- Katılım
- 6 Ağustos 2008
- Mesajlar
- 20,604
- Reaksiyon puanı
- 492
- Puanları
- 83
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu 'diyabetle kaliteli yaşam' projesini tanıttı. Bakan Müezzinoğlu: "Diyabetle birlikte sağlıklı ve kaliteli bir yaşamın gereklerini yapmalıyız. Bunu yalnız hastadan bekliyorsak o doğru olmaz. Zaten hastamız o kadar sağlık bilincinde olsa, okur-yazarlığı olsaydı hastalarımızın yüzde 50'si yakalanmayacaktı" dedi.
"Diyabetli hastaların komplikasyonlarını yüzde 50 oranında azaltığımızda çok müthiş bir başarıya imza atmış oluruz. yüzde 10 başarı bile çok önemlidir"
Diyabet ile mücadalede ulusal bir model haline getirilmesi planlanan 'Diyabetle Kaliteli Yaşam' projesi, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun katıldığı basın toplantısıyla tanıtıldı.
Toplantıda konuşan Mehmet Müezzinoğlu, diyabetin yaşam kalitesini olumsuz anlamda en fazla etkileyen hastalıklardan biri olduğunu belirterek bu konuda planlı, programlı adımlarla çok önemli başarıların elde edilebileceğini söyledi. Müezzinoğlu, "Diyabeti iyi bilmek, iyi tanımak, diyabet ile birlikte iyi bir yaşam sürebilmek için onu iyi yönetebilmek, sağlıklı yaşamı yönetmekte yaptığımız hataları, yapmamalıyız. Diyabetle birlikte sağlıklı ve kaliteli bir yaşamın gereklerini yapmalıyız. Bunu yalnız hastadan bekliyorsak o doğru olmaz. Zaten hastamız o kadar sağlık bilincinde olsa, okur-yazarlığı olsaydı hastalarımızın yüzde 50'si yakalanmayacaktı" dedi.
"SAĞLIK BÜTÇESİNDEN FİNANSE ETTİĞİMİZ BÜTÇENİN ASGARİ 5'TE 1'İNİ DİYABETİK HASTALARA HARCIYORUZ"
Sağlığı yönetenlere büyük önem ve sorumluluklar düştüğünü kaydeden Bakan Mehmet Müezzinoğlu, "Aile hekimlerimizden başlayarak, ailenin eğitimini de devreye alarak, bu yükü hafifletebilmek, öte yandan diyabetli hastanın yaşamına da destek vermek gerekiyor. Bugün bizim sağlık bütçesinden finanse ettiğimiz bütçenin, asgari bütçenin 5'te 1'ini diyabetik hastalarına harcıyoruz. Komplikasyonlara bu paranın yüzde 70-75'ini harcıyoruz" diye konuştu.
Diyabetli hastaların komplikasyonlarını azaltmanın önemine vurgu yapan Müezzinoğlu, "Diyabetli hastaların komplikasyonlarını yüzde 50 oranında azaltığımızda çok müthiş bir başarıya imza atmış oluruz. yüzde 10 başarı bile çok önemlidir. Sağlık Bakanlığı olarak kronik hastalık yükünün her geçen gün arttığı bu süreçlerde, önümüze her geçen gün kartopu gibi büyüyen bu sorunun ve büyümenin önünü kesecek tedbirler almaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
PROJEYE BAŞBAKANDAN DESTEK
Geçtiğimiz pazartesi günü bakanlar kurulunda diyabetle mücadeleyle ilgili bir sunum yaptığını hatırlatan Mehmet Müezzinoğlu, hükümettten ve başbakandan destek aldıklarını açıkladı. Müezzinoğlu, "İnşallah bu alan Türkiye'nin öncelikli yönetmesi gereken alanların başında olacak. Bu anlamda bakanlık olarak diyabette kaliteli yaşam projesinin arkasında olduk. Bundan sonra da her türlü desteği vereceğiz" ifadelerini kullandı.
Diyabet hastalarının yaşam kalitesinin yükseltilmesini hedefleyen 'Diyabetle Kaliteli Yaşam' projesi, Sağlık Bakanlığı'nın yanı sıra Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği, İstanbul Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü, Gaziantep İl Halk Sağlığı Müdürlüğü ve ilaç firması AstraZeneca işbirliğiyle hayata geçiriliyor.
TÜRKİYE, DİYABETLİ SAYISI EN YÜKSEK 3. ÜLKE
Öte yandan toplantıda, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Satman projeyli ilgili bir sunum yaptı. Dünyada ve Türkiye'de diyabetin farkındalığının az olduğunu belirten Prof. Dr. Satman şunları söyledi:
"Diyabetle Kaliteli Yaşam Projesi'nde diyabet adayı riskli bireye ve diyabetliye yaşam kalitesini nasıl arttırabileceği öğretilirken ve bunu nasıl sürdürebileceği ve yaşam biçimi haline getireceğinin de benimsetilmesi hedeflenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü ve IDF tahminlerine göre 2015 yılı itibarı ile dünya genelinde 420 milyonun üzerinde yetişkinin diyabetli olduğu ve bu sayının 2040 yılında 642 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Türkiye Diyabet Obezite ve Hipertansiyon Prevalans (TURDEP-II) çalışmasındaki rakamlardan yola çıkarak 2016 yılında Türkiye'de 8 milyona yakın yetişkin diyabetli olduğunu söyleyebiliriz. TURDEP-II'yi takiben yapılan çalışmalar, Türkiye'de diyabet prevalansının %15'e yaklaştığını ortaya koymuştur. IDF verilerine göre, Avrupa'da diyabet prevalansı en yüksek olan ülke Türkiye'dir. Nüfus bakımından ise Türkiye diyabetli sayısı en yüksek 3. ülkedir. Bunun için diyabetle mücadelede birey ve aileden başlayarak eğiticilerin ve toplumun tüm paydaşlarının sürekli eğitim ile bilinçlendirilmesi gerekmektedir."
DOÇ. DR. HALUK ÖZSARI: "PİLOT OLARAK UYGULANDI"
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Yönetimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Özsarı ise projenin hastalık yönetimi, sağlık hizmetlerinin ve ilgili iletişimin koordine edildiği ve hastanın kendi bakımını üstlenmesinin önemli olduğu hastalıklar için geliştirilmiş bir sistem olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Özsarı, "Diyabetle Kaliteli Yaşam Projesi, tüm tarafların katılımı ile aralarında 360 derecelik iletişimin kurulmasını sağlamak üzere planlanmış ve pilot olarak uygulanmıştır. Hastalık yönetiminin ana ilkesi hem kişinin hem de sistemin hastalığı yöneterek sürdürülebilirliğe ilişkin bir yaşam şekli oluşturmaktır" dedi.
kaynak hürriyet
"Diyabetli hastaların komplikasyonlarını yüzde 50 oranında azaltığımızda çok müthiş bir başarıya imza atmış oluruz. yüzde 10 başarı bile çok önemlidir"
Diyabet ile mücadalede ulusal bir model haline getirilmesi planlanan 'Diyabetle Kaliteli Yaşam' projesi, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun katıldığı basın toplantısıyla tanıtıldı.
Toplantıda konuşan Mehmet Müezzinoğlu, diyabetin yaşam kalitesini olumsuz anlamda en fazla etkileyen hastalıklardan biri olduğunu belirterek bu konuda planlı, programlı adımlarla çok önemli başarıların elde edilebileceğini söyledi. Müezzinoğlu, "Diyabeti iyi bilmek, iyi tanımak, diyabet ile birlikte iyi bir yaşam sürebilmek için onu iyi yönetebilmek, sağlıklı yaşamı yönetmekte yaptığımız hataları, yapmamalıyız. Diyabetle birlikte sağlıklı ve kaliteli bir yaşamın gereklerini yapmalıyız. Bunu yalnız hastadan bekliyorsak o doğru olmaz. Zaten hastamız o kadar sağlık bilincinde olsa, okur-yazarlığı olsaydı hastalarımızın yüzde 50'si yakalanmayacaktı" dedi.
"SAĞLIK BÜTÇESİNDEN FİNANSE ETTİĞİMİZ BÜTÇENİN ASGARİ 5'TE 1'İNİ DİYABETİK HASTALARA HARCIYORUZ"
Sağlığı yönetenlere büyük önem ve sorumluluklar düştüğünü kaydeden Bakan Mehmet Müezzinoğlu, "Aile hekimlerimizden başlayarak, ailenin eğitimini de devreye alarak, bu yükü hafifletebilmek, öte yandan diyabetli hastanın yaşamına da destek vermek gerekiyor. Bugün bizim sağlık bütçesinden finanse ettiğimiz bütçenin, asgari bütçenin 5'te 1'ini diyabetik hastalarına harcıyoruz. Komplikasyonlara bu paranın yüzde 70-75'ini harcıyoruz" diye konuştu.
Diyabetli hastaların komplikasyonlarını azaltmanın önemine vurgu yapan Müezzinoğlu, "Diyabetli hastaların komplikasyonlarını yüzde 50 oranında azaltığımızda çok müthiş bir başarıya imza atmış oluruz. yüzde 10 başarı bile çok önemlidir. Sağlık Bakanlığı olarak kronik hastalık yükünün her geçen gün arttığı bu süreçlerde, önümüze her geçen gün kartopu gibi büyüyen bu sorunun ve büyümenin önünü kesecek tedbirler almaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
PROJEYE BAŞBAKANDAN DESTEK
Geçtiğimiz pazartesi günü bakanlar kurulunda diyabetle mücadeleyle ilgili bir sunum yaptığını hatırlatan Mehmet Müezzinoğlu, hükümettten ve başbakandan destek aldıklarını açıkladı. Müezzinoğlu, "İnşallah bu alan Türkiye'nin öncelikli yönetmesi gereken alanların başında olacak. Bu anlamda bakanlık olarak diyabette kaliteli yaşam projesinin arkasında olduk. Bundan sonra da her türlü desteği vereceğiz" ifadelerini kullandı.
Diyabet hastalarının yaşam kalitesinin yükseltilmesini hedefleyen 'Diyabetle Kaliteli Yaşam' projesi, Sağlık Bakanlığı'nın yanı sıra Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği, İstanbul Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü, Gaziantep İl Halk Sağlığı Müdürlüğü ve ilaç firması AstraZeneca işbirliğiyle hayata geçiriliyor.
TÜRKİYE, DİYABETLİ SAYISI EN YÜKSEK 3. ÜLKE
Öte yandan toplantıda, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Satman projeyli ilgili bir sunum yaptı. Dünyada ve Türkiye'de diyabetin farkındalığının az olduğunu belirten Prof. Dr. Satman şunları söyledi:
"Diyabetle Kaliteli Yaşam Projesi'nde diyabet adayı riskli bireye ve diyabetliye yaşam kalitesini nasıl arttırabileceği öğretilirken ve bunu nasıl sürdürebileceği ve yaşam biçimi haline getireceğinin de benimsetilmesi hedeflenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü ve IDF tahminlerine göre 2015 yılı itibarı ile dünya genelinde 420 milyonun üzerinde yetişkinin diyabetli olduğu ve bu sayının 2040 yılında 642 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Türkiye Diyabet Obezite ve Hipertansiyon Prevalans (TURDEP-II) çalışmasındaki rakamlardan yola çıkarak 2016 yılında Türkiye'de 8 milyona yakın yetişkin diyabetli olduğunu söyleyebiliriz. TURDEP-II'yi takiben yapılan çalışmalar, Türkiye'de diyabet prevalansının %15'e yaklaştığını ortaya koymuştur. IDF verilerine göre, Avrupa'da diyabet prevalansı en yüksek olan ülke Türkiye'dir. Nüfus bakımından ise Türkiye diyabetli sayısı en yüksek 3. ülkedir. Bunun için diyabetle mücadelede birey ve aileden başlayarak eğiticilerin ve toplumun tüm paydaşlarının sürekli eğitim ile bilinçlendirilmesi gerekmektedir."
DOÇ. DR. HALUK ÖZSARI: "PİLOT OLARAK UYGULANDI"
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Yönetimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Özsarı ise projenin hastalık yönetimi, sağlık hizmetlerinin ve ilgili iletişimin koordine edildiği ve hastanın kendi bakımını üstlenmesinin önemli olduğu hastalıklar için geliştirilmiş bir sistem olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Özsarı, "Diyabetle Kaliteli Yaşam Projesi, tüm tarafların katılımı ile aralarında 360 derecelik iletişimin kurulmasını sağlamak üzere planlanmış ve pilot olarak uygulanmıştır. Hastalık yönetiminin ana ilkesi hem kişinin hem de sistemin hastalığı yöneterek sürdürülebilirliğe ilişkin bir yaşam şekli oluşturmaktır" dedi.
kaynak hürriyet
