Petrol Ve Siyasetin Gölgesinde Türkiye

Bu konuyu okuyanlar

Be5tE

Müdavim
Katılım
22 Nisan 2008
Mesajlar
7,341
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0

Deloitte Türkiye, 2008’in ilk beş ayını değerlendirdiği "Ekonomik Görünüm 2008-Haziran" raporunu "Petrol ve Siyasetin Gölgesinde" başlığıyla yayımladı.

Rapor, parasal ve mali politika hedeflerindeki revizyonların olumsuz algılandığını, bunun da belirsizlikleri artırdığını savunuyor. Çalışmaya göre siyaset arenasında yaşanan gerilimler ve artan petrol fiyatları ekonomiyi tehdit ediyor. Ekonomideki olumsuz gidişin durdurulması için siyasi belirsizliklerin giderilmesi, gevşemekte olan mali disiplinin tekrar güçlenmesi, IMF ile tekrar yakın bir ilişkiye girilmesi ve yapısal düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesi önem taşıyor.

10 Temmuz 2008 İstanbul - Türkiye’de Vergi, Yönetim Danışmanlığı, Kurumsal Finansman, Denetim ve Kurumsal Risk alanlarında hizmet veren Deloitte, Ekonomik Görünüm 2008-Haziran raporunu yayımlandı. 2008’in ilk 5 ayını değerlendiren "Petrol ve Siyasetin Gölgesinde" başlıklı raporda global piyasaların durumu, Türkiye üzerindeki olumsuz etkileri ve makro ekonomi göstergelerindeki değişim değerlendirildi. Deloitte Türkiye’nin Ekonomi Danışmanı Dr. Murat Üçer tarafından hazırlanan rapora göre büyümesi yavaşlayan, enflasyon ve cari açığı yükselmeye devam eden Türkiye ekonomisi, petrol fiyatlarındaki sürekli artış ve siyasi ortamdaki belirsizliklerden de olumsuz etkileniyor.

Gündemdeki bazı kritik sorulara cevaplar aranan çalışmada, güçlü mali disiplinin ve sıkı para politikasının ekonomik görünümün daha fazla kötüleşmesini önlemek için şart olduğu vurgulandı.

TÜRKİYE’NİN MAKRO EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ BOZULUYOR

Rapora göre küresel ekonomik koşullar ve Türkiye’nin siyasi görünümü, bir önceki rapordaki temel ekonomik beklentilerde bir revizyona neden oldu. Bu çerçevede büyüme beklentileri düşerken, enflasyon ve cari açık beklentileri yükseldi.

6 Haziran 2008’e kadar olan veriler dikkate alınarak hazırlanan raporda, yılın ilk çeyreğinde büyüme verilerinin güçlü bir performans sergilediği ancak baz etkisinden kaynaklanan bu yükselişin yılın tamamı için geçerli olmayacağı vurgulanıyor. Bu çerçevede Türkiye’nin büyümesinin 2008 sonu itibarı ile yüzde 3–3,5 (Mart raporundan yaklaşık 1 puan aşağıda) olacağı tahmin edilirken, enflasyon oranının ise yüzde 10 seviyelerinde (Mart raporundan 2-2,5 puan yukarıda) gerçekleşeceği öngörülüyor.

Çalışmada Hükümet’in ve Merkez Bankası’nın maliye ve para politikalarında yaptığı revizyonların piyasa ve analistler tarafından genelde gevşeme sinyalleri olarak değerlendirildiği ve olumlu algılanmadığı belirtiliyor. Bu revizyonların başlıcaları hükümetin, faiz dışı fazlayı 2007’deki yüzde 3,5’ten önümüzdeki yıllarda en az bir puan daha indireceğini açıklaması ve daha önemlisi bunu detaylandırarak, sağlam bir temele dayandırmaması para politikası tarafında ise Merkez Bankası’nın enflasyon hedefini ciddi şekilde yukarı doğru revize ederek, aceleci davranması olarak sıralanıyor.

ENERJİ İTHALİ VE ARTAN PETROL FİYATLARI CARİ AÇIĞI GENİŞLETİYOR

Rapora göre Türkiye ekonomisinin cari açığı enerji ithali ve artan petrol fiyatları nedeniyle genişlemeye devam ediyor. 2007 yılını 38 milyar dolar civarında tamamlayan cari açık Nisan ayında 12 aylık toplam olarak 42 milyar dolara yükseldi. Çalışma, 2008 yılı sonunda Türkiye ekonomisinin - temelde petrol fiyatlarından kaynaklanan sebeplerle – en az 50 milyar dolar civarında bir cari açık vereceğini öngörüyor.

2007 yılında Türkiye’nin cari açığının (37,6 milyar dolar) yarısından fazlasını finanse eden doğrudan yabancı sermayenin 2008 yılında açığın yalnızca yüzde 20’sini finanse edebileceği tahmin ediliyor. Deloitte Türkiye’nin çalışmasına göre, bu yıl sonuna kadar ülkeye 11-12 milyar dolar civarında doğrudan yabancı sermaye girişi bekleniyor. Bu da açığın finansmanı açısından 2008 yılının borçlanmanın ağırlık kazanacağı zor bir yıl olacağı anlamına geliyor.

2008 yılı başından beri ithalatın üzerinde artış gösteren ihracat hacmine karşılık, petrol fiyatlarındaki sürekli artış dış ticaret dengesini olumsuz etkiliyor. Nominal olarak bakıldığında Nisan ayında yüzde 37 artan ihracat son 12 ayda 120 milyar doları aşarken, ithalat tarafında ise enerji ithalatının başı çekmesi ile yüzde 38’lik bir artış yaşandı ve son bir yıldaki ithalat 189 milyar doları buldu.

YIL BOYUNCA YTL GÜCÜNÜ KORUYACAK

Nisan ayı ortalarında en düşük seviyesini gören Yeni Türk Lirası, özellikle likiditenin daralması ve faizlerin yeniden yükselmesiyle dolar karşısında yeniden değerlenmeye başladı. Ancak finansman ihtiyacı ve siyasi riskler göz önünde bulundurulduğunda YTL’nin bu yılı reel olarak değer kaybıyla bitirmesi bekleniyor.

2008 yılına 55.000 seviyelerinde başlayan ancak global piyasalardaki çalkantı nedeniyle yılın hemen başında düşüşe geçen İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) ise halen yaşadığı kayıpları telafi etmekten uzak bir seyir izliyor. Rapora göre, hisse senetlerindeki düşüşün arkasında yerli yatırımcıların tepkisi kadar, yabancı yatırımcıların çıkışı da bulunuyor. Haziran ayı itibarıyla IMKB, Gelişmekte Olan Piyasalar (GOP) Endeksi’nde yüzde 35 kayıpla en fazla değer kaybeden hisse senedi piyasası oldu.

MAKRO EKONOMİK İSTİKRARDAN VAZGEÇİLMEMELİ

Deloitte Türkiye’nin "Petrol ve Siyasetin Gölgesinde" başlıklı "Ekonomik Görünüm 2008-Haziran" raporunu değerlendiren Deloitte Türkiye Yönetici Ortağı Hüseyin Gürer şunları söyledi: "Mart ayında yaşanan global dalgalanmanın reel ekonomiye maliyetleri ortaya çıkmaya başladı. Düşük enflasyon ve yüksek büyüme modelleriyle hareket eden ülkeler politikalarını yeniden gözden geçirmek durumunda kalacak. Global dalgalanma şu an için durulmuş görülmekle birlikte, dış finansmanı ekonomisi için çok önemli olan Türkiye gibi ülkelerin hayli dikkatli ve tedbirli olması gerekiyor. Sıkı para ve mali disiplin politikalarından taviz verilmemesi makro ekonomik istikrarın temel şartıdır. Yapısal reformların en tepeden sahiplenilerek hayata geçirilmesi ve IMF ile ilişkilerin yeniden güçlendirilmesi de büyük önem taşıyor."

Gürer sözlerine şöyle devam etti: "Hazırladığımız raporun ekonomik ortamın tahlili ve geleceğe yönelik tahminler açısından firmalarımıza yararlı olacağına inanıyorum. Bu çalışmaları sürdüreceğiz ve önümüzdeki aylarda yeni raporlar yayınlayacağız. Deloitte küresel uzmanlığını firmalarımızın hizmetine sunmaya devam edecek."

5.gif
Kaynak
5.gif
 

MegaWolt

Müdavim
Katılım
29 Mayıs 2007
Mesajlar
3,522
Reaksiyon puanı
42
Puanları
48
Türkiye bir an önce yer altı kaynaklarını kullanmalı. Suriye sınırının karşı tarafında onlarca petrol kuyuları dönerken, Türkiye tarafında olmaması çok acayip! Sanırım sınırdan bu tarafa petrol geçmiyor :D
 
Üst