Piyasalarda 'Tezkere' gerilimi

[Ahmethz]

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, bayram tatili öncesindeki son seansı 58 bin 53 puandan kapatırken, yatırımcılar gözlerini Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararı alması beklenen 16 Ekim'deki toplantısına ve Kuzey Irak'a sınır ötesi operasyona ilişkin Meclis'ten çıkarılması beklenen tezkereye çevirdi.
(ANKA) - Önümüzdeki hafta piyasaların nasıl bir seyir izleyeceğini ANKA'ya değerlendiren uzmanlar, ABD ve Türkiye ilişkilerinde yaşanan olumsuzlukların piyasaları gerebileceği uyarısında bulunarak, "Haftanın en önemli gündem maddesi tezkere olacak" yorumunu yaptılar.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, bayram tatili öncesindeki son seansı 58 bin 53 puandan kapatırken, yatırımcılar gözlerini Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararı alması beklenen 16 Ekim'deki toplantısına ve Kuzey Irak'a sınır ötesi operasyona ilişkin Meclis'ten çıkarılması beklenen tezkereye çevirdi.
Önümüzdeki hafta piyasaların nasıl bir seyir izleyeceğini ANKA'ya değerlendiren uzmanlar, ABD ve Türkiye ilişkilerinde yaşanan olumsuzlukların piyasaları gerebileceği uyarısında bulunarak, "Haftanın en önemli gündem maddesi tezkere olacak" yorumunu yaptılar. Uzmanların görüşleri şöyle:
Turkish Yatırım Finansal Strateji Müdürü Gökhan Uskuay:
"Geçtiğimiz hafta geleceğe ilişkin en önemli beklentiler Merkez Bankası'nın 16 Ekim'deki toplantısı ve 31 Ekim'deki FED toplantısıyken, şimdi bunlara tezkereye ilişkin gelişmeler ve 5 Kasım'da gerçekleşecek Erdoğan-Bush görüşmesi de eklendi. Ankara'daki gelişmeler, risk algılamasını yükseltirse satışlar yaşanabilir. Artık tezkere ve sınırötesi opirasyon en önemli gündem maddesi oldu. Tezkere gündemdeyken Merkez'in faiz indirimi satış fırsatı olarak değerlendirilecektir. ABD ile gerçekleştirilecek ortak bir operasyon, piyasaların moraline olumlu etki yapar. Dolar 1.21 seviyelerine çıkabilir."
Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert:
"Merkez Bankası'nın çeyrek baz puanlı faiz indirimi kesin gibi gözüküyor. Ancak piyasaların beklentisi en az 50 baz puanlı bir indirim olması yönünde. Dolardaki yabancı girişi ciddi şekilde devam ediyor. Paritedeki düşüşe rağmen satışlar karşılanıyor. Endeks, 59 bin sınırına dayanabilir. Faizlerin ise 16-16.5 aralığında seyrtmesi bekleniyor. Piyasalar şimdilik hafta içinde yaşanacak gelişmeleri izleyecek."
kaynak

 

[BacKDooR]

Yine bana kızanlar olacak ama söylemeden edemeyeceğim gel de konuşma.
Türkiye öyle bir hal aldı ki ekonomi denen şey sadece borsadan ibaret, borsa yükselirse ekonomi mükemmel, borsa düşerse batarız, dolar yükselirse batar, düşerse zenginleşiriz.

Bu yalanlarla halk uyutuluyor. İşin ilginç tarafı borsanın düşmesi her ne hikmetse hep amerikan ve ülke içersindeki işbirlikçi devlet adamlarının, işbirlikçi kişilerin çıkarları zedelenirse söz konusu oluyor.

Önce şunu söylemek gerek borsa denen şey belirli kişilerin elinde olan bir piyasa, bu piyasadaki büyük şirketlerin çıkarları nasıl korunabilir?
Elbetteki borsaya önem vererek ve Türkiye için çok önemli olduğu fikrini halkın kafasına sokarak, (bunda başarılı olundu)
Borsa düşerse mahvoluyoruz, çıkarsa zenginleşiyoruz ama benim anlamadığım şey neden zengin olan hiç biz halk değiliz.

Şu adamın söylediklerine bakın, "amerikayla ortak operasyon" bu adamların sadece kendi çıkarlarını düşündükleri bu ülkenin ve dünyanın gerçeklerinden haberdar olmadıkları ya da umurlarında olmadığı nasıl da belli oluyor.
Mayın, silah veren, onları besleyen ABD ile düzenlenen operasyona kim inanır, cehalet içersinde olanlar dışında.

Kuzey ıraktaki pkk kampında arama yapmadan bir ay önce kameralar karşısında randevu ile arama yapacaklarını bildiren amerikalıları hatırlıyorum, sonra da hükümet tarafından bunun olumlu bir davranış olduğunu açıklamasını hatırlıyorum, yine bir şey daha hatırlıyorum o pkk kampında bırakın silahı bir tek mermi kovanı bulunamıyor.

Randevuyla arama yaparsan öyle olur ABD ile ortak operasyon olabilir mi? Olabilir, önemli olan şekilcilik "aha operasyon dediniz yaptık, daha ne yapalım?" diye mi uyutulacağız ondan sonra?

Bu ülkede şu anda en tehlikeli şey sıcak paranın varlığı, düşünün ki fabrikaya, yatırıma dönmemiş 90 milyar dolar para var bu bize başarı olarak gösteriliyor 100 milyon dolar koyan yunanlı iş adamı 1 yıl sonra ticaretten elde edemeyeceği karı bizim üzerimizden, hiçbir batma riski olmadan, devlet garantisi altında, kazanıyor.

Ne bir iş yeri, ne bir istihdam, ne bir üretim, ne bir çivi çakma hiç birisi yok, getir paranı yatır sonrasında al bu kazancı çek git yani sırtımdan para kazan ben de vergi veren biri olarak bu delikleri kapatmaya çalışayım, sonra bu sıcak para bize başarı olarak yutturulsun, Türkiye'ye sermaye geliyor diye kandırılıp uyutalım.

Peki borsa neden bu kadar önemli? İşte önemli nokta bu, Türkiye'de bedavaya yukarıda saydığım şekilde para kazanmak çok basit, Türkiye'de sıcak para bu saydığım yatırımlara yönlendirilmediği için, yani her an elimizden uçması mümkün olup, tıpkı 99 krizinin çıkma nedeninin aynısı sebepleri oluşma ihtimali olmasından dolayı önemli.

Sömürge devlet gibi davranma nedenlerimizin başında bu geliyor, yabancı sermaye ülke içersindeki sıcak parayı işine gelmeyen en küçük bir durumda "parayı çekerim haa" deyip üstü kapalı olarak bir krizle tehdit ediyor, halbuki bu para yatırım şeklinde olmuş olsa adam "bak bu parayı alır giderim" diyemez. Hükümet sıcak parayı doldurdu şimdi o adamların mecburen oyuncağı oldu "bak parayı çekeriz batarsınız" diye tehdit ediliyor, burnumuzun ucundaki terör yuvalarına kendi başımıza operasyon düzenleyemiyoruz.

Yani; özür dileyerek söylüyorum teşbihte hata olmaz derler.
Bu yabancı sermaye mart kedisi gibi "hem sırtımızdan inmiyorlar hem de bas bas bağırıyorlar"
Yeni iş alanları açmayan, istihdama, işsizliğe hiç bir katkısı olmayan, üretim yapmayan, ama buna rağmen sıfır riskle yüksek karlar elde edip yurtdışına çıkan sermayenin çıkarlarını korumamız gerekiyor.

Yaşasın bağımsız Türkiye Cumhuriyeti...