cheleby
Profesör
- Katılım
- 8 Mayıs 2009
- Mesajlar
- 2,718
- Reaksiyon puanı
- 227
- Puanları
- 63
Galatasaray Başkanı ve 27 Mart’ta yapılacak kongrede başkan adayı olan Adnan Polat, Lig TV’de Şansal Büyüka’nın konuğu oldu.
Şansal Büyüka sordu, Adnan Polat yanıtladı!..
İşte Adnan Polat’ın sözlerinden sizin için derlediklerimiz:
-“ARTIK ÖNÜMÜZÜ GÖREBİLİYORUZ”-
Galatasaray’ın önü artık görülebiliyor. Önümüzdeki 2 sene içinde başladığımız projelerin de bitmesiyle Galatasaray rahata kavuşur diye düşünüyorum. Ali Sami Yen’deki derbiye başkan olarak gideceğim konusunda tereddüt etmiyorum. Çünkü Galatasaray kongre üyeleri akılcı davranan kişilerdir. Duygusal değil mantıklı davranan insanlardan oluşuyor kongre üyelerimiz o yüzden şüphem yok. Adnan Öztürk’ün iyi çalıştığını duyuyorum. Seçim ortamı bizim sporcularımızı da çok etkiliyor. Çok kritik aylar bunlar. Minimum zararla geçelim diyorduk ama maalesef bazı zararlar görüyoruz. Konsantrasyon konusunda etkileri kesinlikle oluyor. Şu anki mevcut yönetim kurulu zamanının yüzde 25’inden fazlasını seçime ayıramıyor çünkü çok fazla işimiz var. İkisini aynı anda yapmak zorundayız. Adnan Öztürk kardeşimiz sadece seçimlere konsantre olduğu için daha fazla zaman ayırabiliyor seçime. Biz de şu ana kadar 3 bin kişiden fazla insanı bilgilendirdim çalışmalarımızla ilgili.
-“EN YÜKSEK KATILIMLI SEÇİM OLACAK”-
Bence Galatasaray tarihinin en yüksek katılımlı seçimi olacak. Ben 5 binin üzerinde katılım bekliyorum. Galatasaray’da seçimi lisesi-lisesiz diye parçalara ayırmak çok yanlış. Her toplumda olduğu gibi Galatasaray’da da radikal isimler vardır ama bunu bütüne yaymak söz konusu değil. Galatasaray ancak bir bütün olduğu zaman güç olabilir. Ben bunu bu dönem gördüm. Bir iç barış vardı ve bizim dönemimiz boyunca böyle devam etti.
-“HAYAT SÜRPRİZLERLE DOLU”-
Listem hazır benim. Hep söylüyorum hayat sürprizlerle dolu. Listeyi ayın 25’indeki büyük toplantıda açıklamayı uygun görüyorum. Galatasaray kimsenin cebinden yönetilmeyecek. Son 2 senede de öyle oldu. Ben tecrübeli, bilgili, çevresi olan ve Galatasaray’a zaman ayıracak kişilere ihtiyaç duyuyorum. Zenginleri bulup da kulübün içine büyük borçlar sokmak anlayışında değilim. Galatasaray kendi kendini yönetebilecek bir kulüp.
-“YİĞİT ŞARDAN BİZİMLE OLACAK”-
Listemizde Yiğit Şardan olacak. Her ismi tabi ki destekleyen ve desteklemeyen kesimler olacaktır. Yiğit Şardan, “Cemal Nalga olayından haberimin olmaması sorumluluğumu ortadan kaldırmaz” dedi ve onurlu bir davranışla istifa etti. Zaten son zamanlarda birçok proje geliştirdi kendisi. Şardan da Galatasaray’a yılda 10–15 milyon Euro kaynak yaratacak gibi.
-“YABANCI YÖNETİCİ 2-3 SENEDE ALIŞIR”-
Öztürk’ün getirdiği profesyoneller seçimi etkilemez. Ben bunları tanıyorum. Bir tanesini de yakından tanıyorum. Peter Kenyon uluslar arası bir menajerlik şirketinde yöneticilik yapıyor. Bir kere bu son derece uygunsuz. Galatasaray’da görev yapacak bir kişi masanın iki tarafında birden olamaz. Barcelona’nın pazarlamasında çalışan arkadaş da şu an futbol organizasyonları yapıyor. Bu tarz insanların Türkiye’ye adapte olması başkanlık süresine yetmeyeceğini düşünüyorum. Ben de şirketlerimde yabancılar çalıştırıyorum ve onların uyumunun 2–3 sene aldığını görüyorum. Bizim yanımızda da 5–6 aydır bir profesyonel çalışıyor Aslantepe’nin planlamasıyla ilgili. Kişiler yerine kurumların fikirlerinden yararlanmayı düşünüyoruz. Bu gelen arkadaşların part-time çalışmasıyla faydalı olacaklarını düşünmüyorum.
-“GALATASARAY TARİHİNİN EN İYİ SPONSOR GELİRİNDEYİZ”-
Borç konusu çok konuşuluyor ve Gaşatasaray’a zarar veriyor bu. Biz Özhan Başkan’la beraber 4 sene önce devreye girdim tekrar. Çok ısrar etti bana. Sağ olsun bana da mali, idari ve sportif tüm aktiviteleri bana bağladı. Çok sıkıntılı günler yaşadık başkanla beraber. O dönemlerde icra memurları dolaşıyordu kapımızda. Ben göreve geldikten sonra o sıkıntıların hiçbiri olmadı. Futbolcuların antrenmanlara çıkmaması gibi konular bile olmuştu. O dönemden bu döneme geçiş yaptık. Bir örnek gerekirse. Galatasaray’ın tarihinin sponsorluk anlaşmaları hiçbir zaman 60 milyon doları aşmamıştır. Şu an biz 160 milyon dolardayız. Bu kulübü rahatlattı tabi ki. Türk Telekom’la yaptığımız anlaşmanın sadece 1 yıllığını kullanmış durumdayız. 10 yıldan 1 sene kullandık. 9 yıl duruyor. Çıkan iddialar doğru değil.
-“2 SENE ÖNCE KİMSE ADAY OLMAK İSTEMİYORDU”-
2 sene evvel kimse Galatasaray’da başkan adayı olmak istemiyordu. Şimdi memnuniyetle görüyorum ki aday olmak isteyenler, olanlar var. Sayın Öztürk’ün listesine girmek isteyenler var. Bunu olumlu karşılıyorum. Borç-alacak farkı Galatasaray’da oldum olası tartışılmış bir konudur. Ben daha göreve gelirken pembe tablo çizmeyeceğimi ve şeffaf olacağımı belirttim. Bu bilgiler herkese veriliyor ama yetmiyor, yine itiraz oluyor. Divan Kurulu’ndaki maliyecilerimiz bile gelip incelediler. Komisyonlar kuruldu. 3 ay boyunca kulübün hesaplarını didik didik ettiler. Onların verdiği rapor da aynı.
-“BORÇ-ALACAK FARKIMIZ 129 MİLYON DOLARDIR”-
70 milyon Dolar Türk futbol tarihinde bir kulübe verilen en büyük kredidir ve kulübün kendisine verilmiştir. Bizim borç-alacak farkımız 129 milyon Dolar’dır. Daha önce futbolcuların sözleşmeleri bu fiyatlara dahil edilmiyordu, şimdi ediliyor. Bizi ilgilendiren borç bu. Bu da orta vadeli bir borçtur ve ödeme konusunda sıkıntımız yok. Galatasaray 2014’ten itibaren nakit üreten bir şirket olacak. Şunu iyi anlasın ki insanlar, Galatasaray güllük gülistanlık bir durumda değil. Ama 2012’den itibaren rahatlama başlayacak. QVT’nin açılan davaları yeni davalar değil. Bunlar daha önce açılmış eski davalardır. Seçim sürecinde gündeme getiriliyor bunlar tabi ki.
-“LINCOLN KRİZİNİ SESSİZ-SEDASIZ ÇÖZDÜK”-
Faruk Süren’in açıklamalarına kesinlikle katılmıyorum çünkü ortalıkta kimse yokken Galatasaray’ı bugünkü arkadaşlar yanan evin içinden çıkarıp buralara getirdi. Ondan dolayı bu kadar cazip hale geldi kulüp. Yönetime zayıf diyorlar ama her üyemiz kendi işinde çok başarılı ve üst düzey insanlar. Ben Galatasaray kulübünde en ufak şekilde etik dışı faaliyet görsem o insan benimle beraber olamaz. Ben sırf insanlar bazı yakıştırmalar yapıyor diye arkadaşlarımın kellesini veremem. Galatasaray bir Lincoln krizi yaşadı. Hiçbir spekülasyon oldu mu? Ribery krizi senelerce konuşuldu. Şimdi bizim dönemimizde Adnan Sezgin sayesinde çözülüyor. Lincoln konusu sessiz, sakin bitti. Ribery’de de sona yansıyoruz. Bunun gibi çok konu sayabilirim ama çalışanlarımın reklamını yapmak istemiyorum şimdi. Ben hepsinden çok memnunum.
-“BABAMDAN HEP İZİN İSTEDİM O DA HİÇ VERMEDİ”-
Ben Galatasaray için her zaman babamdan izin aldım o da sağ olsun hiç vermedi. Ama o aşamadan sonra full-time görev yapmanız lazım. Adnan Öztürk kardeşimiz bir şirketler grubunda genel müdürlük görevinde. Benim bir genel müdürüm böyle bir işe soyunursa ben tercihini yapmasını söylerim. Ya orası – ya burası şeklinde. Galatasaray’da her gün birisi rahmetli oluyor, her gün birisi evleniyor. Oralara bile gitmek zorundasınız. Protokolü bile bitmiyor Galatasaray’ın. Part-time çalışıp, 2 saat ayırıp da yapılabilecek bir iş değil. Bütün eski başkanlarımız 10 sene civarında yöneticilik yaptılar, ben de yaptım. Hemen gelip konulara vakıf olamazsınız. Bu kardeşlerimizin gelip mutfakta çalışmaları lazım biraz. Ondan sonra neden olmasın?
-“EN ÇOK FORMA SATAN TAKIMIZ”-
Mor bu senenin aykırı renklerinin başında geliyordu. Son 2 senede mağaza sayısını 22’den 44’e çıktı. Karlılığı 4’e katlandı neredeyse. Bu oluşan karlarla bizim amatör sporlarımıza sponsorluklar yapıyoruz. Bizim Adidas’tan aldığımı rakamlar rakiplerimizi forma satışında geçtiğimizi gösteriyor. Hedefimiz 250 satış noktasına ve 150 milyon Dolar ciroya ulaşmak. Biz 12 milyondan aldık şu an 2,5 katına çıkardık 2 senede. Eğer Galatasaraylılar, televizyon ve bonus ile ilgili ilgi gösterirlerse biraz daha fazla 10 milyon Dolar’a ulaşacağız. Fenerbahçe maçında inanılmaz bir bilet talebi var. Galatasaray bonus kartı ve telefon hattı olmayanlara bilet vermeyeceğiz. Böyle bir düşüncemiz var. Herkes kredi kartı kullanıyor, herkesin cep telefonu var. Madem Galatasaraylısınız bunları da cebinize koyun.
-“RIJKAARD TEKLİF ALSA GELİP BİZE SÖYLERDİ”-
Rijkaard son derece açık ve dürüst bir adam. Chelsea’den teklif gelse bunu bizimle paylaşır. Rijkaard’la sözleşmemiz 2 senedir. Galatasaray’dan gitmek isteyen kimseyi ben tutmam ama böyle bir belirti yok. Seçimlerden sonra gelecek senenin planlamasını yapmak istiyoruz. Türk Telekom Arena’da Şampiyonlar Ligi’ni oynamak istiyoruz. Rijkaard burada tek yetkili. Diğer profesyonellerimiz de ona yardımcı oluyor. Ayda 1 toplantı yapıyoruz tabi ki. Orada görüşlerimizi iletiyoruz, fikir alış-verişi yapıyoruz. Hücumu ve savunmayı beraber yapan bir takım olamadık bir türlü. Belki de elimizdeki kadro 4-3-3 oynamaya müsait değildir.
-“ARDA’YI SATMA NİYETİMİZ YOK”-
Bizim Arda’yı satma niyetimiz olmadığı için kimse bize teklif getiremiyor. Nisan ayında oturup konuşacağız teknik heyetle. Bizim kadromuzda olan kimse esir değildir. Bir oyuncu gitmek isterse şartları sağlar göndeririz. Biz Arda ile ağabey-kardeş gibiyiz. İyi ki de onu kaptan yapmışız diyoruz. Sezon başından beri 45 maç oynadı. Milli maçlar hariç. Takımla da birebir uğraşıyor. Otoritesi de var. Seviyorum kendisini. Gençlerimiz ‘Avrupa’da bir kupa kaldırmadan gitmek istemiyoruz’ diyorlar. Ben de öyle düşünüyorum.
-“EN ÖNEMLİSİ ŞANS FAKTÖRÜ”-
Futbolda o kadar çok faktör var ki. En önemlilerinden biri de şans faktörü. Topun sizi istemesi lazım. Bir şut atıyor futbolcu, top direğe çarpıp dışarı gidiyor veya içeri giriyor. Geçen seneyi ortalama 12 sakatla geçirdik. Çoğu da aynı mevkide oldu. Geçen sene defansımız tamamen sakattı Kewell’ın defans oynadığı zaman oldu ne yazık ki. Bu sene de forvetlerimize oldu aynı durum. Kewell ve Baros uzun zaman yoklardı. Jo konusunda net bir fikrimiz yok henüz. Jo için bir satın alma opsiyonu koymak istemedik. Santos’un opsiyonu da bizde ve rakam 7 milyon Pound. Ona da karar vereceğiz. Elano’dan henüz istediğimizi alamadık. Kişilik olarak sıfır problemli birisi ama istediğimizi alamadık henüz.
-“PUAN KAYBETME LÜKSÜMÜZ KALMADI”-
Derbi maçların sonucunu kestirmek mümkün değil ama bizim pek puan kaybetme lüksümüz kalmadı. Tüm kredimizi tükettik. Fenerbahçe’yi Ali Sami Yen’de çok iyi ağırlayacağız. Fenerbahçe Kulübü tarafından yapılan açıklamalar duyuyoruz ama ben onları en iyi şekilde ağırlamak için elimizden geneli yapacağız. Taraftarımız da takımımızı desteklesin ve başka şeyle uğraşmasınlar lütfen. Ortam biraz gergin ama biz değiliz bunun sebebi dikkat ederseniz.
-“TRİBÜNDEN ATLAYAN ARKADAŞ MAÇ SONUNDA GİRMİŞ”-
Bu maçta Galatasaray’ın seyircisiz oynaması Fenerbahçe’nin istediği bir şey. Bazı taleplerde bulunmaları normal. Çatıdan düşen arkadaşımız 4 defa stattan geri çevrilmiş, alınmamış içeri. Sonuncusunda da stat kapıları maç sonrası seyircinin çıkması için kapı açıldığında içeri girmiş. Çok ciddi biçimde de sarhoşmuş. Bu detayla biliniyor tabi ki PFDK tarafından ve ona göre karar veriliyor.
-“BİTMEYEN BİR SEZON İÇİN YORUM DOĞRU DEĞİL”-
Bence bitmeyen bir sezonun durumuna göre değerlendirme yapmak doğru değil. Önümüzde bir Sivasspor örneği var. Şu anda da sıkıntı yaşıyor. Bu konuları değerlendireceksek bir süreçten bahsetmek lazım. Şu an Bursaspor en başarılı görünen takım. Bunu birkaç sezona yaydıkları zaman futbolu yönetenler olarak başarılı olduklarını kabul edebiliriz. Ben maç başına ya da sezon başına değerlendirmenin yeterli olduğu görüşünde değilim.
-“MARKA DEĞERİNİ ZEDELEMEKTEN KAÇINDIK”-
Biz bu dönemde futbolun marka değerine zarar verecek eylem ve söylemlerden kaçınmaya çalıştık. Buna da devam edeceğiz. Tribünlerdeki seyircilerin küfürleri ve yabancı madde atmaları sahaya. Bu kabul edilemez, özellikle yabancı maddeler. Orada 22 tane savunmasız insan var. Onların kafalarına bir şeyler atmak insanlığa da, erkekliğe de, mertliğe de sığmıyor. Biz kendi taraftarımızdan memnunuz bu sene. Geçtiğimiz senelerde çok büyük para cezaları yerdik, bu sene öyle değil.
-“HAKEM HATALARINA SIĞINMASINLAR”-
Ben Galatasaraylı futbolculara her zaman ‘hakem hatalarına sığınarak benim karşıma gelmeyin’ diyorum. Hata olduğu zaman zaten biz de söylüyoruz ama şu ana kadar ciddi bir sorun olmadı. Deplasmanlarda kaybettiğimiz maçlar hep kazanabileceğimiz maçlar. Kayseri maçı, Trabzon maçı… Bazen ters gidiyor işler. Yoksa gerekli her şey yapılıyor açıkçası. Kusur ararsak buluruz. Herkeste bulabiliriz. Oturup teknik heyetimin kusurlarını saymaya kalksam, bulurum. Herkesin kusuru var.
-“ASLANTEPE’DE İLK MAÇ GELECEK SEZONUN 2. DEVRESİ”-
Aslantepe’de ilk maç 2010/2011 sezonunun 2. yarısının ilk maçı olacak. Bizim anlaşmamız üstü açılır – kapanır çok maksatlı spor kompleksi olarak geçiyor. Kapak kısmı ilave edilmedi şu an ama bütün mekanizmalarımız yapılıyor. Stadın dekorasyonu ile ilgili her şey hazır. Takvime uygun biçimde ilerliyoruz. Catering yapacak firmanın bile anlaşması hazır. Riva’yı tarladan, ruhsatlı bir arsaya dönüştürdük. Yarın istesek inşaata başlayabiliriz ama biz şu an onu satmayı düşünmüyoruz. Riva’dan Galatasaray’a artı olarak gelecek değer 200 milyon Doların üzerindedir.
-“7 SENEDE 210 MİLYON DOLAR FARK YEDİK”-
Fenerbahçe 7 senedir yeni stadında maç yapıyor. Orada gelirleri 50 milyon doları buluyor. Bizim gelirimiz 20 milyon dolar Ali Sami Yen’de. 7 senede aradaki farkı toplarsak 210 milyon dolar ediyor. Biz 7 senede böyle bir fark yemişiz sadece stat gelirlerinden. Ama şampiyonluk sayıları bizden fazla değil. Ali Sami Yen’in yerine 10 katlı bir iş merkezi düşünülüyor. Oradan da kira gelirlerimiz olacak kulübe sürekli olarak.
-“ÖZTÜRK’ÜN BİR HESAP HATASI VAR SANIRIM”-
Galatasaray’la ilgili sabaha kadar konuşabiliriz konu o kadar çok ki. Amatör sporlarla ilgili çok şey yaptık biz. Sayın Öztürk bütçeyi 4’e katlayacağız diyor. Şu an bütçesi 20 milyon Dolar amatör sporların. 80 ediyor onun dediğine göre, herhalde hesapta bir hata yaptılar diye düşünüyorum. Futbol takımındaki değişimi ve dönüşümü sürdüreceğiz ama artık çok büyük değişimler olmayacak. Ben seçimlerde tüm kongre üyelerimizden gelip oy verip görevlerini yapmalarını isteyeceğim. Adnan Öztürk kardeşime de başarılar diliyorum.
-“ŞANSIMI YÜZDE 100 OLARAK GÖRÜYORUM”-
Fenerbahçe maçında yüzde 51 kazanırız diyorum. Bence Galatasaray bu konuda kararını verdi. Tereddüdüm yok. Yüzde 100 kazanırım gibi geliyor. Bursa daha avantajlı ama biz kalan maçlarımızı kazanırsak yüzde 100 şampiyon oluruz diye düşünüyorum.
Kaynak
Şansal Büyüka sordu, Adnan Polat yanıtladı!..
İşte Adnan Polat’ın sözlerinden sizin için derlediklerimiz:
-“ARTIK ÖNÜMÜZÜ GÖREBİLİYORUZ”-
Galatasaray’ın önü artık görülebiliyor. Önümüzdeki 2 sene içinde başladığımız projelerin de bitmesiyle Galatasaray rahata kavuşur diye düşünüyorum. Ali Sami Yen’deki derbiye başkan olarak gideceğim konusunda tereddüt etmiyorum. Çünkü Galatasaray kongre üyeleri akılcı davranan kişilerdir. Duygusal değil mantıklı davranan insanlardan oluşuyor kongre üyelerimiz o yüzden şüphem yok. Adnan Öztürk’ün iyi çalıştığını duyuyorum. Seçim ortamı bizim sporcularımızı da çok etkiliyor. Çok kritik aylar bunlar. Minimum zararla geçelim diyorduk ama maalesef bazı zararlar görüyoruz. Konsantrasyon konusunda etkileri kesinlikle oluyor. Şu anki mevcut yönetim kurulu zamanının yüzde 25’inden fazlasını seçime ayıramıyor çünkü çok fazla işimiz var. İkisini aynı anda yapmak zorundayız. Adnan Öztürk kardeşimiz sadece seçimlere konsantre olduğu için daha fazla zaman ayırabiliyor seçime. Biz de şu ana kadar 3 bin kişiden fazla insanı bilgilendirdim çalışmalarımızla ilgili.
-“EN YÜKSEK KATILIMLI SEÇİM OLACAK”-
Bence Galatasaray tarihinin en yüksek katılımlı seçimi olacak. Ben 5 binin üzerinde katılım bekliyorum. Galatasaray’da seçimi lisesi-lisesiz diye parçalara ayırmak çok yanlış. Her toplumda olduğu gibi Galatasaray’da da radikal isimler vardır ama bunu bütüne yaymak söz konusu değil. Galatasaray ancak bir bütün olduğu zaman güç olabilir. Ben bunu bu dönem gördüm. Bir iç barış vardı ve bizim dönemimiz boyunca böyle devam etti.
-“HAYAT SÜRPRİZLERLE DOLU”-
Listem hazır benim. Hep söylüyorum hayat sürprizlerle dolu. Listeyi ayın 25’indeki büyük toplantıda açıklamayı uygun görüyorum. Galatasaray kimsenin cebinden yönetilmeyecek. Son 2 senede de öyle oldu. Ben tecrübeli, bilgili, çevresi olan ve Galatasaray’a zaman ayıracak kişilere ihtiyaç duyuyorum. Zenginleri bulup da kulübün içine büyük borçlar sokmak anlayışında değilim. Galatasaray kendi kendini yönetebilecek bir kulüp.
-“YİĞİT ŞARDAN BİZİMLE OLACAK”-
Listemizde Yiğit Şardan olacak. Her ismi tabi ki destekleyen ve desteklemeyen kesimler olacaktır. Yiğit Şardan, “Cemal Nalga olayından haberimin olmaması sorumluluğumu ortadan kaldırmaz” dedi ve onurlu bir davranışla istifa etti. Zaten son zamanlarda birçok proje geliştirdi kendisi. Şardan da Galatasaray’a yılda 10–15 milyon Euro kaynak yaratacak gibi.
-“YABANCI YÖNETİCİ 2-3 SENEDE ALIŞIR”-
Öztürk’ün getirdiği profesyoneller seçimi etkilemez. Ben bunları tanıyorum. Bir tanesini de yakından tanıyorum. Peter Kenyon uluslar arası bir menajerlik şirketinde yöneticilik yapıyor. Bir kere bu son derece uygunsuz. Galatasaray’da görev yapacak bir kişi masanın iki tarafında birden olamaz. Barcelona’nın pazarlamasında çalışan arkadaş da şu an futbol organizasyonları yapıyor. Bu tarz insanların Türkiye’ye adapte olması başkanlık süresine yetmeyeceğini düşünüyorum. Ben de şirketlerimde yabancılar çalıştırıyorum ve onların uyumunun 2–3 sene aldığını görüyorum. Bizim yanımızda da 5–6 aydır bir profesyonel çalışıyor Aslantepe’nin planlamasıyla ilgili. Kişiler yerine kurumların fikirlerinden yararlanmayı düşünüyoruz. Bu gelen arkadaşların part-time çalışmasıyla faydalı olacaklarını düşünmüyorum.
-“GALATASARAY TARİHİNİN EN İYİ SPONSOR GELİRİNDEYİZ”-
Borç konusu çok konuşuluyor ve Gaşatasaray’a zarar veriyor bu. Biz Özhan Başkan’la beraber 4 sene önce devreye girdim tekrar. Çok ısrar etti bana. Sağ olsun bana da mali, idari ve sportif tüm aktiviteleri bana bağladı. Çok sıkıntılı günler yaşadık başkanla beraber. O dönemlerde icra memurları dolaşıyordu kapımızda. Ben göreve geldikten sonra o sıkıntıların hiçbiri olmadı. Futbolcuların antrenmanlara çıkmaması gibi konular bile olmuştu. O dönemden bu döneme geçiş yaptık. Bir örnek gerekirse. Galatasaray’ın tarihinin sponsorluk anlaşmaları hiçbir zaman 60 milyon doları aşmamıştır. Şu an biz 160 milyon dolardayız. Bu kulübü rahatlattı tabi ki. Türk Telekom’la yaptığımız anlaşmanın sadece 1 yıllığını kullanmış durumdayız. 10 yıldan 1 sene kullandık. 9 yıl duruyor. Çıkan iddialar doğru değil.
-“2 SENE ÖNCE KİMSE ADAY OLMAK İSTEMİYORDU”-
2 sene evvel kimse Galatasaray’da başkan adayı olmak istemiyordu. Şimdi memnuniyetle görüyorum ki aday olmak isteyenler, olanlar var. Sayın Öztürk’ün listesine girmek isteyenler var. Bunu olumlu karşılıyorum. Borç-alacak farkı Galatasaray’da oldum olası tartışılmış bir konudur. Ben daha göreve gelirken pembe tablo çizmeyeceğimi ve şeffaf olacağımı belirttim. Bu bilgiler herkese veriliyor ama yetmiyor, yine itiraz oluyor. Divan Kurulu’ndaki maliyecilerimiz bile gelip incelediler. Komisyonlar kuruldu. 3 ay boyunca kulübün hesaplarını didik didik ettiler. Onların verdiği rapor da aynı.
-“BORÇ-ALACAK FARKIMIZ 129 MİLYON DOLARDIR”-
70 milyon Dolar Türk futbol tarihinde bir kulübe verilen en büyük kredidir ve kulübün kendisine verilmiştir. Bizim borç-alacak farkımız 129 milyon Dolar’dır. Daha önce futbolcuların sözleşmeleri bu fiyatlara dahil edilmiyordu, şimdi ediliyor. Bizi ilgilendiren borç bu. Bu da orta vadeli bir borçtur ve ödeme konusunda sıkıntımız yok. Galatasaray 2014’ten itibaren nakit üreten bir şirket olacak. Şunu iyi anlasın ki insanlar, Galatasaray güllük gülistanlık bir durumda değil. Ama 2012’den itibaren rahatlama başlayacak. QVT’nin açılan davaları yeni davalar değil. Bunlar daha önce açılmış eski davalardır. Seçim sürecinde gündeme getiriliyor bunlar tabi ki.
-“LINCOLN KRİZİNİ SESSİZ-SEDASIZ ÇÖZDÜK”-
Faruk Süren’in açıklamalarına kesinlikle katılmıyorum çünkü ortalıkta kimse yokken Galatasaray’ı bugünkü arkadaşlar yanan evin içinden çıkarıp buralara getirdi. Ondan dolayı bu kadar cazip hale geldi kulüp. Yönetime zayıf diyorlar ama her üyemiz kendi işinde çok başarılı ve üst düzey insanlar. Ben Galatasaray kulübünde en ufak şekilde etik dışı faaliyet görsem o insan benimle beraber olamaz. Ben sırf insanlar bazı yakıştırmalar yapıyor diye arkadaşlarımın kellesini veremem. Galatasaray bir Lincoln krizi yaşadı. Hiçbir spekülasyon oldu mu? Ribery krizi senelerce konuşuldu. Şimdi bizim dönemimizde Adnan Sezgin sayesinde çözülüyor. Lincoln konusu sessiz, sakin bitti. Ribery’de de sona yansıyoruz. Bunun gibi çok konu sayabilirim ama çalışanlarımın reklamını yapmak istemiyorum şimdi. Ben hepsinden çok memnunum.
-“BABAMDAN HEP İZİN İSTEDİM O DA HİÇ VERMEDİ”-
Ben Galatasaray için her zaman babamdan izin aldım o da sağ olsun hiç vermedi. Ama o aşamadan sonra full-time görev yapmanız lazım. Adnan Öztürk kardeşimiz bir şirketler grubunda genel müdürlük görevinde. Benim bir genel müdürüm böyle bir işe soyunursa ben tercihini yapmasını söylerim. Ya orası – ya burası şeklinde. Galatasaray’da her gün birisi rahmetli oluyor, her gün birisi evleniyor. Oralara bile gitmek zorundasınız. Protokolü bile bitmiyor Galatasaray’ın. Part-time çalışıp, 2 saat ayırıp da yapılabilecek bir iş değil. Bütün eski başkanlarımız 10 sene civarında yöneticilik yaptılar, ben de yaptım. Hemen gelip konulara vakıf olamazsınız. Bu kardeşlerimizin gelip mutfakta çalışmaları lazım biraz. Ondan sonra neden olmasın?
-“EN ÇOK FORMA SATAN TAKIMIZ”-
Mor bu senenin aykırı renklerinin başında geliyordu. Son 2 senede mağaza sayısını 22’den 44’e çıktı. Karlılığı 4’e katlandı neredeyse. Bu oluşan karlarla bizim amatör sporlarımıza sponsorluklar yapıyoruz. Bizim Adidas’tan aldığımı rakamlar rakiplerimizi forma satışında geçtiğimizi gösteriyor. Hedefimiz 250 satış noktasına ve 150 milyon Dolar ciroya ulaşmak. Biz 12 milyondan aldık şu an 2,5 katına çıkardık 2 senede. Eğer Galatasaraylılar, televizyon ve bonus ile ilgili ilgi gösterirlerse biraz daha fazla 10 milyon Dolar’a ulaşacağız. Fenerbahçe maçında inanılmaz bir bilet talebi var. Galatasaray bonus kartı ve telefon hattı olmayanlara bilet vermeyeceğiz. Böyle bir düşüncemiz var. Herkes kredi kartı kullanıyor, herkesin cep telefonu var. Madem Galatasaraylısınız bunları da cebinize koyun.
-“RIJKAARD TEKLİF ALSA GELİP BİZE SÖYLERDİ”-
Rijkaard son derece açık ve dürüst bir adam. Chelsea’den teklif gelse bunu bizimle paylaşır. Rijkaard’la sözleşmemiz 2 senedir. Galatasaray’dan gitmek isteyen kimseyi ben tutmam ama böyle bir belirti yok. Seçimlerden sonra gelecek senenin planlamasını yapmak istiyoruz. Türk Telekom Arena’da Şampiyonlar Ligi’ni oynamak istiyoruz. Rijkaard burada tek yetkili. Diğer profesyonellerimiz de ona yardımcı oluyor. Ayda 1 toplantı yapıyoruz tabi ki. Orada görüşlerimizi iletiyoruz, fikir alış-verişi yapıyoruz. Hücumu ve savunmayı beraber yapan bir takım olamadık bir türlü. Belki de elimizdeki kadro 4-3-3 oynamaya müsait değildir.
-“ARDA’YI SATMA NİYETİMİZ YOK”-
Bizim Arda’yı satma niyetimiz olmadığı için kimse bize teklif getiremiyor. Nisan ayında oturup konuşacağız teknik heyetle. Bizim kadromuzda olan kimse esir değildir. Bir oyuncu gitmek isterse şartları sağlar göndeririz. Biz Arda ile ağabey-kardeş gibiyiz. İyi ki de onu kaptan yapmışız diyoruz. Sezon başından beri 45 maç oynadı. Milli maçlar hariç. Takımla da birebir uğraşıyor. Otoritesi de var. Seviyorum kendisini. Gençlerimiz ‘Avrupa’da bir kupa kaldırmadan gitmek istemiyoruz’ diyorlar. Ben de öyle düşünüyorum.
-“EN ÖNEMLİSİ ŞANS FAKTÖRÜ”-
Futbolda o kadar çok faktör var ki. En önemlilerinden biri de şans faktörü. Topun sizi istemesi lazım. Bir şut atıyor futbolcu, top direğe çarpıp dışarı gidiyor veya içeri giriyor. Geçen seneyi ortalama 12 sakatla geçirdik. Çoğu da aynı mevkide oldu. Geçen sene defansımız tamamen sakattı Kewell’ın defans oynadığı zaman oldu ne yazık ki. Bu sene de forvetlerimize oldu aynı durum. Kewell ve Baros uzun zaman yoklardı. Jo konusunda net bir fikrimiz yok henüz. Jo için bir satın alma opsiyonu koymak istemedik. Santos’un opsiyonu da bizde ve rakam 7 milyon Pound. Ona da karar vereceğiz. Elano’dan henüz istediğimizi alamadık. Kişilik olarak sıfır problemli birisi ama istediğimizi alamadık henüz.
-“PUAN KAYBETME LÜKSÜMÜZ KALMADI”-
Derbi maçların sonucunu kestirmek mümkün değil ama bizim pek puan kaybetme lüksümüz kalmadı. Tüm kredimizi tükettik. Fenerbahçe’yi Ali Sami Yen’de çok iyi ağırlayacağız. Fenerbahçe Kulübü tarafından yapılan açıklamalar duyuyoruz ama ben onları en iyi şekilde ağırlamak için elimizden geneli yapacağız. Taraftarımız da takımımızı desteklesin ve başka şeyle uğraşmasınlar lütfen. Ortam biraz gergin ama biz değiliz bunun sebebi dikkat ederseniz.
-“TRİBÜNDEN ATLAYAN ARKADAŞ MAÇ SONUNDA GİRMİŞ”-
Bu maçta Galatasaray’ın seyircisiz oynaması Fenerbahçe’nin istediği bir şey. Bazı taleplerde bulunmaları normal. Çatıdan düşen arkadaşımız 4 defa stattan geri çevrilmiş, alınmamış içeri. Sonuncusunda da stat kapıları maç sonrası seyircinin çıkması için kapı açıldığında içeri girmiş. Çok ciddi biçimde de sarhoşmuş. Bu detayla biliniyor tabi ki PFDK tarafından ve ona göre karar veriliyor.
-“BİTMEYEN BİR SEZON İÇİN YORUM DOĞRU DEĞİL”-
Bence bitmeyen bir sezonun durumuna göre değerlendirme yapmak doğru değil. Önümüzde bir Sivasspor örneği var. Şu anda da sıkıntı yaşıyor. Bu konuları değerlendireceksek bir süreçten bahsetmek lazım. Şu an Bursaspor en başarılı görünen takım. Bunu birkaç sezona yaydıkları zaman futbolu yönetenler olarak başarılı olduklarını kabul edebiliriz. Ben maç başına ya da sezon başına değerlendirmenin yeterli olduğu görüşünde değilim.
-“MARKA DEĞERİNİ ZEDELEMEKTEN KAÇINDIK”-
Biz bu dönemde futbolun marka değerine zarar verecek eylem ve söylemlerden kaçınmaya çalıştık. Buna da devam edeceğiz. Tribünlerdeki seyircilerin küfürleri ve yabancı madde atmaları sahaya. Bu kabul edilemez, özellikle yabancı maddeler. Orada 22 tane savunmasız insan var. Onların kafalarına bir şeyler atmak insanlığa da, erkekliğe de, mertliğe de sığmıyor. Biz kendi taraftarımızdan memnunuz bu sene. Geçtiğimiz senelerde çok büyük para cezaları yerdik, bu sene öyle değil.
-“HAKEM HATALARINA SIĞINMASINLAR”-
Ben Galatasaraylı futbolculara her zaman ‘hakem hatalarına sığınarak benim karşıma gelmeyin’ diyorum. Hata olduğu zaman zaten biz de söylüyoruz ama şu ana kadar ciddi bir sorun olmadı. Deplasmanlarda kaybettiğimiz maçlar hep kazanabileceğimiz maçlar. Kayseri maçı, Trabzon maçı… Bazen ters gidiyor işler. Yoksa gerekli her şey yapılıyor açıkçası. Kusur ararsak buluruz. Herkeste bulabiliriz. Oturup teknik heyetimin kusurlarını saymaya kalksam, bulurum. Herkesin kusuru var.
-“ASLANTEPE’DE İLK MAÇ GELECEK SEZONUN 2. DEVRESİ”-
Aslantepe’de ilk maç 2010/2011 sezonunun 2. yarısının ilk maçı olacak. Bizim anlaşmamız üstü açılır – kapanır çok maksatlı spor kompleksi olarak geçiyor. Kapak kısmı ilave edilmedi şu an ama bütün mekanizmalarımız yapılıyor. Stadın dekorasyonu ile ilgili her şey hazır. Takvime uygun biçimde ilerliyoruz. Catering yapacak firmanın bile anlaşması hazır. Riva’yı tarladan, ruhsatlı bir arsaya dönüştürdük. Yarın istesek inşaata başlayabiliriz ama biz şu an onu satmayı düşünmüyoruz. Riva’dan Galatasaray’a artı olarak gelecek değer 200 milyon Doların üzerindedir.
-“7 SENEDE 210 MİLYON DOLAR FARK YEDİK”-
Fenerbahçe 7 senedir yeni stadında maç yapıyor. Orada gelirleri 50 milyon doları buluyor. Bizim gelirimiz 20 milyon dolar Ali Sami Yen’de. 7 senede aradaki farkı toplarsak 210 milyon dolar ediyor. Biz 7 senede böyle bir fark yemişiz sadece stat gelirlerinden. Ama şampiyonluk sayıları bizden fazla değil. Ali Sami Yen’in yerine 10 katlı bir iş merkezi düşünülüyor. Oradan da kira gelirlerimiz olacak kulübe sürekli olarak.
-“ÖZTÜRK’ÜN BİR HESAP HATASI VAR SANIRIM”-
Galatasaray’la ilgili sabaha kadar konuşabiliriz konu o kadar çok ki. Amatör sporlarla ilgili çok şey yaptık biz. Sayın Öztürk bütçeyi 4’e katlayacağız diyor. Şu an bütçesi 20 milyon Dolar amatör sporların. 80 ediyor onun dediğine göre, herhalde hesapta bir hata yaptılar diye düşünüyorum. Futbol takımındaki değişimi ve dönüşümü sürdüreceğiz ama artık çok büyük değişimler olmayacak. Ben seçimlerde tüm kongre üyelerimizden gelip oy verip görevlerini yapmalarını isteyeceğim. Adnan Öztürk kardeşime de başarılar diliyorum.
-“ŞANSIMI YÜZDE 100 OLARAK GÖRÜYORUM”-
Fenerbahçe maçında yüzde 51 kazanırız diyorum. Bence Galatasaray bu konuda kararını verdi. Tereddüdüm yok. Yüzde 100 kazanırım gibi geliyor. Bursa daha avantajlı ama biz kalan maçlarımızı kazanırsak yüzde 100 şampiyon oluruz diye düşünüyorum.
Kaynak
