wwhirlwind
Profesör
- Katılım
- 21 Aralık 2006
- Mesajlar
- 2,313
- Reaksiyon puanı
- 2
- Puanları
- 0
Meslek hayatı boyunca terörle savaşmış komutanları terörden yargılayıp içeri attılar.
Kuşkusuz bu işe en çok teröristler sevindi. Olay duyulduğunda PKK’nın ve Kürtçü uzantılarının bayram ettiğini anlamak için kahin olmak gerekmiyor. Başka kimler sevindi?
Ömrünce Turkiye Cumhuriyetini ve onun laik düzenini içine sindiremiyenler.
***
Bu davanın çıkış noktası Ümraniye’de bir gecekonduda bulunan 27 el bombasıydı. Geçen hafta bunların imha edildiğini öğrendik. Düşünün, bu 27 bomba üzerine bir operasyon başlıyor ve ardından deliller yok ediliyor. Gerekçesi “patlar matlar!” Ben bunca yıldır bu işlere kafa yorarım. Bir el bombasının kendiliğinde patladığını duymadım. Tüm İnterneti, askeri forumları ve arşivleri taradım. Kayıtlara geçmiş tek bir vaka yok! Bir el bombası ancak yüksek ısıya maruz kalırsa patlar. O halde bu deliller neden yok edildi?
***
AKP medyası, bu bombaları ve ardından bulunan diğer bombaları haber yaparken; “bunlar da Ümraniye’dekilerin aynisi, aynisinin tıpkısı” gibi matrak benzetmeler yaptılar. Bir bombayı diğerlerine benzeteceksen; “tipi şu, seri numarası bu, şu seri nolu sandıktan çıkmıştır” demen lazım. İnsanı tarif eder gibi bomba tarifi yapılmaz. Bulunan her tabancaya “suikast silahı” diyen gerzek muhabir ve editörlerden başka ne beklenir? Üstelik, Güneydoğu’ya bir muhabir yollayın arazide dolaşsın size bir haftada onlarca el bombası bulup gelsin. El bombası nasıl darbe kanıtı oluyor?
***
“Örgüt” var cinayet yok! Danıştay cinayetini, bazı siyasi cinayetleri, hatta Sivas’ta Alevilerin yakılmasını bile bu işin içine sokmaya çalışıyorlar. Çok miktarda silah da yok, para da yok. “Örgütün kasası” diye takdim edilen Kuddusi Okkır kanser olup beş parasız öldü. Bakalım bunun hesabını kim nası verecek?
***
Cezaevinde 13 aydır yatanlara ve son alınanlara bakıyorum, hayatta biraraya gelmeyecek insanlar var. İçlerinde bir iki kıytırık serseri, ruh hastası da yok değil. Ama terörle bu kadar uğraşmış bir gazeteci olarak bakıyorum, “terörist” diyeceğim tek kişi yok. Bu uygulama, Amerikalıların Talibanları içinde tuttuğu Guantanamo askeri cezaevi olayına benzedi. Guantanamo’daki mahkumlar 3-4 sene yargı bekledi. Bu yapılan, yerli Guantanamo vakasıdır.
***
Abant paltformu bir toplantı daha yaptı ve “kürt sorunu” tartışıldı. Gazeteci Cengiz Çandar, Kürtçenin resmi dil olmasını istedi. Sonuç bildirisinde ise “Kürt Federe yönetimi ile her türlü dostane ilişkinin geliştirilmesini elzem görüyoruz’’ dendi. Açıkça Barzani yönetimi tanınsın dediler. Bir sonrası, büyük kürdistan haritasının gerçekleşmesidir.
***
Dün Anadolu Ajansı bir haber geçti. Talabani Atina’da “PKK kandil’i terketsin” demişti. Haberin orijinalinde, yani AFP’nin geçtiği haberde şöyle bir ayrıntı vardı: “...Talabani askerlerin desteklediği laik milliyetçi hasımlara karşı, AKP Hükümetine desteğimizi vurguluyoruz dedi...” Dayanışma diye buna denir!
***
Geçen hafta ABD Genelkurmay İkinci Başkanı General Cartwright geldi. Yurdum medyası bunu PKK meselesine bağladı. Yani Amerikalı general bize bir şeyler “vermeye” gelmişti. Üst düzey bir ABD generali buraya “vermeye” gelmez. Olay tamamen İran süreciyle ilgili. İran operasyonu ısıtılıyor. Tüm bu olanlar, emekli generallerimizin başına gelenler bu süreçle ilgilidir. Tolon ve Eruygur, Amerika’yı en çok eleştiren paşalardır. Atatürkçü Düşünce Derneği’ne “terörist örgüt”, paşalara “terörist” diyen kafanın ardında AB-D var.
***
Defalarca yazdık. Darbe isteyen haindir. Siyasette başarısız olanların askeri kullanmak istemesi vatana hıyanettir. Eğer tutuklanan paşalar gerçekten kendi başlarına darbe örgütlemek istediyse, yani iddialar haklıysa TSK bunu asla onaylamaz.
Buna rağmen bu dava üzerinden TSK’yı yıpratmaya çalışmak cehalet değilse ayni şekilde hainliktir.
Bunu bilinçli olarak yapanlar, AB-D’nin içimizdeki “Taraf’ı” ve işbirlikçisidir.
Tuncer BAHÇIVAN
Kuşkusuz bu işe en çok teröristler sevindi. Olay duyulduğunda PKK’nın ve Kürtçü uzantılarının bayram ettiğini anlamak için kahin olmak gerekmiyor. Başka kimler sevindi?
Ömrünce Turkiye Cumhuriyetini ve onun laik düzenini içine sindiremiyenler.
***
Bu davanın çıkış noktası Ümraniye’de bir gecekonduda bulunan 27 el bombasıydı. Geçen hafta bunların imha edildiğini öğrendik. Düşünün, bu 27 bomba üzerine bir operasyon başlıyor ve ardından deliller yok ediliyor. Gerekçesi “patlar matlar!” Ben bunca yıldır bu işlere kafa yorarım. Bir el bombasının kendiliğinde patladığını duymadım. Tüm İnterneti, askeri forumları ve arşivleri taradım. Kayıtlara geçmiş tek bir vaka yok! Bir el bombası ancak yüksek ısıya maruz kalırsa patlar. O halde bu deliller neden yok edildi?
***
AKP medyası, bu bombaları ve ardından bulunan diğer bombaları haber yaparken; “bunlar da Ümraniye’dekilerin aynisi, aynisinin tıpkısı” gibi matrak benzetmeler yaptılar. Bir bombayı diğerlerine benzeteceksen; “tipi şu, seri numarası bu, şu seri nolu sandıktan çıkmıştır” demen lazım. İnsanı tarif eder gibi bomba tarifi yapılmaz. Bulunan her tabancaya “suikast silahı” diyen gerzek muhabir ve editörlerden başka ne beklenir? Üstelik, Güneydoğu’ya bir muhabir yollayın arazide dolaşsın size bir haftada onlarca el bombası bulup gelsin. El bombası nasıl darbe kanıtı oluyor?
***
“Örgüt” var cinayet yok! Danıştay cinayetini, bazı siyasi cinayetleri, hatta Sivas’ta Alevilerin yakılmasını bile bu işin içine sokmaya çalışıyorlar. Çok miktarda silah da yok, para da yok. “Örgütün kasası” diye takdim edilen Kuddusi Okkır kanser olup beş parasız öldü. Bakalım bunun hesabını kim nası verecek?
***
Cezaevinde 13 aydır yatanlara ve son alınanlara bakıyorum, hayatta biraraya gelmeyecek insanlar var. İçlerinde bir iki kıytırık serseri, ruh hastası da yok değil. Ama terörle bu kadar uğraşmış bir gazeteci olarak bakıyorum, “terörist” diyeceğim tek kişi yok. Bu uygulama, Amerikalıların Talibanları içinde tuttuğu Guantanamo askeri cezaevi olayına benzedi. Guantanamo’daki mahkumlar 3-4 sene yargı bekledi. Bu yapılan, yerli Guantanamo vakasıdır.
***
Abant paltformu bir toplantı daha yaptı ve “kürt sorunu” tartışıldı. Gazeteci Cengiz Çandar, Kürtçenin resmi dil olmasını istedi. Sonuç bildirisinde ise “Kürt Federe yönetimi ile her türlü dostane ilişkinin geliştirilmesini elzem görüyoruz’’ dendi. Açıkça Barzani yönetimi tanınsın dediler. Bir sonrası, büyük kürdistan haritasının gerçekleşmesidir.
***
Dün Anadolu Ajansı bir haber geçti. Talabani Atina’da “PKK kandil’i terketsin” demişti. Haberin orijinalinde, yani AFP’nin geçtiği haberde şöyle bir ayrıntı vardı: “...Talabani askerlerin desteklediği laik milliyetçi hasımlara karşı, AKP Hükümetine desteğimizi vurguluyoruz dedi...” Dayanışma diye buna denir!
***
Geçen hafta ABD Genelkurmay İkinci Başkanı General Cartwright geldi. Yurdum medyası bunu PKK meselesine bağladı. Yani Amerikalı general bize bir şeyler “vermeye” gelmişti. Üst düzey bir ABD generali buraya “vermeye” gelmez. Olay tamamen İran süreciyle ilgili. İran operasyonu ısıtılıyor. Tüm bu olanlar, emekli generallerimizin başına gelenler bu süreçle ilgilidir. Tolon ve Eruygur, Amerika’yı en çok eleştiren paşalardır. Atatürkçü Düşünce Derneği’ne “terörist örgüt”, paşalara “terörist” diyen kafanın ardında AB-D var.
***
Defalarca yazdık. Darbe isteyen haindir. Siyasette başarısız olanların askeri kullanmak istemesi vatana hıyanettir. Eğer tutuklanan paşalar gerçekten kendi başlarına darbe örgütlemek istediyse, yani iddialar haklıysa TSK bunu asla onaylamaz.
Buna rağmen bu dava üzerinden TSK’yı yıpratmaya çalışmak cehalet değilse ayni şekilde hainliktir.
Bunu bilinçli olarak yapanlar, AB-D’nin içimizdeki “Taraf’ı” ve işbirlikçisidir.
Tuncer BAHÇIVAN
