Soru Şeriat ve lâiklik ne demektir

Bu konuyu okuyanlar

Murataltug

Müdavim
Katılım
15 Ekim 2017
Mesajlar
5,873
Reaksiyon puanı
3,096
Puanları
113
Yaş
38
Değerli kardeşlerim Bugüne kadar ülkede şeriat ve laiklik adı altında çok sayıda kavga edilmiştir ne yazıkki bazen insanımız birbirini öldürme derecesine kadar gelmiştir peki içimizde bu iki kavramın hakkını vererek tanımlayabilecek olan var mı insanlar bu iki kavramı sebep göstererek niçin birbirini kırıp savaş çıkartacak duruma geliyorlar bunun sebebi nedir


Öncelikle laiklik dinsizlik demek değildir inanç farklılarına kişinin özel yaşantısına saygı duymak demektir peki ana maddesi saygı olan laiklik kavramına inanan insanlar din kelimesinden niçin rahatsız oluyorlar

Şeriat kelimesi deyince insanların aklına nedense ortadoğu geliyor oysa şeriat tasavvuf yolu Allaha iman ve inançlı insanlar için en güzel yol anlamına gelir yani kuraan anayasası demektir yani karalamaya kötülemeye gerek varmıdır karalamanın olduğu yerde saygı var olur mu peki inanan insan ın en büyük özelliği nedir tabii ki ameldir yani bir insan saygısı ile örnek bir şahsiyet olursa eşsek i mahlukatlar eşrefi mahlukat sınıfına yükselir

İşte siz değerli kardeşlerim biz o kadar küçük insanlarmıyız ki birbirimiz i kırıyoruz ya da yaşadığımız ülke mi küçük hiç bir şeyi paylaşamıyoruz şeriat ve laiklik insana saygı duymak fikrine düşüncesine hoşgörülü olmak demektir biz şeriata inananlar amellerimiz nasıl sevilen bir insan olabiliyormuyuz kaç insanı bataktan kurtarıp Salih bir insan olmasını sağladık peki siz değerli laik kardeşlerim din deyince şeriat diyince ne anlıyorsunuz size şeriatten bahseden insanla oturup çayınızı paylaşıyormusunuz ?
 

User 0000

Öğrenci
Katılım
7 Mayıs 2022
Mesajlar
86
Reaksiyon puanı
58
Puanları
18
Değerli kardeşlerim Bugüne kadar ülkede şeriat ve laiklik adı altında çok sayıda kavga edilmiştir ne yazıkki bazen insanımız birbirini öldürme derecesine kadar gelmiştir peki içimizde bu iki kavramın hakkını vererek tanımlayabilecek olan var mı insanlar bu iki kavramı sebep göstererek niçin birbirini kırıp savaş çıkartacak duruma geliyorlar bunun sebebi nedir


Öncelikle laiklik dinsizlik demek değildir inanç farklılarına kişinin özel yaşantısına saygı duymak demektir peki ana maddesi saygı olan laiklik kavramına inanan insanlar din kelimesinden niçin rahatsız oluyorlar

Şeriat kelimesi deyince insanların aklına nedense ortadoğu geliyor oysa şeriat tasavvuf yolu Allaha iman ve inançlı insanlar için en güzel yol anlamına gelir yani kuraan anayasası demektir yani karalamaya kötülemeye gerek varmıdır karalamanın olduğu yerde saygı var olur mu peki inanan insan ın en büyük özelliği nedir tabii ki ameldir yani bir insan saygısı ile örnek bir şahsiyet olursa eşsek i mahlukatlar eşrefi mahlukat sınıfına yükselir

İşte siz değerli kardeşlerim biz o kadar küçük insanlarmıyız ki birbirimiz i kırıyoruz ya da yaşadığımız ülke mi küçük hiç bir şeyi paylaşamıyoruz şeriat ve laiklik insana saygı duymak fikrine düşüncesine hoşgörülü olmak demektir biz şeriata inananlar amellerimiz nasıl sevilen bir insan olabiliyormuyuz kaç insanı bataktan kurtarıp Salih bir insan olmasını sağladık peki siz değerli laik kardeşlerim din deyince şeriat diyince ne anlıyorsunuz size şeriatten bahseden insanla oturup çayınızı paylaşıyormusunuz ?

Haklısınız hocam. Katılıyorum size bu konuda.
 

kosi

Doçent
Katılım
15 Haziran 2020
Mesajlar
712
Reaksiyon puanı
402
Puanları
63
Yaş
21
Değerli kardeşlerim Bugüne kadar ülkede şeriat ve laiklik adı altında çok sayıda kavga edilmiştir ne yazıkki bazen insanımız birbirini öldürme derecesine kadar gelmiştir peki içimizde bu iki kavramın hakkını vererek tanımlayabilecek olan var mı insanlar bu iki kavramı sebep göstererek niçin birbirini kırıp savaş çıkartacak duruma geliyorlar bunun sebebi nedir


Öncelikle laiklik dinsizlik demek değildir inanç farklılarına kişinin özel yaşantısına saygı duymak demektir peki ana maddesi saygı olan laiklik kavramına inanan insanlar din kelimesinden niçin rahatsız oluyorlar

Şeriat kelimesi deyince insanların aklına nedense ortadoğu geliyor oysa şeriat tasavvuf yolu Allaha iman ve inançlı insanlar için en güzel yol anlamına gelir yani kuraan anayasası demektir yani karalamaya kötülemeye gerek varmıdır karalamanın olduğu yerde saygı var olur mu peki inanan insan ın en büyük özelliği nedir tabii ki ameldir yani bir insan saygısı ile örnek bir şahsiyet olursa eşsek i mahlukatlar eşrefi mahlukat sınıfına yükselir

İşte siz değerli kardeşlerim biz o kadar küçük insanlarmıyız ki birbirimiz i kırıyoruz ya da yaşadığımız ülke mi küçük hiç bir şeyi paylaşamıyoruz şeriat ve laiklik insana saygı duymak fikrine düşüncesine hoşgörülü olmak demektir biz şeriata inananlar amellerimiz nasıl sevilen bir insan olabiliyormuyuz kaç insanı bataktan kurtarıp Salih bir insan olmasını sağladık peki siz değerli laik kardeşlerim din deyince şeriat diyince ne anlıyorsunuz size şeriatten bahseden insanla oturup çayınızı paylaşıyormusunuz ?
Genelde dindar ve dindar olmayan kesim arasında kutuplaştırılma olduğu için bu zıtlaşmalar söz konusu.Günümüz türkiyesinde tam olarak bu yapılıyor.Şeriat denince ortadoğunun hatırlanması o kesimlerde çoğu ülkenin müslüman olmasından kaynaklı olsa gerek.Şeriat denince aklıma ilk arap ülkeleri geliyor doğal olarak.

Ellerinize sağlık,güzel bir yazı olmuş.
 
Katılım
11 Ocak 2022
Mesajlar
992
Reaksiyon puanı
951
Puanları
93
Yaş
33
Şeriat diyince iranın yaptığı şeriat ile alakası olmayan şeriat akla gelir genelde.İşte çarşaflara bulanan namaz kılmayanın ceza aldığı vs vs gibi.
Bir de işid in şeriatı akla gelir genelde işte kafa kesilen kadınların pazarda köle olarak satıldığı vs vs
Başka bir grup var onlar da şeriatı kadının 2. Planda tutulduğu 4 eşin serbest olduğu hırsızlık yapanın kolunun kesildiği öldürenin öldürüldüğü(kısasa kısas) vs vs zannediyor.
Peki genel olarak şeriate neden karşıdır insanlar yine bunu da grup grup yazalım
1. Grup cahil gruptur şeriati yukardaki gibi zanneder
2. Grup gerçek şeriati bilir ister de ama ülkede o kadar din kullanılmıştır ki korkar yine çok daha fazla kullanılmasından korkup istemez
3.Grup dünyanın çok bozulduğuna inanır öyle ki bugünün şartlarında şeriatı uygulamak imkansızdır ister ama endişelidir
4.Grup herşeyin farkındadır ama asla istemez çünkü islam karşıtıdır islamdan nefret eder hatta islamiyetin sadece kan ve gözyaşından ibadet olduğunu düşünen cahilden daha öte ultra cahil kesimdir
Laiklik din ve devlet işlerinin ayrıldığı herkesin her inanca saygılı olduğu bir düzendir.
Yobaz kesim laiklik sevmez çünkü laiklik olduğu zaman din üzerinden ticaret yapamaz.Kısacası dini istediği gibi kullanamaz.
Bugün islam gerçek anlamda hakim olsaydı ve yönetenler gerçek manada bu şekilde yönetseydi herşeyden önce hukuk devleti olurdu adalet olurdu çünkü hak yiyemezsin tam manasıyla sosyal devlet olurduk çünkü islamiyette paylaşmak zorundasın zayıfların korunup kollandığı hayvan sevgisinin üst düzey olduğu diğer inançlara karşı saygının olduğu öldürmenin değil yaşatmanın esas olduğu eğitimin ve bilimin önde olduğu herkesin kendi seçimlerinde özgür olduğu çalışıp üreten toprağına ihanet etmeyen harika ötesi bir ülke olurduk.
Normalde islamın yayılması için savaşlar bu yüzden yapılmıştır çünkü her toplumun böyle güzel bir şeyi hak ettiği insanca yaşaması gerektiği fikri vardı.
Şimdi ise tam tersi çünkü dinin içi boşaltıldı dini gelen yöneticiler kendi emelleri için kullandı.Hacı hoca dediklerimizin çoğu ticaret amaçlı suistimal etti.İnsanlar araştırmak yerine duyduğuna inanmayı seçti.Bugün birçok hadis değiştirilmiş çoğu bakıyorsun ayete bile karşı ama çoğu kişide sorgulama bile yok.
Ben İslamoğlu takip ediyorum dinliyorum çevremde üstüne üstlük beraber namaz kıldığımız insanlar onu dinleme hadis inkarcısı diyor kafirdir o diyor ne dediğinin farkında bile değil takılmış birinin peşine o ne dese o.
Laik bir kesim de var ki güya sorsan Atatürkçü ama hayatında hiç araştırmamış bilmiyor bile sadece elinde rakı bardağı masasında birkaç hanımefendi tamam oldu işte.
Atatürk batının güzel medeniyetini örnek alalım dedi temel düşüncesi buydu biz gittik sadece bize pazarladıkları ahlaksızlıklarını aldık ve sonuç ortada.
Bir de sanılıyor ki sadece bizde böyle sapıklık var yabancı ülkelerde hiç yok sebebi de tutucu olmakmış halbuki her ülkede var.Kadın biraz bir yerini açsın Instagram da falan bakın ister İspanyol olsun ister başkası hemen alev atıyorlar.
Daha belçika yeni kanun düzenledi tecavüzle alakalı önü alınamadığı için.
SONUÇ OLARAK NE OLURSA OLSUN HERŞEYİN TEMELİ CAHİLLİKTEN GELİYOR.HEP DERİM SIKINTI SİSTEMLER DEĞİL BAŞA GEÇENİN KÖTÜ NİYETLİ OLMASI HALKIN DA CAHİL OLMASINDAN KAYNAKLI.
 

KamtariR

Müdavim
Katılım
2 Nisan 2019
Mesajlar
2,506
Reaksiyon puanı
2,697
Puanları
113
Öncelikle laiklik dinsizlik demek değildir inanç farklılarına kişinin özel yaşantısına saygı duymak demektir peki ana maddesi saygı olan laiklik kavramına inanan insanlar din kelimesinden niçin rahatsız oluyorlar
Muratcım, yazına bir ekleme yapayım:

Laiklik, dinsizlik demektir. Kök kelimesi Laicus: dinsel olmayan demektir. Ana maddesi saygı değildir. Sadece devletin yönetim kademelerinin dini referansla yönetilmemesini içerir.

Esasen senin tanımını yaptığın kavram, daha çok eski İslam devletlerinde görülen bir kavram. Yani inanç farklılıklarına saygı, özel yaşantıya saygı vb... Günümüzde İslam devleti olmadığı için maalesef elimizdeki kötü örneklerle iktifa ediyoruz.

Hepimiz Bebek sahilindeki ahlaksızlığı haberlerden gördük. Aslında laik bir düzende bu kişilere ceza verilmemesi gerekir.

Şeriat kelimesi deyince insanların aklına nedense ortadoğu geliyor oysa şeriat tasavvuf yolu Allaha iman ve inançlı insanlar için en güzel yol anlamına gelir yani kuraan anayasası demektir yani karalamaya kötülemeye gerek varmıdır karalamanın olduğu yerde saygı var olur mu peki inanan insan ın en büyük özelliği nedir tabii ki ameldir yani bir insan saygısı ile örnek bir şahsiyet olursa eşsek i mahlukatlar eşrefi mahlukat sınıfına yükselir

Şer'iyyat (yani şeriat) gücünü dini referanstan alan yönetim biçimi. Allah'ın varlığına ve peygamberlerine inanan bir insanın, Allah'ın takdir ettiği şekilde yönetilmeye karşı gelmesi açıkcası bana biraz saçma geliyor.

İnsanı yaratan ve insanın fıtratına uygun yönetim şeklini tayin eden kutsal iradenin karşısına, kusurlu ve basiretsiz yönetim şekilleri ile çıkmak mantıklı değil.

Başımıza bir musibet geldiğinde, içten içe şeriatın hükümlerini istiyoruz, ama söze gelince laik oluyoruz. Küçük yavrusu vahşice katledilen bir baba, katilin aynı şekilde cezalandırılmasını ister. Düşünsene, senin göz bebeğine tecavüz edip öldüren adam, 15-20 sene yatıp çıkacak... Halbuki şeriat kısasa kısas hakkı verir (cezayı devlet tatbik eder) çünkü fıtridir. Bu sadece küçücük bir örnek. Başına musibet gelmemiş insanların hukuk normları hakkında atıp tutmasına bakmayın..


Bizim ülkemizde ne laiklik doğru anlaşıldı, ne de şeriat.

Laiklik = din karşıtlığı, şeriat = kol, bacak kesme operasyonları gibi anlaşılıyor. Paçalarımızdan cehalet akıyor.
 

Murataltug

Müdavim
Katılım
15 Ekim 2017
Mesajlar
5,873
Reaksiyon puanı
3,096
Puanları
113
Yaş
38
Öncelikle şeriat bir yaşayış biçimidir ve dinimizde zorlama yoktur o yüzden şeriatte zorlama yoktur ancak ben Müslümanım diyen insan kelime i şehadet eder ve o adamın bundan sonra ki hayatı şeriat olur anayasası şeriat haline gelir iranda yada ortadoğuda ben Müslümanım diyen herkes şeriatın hükmü ile yargılanır Türkiyede ise din bir yasa değil yaşantı ve inançtır kişinin özgür düşüncesidir dokunulmazdır yani şeriat bir kanun ya da yasa değil tamamen kişisel düşüncedir ve kendisine saygı duyulmasını isteyen herkes elbette ilk başta karşısındaki insana saygı duymayı öğrenmelidir Kısaca şeriata göre ben müslümanım diyen herkes islamın anayasasını kabul etmiştir ve o hükümlere göre yargılanır evet bu yüzden islam toplumları ve devletlerinde tarihten bu yana iki sınıf yaşamıştır gayri müslimler ve müslümanlar gayri müslimlere haram olan her şey serbesttir ancak müslümanlara haram olan her şey yasaktır
 

Murataltug

Müdavim
Katılım
15 Ekim 2017
Mesajlar
5,873
Reaksiyon puanı
3,096
Puanları
113
Yaş
38
Şeriat hükümlerindeki en ağır cezalar ise şöyledir recm ve 100 sopa aslında en azılı tecavüzcülere en ağır cezalar verilse insan ne kadar sevinir ama bir taraftanda insan acı ve eziyet gören insanlara katil bile olsalar üzülüyor peki en ağır suçu işleyen katillere ne ceza verilmeli bana recm yada 100 sopa olmazsa bile her suçluya ibretlik ceza verilmelidir dinimizde kısas vardır kısasta hayat vardır denilir ancak affetmek peygamber yolu olup her insan beceremez peki sizin tercihiniz hangisi af mı yoksa kısas mı bir de şu var ki şeriatte verilen cezadan dönüş olmuyor ve bazen masumların da canı yanabiliyor
 

User 0000

Öğrenci
Katılım
7 Mayıs 2022
Mesajlar
86
Reaksiyon puanı
58
Puanları
18
Şeriat hükümlerindeki en ağır cezalar ise şöyledir recm ve 100 sopa aslında en azılı tecavüzcülere en ağır cezalar verilse insan ne kadar sevinir ama bir taraftanda insan acı ve eziyet gören insanlara katil bile olsalar üzülüyor peki en ağır suçu işleyen katillere ne ceza verilmeli bana recm yada 100 sopa olmazsa bile her suçluya ibretlik ceza verilmelidir dinimizde kısas vardır kısasta hayat vardır denilir ancak affetmek peygamber yolu olup her insan beceremez peki sizin tercihiniz hangisi af mı yoksa kısas mı bir de şu var ki şeriatte verilen cezadan dönüş olmuyor ve bazen masumların da canı yanabiliyor
Azınlık için çoğunluktan feda edilmez. Tabi ki ciğerimiz yanar haksız ölenler için ancak bu gidişat hiç iyi değil. Eski sisteme dönmek gerek bence.
 

User 0000

Öğrenci
Katılım
7 Mayıs 2022
Mesajlar
86
Reaksiyon puanı
58
Puanları
18
Öncelikle belirttigim gibi Şeriat getirmek suçtur.

Bu kadar şeriat övmen ve dolduruldugunu düşünüyorum öncelikle şeriat yaşandığı ülkelere dön bir bak ne haldeler.

Atatürk ün bize verdigi bu nimet elimizden giderse anlarsın ne oldugunu.

57 yaşının 30 senesini cephede geçirmiştir.


Atatürk ü yunan sevmez rum sevmez kıbrıslı sevmez ingiliz sevmez sıgınmacılar mülteciler da sevmezler arap larda sevmezler


Mesaj otomatik birleştirildi:

Mesaj otomatik birleştirildi:

Ekli dosyayı görüntüle 171085
Eskisi gibi ağır cezalar yine verilse idam vb. şuan memleketin hali böyle olmazdı. Hapiste devlet bakıyor zaten.
 
Katılım
11 Ocak 2022
Mesajlar
992
Reaksiyon puanı
951
Puanları
93
Yaş
33
Zaten şeriat gelemez o yüzden sıkıntı yok.
Şeriat gerçekten uygulandığı zaman ister başbakan ol ister cumhurbaşkanı makam sahibi olamazsın makam aracın olamaz senin vatandaşından üstün evin olamaz.1 kişi bile aç kalamaz kalırsa sorumlusun çünkü hak yiyemezsin.Topladığın vergileri adil dağıtmak zorundasın.Güçsüzü güçlüye fakiri zengine ezdirmemelisin.Kimseyi inancından dolayı yargılayamazsın hoşgörülü olmak zorundasın.Yine kimseyi senin inancına zorlayamazsın.Ayrıca öldürmek değil yaşatmak esastır.
Kısacası temelde vicdan hoşgörü ve adalet olan bir sistemdir şeriat.Başka ülkeler yaptıkları saçma sapan sistemin adına şeriat demişler hiçbir alakası yok.
Onlar şeriat bu dedi diye şeriat o değil.
Öyle baktığımız zaman o zaman Atatürk ün kurduğu laik sistem de berbat diyebiliriz çünkü şuanda ülkenin hâli içler acısı.
BEN SİSTEMLERE BAKARKEN AMACINA BAKARIM UYGULAYANA DEĞİL ÇÜNKÜ UYGULAYAN İNSAN FARKLI KARAKTERDE OLABİLİYOR.
Bu kadar bozuk bir zamanda gelecek biri Allah'ın söylediklerini uygulayacak gerçek manada hem de imkânsız ötesi bir durum resmen.Aynı şekilde Atatürk gibi çalışkan sağlam laikliği düzgün uygulayan bir lider de nerdeyse imkansız ötesi gibi bişey.
YÖNETİM DEĞİŞSE DE DEĞİŞMESE DE SİSTEMLER DEĞİŞSE DE DEĞİŞMESE DE FARK EDEN BİŞİ OLMAYACAK ÇÜNKÜ BU ÜLKE HERŞEYE ALIŞTI.ADAMLAR UFAK BİR ZAM YAPINCA ENFLASYON UFAK OYNASA MİLLET HEMEN PROTESTO EDİYOR AYAĞA KALKIYOR TEPKİSİNİ KOYUYOR HOP HEMŞERİM ORDA DURACAKSIN DİYOR.BİZ NE YAPIYORUZ SUSUYORUZ O YÜZDEN BU ÜLKEDE ÖNCE BİZİM DEĞİŞMEMİZ LAZIM HALK OLARAK.
 
Katılım
11 Ocak 2022
Mesajlar
992
Reaksiyon puanı
951
Puanları
93
Yaş
33
Degiştirip degiştirip anlatıyorlar güzel göstermek için herşeyi yaparlar.

Anlamak istemeyene zaten birşey anlatamam.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Biz Atatürk e tapmıyoruz o bu ülkenin kurucusudur ve örnek alınması gereken biridir.
Atatürk ün heykelleri geçmişimi unutmamak ve ders almamız için vardır.

Din ile devlet işlerini birbirine karıştırırsanız aydınlıga çıkamazsınız.
Hiç bişeyi doğru anlayamıyorlar ki laiklik var diye başörtüsü yasaktı hatırlarsın.Halbuki karışılmaması gerekiyordu.Çünkü din ve vicdan özgürlüğü diye bişi vardı Atatürk zamanında.
İnsanlar ne dini doğru anladı ne Atatürk'ü ne atalarımızı.
Sonuç ise böyle oldu.
Sen din ve devlet işlerini geç halk böyle herşeye sustuğu tepki göstermediği sürece hiçbir türlü aydınlığa çıkamayız.
 
Katılım
11 Ocak 2022
Mesajlar
992
Reaksiyon puanı
951
Puanları
93
Yaş
33
Şunu belirtmek isterim şeriat getirmek isteyenlerin hiçbiri iyi niyetli deyil kendi çıkarları dogrultusunda kullanmak isteyenlerdir.

Atatürk ü silmek için diziler yalan tarih üretenler tapıyor algısı yapanlar ve bu kadar para harcıyacaklarına...

Fabrika açıp vasıfsız insanlara makine kullanmayı ve üretmeyi ögretseler durum bu kadar kötü olmazdı.
Kesinlikle öyle ama en büyük tehlike halkın herşeye alışıp sessiz kalması çünkü adam şeriat getirmez laikliği kullanır geçmişte yapılan gibi.O yüzden halkın düzelmesi lazım yanlış bişi yapıldığı zaman tepkisini koyabilmeli bu çok önemli yoksa sistemlerin değil yöneticilerin insafına kalıyoruz.
Aynı zamları sıkıyorsa yapsana İngiltere'de Avrupa'da bak bakalım ne oluyor o zaman.
 

User 0000

Öğrenci
Katılım
7 Mayıs 2022
Mesajlar
86
Reaksiyon puanı
58
Puanları
18
Sorunu çıkaranlar asla sorunu ÇÖZEMEZLER.

Sahilde gördük dediginiz taciz tecavüz dediginiz adamların gezmeside kayıtsız gezmeside SUÇTUR.

Sıgınmacılar veya mülteciler zaten istedikleri heryere gitme izinleri yoktur.

Lütfen kendi FİKRİNİZ AKLINIZ olsun çok kolay yönlendiriliyorsunuz.
Ben farklı bir şey söylemedim, cezalandırılmaları gerek. Dediğinizin benim dediğimle pek ilgisi yok, sanırım yanlış anladınız.

Ayrıca İranın, Arabistanın uyguladığı şeriatın gerçek şeriat olmadığını biliyorsunuz. Bir klasik Osmanlı Hukukuna bakın bir bize. Bir de suç oranlarına bakın. Laiklik guzel birşey ancak bizim gibi okumamış toplumlarda olması bazen sıkıntılar doğuruyor.

Kendi fikrim ve kanaatlerim var merak etmeyin, kimse de beni yönlendirmiyor.
 

User 0000

Öğrenci
Katılım
7 Mayıs 2022
Mesajlar
86
Reaksiyon puanı
58
Puanları
18
Bana ithafen paylaşıyorsunuz sanırım? Peki.

Biraz Ataturku anlayabilseydik keşke, Umudu gençlikti ama gençiliğin hali ortada. ?
Mesaj otomatik birleştirildi:

Degiştirip degiştirip anlatıyorlar güzel göstermek için herşeyi yaparlar.

Anlamak istemeyene zaten birşey anlatamam.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Biz Atatürk e tapmıyoruz o bu ülkenin kurucusudur ve örnek alınması gereken biridir.
Atatürk ün heykelleri geçmişimi unutmamak ve ders almamız için vardır.

Din ile devlet işlerini birbirine karıştırırsanız aydınlıga çıkamayız.
Laikliği anlayış şeklimiz yanlış en başında, önce bunu duzeltmek lazım.
 
Son düzenleme:

Murataltug

Müdavim
Katılım
15 Ekim 2017
Mesajlar
5,873
Reaksiyon puanı
3,096
Puanları
113
Yaş
38
Evet şeriat kuraan yoludur inanan insan için en üstün uyulması gereken yoldur ancak şeriatte fetva makamı kuralı uygulayan Allah cc. değil bizzat insandır ve bugün türkiyede nasıl kanun ve anayasa adaletsiz olabiliyorsa ne yazıkki Allah ın kurallarına uyduğunu söyleyen insan şeriat ı kirletmektedir Çünkü insan eli değen her yer kirlenip bozulur bu yüzden de insanlar şeriat deyince ne yazıkki yanlış anlıyorlar ve bilindiği gibi tarihten bu yana şeriat adına yöneten fetva makamı kanun ve anayasalarımız gibi nice mazlumun kul hakkına girmiştir şeriat adı altında nice sultanın kellesi gitmiştir e sultanların kellesinin dahi gittiği bir devirde varın siz düşünün halkın başına peki anayasa ve kanunlarımız hiç insanları haksız yere idam etmemişmidir genede inanan insan için tek yol Allahın yolu ve Kuraandır
 

Assad Najjar

Müdavim
Katılım
18 Ocak 2019
Mesajlar
1,673
Reaksiyon puanı
2,305
Puanları
113
Yaş
30
Aslında şeriat kötü bir şey değil. Düzgün bir şekilde uygulanırsa ülkedeki suç oranlarını büyük ölçüde azaltır.

Lakin problem ne, biliyor musunuz? Problem, dünyada şeriatın düzgün bir şekilde uygulanmıyor oluşu.

Bugün Kur'an kurslarında çocuklara tecavüz ediliyorsa bu durum, Kur'an'ın suçu değildir. İslam'ın da suçu değildir. Tek problem, insanların kötü zihniyeti, başka da bir şey değil.
 

Assad Najjar

Müdavim
Katılım
18 Ocak 2019
Mesajlar
1,673
Reaksiyon puanı
2,305
Puanları
113
Yaş
30
Ülkenin yeterince geriye gittigini düşünüyorum akp nin gençlerin gençliklerini ellerinden aldıgı için artık gençlerde dinsizleşmeye başladılar.

şeriat getirmek yangına benzin dökmek gibi olacaktır.

hoş görü dini güzel anlatılmalıdır show mazemesi yapılmamalıdır.

bizde kötü niyetle kullanmak isteyenler olursa bir tık üstü çok kötü yerlere çekilebilir.


Türkiye için konuşacak olursak şeriat işleri daha çok kötüleştirir. Çünkü Türkiye'de din suistimali had safhada.
 

Murataltug

Müdavim
Katılım
15 Ekim 2017
Mesajlar
5,873
Reaksiyon puanı
3,096
Puanları
113
Yaş
38


Mesaj otomatik birleştirildi:


SİZ ARAP MISINIZ TÜRK MÜSÜNÜZ ÖNCE BUNA KARAR VERİN
Türkiyede kaç tane Arap yaşıyor yada kürt yaşıyor kardeşim haberin var mı senin insana Arap misin Türk müsün diye soruyorsan bence konuşmamıza gerek bile yokk hakikaten şaka gibisiniz Türk değilsem ne olacak çoookk merak ettim şimdi adam Arap olur kürt olur suriyeli olur Afgan olur peki yaşadığı yere senden çok saygı duyup etrafı güzelleştiriyor sa ne tavsiye edersin hemen vatanı terk mi etsin
ben arabım çok şü
 

Murataltug

Müdavim
Katılım
15 Ekim 2017
Mesajlar
5,873
Reaksiyon puanı
3,096
Puanları
113
Yaş
38
Arap oldugun sordugun sorudan ve övdügün şeriat dan belli

Türk tarihi 4000 yıllık bir tarihtir 1071 de iç anadoluya gelmişizdir.

Şehitler le kan fetihle çefalar çekeriz geldigimiz bu topraklarda babanın çiftligi deyildir emin ol


Mesaj otomatik birleştirildi:

Bu ülke topraklarını kürdistan diye bölmeye çalışanlara söyle bol bol ceset torbası alsınlar gerekirse bir KURTULUŞ savaşı daha vermeye hazır bir Millet görecekler

Bu memleketin ekmegini yiyip ihanet eden bu memleketin ihanet edip ekmegi yedigi yerden kurşunu yer.
Abii sen konuşmaya devam et senin gibi konuşanını çok gördük selamın alınmaz insana bulaşır kalınsın bizim için dili dini ırkı farketmez adam olan her insanı baş tacı eder saygı duyarız ama senin gibilere uzak dururum neyse laf uzar kalp kırılmasın dediğim gibi cehalet sahibi insanların lokması yenmez teşekkür ederim söylediğin laflar için ne yazıkki sistemde engelleme tuşu yok seni engelleyemiyorum umarım yönetimdeki saygı değer insanlar bir an önce koyar böylece rahatsız olduğumuz insanlardan bir an önce kurtuluruz

Bizde türklükten önce Müslümanlık gelir bir Müslüman olarak Atatürkü sayarım sevgim bana kalsın benim için önce saygı haddini bilmek gelir kürdü Afganı alevisi suriyeli ermenisi insan olsun baş tacımdır insan olanın adam olanın elini öperim şeriat kelimesinden zihniyeti inancı bozuk insanlar rahatsız olurlar güzel ülke Türkiyem ise kürde aleviye laza tüm insanlara yetecek kadar büyüktür kim paylaşmayı bölüşmeyi bilmiyorsa bence havayı kirletmesin bir an önce hani diyorya ya sev ya terk et diye bence ilk başta kendisi terketsin
 

Murataltug

Müdavim
Katılım
15 Ekim 2017
Mesajlar
5,873
Reaksiyon puanı
3,096
Puanları
113
Yaş
38
Bunun din ile alakası yok tarikat ve tarikatcılıkla alkası var.
Tamam bizim için o da çok önemli çünkü cemaatleşmek bizim için elbette sünnet değerli kardeşim aç bur vikipedi oku aç bir kuraan oku şeriat ne demektir cemaat ne demektir hepsi yazıyor diyorsun ki laiklik inanç hürriyetidir şeriat kelimesi için cemaat kelimesi için nerede ise beni döveceksin şakamısınız gerçekmisiniz
 

User 0000

Öğrenci
Katılım
7 Mayıs 2022
Mesajlar
86
Reaksiyon puanı
58
Puanları
18
Ekli dosyayı görüntüle 170963Ekli dosyayı görüntüle 170964

Şeriat getirmek yasal olarak suçtur.

Şeriat din böyle dedi diyerek farklı yorumlanılarak istedikleri gibi kullanabilecekleri adeta bir silahtır.

Zamanı gelince iş işten geçmiş olur ama anlayamassınız.
Lütfen kendi beyniniz aklınız olsun.
Bizim anayasada sıkıntı var 4. madde ilk maddeleri korusada kendini korumuyor, 4. maddeyi değişince iş bitiyor.
Mesaj otomatik birleştirildi:

SİZ ARAP MISINIZ TÜRK MÜSÜNÜZ ÖNCE BUNA KARAR VERİN
Uslubunuz bence doğru değil hocam, herkes istediğini duşunur tartışmaya gerek yok. ?
 
Son düzenleme:

User 0000

Öğrenci
Katılım
7 Mayıs 2022
Mesajlar
86
Reaksiyon puanı
58
Puanları
18
Tarih Arapların Türklere Yaptığı İhanet ve Kıyımları Yazıyor.
Şimdilerde el üstünde tutulan Arapların tarih boyunca Türklere yaptıkları ihanetler ve Türk düşmanlığını, din kardeşimiz dediğimiz Arapların bize nasıl ihanet ettiklerini araştırabilirsin

Kimin ne dedigi umrumda deyil kim neyi hakediyorsa sonunda hakettigini alacaktır.
Mesaj otomatik birleştirildi:

1 -
“1916 yılının şubat ayında tarihi Erzurum Kalesi düşmanın sürpriz bir saldırısıyla düştüğünde,bu durumun Osmanlı ordusundaki Arap subaylarının Çarlık Rusya'sının komutanlarına verdiği bilgiler sayesinde gerçekleştiği anlaşıldı.”


2-“Osmanlı Saltanatını Yıkma Zamanı Geldi”
Emir Hüseyin’in oğlu Faysal, Araplara şu bildiriyi yayımlar: “…Uyanınız! Elele vererek, Osmanlı saltanatını yıkma zamanı geldi.” (2) Emir Faysal’ın 11 Ağustos 1919 günlü mektubu: “Bütün Müslümanların gözleri İngiltere’ye dikilmiştir.

3-Türk-Müslüman İmparatorluğu’nun yıkılmasında asıl kuvvet olan Araplar, şimdi ödüllerinin ne olacağını bilmek istiyorlar.”(3)
Mekke Emiri Hüseyin, 11 Mart 1917’de Bağdat’ı ele geçiren General Mod’a, “Bağdat’ı Turanilerden (Türklerden) kurtardığı için Allah’a şükrettiğini,


4-İngilizlerin başarılarına duacı olduğunu”bildirecektir.(4)
Her kim Türklerden baş getirirse yüz dirhem vereceğim.İmdi Müslümanlar bir bir Türk’lerin başını kesip getirip 100 dirhemi aldılar,Türk’leri dağıtıp hesapsız kırdılar ve mal ve ganimet alıp yine dönüp Merve geldiler.(5)


5-Yaz gelince Kuteybe, Horasan şehirlerine nameler gönderip asker topladı. Sonra göçüp Talkan a vardı. Şehrek ki Talkan meliki idi. Neyzekle müttefik idi. Kuteybe nin geldiğini işitince kaçtı. Kuteybe Talkan’a girdiği vakit hükmetti ki ahalisini kılıçtan geçireler.


6-Ne kadar kırabilirlerse kıralar. Bunun üzerine Kuteybe’nin askeri orada hesapsız adam öldürdü. (6)
Hepsini öldürün ! Hepsini öldürün !
Kuteybe dedi: -Vallahi eğer benim ömrümden üç söz söyleyecek kadar zaman kalmış olsa bunu derim ki (Uktülühü uktülühü uktülühü).

7-(Hepsini öldürün, hepsini öldürün, hepsini öldürün) Bunun üzerine Neyzek’i ve iki kardeşi oğulları ki biri Sol ve biri Osman dır. Ve yine o kendisi ile mahsur olanların hepsini öldürdüler. Hepsi 700 adam idi. Buyurdu başlarını kesip Haccac’a gönderdiler.(7)

8-Rivayet ederler ki 4 fersenk yol iki taraftan muttasıl ceviz ağacı dallarına adamlar asılmış idi. Oradan göçtü. Mervalarüd?e kondu. Oradaki melik kaçtı. Kuteybe onun da iki oğlunu tuttukta kalan şehrin beyleri itaat edip istikbale geldiler. (8)


9-Ganimet malının beşte birini Haccac’a gönderip semerkant’ın fethini de ilan etti. Haccac da bu haberi işitip sevindi. kuteybe tekrar Merv’e döndü. Kardeşi Abdullah’ı semerkant’a emir yaptı. Askerlerinin bir miktarını onun yanında bıraktı ve gereği kadar harp aleti verip,

10-abdullah’a dedi: kafirlerden ( ki Türkler oluyor) hiç kimseyi semerkant’a girmeye bırakma, ancak eline bir parça balçık ver ve o balçığın üzerine mühür vur.(9)
Öldürülen Türklerin Haddi Hesabı Yoktu
Bu harblerden birinde, Et-Taberi’nin bütün tafsilatı ile anlattığına göre,

11-Bir defasında Abdurrahman b. Müslim, Kuteybe'ye, 4000 esirle gelmişti. Kuteybe, Abdurrahman’ın böyle kalabalık Türk esirleri ile geldiğini görünce hemen tahtının çıkarılmasını ve bir meydana kurulmasını istedi.

12-Tahtının üzerine mağruru bir eda ile oturan Kuteybe,bu Türk esirlerinden bin tanesini sağına,bin tanesini soluna,bin tanesini arkasına,bin tanesinide önüne dizilmelerini söylemiş ve sonrada Arap askerlerine dönerek yalın kılıç bu Türklerin kafalarının koparılmasını emretmiştir

13-Cebbar, zorba, insafsız Arap komutanının etrafının bir anda bu Türklerin kafa kol ve gövdeleri ile bir kan gölü haline geldiğinden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu harblerde öldürülen Türklerin haddi hesabı yoktu.
Vahşetten Gururlandı

14-Nitekim bu vahşetten adeta gururlanan bir Arap şairi Kaah el-Aşkari şöyle haykırmıştır;
Kazah ve Facfac önlerinde korkudan birbirlerine sarılmış zavallı Türkleri öldürdüğünüz geceleri hele bir hatırlayınız. Herkesi kılıçtan geçirdiniz.

15-Sadece ata dahi binmeyecek yaşta küçük çocuklar kaldı. Binenlerde o hırçın atların sırtında sanki bir yük gibiydiler. (10)
Çanakkale Savaşında Araplar Ateş Altındaki Silah Arkadaşlarını Bırakıp Kaçtı...

16-“… 57. Alay 180 yükseltili tepeyi, 27. Alay da Kırmızı Sırt’ın büyük bölümünü geri aldı. Ama sol kanattan haber gelmiyordu. Buraya yollanan 77. Arap Alayının, 27. Alayın soldaki taburuyla birlikte düşmanı denize doğru sıkıştırıyor olması gerekmekteydi.

17-Anzakların denize süpürülmesini bu baskı sağlayacaktı. M. Kemal cepheyi siper siper denetleyip askerinin ateş altındaki durumunu inceleyerek, gün doğarken Kocedere’ye gelecek, çok üzücü, çok şaşırtıcı bir olayla karşılaşacaktı.

18-Çanakkale’de bir daha yaşanmayacak bir olayla…
Gün ağarıyordu… Telefon bağlanmadan, 77. Alayın 1. Tabur Komutanı Binbaşı Hacı Mehmet Emin Bey geldi. Gözleri ağlamış gibi kıpkırmızıydı.


19--“Efendim” dedi, “… Utanç içindeyim. Ne yazık ki, alayımız çil yavrusu gibi dağılarak savaş alanından kaçmıştır…”
– “Ne diyorsunuz?”
-“… Alay komutanını bulamadım. Sizin buraya geldiğinizi duyunca bilgi sunmak için koşup geldim.”

20-Mustafa Kemal bu dürüst askeri Trablus’ta sömürgeci İtalyanlarla savaştıkları günlerden tanıyordu. Yanında kol komutanlığı yapmıştı. Gece sol yandan neden bilgi gelmediği, Anzakların niçin denize sürülemediği anlaşıldı. Savaş alanından kaçmak, bağışlanabilir suç değildi.

21-Hacı Mehmet Emin Bey’e, “Alayı Kocadere’nin batısında toplayınız…” dedi, “…Yine kaçan olursa vurunuz!”
Arap askerlerinin bazı halleri, tavırları, alışkanlıkları, tümende bulunan Türk askerlerini şaşırta gelmişti…

22-Ama en çok da bu adamların çoğunun silah arkadaşlarını ateş altında bırakıp kaçmalarına şaştılar. Bambaşka bir milletin ve çok farklı bir toprağın çocukları olduklarını yaşaya yaşaya her gün biraz daha iyi ve derinden anlamaktaydılar”


23-Turgut Özakman söz konusu dipnotları M. Kemal, Fahrettin Altay, Şefik Aker, İzzettin Çalışlar gibi Çanakkale Savaşlarında görev alan komutanların resmi raporlarına ve adı geçenlerin anı ve müşahedelerine dayanarak hazırlamıştır.)(11)


24-Sultan Mehmet Reşat, bir yandan Türk Ordusunu harekete geçirirken, diğer yandan da Halifelik sıfatını kullanarak 11 Kasım 1914 ten Cihad-ı Mukaddes (Kutsal Savaş)i ilan etmek suretiyle, ortak düşmana karşı İslâm âlemini birlikte savaşa katılmaya çağırmıştı.


25-Ancak Mekke Emiri Şerif Hüseyin, Hicaz da kutsal savaşa razı olmamıştı.Şerif Hüseyin in esas gayesi, Arapların Kralı olmak ve Halifeliği ele geçirmekti.Kahire'deki İngiliz Genel Valisi Sir Henry McMahon ile Şerif Hüseyin arasında Temmuz 1915 ayı içerisinde yapılan pazarlıkta,


26-kurulması tasarlanan Arap İmparatorluğu sınırının; Kuzey de Mersin, Adana, Birecik-Urfa-Mardin dâhil, İran sınırına kadar, Doğuda, Basra Körfezi, Güneyde, Aden üssü hariç Hint Okyanusu kıyısı, batıda ise Kızıldeniz-Akdeniz kıyılarını kapsayacak şekilde olması görüşülmüştü.(12)

27-Hasta Trenindeki Bütün Yaralı ve Hasta Türklerin Hepsini Öldürdüler
Türk Ordusunun Eylül 1918 ayı içerisinde Tafas çekilme harekâtında Lawrence, kinini ve öfkesini kontrol edemez haldeydi. Artık Türkleri hiçbir şeyin kurtaramayacağını biliyordu.


28-Bütün benliği ile kendini o kanlı katliama vermişti. Korkunç çığlıklar atıyordu. Deli gibi bağırıyordu. Süngülü bir Türk erinin yüzüne ateş etti ve yere yığılan ölüyü atına çiğnetti.


29-Arap askerleri, Lawrence ın kışkırtmasıyla Dera da terkedilmiş bulunan bir hasta trenindeki bütün yaralı ve hasta Türkleri merhametsizce öldürmüşlerdir.(13)
Mesaj otomatik birleştirildi:

Tarih kendini tekrarlıyor
Mesaj otomatik birleştirildi:

30-Türk Ordusu, Dera ve Şam istikametinde kuzeye doğru çekilirken Dera Tafas köyü civarında Lawrence, yanında bulunan Arap birliklerine; Savaşçılar! İçinizde en iyisi, en çok Türk öldürecek olandır. Esir almayacaksınız. Teslim olmak isteyeni öldüreceksiniz. Hepsini öldürün!


31-Hepsini öldürün! Demiş, bunun üzerine Arap kumandanlarından olan Tallal, Auda ve Nasır da bedevi askerlerine aynı şekilde Esir almak yok! Bütün Türkleri öldüreceğiz! Komutunu vermiş ve uygulamışlardır.


32-Ayrıca Tallal, çekilen Türk askerlerini takip ederken yolda halsiz bir şekilde uzanan su..Su diyen bir Türk askerinin başına ateş ederek onları öldürmüş, yol boyunca gücü tükenmiş diğer Türk askerlerini de adamları ile birlikte insafsızca katletmiştir. (14)

33-Arap Kuzey Ordusunun karşısında bulunan Cemal Paşa komutasındaki 4’üncü Türk Ordusu da Deradan kuzeye Şam a doğru çekilmeye başlamıştır.

34-Araplar; yol boyunca çekilen ve bitap düşen Türk askerlerine Lawrence’ın de kışkırtması ile insafsızca saldırıyor, onları arkadan hançerliyordu.
Haçlılar Suriye ye gelince Türklere karşı Mısırlılarla birleşmekte tereddüt etmediler.


35-Haçlı ordusu Antakya da Türklere saldırdığı sırada, Mısır ordusu da yine aynı Türklerden Kudüs şehrini zapt ediyordu. Nihayet Türkler yenilip Antakya da alınınca, Haçlılar sevinçle Mısırlıların üzerine yürüdüler ve (Beyt-i Mukaddes)i ellerinden aldılar. (15)

36-Fatimi Halifesi (Elmüstali Billah Ebu-l Kasım Ahmed)'in Türklere karşı Haçlılarla birleşmeye neden gerek görmüş olduğunu Miladin 1097 olaylarından söz ederken işte söyle anlatır:

37-Fatimiler kendi hakimiyet sahalarında ve özellikle Suriye'de Türklerin ne kadar ilerlemiş olduklarını görerek nihayet bu akını durdurmaya karar verdiler. Mustali o tarihten bir yıl önce Afdal’in komutasında büyük kuvvetler gönderip +++

38- Haçlılar Türklerle savaştığı sırada onların da Türk fütuhatçılarına saldırmalarını emretti. (16)Bu müthiş kin ve garezin feci tezahürleri Arap-Haçlı birleşmelerine münhasır kalmamış,


39-Haçlıların Antakya önlerindeki ünlü yamyamlıkları Arapları sevindirmiştir! Açlıktan muzdarip olan Haçlıların Arap yardımlarından önce Türk şehitlerini mezarlarından çıkarıp pişirerek kebap gibi yedikleri, tarihin daima korku ve lanetle anacağı bir vahşet hatırasıdır.

40-Bir gün bin beş yüz şehit cesedi birden çıkarılmış ve bunlardan üç yüzünün mübarek başları kesilerek Mısırdaki Halife-i İslam ın haçlı ordugahında Türklere karşı birleşme yapmaya gelen hayasız elçilerine gösterilmiştir.

41-Ünlü haçlı tarihçisi Guillaume de Tyr, Historia de Rebus gestis in partibus transmarinis adlı Latince tarihinin on üçüncü yüzyıl Fransızca çevirisinin 1879 Paris baskısının birinci cildinin 165. sayfasında Arap elçilerinin bu görüntü karşısındaki halini şöyle anlatır:


42-Mısır halifesinin elçileri henüz oradan hareket etmemişlerdi. Bu manzarayı görünce, düşmanlarının(=Türklerin) ölmüş olmasından dolayı çok sevindiler… Bütün cenazeler bir çukura atıldı ve kesik başlar da sayılıp ne kadar oldukları bilinmek üzere ordugâha getirildi.

43-Yalnız Mısır Halifesinin Sefirlerine ait dört ata yüklenen başlar gönderildi.
Osmanlı hizmetindeyken Arap subay ve memurların büyük çoğunluğunun devlet aleyhinde faaliyette bulundukları ve bir bölüm kişinin daha etkin bir tutum içinde ajan görevi yaptıkları tespit edilmişti.

44-İş bununla da kalmamıştır.Meclis-i Umumî,yani Osmanlı Parlamentosu’nda bulunan Arap temsilcileri tam bir casus davranışı içine girmişler,Mekke Şerifi’ne yolladıkları mektuplarda Mekke’nin yönetimini derhal ele geçirmesiniArap başkaldırmasına öncülük etmesini istemişlerdir.(17)

45-Birinci Dünya savaşı sırasında Medine’yi korumakla görevli Fahrettin Paşa ve askerleri, üç yıla yakın bir süre devam eden bu görevde kendi yiyeceklerini halkla paylaştıkları için yiyeceksiz kalırlar.


46-Fahrettin Paşa yiyecek sıkıntısı nedeniyle askere bir tamim yayınlayıp çekirge yemelerini bildirir.Kendisinin de çekirge yediğini ifade ederken,özel bir çekirge menüsünden de bahsederek tarifesini verir;”Dün benim soframda çekirge tavası vardı.Arkadaşlarla yedik çok leziz idi.


47-Hele zeytinyağlı ve limonlu salatası pek hoş oluyor. Eğer fazla çekirge toplayabilirseniz bana da gönderin” diye de not geçiyor.



48-Altın Bulmak İçin Türk Askerlerinin Karınlarını Yardılar
Türk askerleri gıda konusunda kendilerini korudukları bedevilerden Araplardan hiç yardım görmezler.


49-Tarih meraklıları bilirler, Araplar İngiliz oyunlarına inanınca topraklarındaki Osmanlıları çıkarmak için kalleşçe hep arkadan vurdular, Anadolu’ya dönmek üzere yola çıkan askerlerimizin geçeceği yerlerdeki su kuyularına zehir attılar

50-Hatta vahşetleri o boyutlara ulaştı ki silahsız savunmasız geri çekilen ve yaralılardan oluşan hastane tümenine saldırarak Osmanlı askerlerini bunlar altınlarını yutup midelerinde saklarlar diye karınlarını deşerek vahşice katlettiler.

51-1916 yazında Arap meselesi İngilizlerin lehine dönmüştü. İngilizler için sadece hazırlanan esaslar üzerinde faaliyete devam etmek kalıyordu. Araplar ile olan bu çatışma İngilizlerin o kadar işlerine yaradı ki, Mısır Seferi diye anılan bu seferin daha sonraki aşamalarında,

52-İngilizler, sanki kendi memleketlerinde savaşıyorlarmışçasına müsait şartlar altında savaştılar. Türkler ise kendi memleketlerinin bir kısmında doğrudan doğruya düşmanca duygular besleyen yerli halk arasında savaşmaya mecbur olmuşlardı.(18)

53-Tarih yemende ölen Türklerin sayısını bilmiyor! Öğrenmekten ürküyor!
Lawrens’in altınla satın aldığı, derleyip toparladığı Araplar, bütün yarımadada Osmanlı askerlerini ve Teşkilât-ı Mahsusa ajanlarını tek tek avlarlar.

54-Bu toplu katliamlar, zaman zaman Lawrens’de bile tiksinti duygusuna yol açar.
Kitaplarda, belgelerde, gözlemlerden en çok Yemen`de yitirdiğimiz Türk asker sayısını aradım. Farklı rakamlar çıktı ortaya. Üzerinde birleşilen rakam 300 bin!

55-Bir ansiklopedideki not ise kaybın büyüklüğünü anlatmak için rakamı gereksiz kılıyordu: Tarih, Yemende ölen Türklerin sayısını bilmiyor, öğrenmekten de ürküyor! (19)


56-Din kardeşi(!) saydığımız, birçok millete yeğ tuttuğumuz Arapların, Türklere yapmış olduğu ihanetlerinin derlemesidir…
Mesaj otomatik birleştirildi:

57-Kaynaklar
1.(Osman Özsoy, Saltanattan Cumhuriyete Kurtuluş Savaşı, s.19)
2.(Fahri Belen, 20. Yüzyılda Osmanlı Devleti, s.330)
3.(Erol Ulubelen, İngiliz Gizli Belgelerinde Türkiye, s.118)

58-4.(Fahri Belen, 20. Yüzyılda Osmanlı Devleti, s.303-304)
5.(Tarih-i Taberi / Cilt 3/ Syf-343)
6.(Tarih-i Taberi / Cilt 3/ Syf-343)
7.(Tarih-i Taberi / Cilt 3/ Syf-347)
8.(Tarih-i Taberi / Cilt 3/ Syf-344)
9.(Tarih-i Taberi / Cilt 3/ sayfa 33)

59-10.(Ziya Kitapçı, İslam Tarihi ve Türkler, Sayfa 314)
11.(Age, s:296-297 / Age, 4. Bölüm 75, 76 ve 77 nolu dipnotlar, s:623.
12.(Hicaz, Asir, Yemen Cephesi ve Libya Harekâtı (1914.1918)https://t.co/f7y6d0Fmmrş.

60-13. (A.g.e. ; s.173 – Willy Bourgeois; +Çeviren Nusret Kuruoğlu, Lawrence, İstanbul, 1967)
14.(Matthew Eden; Çeviren Kemal Kutlu, Casus Lawrence?ın öldürülmesi, İstanbul, 1991

61-15.(Fransız tarihçi Rene Grousset, Bilan de historia adlı eseri, 1946 )
16.(18. yüzyıl Fransız tarihçilerinden Profesör Mailly, Lesprit de Croisades adlı eseri,)

62-Aktaran: İsmail Hami DANIŞMENT- 1979 yılında İstanbul?da basılan Tarihi Hakikatler kitabı-
17.(Ergun Hiçyılmaz, Teşkilât-ı Mahsusa, İstanbul, 1979: 83)
18.(Liman von Sanders, Türkiye’de Beş Sene s.178)

63-19.(Mustafa Balbay, Türkler Mezarlığı Yemen, İstanbul, 2005)
20.(Erol Ulubelen, İngiliz Gizli Belgelerinde Türkiye, s.118)

Murat Akkuş


Atatürk’ün, Amerikalı gazeteci Marcosson’a verdiği röportajda söylediği sözlerin bir bölümü:
“Bir gün, cihan harbinden sonra Ortadoğu’da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır.
Mesaj otomatik birleştirildi:

O gün geldiğinde, yeni kurduğumuz cumhuriyetimizin yöneticileri, bu halkların değil emperyalist güçlerin yanında yer alırsa aynı akıbete kendileri uğrayacaktır ve Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele haddini bildiren Türk halkı onların da hakkından gelecektir…”

M. Kemal Atatürk
Mesaj otomatik birleştirildi:

tarihini bilmeyen bir millet yok olmaya mahkumdur.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Bu ve bu gibi suçları işleyenler günü geldiginde cezalarını alacaklardır.


Sizin göruşunuz size göre doğru, başkasının göruşu ise kendine göre doğrudur öncelikle bunu kabul etmelisiniz hocam.

Tarihi severim tarih bilmediğimi nereden çıkardınız. Emin olun bizde burada boş konuşmuyoruz.
Ben sizin çoğu dediğinize katılmama rağmen neden uzattığınızı anlamadım.

Amacım sizinle kavgaya tutuşmak değil en başında, söylediklerim de öfke ile söylenmiş sözler değildir.


Hangisi doğru acaba
 

User 0000

Öğrenci
Katılım
7 Mayıs 2022
Mesajlar
86
Reaksiyon puanı
58
Puanları
18
Herşey herkese açık açık anlatılmaz bazen ben ima ederim karşımdaki nin anlamasını beklerim.

Eger karşımdaki anlayamıyorsa ima ettigim şeyin anlamıda kalmaz.

Laik lik isteyen istedigi dine inanabilir.

Kimseyi zorla bir din e inandırmaya çalışmaya gerek yoktur.

Şimdi dediklerimi bir düşün

şeriat istemekde Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur.
Ben sizin demek istediğinizi anladım. Biz birbirimizi anlayamıyoruz hocam. Çok tartışmayalım derim.
 

zorrt

Dünya'nın NPC'si
Katılım
20 Mayıs 2022
Mesajlar
212
Reaksiyon puanı
165
Puanları
43
Yaş
15
Sabır

Türk tarihi 4000 yıllık bir tarihtir 1071 de iç anadoluya gelmişizdir.

Şehitler le kan fetihle cefalar çekerek geldigimiz.

Zaman gösterecek

Mesaj otomatik birleştirildi:


Sabır
İyi de tarihte sadece Türklerin kanı dökülmedi. Sadece Türklerin canı yanmadı. Ve birinin "Arap olduğunu" böyle anlayamazsın. Lütfen milliyetçilik ile ırkçılık iç içe geçmesin artık.
 

zorrt

Dünya'nın NPC'si
Katılım
20 Mayıs 2022
Mesajlar
212
Reaksiyon puanı
165
Puanları
43
Yaş
15
Demek istedigim şu kısaca anlatıyorum.

Müslüman Hiristiyan Ateist Deist Nihilist kimin neye inandıgı umrumda deyil

Türk lük önce gelir.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Benim İslam anlayışımla sizin İslam anlayışınızda bir olmaya bilir.

İslamıda kötü niyetle kullanmak isteyenler vardır.
Türklüğü kötü niyetle kullanmak isteyenler olamaz diye bir şey yok. Her şeyi kötüye kullanmak isteyenler var.
 

zorrt

Dünya'nın NPC'si
Katılım
20 Mayıs 2022
Mesajlar
212
Reaksiyon puanı
165
Puanları
43
Yaş
15
Herkesin sevabıda günahıda kendinedir.

Sıgınmacılar içinde gelen Müslüman kardeşlerimiz kızlarımıza tecavüz ediyorlar.

Herkesin anladıgı İslam da ayn

Arap ihanetinden bahsediyorum orda anladıgını sanmıyorum.

Kendini Türk saymayıp sadece Arap olarak gören ve ihanet edenlerden bahsediyorum.
İhanetten daha çok normal bir bağımsızlık amaçlı saldırıydı bence. Eğer Türkleri başkası kontrol altında tutsaydı o kontrol altında tutanlar her daim suçlu olurdu. Türklerin kontrol altında tuttukları bağımsızlık isteyince neden garip olmalı?
 

Linux gibi çocuk

Asistan
Cezalı
Katılım
28 Şubat 2022
Mesajlar
375
Reaksiyon puanı
233
Puanları
43
Yaş
27
Sorunu çıkaranlar asla sorunu ÇÖZEMEZLER.

Sahilde gördük dediginiz taciz tecavüz dediginiz adamların gezmeside kayıtsız gezmeside SUÇTUR.

Sıgınmacılar veya mülteciler zaten istedikleri heryere gitme izinleri yoktur.

Lütfen kendi FİKRİNİZ AKLINIZ olsun çok kolay yönlendiriliyorsunuz.
Tabi bilmediğin bir şey var. Bu ülke ilk 7 yıl İslam Cumhuriyeti idi. 1929-30 yılları arasında Cumhuriyet. Gayet te güzel değişti anayasa.
 

zorrt

Dünya'nın NPC'si
Katılım
20 Mayıs 2022
Mesajlar
212
Reaksiyon puanı
165
Puanları
43
Yaş
15
Sözlerim müslümanlara veya islam alemine deyildir.

Ben Türk üm diyemeyenleredir.

Ne Mutlu Türk üm Diyene.

Uzatmanında anlamı yok.
Demeyenlerin ne sorunu var? Herkes kendini Türk görmek veya kültürünüzü/tarihinizi beğenmek zorunluluğunda değil. Sen nasıl başkasınınkıni beğenmeme özgürlüğüne sahipsen o da seninkini beğenmeme özgürlüğüne sahip. Tek özgür millet Türkler değil.
 

User 0000

Öğrenci
Katılım
7 Mayıs 2022
Mesajlar
86
Reaksiyon puanı
58
Puanları
18
Normalde yazmak istediğim çok şey var ancak böyle konuları tartışınca insanların arası açılıyor.

Herkesin doğrusu kendinedir ilk olarak orada uzlaşalım.

Benim İslam anlayışımla sizin İslam anlayışınızda bir olmaya bilir.
Evet benim anlayışıma göre mezara girince Turk olup olmadığım sorulmayacak bana.

Sıgınmacılar içinde gelen Müslüman kardeşlerimiz kızlarımıza tecavüz ediyorlar.
Ağır cezalar verilmesi gerek, rahat durmayanlar sınır dışı edilmeli. Fazla merhametten maraz doğabiliyor. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve sakatlar dışında Suriyeliler ulkelerine gönderilmeli. Bizim askerimiz orada kendi vatanı olmadığı halde savaşıyor.

Arap ihanetinden bahsediyorum orda anladıgını sanmıyorum.
Arapların ihaneti var ancak tum Araplar için aynısını söyleyemeyiz. Ama yine de hak veriyorum, demek istediğinizi anlıyorum.

İhanetten daha çok normal bir bağımsızlık amaçlı saldırıydı bence. Eğer Türkleri başkası kontrol altında tutsaydı o kontrol altında tutanlar her daim suçlu olurdu. Türklerin kontrol altında tuttukları bağımsızlık isteyince neden garip olmalı?
Onlar esaret altında değildi, öz kardeşimiz gibi davrandık onlara. Ayrıca Osmanlı döneminde en ayrıcalıklı olan eyalet Hicaz eyaletiydi.

Böyle konularda Tum Araplara değil, yapanlara duşmalık duymak gerek. Örneğin İsraili sevmeyebiliriz ama bize zarar veren İsrail Devletidir, İsrail Halkı değil.

Herkesin duşuncesine saygı duyarım benim kanaatlerim bu yönde.
 
Üst