Ottomanzo
Doçent
- Katılım
- 25 Temmuz 2008
- Mesajlar
- 746
- Reaksiyon puanı
- 7
- Puanları
- 0
Dün güne rutin işlemle başladım. İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine Savcı Nadi Türkaslan’a talimatla ifade verdim. Hadisenin yeni tarafı, dava açılmadan önce ifademin alınmasıydı. Malum, eskiden iddianame, savunmama bile ihtiyaç duyulmadan hazırlanırdı.
Eski ile yeni arasındaki ortak nokta ise Ergenekon sürecinin rekortmen savcısı Ali Çakır. Savunma almadan iddianame hazırlayan eski savcı Çakır, bu kez şikayetçiydi. “İşte benim savcım” başlıklı yazı ve TV programına daveti nedeniyle yaptığım açıklamayı gerekçe göstererek iki ayrı suç duyurusunda bulunmuş.
İftira, hakaret, adil yargılamayı etkileme, hedef gösterme gibi çok sayıda suç işlediğimi öne sürmüş. Hesaplasan, istediği ceza miktarı, 60 yılı geçiyor neredeyse...
Ne güzel!
Bakkala söyle, ekmek de vermesin.
Daha vahimi, birkaç gün önce, 32. Programı’na katıldıktan sonra çaya davet edip “Ben inançlı insanım, hakkını helal et” diye ısrar eden ve benden helallik isteyen bu adamın, lafı atmosfere karışmadan savcı arkadaşlarını harekete geçirmesidir.
Biz de yedik. 23 Ekim tarihli yazımda yer verdiğim gibi hakkımızı helal ettik. Bana tepki gösteren gönül dostlarına, “Sizin hakkınıza ihanet etmedim, kendi hakkım üzerinde inisiyatif bana aittir” demiştim.
Yanılmışım.
Ne diyeyim? Seni Allah’a havale ediyorum. Hakkım boğazından geçse de inşallah kursağında kalır.
Sahi, sen nasıl bir adamsın?
...
Yazıklar olsun size
CHP’li Onur Öymen’i anlatmaya gerek yoktur. Yakın tarihte 28 Şubat sürecinden bu yana diplomat ve siyasetçi olarak, statükocu çizginin yılmaz savunucusudur.
Son olarak devirdiği çam, öyle yenir yutulur cinsten değildir. Binlerce vatandaşın hayatını kaybettiği Dersim katliamını savunmuş, daha ileriye giderek terörle mücadeleye örnek göstermiştir. Alevilerin yıllarca sol partilere oy verdiği bilinen gerçektir. Ancak son yıllarda CHP’nin MHP’nin sağına geçmesi karşısında yaşadıkları siyasi güvensizlik, sandığa negatif olarak yansımaktadır.
Ancak, CHP’li Öymen’in bu gafı karşısında bazı Alevi örgütü temsilcilerinin, “AKP’nin ekmeğine yağ sürer” diyerek sessiz kalmayı tercih etmesi, temsil ettikleri inanca büyük ihanettir. Demek ki bu Alevi örgütlerinin başındakiler, kendilerine siyasi veya ekonomik rant sağlayacak arayış içindeler. Yazıklar olsun size.
kaynak
Eski ile yeni arasındaki ortak nokta ise Ergenekon sürecinin rekortmen savcısı Ali Çakır. Savunma almadan iddianame hazırlayan eski savcı Çakır, bu kez şikayetçiydi. “İşte benim savcım” başlıklı yazı ve TV programına daveti nedeniyle yaptığım açıklamayı gerekçe göstererek iki ayrı suç duyurusunda bulunmuş.
İftira, hakaret, adil yargılamayı etkileme, hedef gösterme gibi çok sayıda suç işlediğimi öne sürmüş. Hesaplasan, istediği ceza miktarı, 60 yılı geçiyor neredeyse...
Ne güzel!
Bakkala söyle, ekmek de vermesin.
Daha vahimi, birkaç gün önce, 32. Programı’na katıldıktan sonra çaya davet edip “Ben inançlı insanım, hakkını helal et” diye ısrar eden ve benden helallik isteyen bu adamın, lafı atmosfere karışmadan savcı arkadaşlarını harekete geçirmesidir.
Biz de yedik. 23 Ekim tarihli yazımda yer verdiğim gibi hakkımızı helal ettik. Bana tepki gösteren gönül dostlarına, “Sizin hakkınıza ihanet etmedim, kendi hakkım üzerinde inisiyatif bana aittir” demiştim.
Yanılmışım.
Ne diyeyim? Seni Allah’a havale ediyorum. Hakkım boğazından geçse de inşallah kursağında kalır.
Sahi, sen nasıl bir adamsın?
...
Yazıklar olsun size
CHP’li Onur Öymen’i anlatmaya gerek yoktur. Yakın tarihte 28 Şubat sürecinden bu yana diplomat ve siyasetçi olarak, statükocu çizginin yılmaz savunucusudur.
Son olarak devirdiği çam, öyle yenir yutulur cinsten değildir. Binlerce vatandaşın hayatını kaybettiği Dersim katliamını savunmuş, daha ileriye giderek terörle mücadeleye örnek göstermiştir. Alevilerin yıllarca sol partilere oy verdiği bilinen gerçektir. Ancak son yıllarda CHP’nin MHP’nin sağına geçmesi karşısında yaşadıkları siyasi güvensizlik, sandığa negatif olarak yansımaktadır.
Ancak, CHP’li Öymen’in bu gafı karşısında bazı Alevi örgütü temsilcilerinin, “AKP’nin ekmeğine yağ sürer” diyerek sessiz kalmayı tercih etmesi, temsil ettikleri inanca büyük ihanettir. Demek ki bu Alevi örgütlerinin başındakiler, kendilerine siyasi veya ekonomik rant sağlayacak arayış içindeler. Yazıklar olsun size.
kaynak