Pkk kürtlerin de düşmani

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

uLash.

Öğrenci
Katılım
12 Aralık 2009
Mesajlar
18
Reaksiyon puanı
4
Puanları
0


PKK KÜRTLERİN DE DÜŞMANI

Tokat saldırısını üstlenen PKK'ya Ahmet Altan'dan çarpıcı yorum..

Tokat'ın Reşadiye ilçesinde düzenlenen ve 7 askerimizin şehit olduğu hain saldırı Türkiye'nin yüreğine kor gibi düşerken, olayla ilgili en anlamlı mesajlardan birini Taraf gazetesi verdi. PKK'nın dün saldırıyı üstlenmesinin ardından bugün Taraf gazetesi "PKK iki halkın da düşmanı" sürmanşetiyle çıktı.

İşte Taraf Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Ahmet Altan'ın kaleme aldığı o yazı:

KÜRT HALKI..
Bir örgüt, kendi halkına böyle bir kalleşliği nasıl yapar? İlk gelen tepkilere, açıklamalara, maillere bakılırsa "körü körüne PKK'yı destekleyen" bir kitlenin dışında kalan bütün Kürtler şaşkınlık içinde bu sorunun cevabını arıyor.

KOÇ MÜZESİNDE PATLAMAYAN BOMBAYI PKK TOKAT'TA PATLATTI
Sanırım şu anda Kürtlerin duyguları, "Kafes planını" yapanları, Koç Müzesi'nde "çocukları öldürmeye" hazırlandığını öğrenen Türklerin duygularına benziyor. Onlar da böyle bir kalleşliğe ve çılgınlığa inanamamış, bunun nedenlerini anlamaya çalışmıştı. Koç Müzesi'nde patlamayan "bombayı" PKK Tokat'ta patlattı ve darbecilerin amaçladığı kaosu yaratabilmek için üstüne düşeni yaptı.

PKK, bunu ilk kez yapmıyor. Ahmet Türk'ün önceki gün vurguladığı "33 asker" rezilliğinde olduğu gibi "barışa" her yaklaştığımızda barışı torpilliyor.

Açın PKK'nın eylemlerinin dökümüne bir bakın. Ne zaman bu ülkede "askerî vesayet" sarsılsa, ordu kışlasına doğru çekilmeye başlasa, demokrasi kapıdan başını uzatsa, PKK bir eylem yaparak, silahın, ordunun, baskının güçlenmesini sağlar.

PKK, "Kürtlerin özgürlüğü" için hareket ettiğini söylüyor ama nedense hep "baskıyı ve şiddeti" özgürleştiriyor.

7 ASKERİN ŞEHİT EDİLMESİNDEN KÜRK HALKI NE SAĞLAYACAK
Baskının ve şiddetin artmasının, ölümlerin çoğalmasının, cinayetlerin patlamasının Kürt halkına yararı ne? Tokat'ta yedi askerin şehit edilmesinden Kürt halkı nasıl bir yarar sağlayacak? Kürt ve Türk halkının önünde çok net iki öneri vardı.Barış ve savaş önerisi.

AKP, bir "barış ve demokrasi" açılımı başlatmıştı. Bu açılımı yetersiz mi buluyorsun, eksik mi buluyorsun, art niyetli mi buluyorsun, Kürt politikacılar çıkar eksiklikleri, yetersizlikleri söyler, art niyetli gördüğü gelişmeleri ortaya koyar ve açılımın doğru yolda ilerlemesine yardımcı olurdu. Konuşarak, tartışarak, eleştirerek ilerlerdik.

Ama böyle olmadı.

Kandil'den Apo'nun isteği doğrultusunda gelen PKK'lıların özgür bırakıldığı, eve dönmek isteyenlere yolun açıldığı bir dönemde, PKK birden saldırıya geçti, Tokat gibi PKK militanlarının hiçbir tehditle ' karşılaşmadığı bir bölgede pusu kurarak yedi insanı öldürdü.

Barışın ve demokrasinin önünü kesti.


PKK SADECE ASKERLERİ DEĞİL HAYALLERİ DE ÖLDÜRDÜ
Bütün Kürtlerin Türklerle eşit olacağı, bu eşitliğin anayasal güvence altına alınacağı, silahların susacağı, cinayetlerin biteceği bir gelecek hayal ediyorduk. PKK sadece askerleri değil bu hayali de öldürdü.

BU EYLEM APO'NUN GELECEKLE İLGİLİ BİR HAYALİ VARSA ONU DA ÖLDÜRDÜ
Kürt halkının özgürlüğü, huzuru, refahı savaşla mı sağlanacak? PKK yirmi beş yıldır savaşıyor, bu özgürlüğü savaşla sağlayabildi mi? Bu özgürlük ihtimali kapımıza geldiğinde neden bunun önünü kesti? PKK, bu "eylemi" Apo'nun daha rahat yaşaması için yaptığım söylüyor, aklı başındaki her hangi biri bu saldından sonra Apo'nun hücresinde daha rahat bir hayat süreceğine inanıyor mu? Bu eylem, Apo'nun görünebilir gelecekle ilgili bir hayali varsa, onu da öldürdü.

PKK KENDİ HALKINA DA ÖNDERİNE DE İHANET ETTİ

PKK, kendi halkına da, önderine de ihanet etti bence. Bana fevkalade "kalleşçe ve alçakça" gözüken Tokat eyleminin Kürt halkının özgürlüğüne, mutluluğuna, huzuruna bir katkısı olup olmayacağına, PKK'nın varlığının ve eylemlerinin bundan böyle Kürt halkının çıkarına olup olmayacağına karar verecek olan Kürt halkıdır.

PKK yönetimi, kendi siyasi hesapları için kendi halkının geleceğini feda etmekten kaçınmıyor, Türk darbecileri kendi iktidarları için Türk halkına ne yapıyorsa, PKK da Kürt halkına aynısını yapıyor.

Peki, karşılaştığımız bu kalleşlik karşısında ne yapacağız, barış ne olacak? PKK konusunda Kürt halkı kendi kararını kendisi verecek.

Ama hükümetin yapması gerekenler var.

ŞİMDİ AÇILIMIN DAHA DA NETLEŞMESİNİN ZAMANI
PKK, bu eylemiyle kendisini artık "bir asayiş" sorunu haline getirip barış denkleminden çıktı, bundan sonra hükümetin PKK'yı da Apo'yu da unutup Kürt halkının eşitliği ve huzuru için adımlar atması gerekiyor. Şimdi açılımın daha da netleşmesinin tam zamanı.

Biliyorum TUrk halkının büyük öfkesi ve tepkisi varken bunu yapmak çok zor ama bu hemen yapılmazsa "savaş" ortamı çok çabuk gelişir, bütün Türkiye'nin geleceği kararır.

At binmeyi öğrenirken attan düşenleri hemen yeniden ata bindirirler, hemen binemezse bir daha binemez çünkü... PKK'nın kanlı çelmesiyle bu ülkenin insanlan attan düştü, hemen yeniden ata binmemiz ve yola devam etmemiz gerekir.

Barışı daha başından beri yakmak isteyen bencil Türk siyasetçileriyle, kendi çıkarlarını kendi halkından üstün gören bencil PKK yöneticileri için bu ülkenin geleceğinden ve çocukların hayatından vazgeçemeyiz.

Bütün bencillere, kalleşlere inat barış yolunda yürümeliyiz.

Barıştan başka bir çaremiz, barıştan başka bir umudumuz yok çünkü.


Kaynak
 

yusufsan21

Dekan
Katılım
27 Eylül 2008
Mesajlar
6,978
Reaksiyon puanı
35
Puanları
228
Biz bunu zaten biliyorduk ama Ahmet Altan çok güzel anlatmış.
 

Buraktuna

Asistan
Katılım
1 Aralık 2007
Mesajlar
464
Reaksiyon puanı
8
Puanları
0
Ahmet Altan ın gerçek yüzü!!!


Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve köşe yazarı Ahmet Altan’ın yaptığı açıklamalar mide bulandırdı, okuyanların kanını dondurdu
Haber: Selda Öztürk KAY
Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan’ın geçmişte skandal denilebilecek sözler sarf ettiği ortaya çıktı. 1985 yılında, aylık yayınlanan “Kadınca” dergisinin Eylül sayısı için açıklamalarda bulunan Altan, “Ensest ilişkiyi onayladığını, hayvanlarla cinselliği normal karşıladığını ve bütün kadınlarda bir fahişe eğilimi olması gerektiğini” söylemiş. Hayatında cinayet işlemek istediği dönemler olduğunu ifade eden Altan, ayrıca yaşlı kadınlardan hoşlandığını dile getirmiş. İşte Altan’ın sorulara verdiği çarpıcı cevaplar:


SADO-MAZO İLİŞKİYE DESTEK VERDİ
* Kendi hayatını anlattı sözlerinin yanı sıra romanlarınızda seksi, şiddeti ve ölümü öne çıkarmanız da ilgi ile karşılanıyor. Gerçekten niçin bu konular öne fırlıyor.
- Bence seks, şiddet ve ölüm yaşamı oluşturan öğelerden bazıları. Ve insanlar seksle, şiddetle ilgimi çekiyor.
* Kahramanlarınız sevişirken acı çekmeyi ve çektirmeyi seviyorlar. Kadın ve erkekleri sado - mazohist mi görüyorsunuz ki böyle anlatıyorsunuz ?
- Zannediyorum herkeste sado - mazohist eğilimler var. Bu derece derece ortaya çıkabiliyor... Ben sevişmenin, hayatın bir çok rengini içinde taşıdığını zannediyorum.
* Örneğin neler ? Hangi renkler ?
- Böyle bir sevişmede vahşet olabilir, kardeşlik olabilir, öfke olabilir... Ben sevişmeyi böyle algılıyorum, onun için de sado mazohist eğilimler ortaya çıkabilir. Bu bana çok aykırı gelmiyor...


AİLE İÇİ İLİŞKİ OLABİLİR SINIR TANIMIYORUM
* Kadınla erkek arasında bir fark gözetmiyorsunuz ama aşkla etsel çekimi ayırıyorsunuz... Romanınızda aşıkken insanlar müthiş ışıklarla sevişiyorlar. Etsel çekimli sevişmelerse ışıksız... Niçin böyle ?
- Zaman ve mekan kavramları değiştiği zaman zengin duygular sevişmeler olabilir....
* Neler olabilir peki o zaman ? Tabular, yasaklar kalkar mı ?
- Aslında kalkmalı. Eski kültürlerde var aslında. İki kardeş arasındaki cinsel ilişki Mısır’da, Roma’da var.
* Veya anne - oğul, baba - kız arasında olan ilişkiler...
- Tabii... Bunlar yeni teoriler değil. Bu benim fikrim değil. Özellikle araştırmacılar Amerika’da bunu araştırıyor. Birbirini bu kadar seven iki insanın mesela bir erkek kardeşle kız kardeşin, bir anne ile oğlun, bir baba ile kızın... Birbirini bu kadar çok seven insanların, kadınla erkek arasındaki sevginin son noktası olan sevişmeye ulaşmamalarında bir yanlışlık olduğunu iddia ediyorlar. Doğru olabilir...
* Katılıyor musunuz buna ?
- Benim cesaretimi mi deniyorsunuz. Sekste sınıra inanmıyorum. Evet... İki insan da istiyorsa her şey olabilir.
* O zaman hayvanlarla da seks doğal...
- Eğer insan istiyorsa... Eğer insan istediğini yaşamıyorsa çok acıklı.


‘Eşcinsellik bence doğal’
* Normal şartlarda anormal diye adlandırılan ilişkiler yaşanıyor ama...
- Olabilir... Yani adam eşcinselse bu onun seçimi. Demek ki bundan zevk alıyor.
* Bazı uzmanlar eşcinselliği sizin gibi karşılamıyor... Eşcinselliğin tedavi edilebilir bir sapma olduğunu iddia ediyorlar. Doğal görmüyorlar eşcinselliği.
- Hayır. Bence doğallığı yasaklar ortadan kaldırıyor. Andre Gide de tam tersine eşcinselliğin çok normal olduğunu anlatmış. Zannediyorum doğada kedilerde var. Ama bu işin uzmanı değilim. Beni de eşcinsellik çok fazla ilgilendirmiyor.


KADINDA FAHİŞELİK EĞİLİMİ OLMALI
* Gündüz Güzeli filmi... Oradaki kadın gizlice fahişelik yapan evli bir kadın olduğuna göre kadınların içlerinde fahişelik yapma isteği taşıması gerektiğine mi inanıyorsunuz kötü ve çekici olabilmeleri için.
- Evet. Böyle bir eğilim olması gerektiğine inanıyorum. Ama fahişelik derken para ile yatmak değil. Bazen kadınlar bunu da özleyebilirler. Mesela eski Roma’da Aristokrat kadınlar kölelerle yatarlardı. Böyle bir düşmüşlük özlemi olabilir kadınların içinde.
* Niçin böyle bir düşmüşlüğün özlemini çekiyorlar peki ?
- Şu veya bu nedene bağlarken çok dikkatli olmak gerekli. Belki bilmediğimiz nedenleri vardır. Kadın ve erkek ilişkisinde çekiciliklerin nerede saklı olduğunu tam bilemeyiz.
* Kadın da, erkek de cinsellikten uzak yetişiyor. Hele kadın... “Cinselliğin yok deniyor. Dürtülerini bastır deniyor. Aşk başka cinsellik başka. Cinsellik kirlenmedir deniyor.” Ve sonuçta da bölünüyor. Eğer böyle bir düşüklük özlemini çekiyorsa bu yüzden çekiyordur bence.
- Evet kadın bölünüyor ama. Bizim gibi baskılı toplumlarda bu böyledir.
* Ama batı toplumu da sınırsız özgürlüğe sahip değil ki. Orada da kadınların bizimle çakışan evrensel sorunları var.
- Var tabii. Mutlaka bunda toplumsalın büyük bir payı vardır. Ama benim söylediğim bir çok şeyin de payı vardır. Yani yasağın, ayıbın, aşağılanmanın çekiciliği vardır.
* Aşağılanmanın çekiciliği mazoşistliği akla getiriyor. İnsan bu kadar mazoşist değildir. En azından doğuştan. Mesela siz aşağılansanız zevk alır mısınız ? Alırsanız nasıl bir zevk?
- Ben aşağılanmaktan zevk almam. Zevkler genel şeyler değildir. Böyle ortak parçaları vardır ama aynı şey değildir. Ben cinsellikte sağlıksızlığın, insanın isteğini yapamamasından kaynaklandığına inanıyorum. Cinsel hayatta yasakların çok acı olduğuna inanıyorum. İnsanın kısa bir ömrü vardır. Bir şeyler yapmak istiyorsun. Üstelik bunun kimseye zararı yok ama yaptırmıyorlar.


YAŞLI KADINLARDAN HOŞLANIRIM
* Kaç yaşındasınız onu öğrenmek istiyorum.
- 35
* Romanlarınızdaki kahramanlar da takriben sizin yaşınızda. Kahramanlarınız özellikle baştakiler yaşlı kadınları çekici buluyor. Niçin böyle ?
- Burada benle ilgili bir şey ortaya çıkıyor. Evet, ben yaşlı kadınlardan hoşlanırım.
* Niçin ?
-Orasını bilmiyorum, kendimi çözmeye çalışmadım.
* Yaşlı kadınlara duyduğunuz çekimde şefkatin etkisi olabilir mi?
- Belki böyle bir şey vardır., tam bilemiyorum. Belki benim çocukluğumdan kalan bir şeydir. Ama yaşlı kadın derken anneanne kadar yaşlı kadınlardan hoşlanmam.
* Ama psikolojiye göre yaşlılara duyulan ilgilerde Oedipus ve Elektra kompleksi vardır...
- Ben bu kadar kolay çözümlemenin doğru olacağını sanmıyorum. Bu çok basit bir mekanizma, bizde çok geçerli olan bir sokak psikolojisi vardır. Ben insanların bu kadar kalıplara gireceğini zannetmiyorum.
*Yaşlılara duyulan bu ilgi hiç mi böyle gerçeklik taşımaz...
- Belki bir gerçeklik payı vardır ama ben hemen insana bakıp gözünden anlamaya inanmıyorum. Şap diye iğnenin deliğinde Hindistan’ı görmek. Büyük erkekten hoşlanıyor, tamam babasını arıyor... bence bu kadar basit değil... Belki yaşlı kadınlarda beni çeken onların o dünyayı bilir halleridir.


GÜNDE 8-10 KİŞİYİ ÖLDÜRMEK İSTEYEBİLİRİM
* Cinsellikten başka romanlarınızda ölüm ve cinayetler önemli. Cinayetler çekiyor, niçin?
- Bir şeyi geri dönülmez bir şekilde yok etmenin, bu kadar kesin ve geri dönülmez bir şeyi yapmanın nasıl bir duygu uyandıracağı beni ilgilendiriyor... Çok küçük bir eylemle bu kadar büyük bir sonuca ulaşan işlemi yapmak ilginç.
* Cinayet ilginizi çekiyor işlemek ister miydiniz?
- Cinayet işlemek ister miydim, belki... Ama bazı şeyler sadece fikir olarak çekici gelir. Cinayet işlemek istediğim zamanlar da olmuştur. Somut bir kişiye karşı değil sadece. Günde 8 - 10 kişiyi öldürmek isteyebilirim. Böyle bir vahşet var insanların içinde. Benim de vahşete bir yakınlığım var. Ama somut bir cinayet bana çirkin gelebilir. Kanlar akacak, adam yıkılacak, düdükler çalacak, polis gelecek... Uzun iş...Ama soyutta cinayet çekici benim için.


ZEHİRLE DEĞİL SİLAHLA HALLETMEK DAHA İYİ
* Peki nasıl bir cinayet işlerdiniz ?
- Tabii silahı tercih ederdim. Zehir işin dehşetine pek uygun düşmüyor. Fazla sinsice.
* Ölümden çok söz etmeniz akla ölüm korkusunu getiriyor.
- A, evet ölümden korkuyorum. Belki biraz da seviyorum. Belki beni korkuttuğu için seviyorum. Ama ben insanların ölüm korkuları olabileceği gibi yaşamaktan da korkuları olacağına inanıyorum. Çünkü yaşamın tehlikeleri karar verme zorunlulukları, eyleme geçme zorunlulukları, bütün bunlar var.
* Yani yaşamak ölümden daha zor.
- Bazıları için... Oscar Wilde’nin güzel bir sözü vardır. İnsanların yüzde 90’ı yaşamazlar, sadece vardırlar. Bence de bir çok insan yaşamın tehlikelerini göze almaktansa yaşama taklidi yaparak ölmeyi bekliyorlar
 

muratveb

Profesör
Katılım
23 Temmuz 2009
Mesajlar
2,197
Reaksiyon puanı
56
Puanları
228
Bende Kürdüm Diyarbakırlıyım. Bu Lanet Pkk'dan Nefret Ediyorum. Bizlerin Adını Batıran Bu Şerefsizler. Oysa Bu Vatan Bizlerin Hepimizin. Kimse Kalkıp ßu Ülke Toprakları Altında Yeni Bir Ülke Kurma Arayışı İçersine Giremez. Çünkü Türkiye Kürdün Türkün Lazın .... Dedelerimizin Canlarıyla Alındı. Biz Bu Ülkenin Evlatlarıyız. Ama Pkk Bu Ülkedeki Tek Sorun. Tamamen Bitsede Kurtulsak Bu Beladan Bu İnsan Kaybından :( Tüm Şehitlerin Mekanı Cennet Olsun
 

WarriorEagle

Profesör
Katılım
2 Ağustos 2009
Mesajlar
1,514
Reaksiyon puanı
22
Puanları
218
kürtlerim %85 i pkk yı desteliyor. hiç kimse kendini kandırmasın...
şimdi birileri çıkar hadi git işine der..
amapkk destekçileri kürtlerin % 85 idir...
 

0ReiS0

Dekan
Katılım
8 Temmuz 2008
Mesajlar
5,667
Reaksiyon puanı
91
Puanları
228
kürtlerim %85 i pkk yı desteliyor. hiç kimse kendini kandırmasın...
şimdi birileri çıkar hadi git işine der..
amapkk destekçileri kürtlerin % 85 idir...

Pkk Kimdir ? Pkk ermenistan Tarafından Kurulan bir Örtgüttür Bunu Herzaman Sölüyoruz Ve Herkes söylüyor Ama sızın Kafanız ancak Tvde Gördüklerine Basıyor biraz araştırın gerçekleri görceksiniz pkk yı KIm desteklior abd barzanı talabanı ermenistan ve yahudiler bunlarada kaynağı aynı kişiler sağlıyor dtp partiside onların içinden kurulan bir partidir neymiş kürtlerin partisi ne alakası var bende kürdüm sülalemde kürt ama dtp ile bi işimiz yok herzman kınıyoruz ve kınamaya devam edcez onlar gerçek kürtlerin tırnağı bile olamazlar kafanıza göre cıkıp burda saçma sapan yazı yazmayın araştırın ondan sonra apo kürtmüdür hayır değildir 1 kelime kürtçe bilmiyor babası annesi ermenidir ve annesi babası üldürüldükten sonra türk aile tarafından bakılmıştır Genel olarak konusmayın!
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst