maxxdump
Dekan
“Korktuğum tek özellikleri var. Rakip defanstan top çıkarırken aynı anda 4 kişi birden pres yapı-yorlar. Savunmamız zayıf, buna dikkat etmeliyiz.”
“Çek maçından önce şansımız % 50’den azdı. Şimdiyse %50-50. Hücum hattı Nihat, arkasında Tuncay, solda Arda, sağda Hamit olursa şans artar.”
RIDVAN DİLMEN, VATAN’I ZİYARET ETTİ
TÜRKİYE’NİN adından en çok söz ettiren TV yorumcusu Rıdvan Dilmen, Spor Müdürümüz İbrahim Seten’i ziyaret ederek fotoğraftan da anlaşılacağı gibi keyifli bir futbol sohbet yaptı.. Dilmen, Hırvatistan’ın analizi sırasında önemli ipuçları verdi.
İsviçre maçının ilk devresi bittiğinde EURO 2008’den İstanbul’a dönüş bavullarımızı hazırlamaya başlamıştık.. Ama artık çeyrek finaldeyiz.. Ve Hırvatistan’ı yenersek futbol tarihimizde ilk defa yarı finale yükselme şansını yakalayacağız.. Sence şansımız ne kadar?
“ASLINDA Nihat’ın dün verdiği demeç bana söz bırakmayacak kadar yeterli.. ”Biz kötü oynayarak çeyrek finale çıktık“ diyor. Gerçekten, Milli Takım’a baktığımızda Servet ve Arda’nın dışında Çek maçının son 10 dakikasını saymazsak, herkes bireysel anlamda kapasitesinin altındaydı.. Yani 270 dakikanın 260 dakikasını kötü oynadık.. Nihat bildiğimiz Nihat değil.. Gol atmasına rağmen Semih değil.. Mevlüt değil.. Mehmet Aurelio değil.. Emre değil.. Hamit değil.. Hakan Balta, G.Zan, Emre Aşık değil.. Bakın 9 kişi saydım..
Eğer çeyrek finalin devamı olacaksa bu oyuncuların yarısının normal performanslarıyla oynamaları gerekiyor.. Uçmalarına gerek yok.. O zaman herkes kadar şansımız olur.. Bizim forvetlerden Semih Şentürk Süper Lig’de 17, Nihat Kahveci La Liga’da 18, Mevlüt Erdinç Fransa’da penaltısız 11 gol attı.. Bunlara Tuncay Şanlı’nın Premier League’deki 8 golünü eklemedim.. Bu futbolcuları ilk 3 maçta futbol olarak ortada göremedik.. Özellikle bu isimlerin performansı artarsa Türkiye herşeyi yapabilir..
Fatih Terim, Allah’tan herkesin favorisi Portekiz’e karşı taktik hata yaptı.. Bizim hesabımız zaten İsviçre ve Çekler’i geçmekti.. İsviçre maçının ilk yarısını saymıyorum.. Çünkü, yağmurun azizliğine uğradık.. O maçın 2. yarısından itibaren, Çek maçının bitimine kadar Fatih Terim gerçek antrenörlüğüne döndü.. Yani Allah’tan Portekiz maçındaki hatalardan ders aldı. (En ufak örnek Mevlüt ile Arda’nın yer değiştirmesi.)
Bu minik bir ayrıntı ama takıma büyük değişiklikler getirdi.. Turnuvada bir tane takım var ki, geriden gelip 2 kez maçı çeviren, o da biziz.. Hem de pivot santforumuz olmamasına rağmen.. Bu, çeyrek final öncesi ve inşallah olursa sonrası için büyük özgüven sağlıyor.. Geriye de düşsek oyuncularımızda, ”Biz zaten 2 maçı çevirdik, hatta eleme grubunda hem Norveç hem Yunan maçlarını çevirdik, yine çeviririz“ duygusunu oluşturdu. Mesela Hırvatistan için de ”Öne geçsek bile gevşemeyelim, aman ha!“ kuşkusu ve güvensizliği yarattı..”
Hırvatlar’ın 3 maçını izlediniz.. En büyük özellikleri neler ?
“HIRVATLAR’IN korktuğum tek özelliği var, başka da abartılacak özelliği yok.. Bir kere birlikte oynamanın verdiği çok önemli avantajları var.. Pres zamanlamasını en iyi yapan takım.. Bazen kendi sahanda top oynamana imkan veriyorlar, öteki yarı sahada pres yapıyorlar. Bazen de robotlaşmış gibi, şok pres uyguluyorlar savunmana.. Öyle bir baskı yapıyorlar ki, hazırlık paslarında hataya zorluyorlar seni.. Bizim stoperlerimiz zaten topu oyuna sokarken zorlanıyorlar.. Bu yüzden bu tehlikeyi bertaraf etmek için gerekirse basit ve uzun oynamak lazım bazı anlarda.. Sanki hepsinde aynı merkezden yönetilen bir kulaklık var, ”Haydi“ diyorlar, 4 kişi aynı anda rakibe basıyor, dağıtıyorlar.. Özellikle önde.. Onun zamanlamasını da iyi ayarlıyorlar..
Ben şuna bakıyorum.. Biz oynayarak kazanan bir takımız.. Bu yüzden oyuncularımızın kapasitelerinin ilk 3 maçtaki gibi son 10 dakikalarla sınırlı olmaması lazım..”
Sonuçta yarı finale yükselme şansımız ne kadar ?
“BENCE maç ortada, iki tarafın şansları da yüzde 50-50.. Çek maçında ”Şansımız yüzde 50“ diyemiyordum.. Bizim şansımız daha azdı.. Şimdi artan güvenimiz önemli bir faktör.. Hırvatlar da çeyrek finale gelene kadar önemli bir gruptan çok rahat çıktılar, 3 maçta 9 puan yaptılar, onların da özgüveni var.. Ama biz son Çek maçıyla onların kafasında bir kuşku bıraktık.. Onlar bizi daha çok düşünecekler..”
Volkan ve Mehmet Aurelio’nun cezalı olması takımı nasıl etkiler ?
“KALE Rüştü’nün, onda problem olmaz.. Tabii Aurelio’nun yokluğu dezavantaj.. Fatih Hoca göbeğe Mehmet-Ayhan ikilisini koyabilir. Hamit-Mehmet de yapabilir.. İnşallah Emre düzelir. En azından oynayabildiği kadar oynasın. Bir şartla, temposunu 90 dakikaya göre ayarlamadan oynasın.. Yani ekonomik oynamasın, 40, 45, 50 dakika ne kadar dayanabiliyorsa o kadar oynayıp çıksın..
Çek maçında ilginç bir nokta yakaladım.. Tuncay ikinci yarıda iyi olduğumuz bölümde Nihat’ın hemen arkasında oynadı, Alex’in pozisyonunda.. Çok etkili oldu, rakip defansın bütün dengelerini bozdu.. Yani ilerde Nihat, arkasında ikinci forvet gibi Tuncay, solda Arda, sağda Hamit oynarsa şansımız yükselir..”
kaynak: http://www.spor3.com/haber.php?haber_id=383388
“Çek maçından önce şansımız % 50’den azdı. Şimdiyse %50-50. Hücum hattı Nihat, arkasında Tuncay, solda Arda, sağda Hamit olursa şans artar.”
RIDVAN DİLMEN, VATAN’I ZİYARET ETTİ
TÜRKİYE’NİN adından en çok söz ettiren TV yorumcusu Rıdvan Dilmen, Spor Müdürümüz İbrahim Seten’i ziyaret ederek fotoğraftan da anlaşılacağı gibi keyifli bir futbol sohbet yaptı.. Dilmen, Hırvatistan’ın analizi sırasında önemli ipuçları verdi.
İsviçre maçının ilk devresi bittiğinde EURO 2008’den İstanbul’a dönüş bavullarımızı hazırlamaya başlamıştık.. Ama artık çeyrek finaldeyiz.. Ve Hırvatistan’ı yenersek futbol tarihimizde ilk defa yarı finale yükselme şansını yakalayacağız.. Sence şansımız ne kadar?
“ASLINDA Nihat’ın dün verdiği demeç bana söz bırakmayacak kadar yeterli.. ”Biz kötü oynayarak çeyrek finale çıktık“ diyor. Gerçekten, Milli Takım’a baktığımızda Servet ve Arda’nın dışında Çek maçının son 10 dakikasını saymazsak, herkes bireysel anlamda kapasitesinin altındaydı.. Yani 270 dakikanın 260 dakikasını kötü oynadık.. Nihat bildiğimiz Nihat değil.. Gol atmasına rağmen Semih değil.. Mevlüt değil.. Mehmet Aurelio değil.. Emre değil.. Hamit değil.. Hakan Balta, G.Zan, Emre Aşık değil.. Bakın 9 kişi saydım..
Eğer çeyrek finalin devamı olacaksa bu oyuncuların yarısının normal performanslarıyla oynamaları gerekiyor.. Uçmalarına gerek yok.. O zaman herkes kadar şansımız olur.. Bizim forvetlerden Semih Şentürk Süper Lig’de 17, Nihat Kahveci La Liga’da 18, Mevlüt Erdinç Fransa’da penaltısız 11 gol attı.. Bunlara Tuncay Şanlı’nın Premier League’deki 8 golünü eklemedim.. Bu futbolcuları ilk 3 maçta futbol olarak ortada göremedik.. Özellikle bu isimlerin performansı artarsa Türkiye herşeyi yapabilir..
Fatih Terim, Allah’tan herkesin favorisi Portekiz’e karşı taktik hata yaptı.. Bizim hesabımız zaten İsviçre ve Çekler’i geçmekti.. İsviçre maçının ilk yarısını saymıyorum.. Çünkü, yağmurun azizliğine uğradık.. O maçın 2. yarısından itibaren, Çek maçının bitimine kadar Fatih Terim gerçek antrenörlüğüne döndü.. Yani Allah’tan Portekiz maçındaki hatalardan ders aldı. (En ufak örnek Mevlüt ile Arda’nın yer değiştirmesi.)
Bu minik bir ayrıntı ama takıma büyük değişiklikler getirdi.. Turnuvada bir tane takım var ki, geriden gelip 2 kez maçı çeviren, o da biziz.. Hem de pivot santforumuz olmamasına rağmen.. Bu, çeyrek final öncesi ve inşallah olursa sonrası için büyük özgüven sağlıyor.. Geriye de düşsek oyuncularımızda, ”Biz zaten 2 maçı çevirdik, hatta eleme grubunda hem Norveç hem Yunan maçlarını çevirdik, yine çeviririz“ duygusunu oluşturdu. Mesela Hırvatistan için de ”Öne geçsek bile gevşemeyelim, aman ha!“ kuşkusu ve güvensizliği yarattı..”
Hırvatlar’ın 3 maçını izlediniz.. En büyük özellikleri neler ?
“HIRVATLAR’IN korktuğum tek özelliği var, başka da abartılacak özelliği yok.. Bir kere birlikte oynamanın verdiği çok önemli avantajları var.. Pres zamanlamasını en iyi yapan takım.. Bazen kendi sahanda top oynamana imkan veriyorlar, öteki yarı sahada pres yapıyorlar. Bazen de robotlaşmış gibi, şok pres uyguluyorlar savunmana.. Öyle bir baskı yapıyorlar ki, hazırlık paslarında hataya zorluyorlar seni.. Bizim stoperlerimiz zaten topu oyuna sokarken zorlanıyorlar.. Bu yüzden bu tehlikeyi bertaraf etmek için gerekirse basit ve uzun oynamak lazım bazı anlarda.. Sanki hepsinde aynı merkezden yönetilen bir kulaklık var, ”Haydi“ diyorlar, 4 kişi aynı anda rakibe basıyor, dağıtıyorlar.. Özellikle önde.. Onun zamanlamasını da iyi ayarlıyorlar..
Ben şuna bakıyorum.. Biz oynayarak kazanan bir takımız.. Bu yüzden oyuncularımızın kapasitelerinin ilk 3 maçtaki gibi son 10 dakikalarla sınırlı olmaması lazım..”
Sonuçta yarı finale yükselme şansımız ne kadar ?
“BENCE maç ortada, iki tarafın şansları da yüzde 50-50.. Çek maçında ”Şansımız yüzde 50“ diyemiyordum.. Bizim şansımız daha azdı.. Şimdi artan güvenimiz önemli bir faktör.. Hırvatlar da çeyrek finale gelene kadar önemli bir gruptan çok rahat çıktılar, 3 maçta 9 puan yaptılar, onların da özgüveni var.. Ama biz son Çek maçıyla onların kafasında bir kuşku bıraktık.. Onlar bizi daha çok düşünecekler..”
Volkan ve Mehmet Aurelio’nun cezalı olması takımı nasıl etkiler ?
“KALE Rüştü’nün, onda problem olmaz.. Tabii Aurelio’nun yokluğu dezavantaj.. Fatih Hoca göbeğe Mehmet-Ayhan ikilisini koyabilir. Hamit-Mehmet de yapabilir.. İnşallah Emre düzelir. En azından oynayabildiği kadar oynasın. Bir şartla, temposunu 90 dakikaya göre ayarlamadan oynasın.. Yani ekonomik oynamasın, 40, 45, 50 dakika ne kadar dayanabiliyorsa o kadar oynayıp çıksın..
Çek maçında ilginç bir nokta yakaladım.. Tuncay ikinci yarıda iyi olduğumuz bölümde Nihat’ın hemen arkasında oynadı, Alex’in pozisyonunda.. Çok etkili oldu, rakip defansın bütün dengelerini bozdu.. Yani ilerde Nihat, arkasında ikinci forvet gibi Tuncay, solda Arda, sağda Hamit oynarsa şansımız yükselir..”
kaynak: http://www.spor3.com/haber.php?haber_id=383388