- Katılım
- 14 Nisan 2010
- Mesajlar
- 8,797
- Reaksiyon puanı
- 523
- Puanları
- 1,293
- Yaş
- 36
Sesin bende kaldı, bir gece vaktiydi, hani tam gidiyordun, hatırladın mı? Seni çok sevdim dedin ya, işte o an sesin bende kaldı
.
Sonra hep seni düşündüm, uzun zaman aklımda aralıksız kaldın. Yavaş yavaş zayıfladı hayalin. Önce sabah uyandığımda hatırlamadığımı fark ettim, ardından dostlarla geçirilen keyifli vakitlerde uçup gittin yanı başımdan.
Ama o gece yarıları yok mu? Hani yastıkla kafamın arasında duran kilometreler boyu uzayan düşüncelerim yok mu? Onlardan çıkmadın hiç! Oysa sırf sinirlenip gidesin diye, onca lüzumsuz sevişme sığdırmıştım yatağıma .
Zamanla görüntün silinmeye başladı aklımdan, yüzünün detayları, ellerin Sanki önünde bir sis varmış gibi, soğuk ve mesafeli bir düşe döndün.
Hayat bin tane dert getirdi, para meseleleri, aile meseleleri, dostluk karmaşası, iş sorunları, hani o lüzumsuzca yatağıma aldıklarımın dertleri derken, bir an geldi, baktım bütün gün seni düşünmemişim.
Ardından bir gece seni düşünmeden uykuya dalmışlığım da vardı
Gerçi o gece de rüyalarıma girmiştin ama rüyaları saymıyorum. Sonra o sis bulutu yoğunlaştı. Sen gittikçe uzaklaştın, aklımda dolaşan diğer gölgelerin arasında yerini aldın.
Ben başka sevdalara düştüm, ihanetler, acılar, mutluluklar gördüm. Birilerini sevdim, birileri beni sevdi, yalnız kaldığım ve keyifli zamanlarım oldu. Hayat işte, hep bir şekilde akıp gitti.
Ama bir tek şey, bugün oldu hala beni terk etmedi. Ne yüzün kaldı aklımda, en o çok sevdiğim ellerin; bir tek sesin kaldı bende!
Seni çok sevdim dedin gün, aklımın çengeline asılı kaldı sesin. Ne zaman yağmur yağsa, ne zaman güneş açsa, ne zaman gece olsa, ben hep o sesi kalbimin derinliklerinde duyup, aynı soruyu sormak isterim: O zaman niye gittin?
Candan Ünal

Sonra hep seni düşündüm, uzun zaman aklımda aralıksız kaldın. Yavaş yavaş zayıfladı hayalin. Önce sabah uyandığımda hatırlamadığımı fark ettim, ardından dostlarla geçirilen keyifli vakitlerde uçup gittin yanı başımdan.
Ama o gece yarıları yok mu? Hani yastıkla kafamın arasında duran kilometreler boyu uzayan düşüncelerim yok mu? Onlardan çıkmadın hiç! Oysa sırf sinirlenip gidesin diye, onca lüzumsuz sevişme sığdırmıştım yatağıma .
Zamanla görüntün silinmeye başladı aklımdan, yüzünün detayları, ellerin Sanki önünde bir sis varmış gibi, soğuk ve mesafeli bir düşe döndün.
Hayat bin tane dert getirdi, para meseleleri, aile meseleleri, dostluk karmaşası, iş sorunları, hani o lüzumsuzca yatağıma aldıklarımın dertleri derken, bir an geldi, baktım bütün gün seni düşünmemişim.
Ardından bir gece seni düşünmeden uykuya dalmışlığım da vardı
Gerçi o gece de rüyalarıma girmiştin ama rüyaları saymıyorum. Sonra o sis bulutu yoğunlaştı. Sen gittikçe uzaklaştın, aklımda dolaşan diğer gölgelerin arasında yerini aldın.
Ben başka sevdalara düştüm, ihanetler, acılar, mutluluklar gördüm. Birilerini sevdim, birileri beni sevdi, yalnız kaldığım ve keyifli zamanlarım oldu. Hayat işte, hep bir şekilde akıp gitti.
Ama bir tek şey, bugün oldu hala beni terk etmedi. Ne yüzün kaldı aklımda, en o çok sevdiğim ellerin; bir tek sesin kaldı bende!
Seni çok sevdim dedin gün, aklımın çengeline asılı kaldı sesin. Ne zaman yağmur yağsa, ne zaman güneş açsa, ne zaman gece olsa, ben hep o sesi kalbimin derinliklerinde duyup, aynı soruyu sormak isterim: O zaman niye gittin?
Candan Ünal