Sen Japon musun Hemşerim?

Bu konuyu okuyanlar

mustang

Dekan
Katılım
30 Ekim 2008
Mesajlar
8,663
Reaksiyon puanı
34
Puanları
48
Sen Japon musun hemşerim?
— Yok, kardeşim ne Japonu!

Aradan 10 dakika geçer Temel yine seslenir
- Sen Japon musun hemşerim?
... — Yok, kardeşim nerden çıkardın Japon u maponu?

Bir 10 dakika sonra yine bizim Temel
- Sen Japon musun hemşerum?
— Of git deli misin nesin? Değilim işte.

Aradan bir 5 dakika sonra Temel yine aynı soruyu sorunca bizim adam kendini temelden kurtarmak için:
- Evet Japon'um ne olmuş yani ne var? Der

Temel'de cevap verir:
- Valla hiç benzemiyorsun. :))
:laugh:

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Delikanlı...!

Delikanlının biri...Berber dükkanından içeriye kafasını uzatmış, o sırada müşterisinin saçını kesmekte olan berbere;

- Usta, demiş, tıraş olacağım, sırada bekleyen var mi acaba? Usta, başını kaldırmış,eliyle:

- İki kişi var. İki saat sonra gelirsen yaparım tıraşını.

- Tamam, oldu ustam, demiş ama gidiş o gidiş... İki gün ortalıkta yok. İki gün sonra ayni berberin kapısında görünmüş:

- Usta, tıraş olacağım, sırada bekleyen var mı?

- Üç kişi var. Üç saat sonra gel.

- Tamam, oldu ustacığım, demiş delikanlı ama gidiş yine o gidiş. Üç gün sonra yine kapıda...


Delikanlının, iki üç günde bir kapısına gelip ayni soruyu sorduğunu ama hiçbir zaman sac kestirmeye gelmediğini gören usta,sonunda fena halde meraklanmaya başlamış:

- Bu delikanlı deli mi divane mi? Neden böyle yapıyor? Yine bir gün, ayni diyalogun ardından, yanındaki çırağa seslenmiş:

- Oğlum, demiş, çaktırmadan takip et su herifi bakalım. Buradan ayrılınca nereye gidiyor? Çırak yarim saat sonra kapıdan girerken, usta merakla sormuş:

- Adamı takip ettin mi?

- Ettim usta.

- Nereye gitti peki?

- Sizin eve usta!. :D
 

Al Arabi

Profesör
Katılım
2 Mart 2010
Mesajlar
1,426
Reaksiyon puanı
43
Puanları
0
Kapının ardında haydar var.Ben o Temel'e bir dalarım... :D:D:D
 

hakan4556

Öğrenci
Katılım
4 Eylül 2011
Mesajlar
32
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Gülse ablam 28 mayıs 2005 te ki Sabah gazetesindeki köşe yazısında fıkraların durumunu anlatmış.. bence çok doğru bir gözlem..

" Nasrettin Hoca ve Temel'in maceraları uzun bir hazırlık ve kahkaha bekleme döneminden sonra, "esprinin patladığı" cümleyle biter örneğin. Fıkralar böyledir. Şimdilerde ise fıkralara gülmüyor insanlar. Bal Mahmut dönemi gerilerde kaldı yani. New York Times Magazine'e göre, zaten 30 yıldır ağır bir hastalıkla kıvranan fıkra kültürü, en sonunda öldü! Sebepleri de tam olarak bilinmese de çeşitli olabilir. Atom bombası, AIDS gibi, son dönemde dünyanın başına gelmiş korkunç şeyler, insan hayatının ne kadar kırılgan olduğunu hatırlattı herkese. Ve mizah, fıkraların neşeli dünyasından, daha "kara", daha alaycı bir tarza kaydı. "Yeni jenerasyon mizahın gerçek kitlesi olmaya başladıkça ve hayat hızlanıp, tüketim arttıkça, bir fıkranın başındaki hazırlık bölümünü dinlemek de" zorlaştı diyenler de var. Kimsenin uzun uzun giriş hikayeleri dinlemeye vakti yok. Artık konuya çabuk giren, hemen güldüren, tek cümlelik espriler daha revaçta. Bu arada internet devreye girip, fıkralar e-posta'lara düşünce, artık fıkra bilmek bir özellik olmamaya başladı. "Ayıyla avcı fıkrasını duydun mu?" gibi bir cümle geçersiz hale geldi. Çünkü ayıyla avcının hikayesini dün beş kişi bilirken, bugün e-postalarını kontrol eden yüz binler duymuş, gülmüş ve bitirmiş durumda! "

yazının tamamını okumak isteyenler için link;
http://www.sabah.com.tr/Gunaydin/Yazarlar/birsel/2005/05/28/Fikralar_oldu_mu
 

blackmamba07

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2011
Mesajlar
1,320
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
ikisi de süpermiş :) ama fıkraların bittiği malesef bir gerçek.
 

mustang

Dekan
Katılım
30 Ekim 2008
Mesajlar
8,663
Reaksiyon puanı
34
Puanları
48
Fıkralarımız,Mizahımız maalesef gelişen teknoloji ile arka planda kaldı.Ama güzel gördüklerimiz paylaşırsak,bir nebze olsun,fıkralarımızı yok olmaktan kurtarabiliriz.
 

Finix

Daha mükemmel bir Troy
Katılım
4 Haziran 2008
Mesajlar
11,527
Reaksiyon puanı
2,285
Puanları
113
İnsanlar artık İroni, Sarkazm gibi kavramlara yönelmeye başladı. Bu fıkraların etkisini oradan kaldırıyor. Evet, İroni'yi bizde severiz fakat paylaşılamayan bir şey ve anlık. Fakat fıkralar, her zaman paylaşılabilir ve güldürücü ise yüzyıllar geçse hala daha güldürür.
 
Üst