Osman Tanburacı: "Yine de ötekilerden iyi"

aliihsangs12

Profesör
Katılım
29 Nisan 2008
Mesajlar
1,348
Reaksiyon puanı
4
Puanları
0
1.jpg


Osman Tanburacı

Bellinzona’lı Gürkan Sameter İstanbul’a geldiğinde; ‘Galatasaraylıyım, ona sempatim var’ dedi... Galatasaraylı eski futbolcu İsviçreli Kubilay Türkyılmaz; ‘Galatasaray turu rahat geçer, geçti bile’ dedi...
Galatasaray ne yaptı?
Turu geçti!
Geçti ama gel de ne çektiğimizi bir de bize sor.
Bu maçı seyretmek çile çekmek,
Yazması azap!
Bu kadar kötü bir Galatasaray’ın takdir görmesi, turu geçmesinden çok ilk maçı da dışarıda kazanmasıyla ülkeye 6 puan kazandırmasıdır. Yine de diğer rakiplerinden çok daha başarılıdır Galatasaray.

Arda’nın sakalı farz mı sünnet mi?

İlk 15 dakika Galatasaray’ın hücumu yok. Oyun orta alanda itişme... Hatta Bellinzona daha iyi top gezdiriyor. Gol için ümit çok, eylem yok! Baros da olmasa seyredilir adam yok.
Sakal bırakmış Arda önce sağda sonra solda isteksiz...
Sakalı farz mı sünnet mi belirsiz...
Arda da öyle... Belli ki tatminsiz.
Bi haller olmuş Arda’ya...
31’de sakatlanarak çıkıyor giren oyuncu Almancı Alpaslan Erdem.

Mehmet Topal ve Ayhan orta alanda yetersiz...
Lincoln fırsat kolluyor...
Hakan Balta orta alanda hava değişiminde!
Takım oyunu yok.
Galatasaray’ın gol atması iki kişinin maharetine kalmış; Lincoln ve Baros...
Nitekim öyle oluyor; Lincoln sağdan kale içine sarkarken düşürülüyor... Arkadan müdahale penaltı. Bizim hakemlere duyurulur!
Baros yine golünü atıyor. Bu adam takımın seyir zevki. Kalite bir oyun düşüncesi, çabukluğa dayalı süratle her zaman rakibi atlatan ve takımına kamçı vuran bir güç olarak gözüküyor ama onu tamamlayan yok! Baros kapris de yapmıyor, düşüyor kalkıyor mücadeleye devam ediyor. Başkaları gibi sıyırma kantar değil. Takımı için oynuyor, arkadaşlarıyla iletişimi takdir görüyor. Bu arada gözlerim de Kewell’ı arıyor. Meğer 19 Kewell Galatasaray’ın kimlik no’suymuş. Onsuz Baros serseri mayın!


Gazap üzümleri tarlası

Galatasaray’ın bu halinin sebebi; hatlar arsındaki derin boşluktur. Savunma bir türlü öne çıkmıyor. Forvetle defans arasında ‘gazap üzümleri’ yetiştirilecek tarla var! Bu kadar boş alanda hiçbir takım rakibe ağırlık koyamaz!
Topal’la Ayhan ziyan oldular. Onlara da bir çift lafım var; çok koşuyorsunuz, çok çalışıyorsunuz ama topu oyuna çabuk sokmuyorsunuz. İlla ya top sürüyor arkadaşlarınızın koşu yolunu daraltıyorsunuz ya da ekseniniz etrafında iki kez dönüyorsunuz. Bu da rakibin defansta çoğalmasına yarıyor. Skibbe mutlaka futbolun ileriye doğru çabuk oynanması gerektiğini kafanıza çakmalı. Böyle oynarsanız, sakatlar düzelince kulübede oturursunuz. Kewell’ı arayışım ondan.


De Sanctis yerinde dursa...

İkinci yarının başında Bellinzona da bir penaltı kazanıyor ama yenen gol kalenin göbeğinden. Sameter’in vuruşunda De Sanctis korkuluk gibi kalenin ortasında ayakta dursa topu kafayla çıkartacak... Önemli değil! Bellinzona ikici golü de atsa turu yine Galatasaray geçecek, ama olmaz ki...
Böyle de oynanmaz ki!

Penaltılar da olmasa maç hiç çekilmez!
Galatasaray resmen futbola ihanet ediyor. Bunun hafifletici izahı ancak şudur;
Futbol iyi oyuncular ve iyi rakiplerle oynanır.
Rakip Bellinzona olunca Galatasaray’ın da oyunu bozuldu. 4-3’lük ilk maç da bundan farklı değildi, futbol zevki yoktu ama 7 gol vardı, göz boyadı!

Galatasaray’ın zamana ihtiyacı var dedik ama zaman da geçiyor.
Hala Galatasaray’ın iyi bir takım olacağına inancım var.


Bir not;
Futbol artık fizik güce, dayanıklılığa bağlandı. Bellinzona onu uyguladı. (24) nolu Diarra, ‘diare’ olmuş Afrikalı çocuk gibi çırpı bacaklı ama maç boyu hatasız mücadele etti. Wahab da öyle, Mangiarratti, Lustrinelli de öyle... Kaliteleri yok ama futbol disiplinleri yüksek.


Ha gayret Skibbe

Skibbe gerekenleri yaptı, eldeki sağlamlardan doğru bir takım çıkarttı. Yaser’i de oyuna alınca 2. golü de buldu. Bazı maçlar zordur, bu da öyle bir maçtı. Galatasaray iyi oynamadan UEFA’ya kapağı attı. Amaç rakibi elemekti. Elediler işte!
Saraçoğlu’nda final söylemi için de vakit daha erken. Ümitliyim ama iddialı değilim bu oyunla zor.
Sabırsızlıkla sakatların iyileşmesini beklemekten başka çare yok.
Galatasaray’dan iki 11 çıkar;
Biri Turkcell’de oynar, öteki Avrupa Vodafone’da...

Ha gayret Skibbe olacak gibi...


N’aptın Beşiktaş?

Doğrusu hiç böyle bir sonuç beklemiyordum. Beşiktaş elenebilirdi ama böyle havlu atarak değil. 4-1’lik sonuç Beşiktaş’ın oyun kurgusunun bozuk olduğunu ifade eder.
Tabii ki Ukrayna takımı da pek yabana atılır gibi değilmiş..
Tevekkeli Lucescu ‘aman bu takıma dikkat’ dememiş...
Sanlı Kaptan da bana demişti; bu takımdan kork Osman;
Metalist tam metalist, civa gibi bir takım!


Eşeğini sağlam kazığa bağlayacaksın!

Hadi şimdi gelin, Büyükşehir Belediye maçında hakem gollerimizi vermedi, deyin!
Futbolda eşeğini sağlam kazığa bağlayacak sonra Allah’ına yalvaracaksın!
Önce futbol oynayacaksın.
Beşiktaş, Metalist’i İnönü’de üçleyecek, işi İstanbul’da bitirecekti. İki ayaklı maçların iç sahaları çok önemli.
Bakın Kayseri de ilk maçın kurbanı oldu. Kayseri’de yense turu atlamıştı...

Bunları hep yaşıyoruz ama hiç ders almıyoruz. Avrupalının bize olan üstünlüğü işte budur.
Lafla vakit geçirmiyor, futbolun emrettiklerini yapıyorlar.
Beşiktaş’a üzüldüm.
Beni de yanılttılar.

Ertuğrul Sağlam’a da bir sözüm var
Rotasyonu, motasyonu bırak takımının iskeletini kur. Kayseri’den geldiğin günden beri etkin bir Beşiktaş yaratamadın!
Bana kalırsa elmanın sapı, üzümün çöpü derken kılı kırk yarıp takım kuramıyorsun!
Hoca dediğin biraz sert ve kararlı olur.
Bunu başaramazsan her gittiğin takımda ömrün kısa olur!

Ertuğrul benim çok sevdiğim genç bir hoca, beyefendi ama Avrupa’da hal ve gidişe tur vermiyorlar. Beşiktaş mutlaka ilk 11’ini bulmalı.
Zapatoncny, Zapatocny deniyordu gördük!
Ama bunda başka şeyler var. Beşiktaş defansı hiçbir zaman iki maç üst üste aynı adamlarla maça çıkmadı. Sebebi ne olursa olsun kabak hocanın başına patlar!

Futbolda en önemli şey; istikrar!
Beşiktaş’ta en önemli şey istikrarsızlık!
Kalecisinden tutun, defansı, orta alanı ve de ileri ucu hep değişken. Sonuçlar iyi olsa alkış alırlar. Elenirlerse o kadroya da yol gözükür!

Onun için diyorum ki;
Galatasaray hepsinden iyi...
Hiç olmazsa umut vaat ediyor.
Fener ve Beşiktaş’ta umut, Kaf dağının ardında...

Kala kala iki takımımız kaldı Avrupa’da;
İster misiniz ikisi oynasın Saraçoğlu’nda!


Kaynak
 
Üst