Buralar karışacak şimdi, benim beynim yanmadan kaçayım.Dinle baya ilgilenen bir arkadaşıma sormuştum bu soruyu. Söylediği kelimeyi unuttum ama anlamı şuydu;
Birisinin eceliyle mi yoksa kendi yüzünden mi öldüğünü bilemeyiz.
Mesela birisine kaldırımda yürürken araba çarptı. Bunu Allah mı ölüm vakti geldiği için yaptı yoksa sürücü yüzünden öldü bilemeyiz. Sürücü yüzünden öldüyse diğer tarafta ölen adamdan helallik alması gerekir. Eceliyle öldüyse helallik gerekmez. (Bunu anlatırken aklıma takıldı şimdi sürücü hapse atılırsa onun helalliğini kimin alması lazım)
Ben kendi fikrimi söyleyecek olursam cüzi iradesiyle ölüm anını ve şeklini kısmen insan belirleyebilse de ancak bu Allah'ın (c.c.) izniyle olan bir durumdur ve bu her zaman Allah'ın (c.c) sosuz ilminde vardır.
Bunu bilemiyoruz maalesef.Herşey allahın bilgisi ve izni dahilindedir zaten yani problem orada değil. Soru benim öleceğim an ve ölüm şekli benim cuzi irademle belirlediğim bir şeymidir yoksa Allahın belirlediği birşey midir?
Yanlış yorum yapmaktan korktuğum için cevap veremiyorum ama her şey Allah'ın sonsuz ilmi dahilindedir.Herşey allahın bilgisi ve izni dahilindedir zaten yani problem orada değil. Soru benim öleceğim an ve ölüm şekli benim cuzi irademle belirlediğim bir şeymidir yoksa Allahın belirlediği birşey midir?
Bu ayete tek bakmak mantıksız olur Nûh Sûresi'ndeki bu vakit onların helak olmasıyla alakalıdır. Hz. Nûh (a.s.) tebliğinden sonraki vakittir.Nuh suresi 4. Ayet
"Allah'a ibadet edin. O'na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vakte kadar ertelesin. Şüphesiz, Allah'ın belirlediği vakit gelince ertelenmez. Keşke bilseydiniz."
Allahın belirlediği vakit gelince ertelenemez demesi allahın belirlediği anlamına gelir gibi duruyor ama bilemiyorum.
Çok doğruKafamıza sıktığımızda kendimiz belirlemiş oluyoruz.
Kafamıza sıktığımızda kendimiz belirlemiş oluyoruz.
Yanlış yorum yapmaktan korktuğum için cevap veremiyorum ama her şey Allah'ın sonsuz ilmi dahilindedir.
Bu ayete tek bakmak mantıksız olur Nûh Sûresi'ndeki bu vakit onların helak olmasıyla alakalıdır. Hz. Nûh (a.s.) tebliğinden sonraki vakittir.
Masum bir insanın eceline sebep olmak o kişinin yaşama hakkını elinden almak demektir.Dinle baya ilgilenen bir arkadaşıma sormuştum bu soruyu. Söylediği kelimeyi unuttum ama anlamı şuydu;
Birisinin eceliyle mi yoksa kendi yüzünden mi öldüğünü bilemeyiz.
Mesela birisine kaldırımda yürürken araba çarptı. Bunu Allah mı ölüm vakti geldiği için yaptı yoksa sürücü yüzünden öldü bilemeyiz. Sürücü yüzünden öldüyse diğer tarafta ölen adamdan helallik alması gerekir. Eceliyle öldüyse helallik gerekmez. (Bunu anlatırken aklıma takıldı şimdi sürücü hapse atılırsa onun helalliğini kimin alması lazım)
İnsan dua ederek ömrünü değiştirebilir mi onu mu soruyorsunuz acaba? Yani Allah her şeyi bilir görür.Mesela senin ölüm tarihin eğer duan ile değişecekse bu da O'nun bilgisi ve izniyle olur.Yani kısaca insanın ömrü belirlidir.Değişip değişmeyeceğinide Allah bilir.Şehit olmak için dua edip o savaşta şehit olan sahabelerimiz vardır.Allah onun öyle dua edeceğini biliyordur.Ama insanın çabası da etkilidir.Birisi intihar etmek üzereyken onu yaşantısı veya hayatında yaptığı bir şeyler,dualar koruyup ölmeden sağ kalmasını veya o eylemden vazgeçmesini sağlayabilir.Ama bu Allah'ın yazdığının dışında bir şey değildir.Konu kader konusu içinde olduğundan anlamak bitaz zor olabilir.Peki ali imran 145 ayeti ölümün hangi an olacağına Allahın karar verdiğini mi söylüyor acaba?
'Hiçbir kimse Allah’ın yazılıp bir süreye bağlanmış izni olmadan ölmez. Kim dünya nimetini isterse ondan kendisine veririz; kim âhiret nimetini isterse ona da ondan veririz; ve şükredenleri ödüllendireceğiz.'