Romanım "Tanrının Gözleri"

vollxxx

Öğrenci
Katılım
21 Aralık 2008
Mesajlar
3
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Tanrının Gözleri - Özet


Nasır Salahov Ankara’da bir gazetenin arşiv bölümünde arşiv sorumlusu olarak çalışmaktadır. Yaptığı işin verdiği sıkıntıdan dolayı her gün yaptığı gibi yine oylanmak için eski tarihli gazeteleri incelediği sırada gözüne çarpan 16 yıl öncesine ait bir haber ona, Azerbaycan’da bir yerel radyoda çalışırken yorumladığı başka bir haberi çağrıştırır. Dünyanın farklı iki noktasında birbirine çok benzeyen iki trajik ve bir o kadarda esrarengiz olay. İki haberde’ de haberlere konu olan yüksek zekâlı çocukların aileleri, çocuklarının haberlere konu olmalarından kısa bir süre sonra öldürülmüşler ve nedense sadece dahi olan çocuklar hayatta kalmış ya da özellikle hayatta bırakılmışlardı. Bu konu Nasır salahovun giderek daha fazla ilgisini çekerek bir oyalanma aracı olmaktan çıkar ve ciddi bir hal almaya başlar. Haberleri fark ettikten sonra yaptığı araştırmalarda; dünyanın çok farklı ülkelerinde, birbirlerine yakın zamanlarda gerçekleşmiş yirmi’nin üzerinde olaya rastlar. Senaryo hep aynıdır; Dahi çocuklar hayatta kalırken aileleri yangın, zehirlenme, trafik kazası, hırsız saldırısı v.b. gibi olaylarda hayatlarını kaybetmişlerdir. Daha’ da kötüsü bu olaylar tüm dünya basınının ve kanun uygulayıcıların gözünden kaçmıştır. Nasır Salahovun araştırmalarında ilerleyebildiği son noktada tablo korkunçtur. Sözde kaza eseri ailelerini kaybeden dâhilerin Avrupa’dan olan kısmı öldürülmüş, diğer ülkelerden olan kısmı ise ortak bir sebepten dolayı ülkelerini terk etmişlerdir. Araştırmalarında çıkmaza girdiğini düşündüğü sırada Almanya’dan bir arkadaşı araştırma yaptığı dahi çocuklardan birinin sabaha karşı Almanya’nın bir kasabasında ölü bulunduğunu haber verir. Gelen bu haberle Nasır Salahov kendisini Almanya’ya uzanan yeni bir maceranın içinde bulur. İlerlediği her aşamayla birlikte konu gittikçe korkunç ve bir o kadar da ciddileşmekte, daha farklı ve esrarengiz sorular öncekilerin yerini almaktadır. Almanya’da Yaptığı incelemeler ve yaver giden şansı neticesinde uğraştığı işin; dünyanın en vahşi ve sistemli hırsızlığı olduğuna karar verse de, gördükleri buz dağının sadece görünen kısmıdır.
Nasır Salahovun arşivde fark ettiği haberdeki dahi çocuk Rüzgâr, uzun süredir çektiği işsizlik sıkıntısı sebebiyle okuduğu üniversiteden hocası Profesör Dubkin’ in bu nadide öğrencisinin Amerika’da çalışması için sunduğu iş teklifini kabul etmek üzereyken, sözde yanlışlıkla Amerika’dan gelen tuhaf bir kısa mesaj Rüzgârın keyfini kaçırır.

“Sakın Amerika ya gelme ve ne olursa olsun interneti kullanma! Yaşamak istiyorsan dediklerimi yap...Isabelle212!”

Aldığı bu mesaj her ne kadar Rüzgarın moralini bozsa da Profesörün teklifinin çekiciliği bunu göz ardı etmesini sağlar. Yalnız Rüzgârın bilmediği şey bu göz ardı ettiği mesajın kaderi olacağıdır.
Amerika’ya yerleşen Rüzgâr tahmininden daha iyi bir hayata sahip olur. Çalıştığı yer “California Araştırma ve Analiz Merkezi” adı altında faaliyet gösteren bir kurumdur. Dünya sağlık örgütü, Dünya Bankası, Devletler, üniversiteler v.b. gibi birçok kurumlardan gelen bilgileri yüksek standartlarda analiz ederek daha etkili hale getiren küresel bir veri bankasıdır.
Her şey güzel başlasa da bir süre sonra çalıştığı merkezde bir takım şeyler onu meraklandırmaya başlar. Merdiveni dahi olmayan bir bina, periyodik giriş çıkış saatleri, dörderli hücre ofisler, gelişmiş kontrol noktaları, tuhaf ve katı bir takım kurallar, yüzlerce çalışanı olmasına rağmen birkaç kişi haricinde kimseyle karşılaşmıyor olması gibi. Rüzgar bunlara başlarda aldırmasa da bir gün tesadüfen iş arkadaşı Arman’ dan edindiği bir bilgi tüylerini diken diken ederek bu merkezde tam olarak neler olup bittiğini anlamaya çalışır. Girdiği macera onu; internet üzerinden kurulmuş dev bir sistem “Tanrının Gözleri” den, küresel tehdit oluşturan bir deneyin parçası olmaya kadar götürür.


ARKADAŞLAR BUNUNLA BİRLİKTE 4. DEĞİŞİM OLDU SAYGILAR...
 

berckai

Profesör
Katılım
17 Mayıs 2008
Mesajlar
2,394
Reaksiyon puanı
9
Puanları
0
kötü değil ama süperde değil benimde romanım ve 12 tane hikayem var felan ama basmayacağım ilerde olgunlaştırıp basıma vereceğim
 

neresionline

Asistan
Katılım
18 Şubat 2008
Mesajlar
374
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
kitabın özeti değilde kendisi gibi olmuş
daha kısa ve öz şekilde anlatılabilirdi diye düşünüyorum
ama ilgi çekici
iyi bir okuyucu kitlesine ulaşmasını dilerim kitabınızın
 

engin azaklı

Asistan
Katılım
25 Ekim 2008
Mesajlar
330
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
merhabalar.
Dahi çocuklara garezi olan uluslar arası bir seri katil mi?
Büyük bir haber yaparak mesleğinde zirveye ulaşmak ve beraberinde gelen ödüller, paralar ve itibar…
gelişmekte olan ülkelerden
yakın mesafeden pompalı tüfekle vurularak öldürüldükleridir.

Ankaralı dahi çocuk Rüzgâr Tarcan ile bir röportaj bahanesi adı altında
Her ne kadar vatanı hakkında bir takım vefakâr ideolojilere sahip olsa da
bunların hayatını idame ettirmesine faydası olmadığını görür ve

bilgisayarı, özelliklede
Yoksa ölürsün!
Kim olduğumu sorma, neler olduğunu da.

Çünkü anlatsam da inanmazsın.
kötü kokular alsa da


bence. bunlar tekrar yazılması gerekir
gizem gelişmeli gelişmeli. hedefte varılan şey gizemi haklı çıkarmalı.
kolay gelsin.sonrada bir imzalı resmin ve kitabını gönderirsin.
gerçekten bir hayli güzelleşmiş
ham duyguyu işleyip vermelisin.ilk başta gizemi birden artırıp (yayılması gerekir)sözlerle desteklenmeli incelenmeli olasılıklardan bahsedilmeli sözler esrarlı olmalı.bir anda bitmemeli geçiş bir anda olmamalı.gizemi çok tevil etmeli.ideal olandan bahsederken basit işlerden bahsedilmemeli.
gizemin adam üzerindeki tesiri ve gizemin yorumlaması az ve kabaca.dejenere olmuş veya uçurulmuş kavramlardan illa bahsedilecekse ilk önce o kavramı ihya etmeli sonra kullanmalı.
 

engin azaklı

Asistan
Katılım
25 Ekim 2008
Mesajlar
330
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
kardeş sen bana kızacan ama
yüksek zekâlı çocukların aileleri, çocuklarının haberlere konu olmalarından kısa bir süre sonra öldürülmüşler ve nedense sadece dahi olan çocuklar hayatta kalmış ya da özellikle hayatta bırakılmışlardı.
bu meseleye bilinen önyargılı bir giriş oluyor.yani adamın şüphelenmesini gerektirecek bir mesele yok veya çok az
 

vollxxx

Öğrenci
Katılım
21 Aralık 2008
Mesajlar
3
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Estağfrullah kızmak ne demek! eleştirilmek için bu özeti buraya koydum ne kadar eleştirilirsem o kadar geliştirim kendimi ve yazılarımı.
son yazdığın yorumla ilgili olarak; dahi çocukların aynı kaderi paylaşıyor olmalarını oraya koymazsam okuyanlar, bu haberlerin nasır salahovun neden dikkatini çektiğini anlayamazlar. yani o haberlerde yada olaylarda ortak bi sebep olmalı ki nasır salahovun dikkatini çeksin diye düşünüyorum...
 

engin azaklı

Asistan
Katılım
25 Ekim 2008
Mesajlar
330
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
şimdi çocukların sağ bırakıldıkları veya birisi olurda.sonra araştırmalarda üstün oldukları anlaşılır.
hemen peşin yüksek üstün çocuklar bence tuhaf oluyor.
konu çok gelişmesi gerekir.ama sen tamam diyorsan tamamdır.başka arkadaşlarda yorum yaparsa sağlıklı bir yol çizebilirsin
ayrıntı halinde bir parentez açıpta dahiliğini sembolize eden bir şey olursa (bir okul)ne bileyim)oda olur.yani ayrıntıdan yol bulmak
 

vollxxx

Öğrenci
Katılım
21 Aralık 2008
Mesajlar
3
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
şimdi çocukların sağ bırakıldıkları veya birisi olurda.sonra araştırmalarda üstün oldukları anlaşılır.
hemen peşin yüksek üstün çocuklar bence tuhaf oluyor.
konu çok gelişmesi gerekir.ama sen tamam diyorsan tamamdır.başka arkadaşlarda yorum yaparsa sağlıklı bir yol çizebilirsin

ne demek istediğini anladım. ancak bu sadece özet kısmı. yani yayınevlerine yollamayı düşünüyorum şu sıralar o yüzden yayıncıların okuduğunda etkilenmesini istiyorum. ama normalde kitapta bu konu zaten biraz farklı gelişiyor. aslında orada okuduğun şekilde başlıyor ama olayın gizemi çocukların dahi olması yada ailelerin öldürülmesinden çoook daha büyük bir olay. hatta devede kulak kalır. mesela bu konu ilerlemeye başladığında çocuklaın neden bir kısmının öldürülürken diğer kısmının hayatta kalarak amerikaya gittikleri, ölenlerin ölüm şekillerindeki anlamsız görünen ilginç ayrıntılar, amerikada neler oluyorki oraya gidiyorlar? gibi...
zaten son bir saatir gene değişikler yapmayı düşünüyorum özette. bir saate kadar yeni bi düzenleme daha yaparım gibi...ama istersen sana kitabın asıl konusunu ve gidişini anlatabilirim...
----------------
evet haklısın! gerçektende düşünceleri bir edebi eser olarak dillendirmek ap ayrı bir olay...bu benim ilk romanım. belki bi 15-20 yıl sonra bu yeteneği kazanabilirim. ama benim iddiam zaten edebi kısımından ziyade konusu. mesela ben polisiye gerilim tarzı romanları severim ama okurken edebi kısımları bazen hızlı hızlı geçerim. beni çekmez. ben bu tip kitaplarda direk konunun özünü, kurguyu ve zekayı ararım. edebi kısmını umursamam zaten tersi bir durum olsa gider balzac falan okurum. adam bi evin penceresini 1 sayfada anlatıyo:) uyku ilacı gibi buluyorum mesala. BU yüzden bu kitabı okuyacak yada beğenecek kesiminde benimle aynı kafadan olması gerekir biraz. Fakat son yorumuna kesinlikle katılıyorum! belki bir film senaryosu olarak yazılsa daha doğru olurdu...
--------------------------------
evet zaten kitabın tarzı öyle yani sonu bilim kurguya dönüşüyor. Ama uzaylık bir durum olmuyor. Küresel tehtit ile kast edilen uzaylı istilası gibi bir durumdan ziyade, tek bir ülkenin küresel tehdit oluşturacak bir deney yapıyor olması. Dediğim gibi, bu sadece özet, tüm detayları yada detay gruplarını yazmaya kalksam en az 5 sayfa yazmam gerekir. bu sadece kitabın içinde ne olduğunu kaba hatlarıyla sergilemek için.
 

engin azaklı

Asistan
Katılım
25 Ekim 2008
Mesajlar
330
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
anladım.zaten araştırma merkezinde ne oluyorsa oluyor.
ben gerçekte böyle çalışmaların yapıldığına inanıyorum zaten.
ama konunun ne olduğunu kestirmek kişiye düşüyor.
yani efsanede olabiliyor gerçekde.
mesala berndeki çalışma.bilgi kazanımları.mars v.s.
yukarıdaki gerçi özeti ama film olsa daha uygun olur.görselliğe dayalı.yoksa anlatım (kusura bakma)kitap için yeterli değil.çünkü olayı yorumlamak bir maharet işi.ben hayatta yapamam.ölsem belki.
bu senin aradığın dil
Her şey güzel başlasa da bir süre sonra çalıştığı merkezde bir takım şeyler onu meraklandırmaya başlar. Merdiveni dahi olmayan bir bina, periyodik giriş çıkış saatleri, dörderli hücre ofisler, gelişmiş kontrol noktaları, tuhaf ve katı bir takım kurallar, yüzlerce çalışanı olmasına rağmen birkaç kişi haricinde kimseyle karşılaşmıyor olması gibi. Rüzgar bunlara başlarda aldırmasa da bir gün tesadüfen iş arkadaşı Arman’ dan edindiği bir bilgi tüylerini diken diken ederek bu merkezde tam olarak neler olup bittiğini anlamaya çalışır. Girdiği macera onu; internet üzerinden kurulmuş dev bir sistem “Tanrının Gözleri” den, küresel tehdit oluşturan bir deneyin parçası olmaya kadar götürür.
buna uzay dahil edilmeli
yalnız olay bilim kurguya dönmüş.çok doğru yalan yazmak lazım.
yalnız çocuklar niye öldü.
sormazlarmı.çocuklar niye öldü.üstü başka altı başka.adam niye tehlikede.
hepsinin düşünürsen akıllı bir yolu var.yani kurtarabilirsin.uzay direk dahil edilmesede olur.
bunları hiç anlamadım
Rüzgâr! yaşlı adam! Nasır Salahovun tüm uyarılarını ciddiye almasa da sonunda ne tür bir çıkmaza girdiğini anlar. Fakat artık çok geçtir. Ölüme giden yolda son düzlük geçilmiştir. Birinin sonu diğerinin kaderini, diğerinin kaderi ise ezik bir başarıyı getirecektir
BENCE deney değilde olan bir olayı öngörmeleri
ve bunun üzerine sağlıklı istersen sağlıksız bir senaryo çıkartabilirsin.
 
Üst