanbul’da sokağa çıktığımda ki ben az hatta hiç Türkçe bilmiyorum. Bazen anlaşmakta zorluk çekiyorum çünkü doğal olarak çevremdeki herkes Franızca konuşmuyor. Bu benim kızlarım için hiç sorun olmadı. Onlar Türkçe de konuşabiliyorlar. Fransa’ya gittiğimiz her seferinde ne zaman Türkiye’ye döneceklerini soruyorlar. Bu dil engelinin dışında gerek ben gerekse eşimin keyfi son derece yerinde. Biz burada olmaktan çok mutluyuz.
Nonda’ya İstanbul’u sorduklarında yurtdışında neler anlatıyor?
Ben herşeyden önce şehrin büyüklüğünden bahsediyorum insanlara. Fransız mutfağı ile çok büyük farkları olmasına karşın benim İstanbul’da yediğim her şey Kongo’daki damak zevkine çok yakın. Dolayısıyla ben burada gerçekten çok büyük bir keyifle yemek yiyorum.Bundan bahsediyorum. Onun dışında ben her zaman Türkiye’yi benim bildiğim Afrika ülkelerine çok benzetiyorum.Çünkü aynı oradaki gibi insanlar sıcak. Sizi tanımasalar bile gelip bir sohbet açıyorlar. Tanışmaya geliyorlar. Gelip hatrınızı soruyorlar ki bu Fransa da asla yoktur.Orada herkes kendi için yaşar. Kimse sizin yüzünüze bakmaz. Bu sıcaklık bana çok yakın geliyor.Ve ben benimle konuşan herkese bunu anlatıyorum.
Türk yemeklerinden en çok hangisini sevdi?
Ben Türk mutfağında herhangi bir yemeği değil tüm mutfak ürünlerinde baharatların biraz daha fazla kullanılmasını seviyorum aslında. Gerek balık gerek etle birlikte benim küçüklüğümden ve gençliğimden beri alışık olduğum lezzetlere benzer tatlar kullanılıyor. Bana en büyük keyfi bu veriyor. Ama yemek ayırt etmiyorum.
Öğrendiği Türkçe kelimeler neler?
Merhaba, iyi akşamlar, Afiyet olsun. Saymakta zorlanıyorum. Bizim kızlar 20’ye 30’a kadar sayıyor ama ben hala sayamıyorum mesela. Belki yeterince ilerleyememiş olmamın nedeni aslında sahada çalışırken İngilizce ya da Fransızca birşeyler söylediğimde muhakkak anlayan birileri bulunuyor. Her zaman anlayan ve gerekirse tercüme eden birileri bulunduğu için biz Türkçe’mizi pek ilerletemiyoruz.
Aile ne demek onun için?
Dayanak
Futbol?
Hobi
Galatasaray?
Büyük kulüp
Taraftarlık?
Büyük bir kalbe sahip olmak
Hayat?
Sonuna kadar herşeyin tadını çıkarmak
Başarı?
Hazmederek tadını çıkarmayı bilmek.
Gol?
Sahada olma nedenim
Galatasaray ligde 6’da 6 yaptı. Eskişehirspor maçıyla ilgili neler söylemek ister?
Şimdi bizim durumumuz biraz değişti. Galatasaray’la oynarken herkes büyük bir kulüple oynadığını biliyordu .Fakat bu yıl biz galibiyetleri peşpeşe dizmeye başladığımızdan beri bizim karşımıza gelen her rakip artık, bizim sahada galip gelmek için var olduğumuzu da biliyor. Dolayısıyla onlar da puan ya da puanlar koparabilmek için ellerinden geleni yapma için sahaya çıkıp ona göre çarpışmaya hazırlanıyorlar. Biz tabiki bir 7. bir 8. galibiyetin peşinde koşuyoruz. Fakat bu şekilde konuşabilmek için her şeyden önce 7. galibiyetimizi de almamız lazım. Biz bunun için gayret edeceğiz.Karşımızdaki rakip de her maç biraz daha motive olmuş bir şekilde gelerek sahada bulunacak.
Nonda futbol hayatının başından beri çok büyük başarılara imza attı. Ve şu anda performansı çok iyi düzeyde. Bundan sonrası için neler söylemek ister neler yapmak istiyor?
Ben hiçbir zaman uzun vadeli planlar yapmam. Ancak şu sıralarda futbol kariyerimde önümde çok uzun yıllar olmadığının bilincindeyim ve ona göre davranmam gerek. Dolayısıyla ben öncelikli hedeflerim için gayret gösteriyorum herşeyden önce. Bunlar da nedir. Sahada bulunduğum dakikalar içerisinde takıma mümkün olan en büyük katkıyı verebilmek.Takımın dolayısıyla mümkün olan her türlü hedefte çok başarılı olması. Bunlar benim bir kaç yıl sonra tamamlanma ihtimali bulunan futbol kariyerinde birer önemli başarı noktası olucaklar. Ve bu başarıların her birinde mümkün olduğunca katkı sahibi olabilmek. Benim öncelikli hedeflerim bunlar.
Taraftara mesajı var mı?
Taraftarlarımızın bizi şimdi her zamanki gibi olduğu desteklemeye devam etmeleri gerek. Bu yıl şampiyonluk için gerçekten çok önemli bir iddiamız var.Ondan sonra UEFA Avrupa Ligi var, başka hedeflerimiz var. Kimbilir belki çift kupayla bu sezonu tamamlayabiliriz. Taraftarlarımızın bize verdiği destek bizim sahada gösterdiğimiz gayretin üzerine muhakkak birşeyler katacakır. Dolayısıyla taraftarlarımızın bu yıl çok önemli hedeflerimizin olduğu bir dönemde bizlere her zaman verdikleri desteği hiç kesmemesini rica ediyorum.
http://turkspor.net/default.asp?o=1&id=53429
Ligde oynanan son Kasımpaşa maçı için düşüncelerini alabilirmiyiz?
Kasımpaşa maçı ligde oynadığımız diğer maçlar gibi zor bir maçtı. Ancak Kasımpaşa’nın lig sonuncusu olması dolayısıyla diğer takımlarda daha fazla puana ihtiyaç doyması dolayısıyla onların durumunu çok özel kılıyordu. Biz de hemen bu maç öncesi çok önemli bir UEFA karşılaşması oynamıştık. Bizim için son derece zorlu geçmişti o da. Dolayısıyla bu maçın özel olmasını sağladı. Ama yine de Kasımpaşa maçını ligde oynadığımız diğer maçlardan ayırmamak gerek.
Nonda, Keita ile ikinci yarıda oyuna girdi ve 3 gol attı. Kendi performansıyla ilgili ne söyleyecek?
Burada tüm diğer etkenler ile birlikte şans faktörünü de ortaya koymak gerekir. İkinci yarıda oyuna giriyorsunuz ve oynamak için 45 dakikanız var. Bu süre içinde sonuca gitmek çok zor aslında. Fakat benim şansıma, UEFA’da attığım 3 golün de hepsini ikinci yarılarda attım. Herkes tabiki ilk 11’e dahil olmak ister fakat burada hocanın tercihine de saygılı olmak lazım. Burada herşeyden önce önemli olan geride olduğumuz bir maçta önce beraberliği sağlamak ve daha sonra galip gelmek için çaba göstermektir. Ben de bunu yaptım.
Geçen yıl ile bu yıl arasındaki en büyük fark ne?
Bu yıl benim Galatasaray’a ilk geldiğim yıla benziyor. O yıl çok iyi bir takım ruhu vardı. Ve biz o takımın birlikteliği sayesinde sonuca ulaşmayı da başardık. Ancak geçen sene gerçekten bizim için çok zor geçti. Ligi 5. olarak bitirmemiz de bunun en büyük önemli kanıtı aslında. Yolunda gitmeyen birşeyler vardı ve bizim yerine getiremediğimiz şeyler oldu. Ancak bu yıl ben yine çok güçlü bir takım ruhu yakalandığını, herkesin bir arkadaş grubu havası içinde elinden geldiğini katmaya gayret ettiğini görüyorum. Önemli olan da budur. Şu anda takım ruhunu yakalamış durumdayız.
Ligde 6 maç oynandı. Ama ilk 11’de oynanamamasına rağmen attığı 5 golle şuanda en fazla gol atan oyuncu durumunda. Gol krallığı ile ilgili neler düşünüyor?
Gol kralı olmayı önemsemiyorum. Sene sonunda sonuca etki eden goller atmayı tercih ederim. Daha önce 3 farklı ülkede gol kralı oldum. Bunun en önemli şey olmadığını farkettim. Dolayısıyla ben bu yıl gol kralı olmaktan çok mümkün olduğunca takıma katkıda bulunarak bir yıl ara verdiğimiz şampiyonluğa tekrar ele geçirmeyi tercih ederim.
Futbol hayatındaki en önemli maç hangisiydi? Hangi golünü hiç unutamıyor?
Tabiki Fenerbahçe maçı ve o maçta attığım gol. Çünkü o gol bize çok önemli bir sınavı atlatmamıza neden oldu ve daha sonra şampiyonluğun da yolunu açtı.
Fenerbahçe maçından sonra “Gerçekten Galatasaraylı olduğumu hissettim” demişti. Bunun ilgili neler söylemek ister?
Geçen yıl hepimizin zor zamanları oldu. Ben Galatasaray’a ilk imzayı attığım günden itibaren kendimi çok güzel bir ruh halinde bulmuştum. Kulüpten ayrılmam ile ilgili dedikodular çıksa bile bunları önemsemedim. Çevreme dedim ki; “Kendimi Galatasaray’da mutlu hissettiğim ve Galatasaray’a verebileceğim birşeylerin olduğunu hissettiğim sürece kalmayı tercih ederim” Şimdi de aynı duygular içerisindeyim. Bir gün Galatasaray’dan ayrılırsam zaten futbol hayatımı Avrupa’da bir takımda sonlandırmak istiyorum.
Futbol hayatına nasıl başladı, futbolcu olmaya ne zaman karar verdi?
Afrikalı bir çocuksanız eğer çok fazla eğlence seçeneğiniz yoktur. Bir topun peşinden koşar, oynarsanız. 16-17 yaşlarında ilk kez Güney Afrika’da bir takıma davet ettikleri zaman bana ciddi bir para verdiler. Ben de bu işi ciddiye alıp meslek haline getirebilirsem para kazanabileceğimi düşündüm. Kendime o dönemde aldığım model ise George Weah’dı.
Futbol kuşkusuz disiplin gerektiren bir meslek. Nonda’ya sormak istiyorum. Günlük hayatında da disiplinli midir?
Gayet tabiki. Özellikle belirli bir yaşa geldikten sonra bunu daha fazla hissediyorsunuz. Gençken herşeyin tadını çıkartmak istersiniz. Ben de gençliğimde herkesin yaptığı gibi birçok hata yaptım fakat yaşım ilerledikçe farkettim ki belirli bir düzen içerisinde yaşamam gerekiyor. Özellikle belli bir yaşa ulaştıktan sonra sporcu olarak, antrenmandan sonra en az bir buçuk saat uyku uyumanız gerektiğini, bütün hayatınız boyunca iyi ve dengeli beslenmeniz gerektiğini, çalışmaya devam etmeniz gerektiğini bilirsiniz. Bunları zaten siz bilmeseniz de yaşınız size öğretiyor ve dayatıyor. Dolayısıyla evet belirli bir disiplin içerisinde yaşamak zorundayım.
Bildiğim kadarıyla Nonda kalabalık bir aileden geliyor. İstanbul’da eşi ve iki kızı ile birlikte yaşıyor. Bizlere biraz da ailesinden bahsedebilir mi ?
İstanbul’daki aile hayatım aslında diğer aileler gibi. Monaco’da ya da diğer Fransız şehirlerindeyken tabi ki ailemden daha fazla insan çevremdeydi. Annem babam sık sık bize gelir giderlerdi. Kardeşlerim de keza ziyarete gelirlerdi. Yeğenlerimi hep görürdüm fakat İstanbul’da araya mesafe girince bizimki daha çok çekirdek aile kavramına döndü. Kendime ait olan zamanın büyük bölümünü hem kızlarımla hem de eşimle geçiriyorum. Dolayısıyla benim İstanbul’daki aile hayatımın özel bir yanı yok.
Nonda her zaman güler yüzlü. Bunu ben merak ediyorum. Shabani Nonda nasıl bir babadır?
Bazı şeyler yolunda gitmeyebilir. Bazen günleriniz iyi geçmeyebilir. Sorunlarınızı somurtarak çözemezsiniz. Herşeye her zaman pozitif olarak yaklaşın. Yüzünüzle yaydığınız o pozitif enerjiyi çevrenizdekilere olumlu etki yaratacak şekilde yaymanız gerekir. Ben hep bunu yapmaya gayret ediyorum. Bazen işler yolunda gitmeyebilir. Ben sorunlarımı somurtarak çözemem. Dolayısıyla gülümsemeyi korumamda fayda var. Ben evde de bunu yapıyorum. Kızlarıma da böyle davranıyorum. Başımıza kötü birşey gelmiş olabilir fakat bu dünyanın sonu değil. Bizim her zaman aynı pozitif düşünce yapısını koruyarak, işlerin yolunda gideceği inancını taşımamız gerekir. Ben ailemden bunu öğrendim. Bana ‘işlerin her zaman yolunda gitmeyebilir ama sen gülümsemeni muahafaza et’ öğütünü verdiler. Bende bunu yapmaya çalışıyorum. Bende çevremdikelere ve yakınımdakilere pozitif enerji vererek olumlu havayı korumaya çalışıyorum.
Peki takım arkadaşlarıyla ilgili neler söylemek ister? Keita ile muhteşem bir uyumu var.
Ben Galatasaray’da, Monaco’da bizim Şampiyonlar Ligi finali oynadığımız zaman yaşadığım ruhu buldum. O zamanlar biz orada bir arkadaş grubuyduk. Şu anda da Galatasaray’daki oyuncular o arkadaş grubunun ruhu gibi davranıyor. Tabiki herkesin daha iyi anlaştığı ikili veya üçlü ufak gruplar var. Herkes benim Keita ile daha yakın olduğumu, Keita ile daha ortak çalışabildiğimizi söylüyor. Fakat onun dışında Arda, Kewell, Servet ve diğer oyuncular olsun herkesin oluşturduğu mükemmel bir arkadaşlık ortamı var. Bu bize herşeyden önce sabah uyanıp antrenmana keyifle gelmeyi sağlıyor. Çünkü biliyoruz ki orada bizim takdir ettiğimiz ve bizi takdir eden arkadaşlarla birlikte güzel vakit geçireceğiz. Güzel bir zaman dilimi yaşayacağız. Maça çıktığımız zaman ise bunun etkisi oluyor. Herkes başı zora giren arkadaşının yardımına koşmak için kendisini zorluyor. Önünüzdeki arkadaşınızın yardıma ihtiyacı varsa, yanına gidiyorsunuz. Arkadaki arkadaşınızın da sizin başınızın zora girmesi durumda yardım için koşacağını biliyorsunuz. Bu şu anda yakaladığımız başarıyı sağlayan en büyük etkendir.
Futbolu bir kenara koyalım. Nonda en çok neler yapmaktan hoşlanır? Sevdiği müzik tarzları ve beğendiği sinema filmlerini sormak istiyorum.
Bizim oraların müzikleri var. Rumba. Onun dışında da tabi R&B, Hip Hop ya da Reggae dinliyorum. Aksiyon filmlerini yada gangsterli filmleri severim. Mesela korku filmleri hiç sevmem. Aksiyon tarzı herşey benim hoşuma gider
Peki dans etmeyi seviyor mu?
Evet. Zaten bizi görüyorsunuz her golden sonra Abdul Kader Keita ile hemen dans etmeye koyuluyoruz.
Kendisi 3 yıldır Galatasaray forması giyiyor. İstanbul’da yaşıyor. Elbetteki geride bıraktığı ailesi Fransa’da. Onun dışında özlediği neler var?
Benim aslında tek özlediğim kendi ana dilim Fransızca’yı rahatça ifade edebilmek. Fransa’da bu tabiki doğal olarak çok kolay oluyor. Sokağa çıkıyorsunuz herkesle Fransızca konuşuyorsunuz fakat İstanbul’da sokağa çıktığımda ki ben az hatta hiç Türkçe bilmiyorum. Bazen anlaşmakta zorluk çekiyorum çünkü doğal olarak çevremdeki herkes Franızca konuşmuyor. Bu benim kızlarım için hiç sorun olmadı. Onlar Türkçe de konuşabiliyorlar. Fransa’ya gittiğimiz her seferinde ne zaman Türkiye’ye döneceklerini soruyorlar. Bu dil engelinin dışında gerek ben gerekse eşimin keyfi son derece yerinde. Biz burada olmaktan çok mutluyuz.
Nonda’ya İstanbul’u sorduklarında yurtdışında neler anlatıyor?
Ben herşeyden önce şehrin büyüklüğünden bahsediyorum insanlara. Fransız mutfağı ile çok büyük farkları olmasına karşın benim İstanbul’da yediğim her şey Kongo’daki damak zevkine çok yakın. Dolayısıyla ben burada gerçekten çok büyük bir keyifle yemek yiyorum.Bundan bahsediyorum. Onun dışında ben her zaman Türkiye’yi benim bildiğim Afrika ülkelerine çok benzetiyorum.Çünkü aynı oradaki gibi insanlar sıcak. Sizi tanımasalar bile gelip bir sohbet açıyorlar. Tanışmaya geliyorlar. Gelip hatrınızı soruyorlar ki bu Fransa da asla yoktur.Orada herkes kendi için yaşar. Kimse sizin yüzünüze bakmaz. Bu sıcaklık bana çok yakın geliyor.Ve ben benimle konuşan herkese bunu anlatıyorum.
Türk yemeklerinden en çok hangisini sevdi?
Ben Türk mutfağında herhangi bir yemeği değil tüm mutfak ürünlerinde baharatların biraz daha fazla kullanılmasını seviyorum aslında. Gerek balık gerek etle birlikte benim küçüklüğümden ve gençliğimden beri alışık olduğum lezzetlere benzer tatlar kullanılıyor. Bana en büyük keyfi bu veriyor. Ama yemek ayırt etmiyorum.
Öğrendiği Türkçe kelimeler neler?
Merhaba, iyi akşamlar, Afiyet olsun. Saymakta zorlanıyorum. Bizim kızlar 20’ye 30’a kadar sayıyor ama ben hala sayamıyorum mesela. Belki yeterince ilerleyememiş olmamın nedeni aslında sahada çalışırken İngilizce ya da Fransızca birşeyler söylediğimde muhakkak anlayan birileri bulunuyor. Her zaman anlayan ve gerekirse tercüme eden birileri bulunduğu için biz Türkçe’mizi pek ilerletemiyoruz.
Aile ne demek onun için?
Dayanak
Futbol?
Hobi
Galatasaray?
Büyük kulüp
Taraftarlık?
Büyük bir kalbe sahip olmak
Hayat?
Sonuna kadar herşeyin tadını çıkarmak
Başarı?
Hazmederek tadını çıkarmayı bilmek.
Gol?
Sahada olma nedenim
Galatasaray ligde 6’da 6 yaptı. Eskişehirspor maçıyla ilgili neler söylemek ister?
Şimdi bizim durumumuz biraz değişti. Galatasaray’la oynarken herkes büyük bir kulüple oynadığını biliyordu .Fakat bu yıl biz galibiyetleri peşpeşe dizmeye başladığımızdan beri bizim karşımıza gelen her rakip artık, bizim sahada galip gelmek için var olduğumuzu da biliyor. Dolayısıyla onlar da puan ya da puanlar koparabilmek için ellerinden geleni yapma için sahaya çıkıp ona göre çarpışmaya hazırlanıyorlar. Biz tabiki bir 7. bir 8. galibiyetin peşinde koşuyoruz. Fakat bu şekilde konuşabilmek için her şeyden önce 7. galibiyetimizi de almamız lazım. Biz bunun için gayret edeceğiz.Karşımızdaki rakip de her maç biraz daha motive olmuş bir şekilde gelerek sahada bulunacak.
Nonda futbol hayatının başından beri çok büyük başarılara imza attı. Ve şu anda performansı çok iyi düzeyde. Bundan sonrası için neler söylemek ister neler yapmak istiyor?
Ben hiçbir zaman uzun vadeli planlar yapmam. Ancak şu sıralarda futbol kariyerimde önümde çok uzun yıllar olmadığının bilincindeyim ve ona göre davranmam gerek. Dolayısıyla ben öncelikli hedeflerim için gayret gösteriyorum herşeyden önce. Bunlar da nedir. Sahada bulunduğum dakikalar içerisinde takıma mümkün olan en büyük katkıyı verebilmek.Takımın dolayısıyla mümkün olan her türlü hedefte çok başarılı olması. Bunlar benim bir kaç yıl sonra tamamlanma ihtimali bulunan futbol kariyerinde birer önemli başarı noktası olucaklar. Ve bu başarıların her birinde mümkün olduğunca katkı sahibi olabilmek. Benim öncelikli hedeflerim bunlar.
Taraftara mesajı var mı?
Taraftarlarımızın bizi şimdi her zamanki gibi olduğu desteklemeye devam etmeleri gerek. Bu yıl şampiyonluk için gerçekten çok önemli bir iddiamız var.Ondan sonra UEFA Avrupa Ligi var, başka hedeflerimiz var. Kimbilir belki çift kupayla bu sezonu tamamlayabiliriz. Taraftarlarımızın bize verdiği destek bizim sahada gösterdiğimiz gayretin üzerine muhakkak birşeyler katacakır. Dolayısıyla taraftarlarımızın bu yıl çok önemli hedeflerimizin olduğu bir dönemde bizlere her zaman verdikleri desteği hiç kesmemesini rica ediyorum.
http://turkspor.net/default.asp?o=1&id=53429
