Rıdvan-rıdvan

komoon

Profesör
Katılım
10 Nisan 2008
Mesajlar
2,933
Reaksiyon puanı
8
Puanları
218
Aşağıda size son iki yazısı ilk yazı GS maçı için ikincisi ise FB maçı için.

GS 1-0 galip gelmiş,
FB 0-2 yenilmiş.

iki yazı birden uzun oldu ama okursanız, rıdvan bakış açısını yakalarsanız. bir yazı tamamen rakip iyiydi, diğeri hata yaptı, şeklinde...
diğer yazı ise rakip iyi ama takım oynamıyor, futbol yok, kötü oyun vb.

yazılar ters olsa diyecem ki skora göre yazmış ama ...

sonuçta Rıdvan ya GS yi çok seviyor, en ufak bir ters duruma dayanamıyor eleştri yapıyor yada...

Hırs, arzu var. Ya futbol?
Ali Sami Yen'de çoktandır resmi maç kazanamamak Galatasaray'ı hırslandırmış. Müthiş bir arzu var, doğru. Eskişehir'deki galibiyetin de ancak Gaziantepspor'dan da üç puan alınırsa anlamı olacak. İşte böyle bir tempoda başladı Galatasaray. Çok mücadele ettiler. Ama pozisyona giremediler.
Gaziantepspor ilk yarıda Galatasaray'a göre en azından şut olarak daha etkiliydi. Bir tane de net pozisyonu vardı. Tolunay Hoca ile kabuk değiştirdiler. Diriler. Fizikleri yerinde. Ve üç hücumcuyla oynamaya çalıştılar maçın tamamında.
Galatasaray'ın ise tek pozisyonu var; Mustafa Sarp ile. Yüzde yüz hakem hatasıyla kesildi. Bünyamin Gezer'in ikinci yarıda verdiği penaltı kararı ise doğruydu.
Galatasaray'da bu kadar arzuya rağmen niye işler yolunda gitmedi? Rijkaard, devrede bunu çözdü. Bu tür maçlarda arkadan hazırlık paslarıyla çıkmanız gerekir. İlk devrede Insua hiç çıkmadı. Ayhan ile Mustafa da öne doğru fazla üretken olmayınca, Rijkaard takımın hızını artırmak amacıyla iki sağ taraf oyuncusu birden çıkardı. Elano ile Ali Turan'ın yerlerine Sabri ve Aydın'ı sahaya sürdü. Hatta devamında da Kewell'ı çıkarıp Pino'yu alınca Aydın'ı sola kaydırdı.
Ve Galatasaray ikinci yarı biraz daha üretkendi. Bunun bir nedeni de ilk yarıda tamamen ayağına, Baros'un yanında top bekleyen Misimoviç'in biraz daha geriye gelip top almaya başlamasıydı.

KİMLİĞİNİ KAYBETTİ
Galatasaray, ikinci yarıda gole kadar rakibini yüzde 50-50 oynatmadı. Küçük bir rötuşla hızını arttırdı. Misimoviç de gelip top alarak oyunu sete çevirdi.
İkinci yarıda Galatasaray delmeye başlayınca Gaziantepliler, ileri çıkma özgüvenlerini kaybettiler. Gaziantep'in savunmasına bakın. Stoperleri sert, sağ beki de öyle. Ama sol beki hücumcu. Galatasaray da oradan deldi zaten. Ve rakibine "İleri gidersem yanarım" dedirtti.
Galatasaray'ın eskiden bir kimliği vardı; rakibi ezen, iki devrede en azından 25'er dakika rakip sahada oynayan. Bunu kaybetti. Artık öne geçmek için debelenen, öne geçince de korumaya çalışan bir yapıda.
Bu maçta alınan 1-0'lık galibiyetin ve kötü futbolun bir özrü var. Kaostan çıkma çabası. Ligde ikide sıfırla başlamışsın, Avrupa'dan elenmişsin. Ama artık bundan sonraki maçlarda özrün yok.
"Galatasaray iyi" dememiz için rakip sahada her devre en az 20-25 dakika oynadığını görmemiz lazım.


Fenerbahçe deplasmanda yok!

Yazıyı 88'de yazdırıyorum. 0-0 iken de, 2-0 mağlupken de sıfır korner. Ayrıca da kaleciyi zorlayacak hiç pozisyon yok. Önce Young Boys deplasmanı, ardından PAOK, Trabzonspor ve Kayserispor. Üç mağlubiyet, bir beraberlik. Oyun olarak da, Trabzon'da bir ara maç geldi Fenerbahçe'ye; onun dışında üç deplasmanda da oyunun hiçbir bölümünde maç hiç Fenerbahçe'ye dönmedi.
Kayserispor takımının, Ertuğrul Sağlam'ın ilk başladığı günden, Tolunay Kafkas ile devam eden; Şota ile de süren önemli bir özelliği var; bu ligde hiçbir takımda olmayan... RAKİBİ DÖN-DÜR-MÜ-YOR-LAR. Bütün oyuncular rakibe yakın oynuyor. 5-6 farklı da kazanmıyorlar ama önce rakibin oyun düzenini, taktiğini yüksek mücadele ve yüksek konsantrasyonla ve oyun kuralları içerisinde sert oynayarak sıkı bir takım olarak bozuyorlar; rakibe oynama imkanı vermiyorlar. Genç de bir takım. Sol stoper Amisulashvili Şota'nın memleketinden; Gürcü... Sağ stoper Serdar, Ümit Milli Takım oyuncusu. Orta sahada oynayanlar yetenekli. Oyunun iki yönünü de oynayabiliyorlar. En uçtaki Cangele'nin arkasındaki üçlünün golcü özellikleri var.

YILDIZLAR SİNİYOR
Fenerbahçe takımının önde oynayan oyuncuları Niang, Alex, sonradan giren Dia, arkalarında oyuncu varken çabuk siniyorlar deplasmanlarda. Devrede Alex'i çıkaran teknik direktör Aykut Kocaman, Dia'yı oyuna alırken şablonuna sadık kalıp Emre'yi Alex'in yerine kaydırdı. Aklımıza da "Acaba Semih'i koyup 4-4-2'ye mi dönseydi?" sorusu geldi.
Yeni transfer Yobo'nun tercih edilmesi doğru ama kulübede stoper olmaması ciddi bir hata.
Bu hata üzerine, Yobo sakatlanıp buraya Selçuk'u sokunca; Kayseri hemen cezayı kesti. Benzer toplarla savunma arkasına sızdılar ve 2-0'ı buldular. 2-0'dan sonra da -ki bu goller üst üste oldu- Fenerbahçe tamamen havlu attı. Kalan dakikalarda da pozisyonlara giren yine ev sahibi Kayserispor oldu.
Kuddusi Müftüoğlu temiz maç yönetti. Yardımcı hakemler Cuma gecesi olduğu gibi dün de çok iyilerdi. Bursa'da Fırat Aydınus faulde oyunu kesmeyerek, avantaj oynatarak Bursa'nın ikinci golünün gelmesini sağladı. Dün de yardımcı hakem İsmail Şencan, (geçen sezonun milimetrik hakemi)dikkatli davranıp erken bayrak kaldırmayarak Kayseri'nin ikinci golünün gelmesini sağladı.

Kaynak
 

Whisper1907

Profesör
Katılım
15 Haziran 2009
Mesajlar
4,512
Reaksiyon puanı
24
Puanları
0
Fenerbahçe'nin en büyük taraftarlarından birinin, Fenerbahçe'yi belkide canından çok seven takıma aşık birinin bakış açısını neden yakalamaya çalışırsınız anlamam. Bazı konularda tamamen tarafsız yorum yapmasını bekleyendedir asıl hata. Beğenmeyen yazılarını okumayabilir.
 

komoon

Profesör
Katılım
10 Nisan 2008
Mesajlar
2,933
Reaksiyon puanı
8
Puanları
218
Fenerbahçe'nin en büyük taraftarlarından birinin, Fenerbahçe'yi belkide canından çok seven takıma aşık birinin bakış açısını neden yakalamaya çalışırsınız anlamam. Bazı konularda tamamen tarafsız yorum yapmasını bekleyendedir asıl hata. Beğenmeyen yazılarını okumayabilir.

o zaman bu şahsiyet çıkıp tarafsız yorum yapıyorum dememelidir.
aynı şekilde birilerinin çıkıp en iyi yorumcu dememesi lazım..
kaldı ki , ben bir durumu ortaya koyuyorum ben çok fazla Rıdvanı kaale almam ama alan varsada durumdan bihaber olmasın...
 
Üst