- Katılım
- 29 Haziran 2007
- Mesajlar
- 64,455
- Reaksiyon puanı
- 530
- Puanları
- 0
ABD Başkanı Barack Obama, Meclis kürsüsünden Meclis Genel Kurulu'ndaki milletvekillerine hitap etti. Türkiye'ye "yol arkadaşıyız" mesajı veren Obama'nın tarihi sözleri:
Özel gündemle toplanan TBMM Genel Kurulunu yöneten Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar, Obama'nın bir konuşma yapacağını duyurdu.
Meclis Araştırma açılmasına ilişkin önergenin okunmasının ardından Gülpınar, birleşime 15 dakika ara verdi.
Aradan sonra TBMM Başkanı Köksal Toptan ile birlikte Genel Kurul Salonuna giren Obama, milletvekilleri tarafından ayakta alkışlandı. Kabine üyelerinin elini sıktı ve milletvekillerini selamladı.
ABD Başkanı Barack Obama, Meclis kürsüsünden Meclis Genel Kurulu'ndaki milletvekillerine hitap etti.
Genel Kurulu selamlayan Obama, kürsüden konuşmasına başladı.
ABD Başkanı Barack Obama, Atatürk'ün bıraktığı en büyük mirasın, Türkiye'nin canlı, laik demokrasisi olduğunu belirterek, ''Ve bu Meclis de bunun devamını sağlamaktadır bugün'' dedi. Mecliste konuşmaktan onur duyduğunu ifade eden Obama, iki ülke arasındaki dostluğu ve müttefikliği devam ettirmeyi amaçladığını söyledi.
Türkiye ziyaretinin, ABD Devlet Başkanı sıfatıyla yaptığı ilk ülke ziyareti olduğunu anımsatan Obama, daha önce G-20 Zirvesine Londra'ya, NATO Zirvesine Strasburg'a ve Prag'daki AB Zirvesine gittiğine işaret etti.
Kendisine, ziyaretini Ankara ve İstanbul'da devam ettirmeyi, bir mesaj vermek için yapıp yapmadığını soranların olduğunu ifade eden Obama, ''Buna cevabım çok kolay; evet...'' dedi.
Obama, Türkiye'nin, ABD'nin önemli bir müttefiki olduğuna dikkati çekerek, ''Türkiye, Avrupa'nın önemli bir parçasıdır. Türkiye ve ABD, birlikte çalışarak, zamanımızın güçlüklerini çözümlemelidirler'' diye konuştu.
-''TARİHİN ŞEKLİNİ DEĞİŞTİREN LİDER''-
Atatürk'ün kabrini bu sabah ziyaret ettiğini, Anıtkabir'den çok etkilendiğini vurgulayan Obama, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çünkü, kendisi tarihin şeklini değiştiren bir liderdir. Ama Atatürk'ün yaşamına ait en büyük anıt, hiçbir şekilde taştan ya da mermerden inşa edilemez. Kendisinin bıraktığı en büyük miras, Türkiye'nin canlı, laik demokrasisidir. Ve bu Meclis de bunun devamını sağlamaktadır bugün.
Tabii ki bugünlere kolay ulaşılmadı. Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda, Türkiye rahatlıkla yabancı güçlere teslim olabilirdi. Bunun yanı sıra, bir imparatorluğu devam ettirmeyi de tercih edebilirdi. Ama Türkiye, farklı bir gelecek benimsedi. Kendisini yabancı kontrolden uzaklaştırdı, bir Cumhuriyet kurdu. Bu Cumhuriyet, hem ABD'nin hem de diğer dünya ülkelerinin saygısını kazandı. Tabii ki bu öykünün ardında basit bir gerçek var; Türkiye'nin demokrasisi, sizin kendi başarınızdır. Bu, size hiçbir şekilde bir dış güç tarafından diretilmedi. Türkiye, hem geçmişinin başarılarından güç aldı hem de her nesil Türklerin çabalarıyla güçlendi, ileriye doğru yol aldı.''
''YÜZYILIMIZIN SORUNLARINA NASIL CEVAP VERECEĞİMİZ; GELECEĞİN ÖZGÜRLÜKLE Mİ YOKSA KORKUYLA MI, YOKSULLUKLA MI YOKSA REFAHLA MI ŞEKİLLENECEĞİNİ BELİRLEYECEK''
ABD Başkanı Barack Obama, ülkesinin, Türkiye'nin AB üyeliğini ''şiddetle'' desteklediğini belirterek, ''21. yüzyılın güçlükleriyle başa çıkabilmek için tamamen birleşmiş, özgür ve barışçıl bir Avrupa'yı hedefliyoruz'' dedi.
Obama,, ABD demokrasisinin, kendi öyküsü olduğunu vurgulayarak, ABD'nin ilk başkanı, kurucusu George Washington için Ankara'daki gibi büyük bir anıt yaptıklarını anlattı.
Washington anıtını, Beyaz Saray'ın penceresinden her gün gördüğünü belirten Obama, bunu inşa etmenin on yıllar aldığını, gecikmeler yaşandığını, zaman içerisinde bu sürece katkı gösterenler olduğunu söyledi. Obama, yardıma koşanlar arasında dünya genelinden dostların olduğunu, herkesin, Washington'a ve onun kurduğu ülkeye saygılarını göstermek için çabada bulunduğunu vurguladı.
Obama, bunlardan birinin de İstanbul'dan geldiğini dile getirerek, Sultan Abdülmecit'in, kendilerine bir mermer plaka gönderdiğini anlattı. Obama, ''Burada basit cümlelerle yazılı bir şiir vardı. 'Arkadaşlığımızı, dostluğumuzu, ülkelerimiz arasındaki dostluğu güçlendirmek için' yazıyordu'' diye konuştu.
-''HİDAYET VE MEHMET'İN BAŞARILARI''-
Bunun üzerinden 150 yıl geçtiğini, iki ülkenin pek çok anlamda farklılaştığını vurgulayan Obama, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ama dostluğumuz daha da güçlendi ve müttefikliğimiz devam ediyor. Bu dostluk, İkinci Dünya Savaşı'nın sonrasındaki günlerden başladı. Başkan Truman, bu anlamda Türkiye'nin egemenliğini ve özgürlüğünü koruma anlamında taahhütte bulundu.
NATO'da, Türkiye'nin girdiği önemli gruplardan biri oldu. Türkiye ile ABD, Kore'den Kosova'ya, Kosova'dan Kabil'e bir arada savaştılar. Soğuk savaş dönemine birlikte karşı geldiler. Ayrıca ülkelerimiz arasındaki ticaret, iş birliği, bilim ve araştırma alanındaki çalışmalar da ilerledi.
Haklarımız arasındaki bağlar da derinleşti. Giderek daha fazla Türk kökenli ABD'li, Amerika'da yaşıyor ve başarılar kazanıyor. Bir basketbol sever olarak ben de Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur'un başarılarını keyifle seyrediyorum.''
-''ABD VE TÜRKİYE, DAHA GÜÇLENDİ''-
ABD Başkanı Barack Obama, ABD ve Türkiye'nin, her zaman, her konuda aynı fikirde olmadığını, bunun zaten beklenemeyeceğini, hiçbir ulus arasında da bunun görülmediğini vurguladı.
Pek çok zorlukları, son 60 yıl içinde birlikte ele aldıklarına dikkati çeken Obama, ''Müttefikliğimizin gücü nedeniyle hem ABD hem de Türkiye, daha güçlendi, dünyada daha güvenli bir yer oldu'' dedi.
Obama, artık iki demokrasinin önünde, daha önceden görülmeyen bir takım güçlüklerin bulunduğuna işaret ederek, bunlar içerisinde, sınır tanımayan ekonomik krizlerin olduğunu kaydetti. Aşırı uçların, kadınları, çocukları hiç acımadan öldürdüğünü, enerji arzının önünde güçlüklerin bulunduğunu, iklim değişikliği sorunlarının olduğunu belirten Obama, sözlerine şöyle devam etti:
''Dünyanın en öldürücü silahlarının artması ve beraberinde süre giden çatışmalar var. Bu bahsedilenler, bizim daha yeni yaşamaya başladığımız yüzyılımızın önemli sorunları. Bunlara nasıl cevap vereceğimiz, geleceğin özgürlükle mi yoksa korkuyla mı, yoksullukla mı yoksa refahla mı şekilleneceğini belirleyecek. Güçle mi yoksa adil ve devam eden bir barışla mı? Şu kadarından emin olduğumu söyleyebilirim; hiçbir ulus bahsettiğim zorluklara tek başına karşı gelemez. Bu kapsamda, bunun başarılabilmesi için tüm ulusların birlikte çalışması gerekiyor. O nedenle birbirimizi dinlemeli ve ortak hedeflere yönelik çalışmalıyız. Bu nedenle müşterek menfaatlerimiz üzerinde çalışmalıyız ve farklılıklarımızın ötesine geçebilmeliyiz. Bizler bunu yaptığımızda, bir arada çalıştığımızda daha da güçleniriz.''
-''GÖRÜLMEMİŞ KRİZE VERİLEN, GÖRÜLMEMİŞ CEVAP''-
Ziyaret boyunca Avrupa'dan bu mesajı beraberinde getirdiğini dile getiren Obama, bu mesajı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile de konuşma fırsatı bulduğunu söyledi.
''ABD'nin ileriye giden yaklaşımı bu olacak'' görüşünü dile getiren Obama, ABD ve Türkiye'nin, bu kapsamda G-20'de görülmemiş ekonomik krize verdikleri, görülmemiş cevapta birlikte çalıştıklarını vurguladı.
Obama, konuşmasını şunları kaydetti:
''Birlikte çalışarak, dünyanın en güçlü ekonomilerinin, eşgüdümlü olarak çalışmalarını istiyoruz, bu sayede nakit akışının hızlanmasını istiyoruz. Koruyuculuğun önüne geçerek, gelişmekte olan ülkelere el uzatmak istiyoruz, bu krizden en fazla etkilenen uluslara yardımcı olmak istiyoruz. Düzenleyici sistemlerin yerinde olmasını istiyoruz ki, dünya bir daha böyle bir kriz deneyimlemesin. ABD ve Türkiye, bu kapsamda dünya refahı, halklarımızın refahı için birlikte pek çok çalışma alanları bulabilir.''
-ENERJİ YATIRIMLARI-
ABD Başkanı Obama, Cumhurbaşkanı Gül ile ticarete yönelik iş birliğini ele aldıklarını dile getirerek, enerjide, istihdam yaratmak adına yapabileceklerinin de bulunduğunu söyledi.
''Yeni kaynaklar geliştirebiliriz. Sadece enerji bağımlılığı açısından, kendimizi kurtarmak için değil, beraberinde iklim değişikliğiyle mücadele için de bunu yapmalıyız'' diyen Obama, daha temiz teknolojilere yönelerek, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanarak yatırımlar yapmaları gerektiğini belirtti.
Obama, ABD'nin, bu kapsamdaki yatırımları destekleyeceğini bildirdi.
TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNE TAM DESTEK
Türkiye'nin, doğu-batı koridoru olarak, doğalgaz anlamında son derece önemli bir rolü bulunduğuna işaret eden Obama, ''Bu ekonomik iş birliği, sadece ortak güvenliği iyileştirmeye yarar. NATO müttefiki olarak, ABD ve Türkiye'nin böyle bir görevi var. Zaten demokrasi anlamında da paylaştığımız ortak değerler var. 21. yüzyılın güçlükleriyle başa çıkabilmek için tamamen birleşmiş, özgür ve barışçıl bir Avrupa'yı hedefliyoruz. ABD, Türkiye'nin AB üyeliğini şiddetle desteklemektedir'' diye konuştu.
Obama'nın diğer sözleri şöyleydi:
Biz hem Türkiye'nin hem AB'nin ortağı olarak bunu konuşuyoruz. Türkiye Avrupa'ya sadece boğaz üzerindeki köprülerle bağlı değil. Ortak pek çok yanı var ve birlikte hareket etmelidir. Demokrasiler durağan olamaz.
Dünya Türkiye'nin çıkardığı yeni yasaları ve gelişmeleri yakından takip etmeli ve alkışlamaktadır. Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması gibi konular önemlidir. Ben bu üyelikte oy hakkı olmayan bir başkan olarak konuşuyorum. Değişmek kolay değil ama bu gelşecek için şarttır.
Washington'un karşısında bir Abraham Lincoln anıtı var. Bu başkanımız ülkemizde köleleri kurtaran isim olmuştur. Kölelik ve ayrımcılık geçmişimiz var.
Burada Ermeni olaylarının geçmişine de değinmek zorundayım. Cesur adımlar atılmalı. İlişkiler sürdürülmelidir. Ermeniler ve Türkler sorunu birlikte çözmelidir.
Siz bu mücadeleleri yakından takip ediyorsunuz. Karabağ bölgesindeki sorunların gereğinden fazla sürmesi konusunda adımlar attınız.
ABD Ortadoğu'da iki devletli çözümü desteklemelidir. İsrail ve Filistin yan yana yaşamayı öğrenmeli. İki ülke ileri adımlar atmalı, verdikleri taahhütlere uymalıdır. ABD İsrail ve Filistin'e bu yolculukta destek olabilir. Birlikte çalışarak karamsarlığı ortadan kaldırmalıdır. Türkiye Suriye ile ilgili görüşmelerde de yardım elini uzatmalıdır. Bölgenin barışı İran'ın nükler silahlardan vazgeçirilmesi ile sağlanabilir. Siz de bu bölgede yaşıyorsunuz. Dünya bu silahlarda yeterince nasibini aldı. Artık dünyanın bundan daha fazlasına ihtiyacı yok. İran seçimini yapacak. Gelecek için nasıl bir hedef seçecek. Barışı mı silahları mı seçecek.
Birleşmiş bir Irak için çalışıyoruz. Türkiye ile yeni bir Irak için de mücadele edeceğiz. Buradan teröre müsade etmemeliyiz. Bunun için de PKK'da var. ABD olarak hiç bir terör örgütünü destekleyemeyiz. PKK ve El Kaide ortak düşmandır. Afganistan'da El Kaide yenilmelidir.
Birbirimize bir araya getiren güvenin zorlandığını görüyorum. ABD hiç bir zaman İslamla savaşta değildir. Olmamıştır. Olmayacaktır. ABD, Müslüman dünya ile olan ilişkisi sadece teröristlerle mücadele kapsamında olamaz. Biz ilişkilerimizi diğer alanlarda da geliştirmek istiyoruz. Birbirimizi iyi dinlemeli iyi anlamalıyız.
ABD senatosunda ailesi Müslüman olan üyeler var. Ben de bunlardan biriyim.
Sizin önemli bir atasözünüz var. Yangına körükle gidilmemelidir. Güç tek başına hiç bir şeydir.
Türkiye doğu ve batının birleştiği yerdir. Türkiye tarihi ve kültürü ile güçlüdür. lkenizle her zaman gurur duyduğunuzu biliyorum. ABD'nin Türkiye'nin yanında önemli bir yol arkadaşı olacağını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Ben burada bir kez daha aranızda bulunduğum için gurur duyduğumu söylemek istiyorum.
Obama'nın Genel Kurul'a hitabı, 26 dakika sürdü. Obama, konuşmasını bitirdikten sonra, Genel Kurul'daki stenograflarla ayrı ayrı tokalaştı.
Başkanlık Divanını da selamlayan Obama, bakanlarla tokalaştıktan sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile tokalaştı. Başbakan Erdoğan, Obama'nın Genel Kuruldan çıkışına refakat etti.
TBMM Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar, Obama'nın konuşmasını tamamlamasının ardından yarın saat 15.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.
ABD BAŞKANI OBAMA, TBMM'DEN AYRILDI
ABD Başkanı Barack Obama, TBMM'den ayrıldı. Obama, TBMM Genel Kurulu'ndaki hitabının ardından saat 16.05'te Meclisten ayrıldı.
ABD Başkanı Obama'yı, TBMM Başkanı Köksal Toptan, makam aracına kadar uğurladı.
KAYNAK
Özel gündemle toplanan TBMM Genel Kurulunu yöneten Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar, Obama'nın bir konuşma yapacağını duyurdu.
Meclis Araştırma açılmasına ilişkin önergenin okunmasının ardından Gülpınar, birleşime 15 dakika ara verdi.
Aradan sonra TBMM Başkanı Köksal Toptan ile birlikte Genel Kurul Salonuna giren Obama, milletvekilleri tarafından ayakta alkışlandı. Kabine üyelerinin elini sıktı ve milletvekillerini selamladı.
ABD Başkanı Barack Obama, Meclis kürsüsünden Meclis Genel Kurulu'ndaki milletvekillerine hitap etti.
Genel Kurulu selamlayan Obama, kürsüden konuşmasına başladı.
ABD Başkanı Barack Obama, Atatürk'ün bıraktığı en büyük mirasın, Türkiye'nin canlı, laik demokrasisi olduğunu belirterek, ''Ve bu Meclis de bunun devamını sağlamaktadır bugün'' dedi. Mecliste konuşmaktan onur duyduğunu ifade eden Obama, iki ülke arasındaki dostluğu ve müttefikliği devam ettirmeyi amaçladığını söyledi.
Türkiye ziyaretinin, ABD Devlet Başkanı sıfatıyla yaptığı ilk ülke ziyareti olduğunu anımsatan Obama, daha önce G-20 Zirvesine Londra'ya, NATO Zirvesine Strasburg'a ve Prag'daki AB Zirvesine gittiğine işaret etti.
Kendisine, ziyaretini Ankara ve İstanbul'da devam ettirmeyi, bir mesaj vermek için yapıp yapmadığını soranların olduğunu ifade eden Obama, ''Buna cevabım çok kolay; evet...'' dedi.
Obama, Türkiye'nin, ABD'nin önemli bir müttefiki olduğuna dikkati çekerek, ''Türkiye, Avrupa'nın önemli bir parçasıdır. Türkiye ve ABD, birlikte çalışarak, zamanımızın güçlüklerini çözümlemelidirler'' diye konuştu.
-''TARİHİN ŞEKLİNİ DEĞİŞTİREN LİDER''-
Atatürk'ün kabrini bu sabah ziyaret ettiğini, Anıtkabir'den çok etkilendiğini vurgulayan Obama, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çünkü, kendisi tarihin şeklini değiştiren bir liderdir. Ama Atatürk'ün yaşamına ait en büyük anıt, hiçbir şekilde taştan ya da mermerden inşa edilemez. Kendisinin bıraktığı en büyük miras, Türkiye'nin canlı, laik demokrasisidir. Ve bu Meclis de bunun devamını sağlamaktadır bugün.
Tabii ki bugünlere kolay ulaşılmadı. Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda, Türkiye rahatlıkla yabancı güçlere teslim olabilirdi. Bunun yanı sıra, bir imparatorluğu devam ettirmeyi de tercih edebilirdi. Ama Türkiye, farklı bir gelecek benimsedi. Kendisini yabancı kontrolden uzaklaştırdı, bir Cumhuriyet kurdu. Bu Cumhuriyet, hem ABD'nin hem de diğer dünya ülkelerinin saygısını kazandı. Tabii ki bu öykünün ardında basit bir gerçek var; Türkiye'nin demokrasisi, sizin kendi başarınızdır. Bu, size hiçbir şekilde bir dış güç tarafından diretilmedi. Türkiye, hem geçmişinin başarılarından güç aldı hem de her nesil Türklerin çabalarıyla güçlendi, ileriye doğru yol aldı.''
''YÜZYILIMIZIN SORUNLARINA NASIL CEVAP VERECEĞİMİZ; GELECEĞİN ÖZGÜRLÜKLE Mİ YOKSA KORKUYLA MI, YOKSULLUKLA MI YOKSA REFAHLA MI ŞEKİLLENECEĞİNİ BELİRLEYECEK''
ABD Başkanı Barack Obama, ülkesinin, Türkiye'nin AB üyeliğini ''şiddetle'' desteklediğini belirterek, ''21. yüzyılın güçlükleriyle başa çıkabilmek için tamamen birleşmiş, özgür ve barışçıl bir Avrupa'yı hedefliyoruz'' dedi.
Obama,, ABD demokrasisinin, kendi öyküsü olduğunu vurgulayarak, ABD'nin ilk başkanı, kurucusu George Washington için Ankara'daki gibi büyük bir anıt yaptıklarını anlattı.
Washington anıtını, Beyaz Saray'ın penceresinden her gün gördüğünü belirten Obama, bunu inşa etmenin on yıllar aldığını, gecikmeler yaşandığını, zaman içerisinde bu sürece katkı gösterenler olduğunu söyledi. Obama, yardıma koşanlar arasında dünya genelinden dostların olduğunu, herkesin, Washington'a ve onun kurduğu ülkeye saygılarını göstermek için çabada bulunduğunu vurguladı.
Obama, bunlardan birinin de İstanbul'dan geldiğini dile getirerek, Sultan Abdülmecit'in, kendilerine bir mermer plaka gönderdiğini anlattı. Obama, ''Burada basit cümlelerle yazılı bir şiir vardı. 'Arkadaşlığımızı, dostluğumuzu, ülkelerimiz arasındaki dostluğu güçlendirmek için' yazıyordu'' diye konuştu.
-''HİDAYET VE MEHMET'İN BAŞARILARI''-
Bunun üzerinden 150 yıl geçtiğini, iki ülkenin pek çok anlamda farklılaştığını vurgulayan Obama, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ama dostluğumuz daha da güçlendi ve müttefikliğimiz devam ediyor. Bu dostluk, İkinci Dünya Savaşı'nın sonrasındaki günlerden başladı. Başkan Truman, bu anlamda Türkiye'nin egemenliğini ve özgürlüğünü koruma anlamında taahhütte bulundu.
NATO'da, Türkiye'nin girdiği önemli gruplardan biri oldu. Türkiye ile ABD, Kore'den Kosova'ya, Kosova'dan Kabil'e bir arada savaştılar. Soğuk savaş dönemine birlikte karşı geldiler. Ayrıca ülkelerimiz arasındaki ticaret, iş birliği, bilim ve araştırma alanındaki çalışmalar da ilerledi.
Haklarımız arasındaki bağlar da derinleşti. Giderek daha fazla Türk kökenli ABD'li, Amerika'da yaşıyor ve başarılar kazanıyor. Bir basketbol sever olarak ben de Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur'un başarılarını keyifle seyrediyorum.''
-''ABD VE TÜRKİYE, DAHA GÜÇLENDİ''-
ABD Başkanı Barack Obama, ABD ve Türkiye'nin, her zaman, her konuda aynı fikirde olmadığını, bunun zaten beklenemeyeceğini, hiçbir ulus arasında da bunun görülmediğini vurguladı.
Pek çok zorlukları, son 60 yıl içinde birlikte ele aldıklarına dikkati çeken Obama, ''Müttefikliğimizin gücü nedeniyle hem ABD hem de Türkiye, daha güçlendi, dünyada daha güvenli bir yer oldu'' dedi.
Obama, artık iki demokrasinin önünde, daha önceden görülmeyen bir takım güçlüklerin bulunduğuna işaret ederek, bunlar içerisinde, sınır tanımayan ekonomik krizlerin olduğunu kaydetti. Aşırı uçların, kadınları, çocukları hiç acımadan öldürdüğünü, enerji arzının önünde güçlüklerin bulunduğunu, iklim değişikliği sorunlarının olduğunu belirten Obama, sözlerine şöyle devam etti:
''Dünyanın en öldürücü silahlarının artması ve beraberinde süre giden çatışmalar var. Bu bahsedilenler, bizim daha yeni yaşamaya başladığımız yüzyılımızın önemli sorunları. Bunlara nasıl cevap vereceğimiz, geleceğin özgürlükle mi yoksa korkuyla mı, yoksullukla mı yoksa refahla mı şekilleneceğini belirleyecek. Güçle mi yoksa adil ve devam eden bir barışla mı? Şu kadarından emin olduğumu söyleyebilirim; hiçbir ulus bahsettiğim zorluklara tek başına karşı gelemez. Bu kapsamda, bunun başarılabilmesi için tüm ulusların birlikte çalışması gerekiyor. O nedenle birbirimizi dinlemeli ve ortak hedeflere yönelik çalışmalıyız. Bu nedenle müşterek menfaatlerimiz üzerinde çalışmalıyız ve farklılıklarımızın ötesine geçebilmeliyiz. Bizler bunu yaptığımızda, bir arada çalıştığımızda daha da güçleniriz.''
-''GÖRÜLMEMİŞ KRİZE VERİLEN, GÖRÜLMEMİŞ CEVAP''-
Ziyaret boyunca Avrupa'dan bu mesajı beraberinde getirdiğini dile getiren Obama, bu mesajı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile de konuşma fırsatı bulduğunu söyledi.
''ABD'nin ileriye giden yaklaşımı bu olacak'' görüşünü dile getiren Obama, ABD ve Türkiye'nin, bu kapsamda G-20'de görülmemiş ekonomik krize verdikleri, görülmemiş cevapta birlikte çalıştıklarını vurguladı.
Obama, konuşmasını şunları kaydetti:
''Birlikte çalışarak, dünyanın en güçlü ekonomilerinin, eşgüdümlü olarak çalışmalarını istiyoruz, bu sayede nakit akışının hızlanmasını istiyoruz. Koruyuculuğun önüne geçerek, gelişmekte olan ülkelere el uzatmak istiyoruz, bu krizden en fazla etkilenen uluslara yardımcı olmak istiyoruz. Düzenleyici sistemlerin yerinde olmasını istiyoruz ki, dünya bir daha böyle bir kriz deneyimlemesin. ABD ve Türkiye, bu kapsamda dünya refahı, halklarımızın refahı için birlikte pek çok çalışma alanları bulabilir.''
-ENERJİ YATIRIMLARI-
ABD Başkanı Obama, Cumhurbaşkanı Gül ile ticarete yönelik iş birliğini ele aldıklarını dile getirerek, enerjide, istihdam yaratmak adına yapabileceklerinin de bulunduğunu söyledi.
''Yeni kaynaklar geliştirebiliriz. Sadece enerji bağımlılığı açısından, kendimizi kurtarmak için değil, beraberinde iklim değişikliğiyle mücadele için de bunu yapmalıyız'' diyen Obama, daha temiz teknolojilere yönelerek, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanarak yatırımlar yapmaları gerektiğini belirtti.
Obama, ABD'nin, bu kapsamdaki yatırımları destekleyeceğini bildirdi.
TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNE TAM DESTEK
Türkiye'nin, doğu-batı koridoru olarak, doğalgaz anlamında son derece önemli bir rolü bulunduğuna işaret eden Obama, ''Bu ekonomik iş birliği, sadece ortak güvenliği iyileştirmeye yarar. NATO müttefiki olarak, ABD ve Türkiye'nin böyle bir görevi var. Zaten demokrasi anlamında da paylaştığımız ortak değerler var. 21. yüzyılın güçlükleriyle başa çıkabilmek için tamamen birleşmiş, özgür ve barışçıl bir Avrupa'yı hedefliyoruz. ABD, Türkiye'nin AB üyeliğini şiddetle desteklemektedir'' diye konuştu.
Obama'nın diğer sözleri şöyleydi:
Biz hem Türkiye'nin hem AB'nin ortağı olarak bunu konuşuyoruz. Türkiye Avrupa'ya sadece boğaz üzerindeki köprülerle bağlı değil. Ortak pek çok yanı var ve birlikte hareket etmelidir. Demokrasiler durağan olamaz.
Dünya Türkiye'nin çıkardığı yeni yasaları ve gelişmeleri yakından takip etmeli ve alkışlamaktadır. Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması gibi konular önemlidir. Ben bu üyelikte oy hakkı olmayan bir başkan olarak konuşuyorum. Değişmek kolay değil ama bu gelşecek için şarttır.
Washington'un karşısında bir Abraham Lincoln anıtı var. Bu başkanımız ülkemizde köleleri kurtaran isim olmuştur. Kölelik ve ayrımcılık geçmişimiz var.
Burada Ermeni olaylarının geçmişine de değinmek zorundayım. Cesur adımlar atılmalı. İlişkiler sürdürülmelidir. Ermeniler ve Türkler sorunu birlikte çözmelidir.
Siz bu mücadeleleri yakından takip ediyorsunuz. Karabağ bölgesindeki sorunların gereğinden fazla sürmesi konusunda adımlar attınız.
ABD Ortadoğu'da iki devletli çözümü desteklemelidir. İsrail ve Filistin yan yana yaşamayı öğrenmeli. İki ülke ileri adımlar atmalı, verdikleri taahhütlere uymalıdır. ABD İsrail ve Filistin'e bu yolculukta destek olabilir. Birlikte çalışarak karamsarlığı ortadan kaldırmalıdır. Türkiye Suriye ile ilgili görüşmelerde de yardım elini uzatmalıdır. Bölgenin barışı İran'ın nükler silahlardan vazgeçirilmesi ile sağlanabilir. Siz de bu bölgede yaşıyorsunuz. Dünya bu silahlarda yeterince nasibini aldı. Artık dünyanın bundan daha fazlasına ihtiyacı yok. İran seçimini yapacak. Gelecek için nasıl bir hedef seçecek. Barışı mı silahları mı seçecek.
Birleşmiş bir Irak için çalışıyoruz. Türkiye ile yeni bir Irak için de mücadele edeceğiz. Buradan teröre müsade etmemeliyiz. Bunun için de PKK'da var. ABD olarak hiç bir terör örgütünü destekleyemeyiz. PKK ve El Kaide ortak düşmandır. Afganistan'da El Kaide yenilmelidir.
Birbirimize bir araya getiren güvenin zorlandığını görüyorum. ABD hiç bir zaman İslamla savaşta değildir. Olmamıştır. Olmayacaktır. ABD, Müslüman dünya ile olan ilişkisi sadece teröristlerle mücadele kapsamında olamaz. Biz ilişkilerimizi diğer alanlarda da geliştirmek istiyoruz. Birbirimizi iyi dinlemeli iyi anlamalıyız.
ABD senatosunda ailesi Müslüman olan üyeler var. Ben de bunlardan biriyim.
Sizin önemli bir atasözünüz var. Yangına körükle gidilmemelidir. Güç tek başına hiç bir şeydir.
Türkiye doğu ve batının birleştiği yerdir. Türkiye tarihi ve kültürü ile güçlüdür. lkenizle her zaman gurur duyduğunuzu biliyorum. ABD'nin Türkiye'nin yanında önemli bir yol arkadaşı olacağını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Ben burada bir kez daha aranızda bulunduğum için gurur duyduğumu söylemek istiyorum.
Obama'nın Genel Kurul'a hitabı, 26 dakika sürdü. Obama, konuşmasını bitirdikten sonra, Genel Kurul'daki stenograflarla ayrı ayrı tokalaştı.
Başkanlık Divanını da selamlayan Obama, bakanlarla tokalaştıktan sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile tokalaştı. Başbakan Erdoğan, Obama'nın Genel Kuruldan çıkışına refakat etti.
TBMM Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar, Obama'nın konuşmasını tamamlamasının ardından yarın saat 15.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.
ABD BAŞKANI OBAMA, TBMM'DEN AYRILDI
ABD Başkanı Barack Obama, TBMM'den ayrıldı. Obama, TBMM Genel Kurulu'ndaki hitabının ardından saat 16.05'te Meclisten ayrıldı.
ABD Başkanı Obama'yı, TBMM Başkanı Köksal Toptan, makam aracına kadar uğurladı.
KAYNAK