Sana engin denizlerin maviliğini getireceğim

Bu konuyu okuyanlar

PREFERABLE

Asistan
Katılım
8 Ekim 2010
Mesajlar
164
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Sana şiirler okuyacağım gitme
Güneşler doğacak yalnızlığımdan
Sana bir ışık getireceğim
Büyük aydınlığımdan
Sana bir dolu umut getireceğim
Küçük ellerine sığmayacak
Sana Afrika gecelerini getireceğim
Sımsıcak
Sana çiçekler getireceğim
Bozulmuş güz bahçelerinden
Sana bir serinlik getireceğim
Yağmur tanelerinden
Sana avuç avuç yıldız getireceğim
Güneşimden başka
Sana engin denizlerin maviliğini getireceğim
Köpük köpük dalga dalga
Sana bir rüzgar getireceğim
Dağlardan tepelerden
Gitme sana zamanı getireceğim
Zamanın bittiği yerden

----------------------------

Gelincik Mevsimi

ıslak sabahların
alacasına çıkarken
vuslatın penceresinden
gece
usulca sıyrıldım
senli hayallerimin
koynundan
ve
merhaba dedim
acı bir gülümseme ile
yeni doğan güne
yokluğunun ardından

gelincikler düştü aklıma
nedensiz
bir de
sensiz yüreğime
serptiğim
kızıl gülleri hatırladım
açarak kollarımı
boşlukta
seni sımsıkı kucakladım

o an fark ettim ki
ikisinin de
kırmızıydı renkleri
biri sevdamdı
diğeri ise
imkansızlığın buseleri
gönül neylesin
aşkınla olmuşken deli
uzatıp da elimi
okşadım
giderken bıraktığın
gözlerimde asılı duran
gülüşlerini

yar..
ya sen gitme hiç
ya beni de götür
beklemek çok zor inan
gelinciklerin mevsimini-

--------------------------

-Ağlamaklı sevecen mahzun bâzen öfkeli
Bizden çağrışımlarla boyar ebrularını;
Bakışları tutunur yosun ipliklerine
Esritir soluğuyla denizanalarını.

Dert dinlerken aldırmaz derya şenliklerine;
Dikkatini vererek ruh inceliklerine
Anlam yüklemek ister insan yüreklerine.

Sınırsız dünyasında biçare yapayalnız
Gamzesinden batarken gözyaşı renklerine
Belki siz de gördünüz belki de anladınız !-

PREFERABLE
 

PREFERABLE

Asistan
Katılım
8 Ekim 2010
Mesajlar
164
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Şimdi bin ömür geçmiş ömrümden

Ben bir rüyadan uyanmak istercesine çırpınıyorum
Hani zaman ilacı olurdu her şeyin?
Hani zamana bırakmalıydık?
Atalar yine yanıldı…
Bir günün sonunda binlerce tükenişle ölürken ben
Zaman zehrini içerken yudum yudum
Artık bitsin istiyorum ataların ilaç dedikleri yoksuzluğun..
Bitsin…
Bitmezlerin bilincinde diyorum diye
Yıkılmış ve geç kalınmış viraneleriz.
Şimdi ne senin gözlerinde haranın suya hasret yangınları var
Ne de benim gözlerimde şiir…
Şimdi kendini yok edişlerini dinliyorum
Susuyorum…
Susuşlarımın öznesi sen oluyorsun hep
Şehrine gidiyorum…
Yokluğun açıyor kapıları
Yıkılan şehirlerarası bir otobüs terminalinde ayak izlerimiz duruyor
Hala haklısın
Kokun sinmiş soğuk duvarlarına şehrin
Herkesin gözünde seni arıyorum
Yoksun…
Yokluğunu salıp gitmişsin
Gidişle bırakıldığın bu kentte…
Susuşlarına bile yandığım soğuk dağlarımın eşkıyası
Bağışlama dilemiyorum gel demiyorum sev demiyorum
Haykırışların yankılanıp boşlukta kaybolmadı bilesin
Sığındığın mavi adada yaktığın ateşi görüp
Yanaştırabilirsem gemilerimi
Tutacağım ellerinden…
Şimdi yanıyorum kanıyorum
ve yıkılışların altında tekrar eziliyor bedenim
geç kalınmış bir soluk mu bir günün sonunda
yoksa çaresizliklerimin son çırpınışları mı bilmiyorum
kayıp adresten yazıyorum son kez...

---------- Post added at 15:33 ---------- Previous post was at 15:32 ----------

Seviyorum işte..

Varlığını yokluğunu var edişini yok edişini...

Bakışını duruşunu sözlerini nefesini..

Seni hala benim hissedişimi olmasan bile bir parçanın daima benimle oluşunu..

Ben oluşunu sevdiğim oluşunu...

Sen düşlerimin Odak noktasısın. Yanımda olmasan da ruhumun hep bir köşesindesin.

Hiç gitmeyecekmişçesine gidemeyecekmişçesine..

Seni ilk gördüğümde dünlerinden bozma uçurumlarını gizliyordun yüzünde nasıl sevmiştim seni bu kadar? Cevap yok... Sonsuzdu Ve Sensiz olmayacaktı artık.

Gitmemeliydin sen! Hep benim kalmalıydın nasıl giderdin ki hem? Sen gidince ben kimi severdim ki bu kadar büyük?

Ama Bir gün gittin... Ve Ben gün ve gün BİTTİM!

Her yüzde seni sevdim her bakışta seni aradım...

Sensizliğe inat inadına başka ruhlar başka insanlar tanıdım.

Ama hiç biri sen değildi ki... Hiç biri sen olamıyordu ki bana.

Benim bir tane senim olmuştu nasıl başka bir sen bulabilirdim ki.

Nasıl bir başkasında bulabilirdim sende bulduğum masumiyeti.. Çocukluğu saflığı ve benliği.

Şimdi Neredesin kim bilir?

Hangi Yollarda Bensizliğe doğru gitmektesin adım adım...

Biliyorum Çok hatalıyım ama yetmez mi ki bu kadar acı bu kadar hüzün bu kadar gözyaşı..

Bitsin Artık! İstemiyorum sensizliği yerin dibine batsın yalnızlık.

Dön Artık! Ne olursun DÖN..



preferable

---------- Post added at 15:42 ---------- Previous post was at 15:33 ----------

ve eylül...
vedanın da kavuşmanın da tam zamanı
hem aşka hem kavgaya hasret
sıcağı yanağında soğuğu göğsünde
yaprağı yerde yıldızı gökte görmenin vakti...

sonbaharın hüznünde
gözlerindeki parlaklıkla güzel kız
dalgalanan saçlarıyla
ağlamak yakışmaz eylülde
gülmek gerek adı son olan bahara
göz kırparken korkusuzca...

ve eylül
akşamlarında katliamlar
gündüzlerinde sevdalar var.
el ele tutuşmuş iki insan
anlaşılmaz duygular eylülde
ölümün de yaşamın da anlam kazandığı saniyede
gözlerimde gözleri var.

ve eylül
davanın ruha kazındığı gündür saattir.
kasım'a iki kala
eylül sevdamın tam vaktidir...

---------- Post added at 15:43 ---------- Previous post was at 15:42 ----------

Haydi git sen beni unut
Sen beni unut ki ben kendimi bulayım
Ben ben olayım
Kendi yoluma bakiyim
İçime de atarim
Sen beni unut
Belki başkasını bile seversin
Git ki başın göğe ersin
Al iste ben yokum ben yokum artik
Biz yokuz artik
Biz hiç olmadık ki zaten
Sen beni unut
Terk mi edildim
Yoo ben gittim
Seni mi kaybettim
Ben seni kaybetmedim
Vazgeçtim
Ve simdi kendimle birleştim
Sen unut
İstediğinde bu değilmiydi zaten
Git git
Ama benden yinede bir damla kalsın
Neyse git
Git artik
Ve sen beni unut unut çünkü ben seni her gün unutacağım


preferable
 
Üst