-Beneficence-
Müdavim
- Katılım
- 10 Ocak 2012
- Mesajlar
- 7,862
- Reaksiyon puanı
- 31
- Puanları
- 48
2014 Dünya Kupası için kritik bir seriye başladık. Eleme grubu maçlarının ikincisini tamamlarken milli takımda yaşanan bazı ilginç görüntüler akıllara bir çok soru işareti getiriyor. Futbolseverin ezberi bozuluyor.
A Milli Futbol Takımımız Hollanda mağlubiyetinin ardından Estonya galibiyeti ile rahat bir nefes alırken ekibimizde son dönemde yaşananlar akıllara takılmaya devam ediyor. Milli Takım'da tartışmaya açık ve daha önce alışık olmadığımız şeyler meydana geliyor.
Milli Takım için ülke çapında büyük bir sinerjiye ihtiyacımız var. Bu sinerji için gerekli zeminlerde oluşuyor ama futbolun tüm faktörleri bu zeminde çatlaklar yaratmayı artık kendine alışık bir hale getiriyor. Ardından yapılan polemiklerden sonra verilen "birlik" mesajının bir anlamı ise olmuyor.
Estonya maçında yaşanan o ilginç olaylara bir göz atalım;
1 - EMRE BELÖZOĞLU RACONU
A Milli Futbol Takımımızın kaptanı Emre Belözoğlu Estonya maçı öncesi duygu anlamında yoğundu. Mikrofonlara yaptığı açıklamada "Çocukluk kahramanlarımız bizi hayal kırıklığına uğratıyor, değmiyormuş onlara verdiğimiz değere" şeklindeki sitemi NTV Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen'e bir göndermeydi. Dilmen'in Hollanda maçı sonrası milli takımı ve teknik direktör Abdullah Avcı'yı eleştiren yorumları Emre'yi de germişti.
Öte yandan Emre Hollanda'nın Macaristan'ı deplasmanda farklı yenmesini de Portakalları iyi bir takım olarak görmediğini söyleyerek Milli Takımı eleştiren yorumcu Sergen Yalçın'a ince bir mesaj yollayarak gördü; "Hollanda zaten kötü takım, Macaristan'ı yeniyorlar". Emre'nin bu sözleri tekrar tekrar telaffuz etmesi dikkatlerden kaçmadı.
Estonya maçının futbol anlamında yıldızı Emre Belözoğlu'nun amiyane tabirle "raconu" ise bununla da son bulmadı. "Kaptan" attığı golün ardından takım arkadaşlarını yedek kulübesinin önüne toplayarak bir sinerji oluşturmaya çalışırken yedek kulübesinde hareketlenmeyen arkadaşlarına da sert bir şekilde bağırdı. Hamit Altıntop'un yerinden kımıldamaması karşısında ise Emre gurbetçi oyuncunun yanına giderek Hamit'i oynamadığı için teselli etmeye de çalışırken sert bir şekilde de tepkisini gösterdi.
Belözoğlu'nun dünkü maçtaki son ilginç görüntüsü ise gol sevincinde hocası Abdullah Avcı'yı belinden tutarak havaya kaldırmasıydı. Kısaca Emre Belözoğlu milli takımdaki krizi söndürmek isterken gerilim ve duygu dolu anlarını saha dışına yansıtınca yeni polemik konuları üretmiş oldu. Emre liderlik, kaptanlık yaptığını düşünüyor ama iyi mesajlar vermeye çalışırken...
2 - SELÇUK İNAN MUTSUZ
Bugünlerde Real Madrid'in yıldızı Cristiano Ronaldo'nun nasıl "mutsuz" görüntüsü günlerce konuşuluyorsa Selçuk İnan'ın milli maçın son yarım saatinde süre alışı, attığı golden sonra sevinmeyişi ve durgun görüntüsü de buna paralel. Teknik direktör Abdullah Avcı'nın taktik planında ilk iki maçta geride kalan ve 11'de kendine şans bulamayan Selçuk Estonya maçı sonrası attığı golden sonra sevinmedi. Maçın ardından Selçuk İnan'ın yayıncı kuruluş mikrofonlarına "Hocamızın kararı, saygı duymalıyız" açıklaması kadar bu açıklamayı kısa süre içinde sonlandırıp canlı yayından apar topar kaçması dikkat çekti. Milli takımda hoca tercihi ile yedek kalan bir oyuncunun bu mutsuz görüntüsü kuşkusuz kimsenin hoşuna gitmiyor. Bu Selçuk için değil gelecek dönemde Hamit ve Nuri üzerinde de görebileceğimiz şeylerden biri.
3- 2. MAÇ BİTTİ HALEN DAHA "HOLLANDA" DİYOR
Estonya maçına kadar futbol gündeminin merkezinde Selçuk İnan vardı. Hollanda maçında alınan yenilgi, Türkiye'nin en değerli yerli futbolcusu olduğu şeklinde otoritelerin yorum yaptığı Selçuk İnan'ın ilk 11'de olmayışı ve devamında ortaya çıkan polemikler. Abdullah Avcı Estonya maçında da taktik düşüncesini bu şekilde devam ettirdi. Avcı'nın Estonya maçı değerlendirmesinde ise yine "Hollanda deplasmanında yüzde 50 ile son 12 yıldır Amsterdam'da bu oranda topa sahip olabilen ilk takımız" açıklamasını tekrarlaması ilginçti.
4- BURAK YILMAZ'A ISLIK
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda geçmiş milli maçlara oranla milli takım seyircisi konusunda maçın son çeyreğine kadar sınıfı geçen bir taraftar kitlesine sahiptik. Milli maçta Vatan Sana Canım Feda tezahüratları bazen kulağa değişik gelse de forvet Burak Yılmaz'ın maçın son bölümünde maçı golle tamamlama arzusu taraftarların tepkisini topladı. Burak arkadaşı Arda'nın müsait olduğu bir pozisyonda şutu deneyip bunu birkaç pozisyonda yapınca tribünlerin ıslıkları Burak Yılmaz'ın üzerinde yoğunlaştı. Bu kısa süreli tepki Burak Yılmaz'ın da tepki vermesiyle alevlendi. Milli maçta milli bir futbolcu ıslıklanırken burada ihaleyi kime bırakacağımızı bilemiyoruz.
5- HAMİT ALTINTOP VE YORGUN YILLAR
Milli Takım'ın Emre ile birlikte kaptanlarından biri olan Hamit Altıntop'un Hollanda maçında Arjen Robben karşısındaki kötü performansı ve Estonya maçında yedek kalması ise tecrübeli oyuncunun morallerini bir seviye aşağı indirdi. O maç sonrası Hamit Hollanda'nın bütün ataklarını kendinin yer aldığı kanattan yapması ve kötü bir görüntü çizmesi üzerine "Ben de aynı zamanda ofansif bir savunma oyuncusuyum. Bu karar da hocamızın aldığı bir riskti diyerek Abdullah Avcı'ya ince bir mesaj yollamıştı. Bu mesajın karşılığında ise Estonya maçında dinlendirildi.
Hamit'i yedek kulübesinde izleyenler maç boyunca suratının asık, yere bakar bir şekilde 90 dakikayı takip ettiğini belirtiyor. Milli Takım Estonya galibiyeti ile sinerjiyi kazanmaya başlayacakken Hamit'in verdiği malzeme ise takımın tekrar aynı sıkıntıları yaşamasına neden olabilir. Milli Takım'da oynamayan "küstüm" diyor, bu aşılmalı..
Ülkeyi ulusal anlamda temsil eden milli takımda futbolcular profesyonelliğini koruyarak artık malzeme verme konusunu kendi içlerinde halletmesi gerek miyor mu? Bugün Hamit, yarın Selçuk, ertesi gün Mehmet. Biz birlik olmak istiyorsak bazı kemiklerin içimizde kalmasına göz yummalıyız...
Başkaları teknik ve teknolojik anlamda Üsküdar'ı geçerken, 2012 yılında biz halen daha milli takım olgusunu futbolculara ve taraftarlara, ülkenin eksenine oturtmaya çalışıyoruz...
Bu gerilimle bizim gideceğimiz tek yer yine havaalanı...
Silkelen ve kendine gel şampiyon!..
Sporx
A Milli Futbol Takımımız Hollanda mağlubiyetinin ardından Estonya galibiyeti ile rahat bir nefes alırken ekibimizde son dönemde yaşananlar akıllara takılmaya devam ediyor. Milli Takım'da tartışmaya açık ve daha önce alışık olmadığımız şeyler meydana geliyor.
Milli Takım için ülke çapında büyük bir sinerjiye ihtiyacımız var. Bu sinerji için gerekli zeminlerde oluşuyor ama futbolun tüm faktörleri bu zeminde çatlaklar yaratmayı artık kendine alışık bir hale getiriyor. Ardından yapılan polemiklerden sonra verilen "birlik" mesajının bir anlamı ise olmuyor.
Estonya maçında yaşanan o ilginç olaylara bir göz atalım;
1 - EMRE BELÖZOĞLU RACONU
A Milli Futbol Takımımızın kaptanı Emre Belözoğlu Estonya maçı öncesi duygu anlamında yoğundu. Mikrofonlara yaptığı açıklamada "Çocukluk kahramanlarımız bizi hayal kırıklığına uğratıyor, değmiyormuş onlara verdiğimiz değere" şeklindeki sitemi NTV Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen'e bir göndermeydi. Dilmen'in Hollanda maçı sonrası milli takımı ve teknik direktör Abdullah Avcı'yı eleştiren yorumları Emre'yi de germişti.
Öte yandan Emre Hollanda'nın Macaristan'ı deplasmanda farklı yenmesini de Portakalları iyi bir takım olarak görmediğini söyleyerek Milli Takımı eleştiren yorumcu Sergen Yalçın'a ince bir mesaj yollayarak gördü; "Hollanda zaten kötü takım, Macaristan'ı yeniyorlar". Emre'nin bu sözleri tekrar tekrar telaffuz etmesi dikkatlerden kaçmadı.
Estonya maçının futbol anlamında yıldızı Emre Belözoğlu'nun amiyane tabirle "raconu" ise bununla da son bulmadı. "Kaptan" attığı golün ardından takım arkadaşlarını yedek kulübesinin önüne toplayarak bir sinerji oluşturmaya çalışırken yedek kulübesinde hareketlenmeyen arkadaşlarına da sert bir şekilde bağırdı. Hamit Altıntop'un yerinden kımıldamaması karşısında ise Emre gurbetçi oyuncunun yanına giderek Hamit'i oynamadığı için teselli etmeye de çalışırken sert bir şekilde de tepkisini gösterdi.
Belözoğlu'nun dünkü maçtaki son ilginç görüntüsü ise gol sevincinde hocası Abdullah Avcı'yı belinden tutarak havaya kaldırmasıydı. Kısaca Emre Belözoğlu milli takımdaki krizi söndürmek isterken gerilim ve duygu dolu anlarını saha dışına yansıtınca yeni polemik konuları üretmiş oldu. Emre liderlik, kaptanlık yaptığını düşünüyor ama iyi mesajlar vermeye çalışırken...
2 - SELÇUK İNAN MUTSUZ
Bugünlerde Real Madrid'in yıldızı Cristiano Ronaldo'nun nasıl "mutsuz" görüntüsü günlerce konuşuluyorsa Selçuk İnan'ın milli maçın son yarım saatinde süre alışı, attığı golden sonra sevinmeyişi ve durgun görüntüsü de buna paralel. Teknik direktör Abdullah Avcı'nın taktik planında ilk iki maçta geride kalan ve 11'de kendine şans bulamayan Selçuk Estonya maçı sonrası attığı golden sonra sevinmedi. Maçın ardından Selçuk İnan'ın yayıncı kuruluş mikrofonlarına "Hocamızın kararı, saygı duymalıyız" açıklaması kadar bu açıklamayı kısa süre içinde sonlandırıp canlı yayından apar topar kaçması dikkat çekti. Milli takımda hoca tercihi ile yedek kalan bir oyuncunun bu mutsuz görüntüsü kuşkusuz kimsenin hoşuna gitmiyor. Bu Selçuk için değil gelecek dönemde Hamit ve Nuri üzerinde de görebileceğimiz şeylerden biri.
3- 2. MAÇ BİTTİ HALEN DAHA "HOLLANDA" DİYOR
Estonya maçına kadar futbol gündeminin merkezinde Selçuk İnan vardı. Hollanda maçında alınan yenilgi, Türkiye'nin en değerli yerli futbolcusu olduğu şeklinde otoritelerin yorum yaptığı Selçuk İnan'ın ilk 11'de olmayışı ve devamında ortaya çıkan polemikler. Abdullah Avcı Estonya maçında da taktik düşüncesini bu şekilde devam ettirdi. Avcı'nın Estonya maçı değerlendirmesinde ise yine "Hollanda deplasmanında yüzde 50 ile son 12 yıldır Amsterdam'da bu oranda topa sahip olabilen ilk takımız" açıklamasını tekrarlaması ilginçti.
4- BURAK YILMAZ'A ISLIK
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda geçmiş milli maçlara oranla milli takım seyircisi konusunda maçın son çeyreğine kadar sınıfı geçen bir taraftar kitlesine sahiptik. Milli maçta Vatan Sana Canım Feda tezahüratları bazen kulağa değişik gelse de forvet Burak Yılmaz'ın maçın son bölümünde maçı golle tamamlama arzusu taraftarların tepkisini topladı. Burak arkadaşı Arda'nın müsait olduğu bir pozisyonda şutu deneyip bunu birkaç pozisyonda yapınca tribünlerin ıslıkları Burak Yılmaz'ın üzerinde yoğunlaştı. Bu kısa süreli tepki Burak Yılmaz'ın da tepki vermesiyle alevlendi. Milli maçta milli bir futbolcu ıslıklanırken burada ihaleyi kime bırakacağımızı bilemiyoruz.
5- HAMİT ALTINTOP VE YORGUN YILLAR
Milli Takım'ın Emre ile birlikte kaptanlarından biri olan Hamit Altıntop'un Hollanda maçında Arjen Robben karşısındaki kötü performansı ve Estonya maçında yedek kalması ise tecrübeli oyuncunun morallerini bir seviye aşağı indirdi. O maç sonrası Hamit Hollanda'nın bütün ataklarını kendinin yer aldığı kanattan yapması ve kötü bir görüntü çizmesi üzerine "Ben de aynı zamanda ofansif bir savunma oyuncusuyum. Bu karar da hocamızın aldığı bir riskti diyerek Abdullah Avcı'ya ince bir mesaj yollamıştı. Bu mesajın karşılığında ise Estonya maçında dinlendirildi.
Hamit'i yedek kulübesinde izleyenler maç boyunca suratının asık, yere bakar bir şekilde 90 dakikayı takip ettiğini belirtiyor. Milli Takım Estonya galibiyeti ile sinerjiyi kazanmaya başlayacakken Hamit'in verdiği malzeme ise takımın tekrar aynı sıkıntıları yaşamasına neden olabilir. Milli Takım'da oynamayan "küstüm" diyor, bu aşılmalı..
Ülkeyi ulusal anlamda temsil eden milli takımda futbolcular profesyonelliğini koruyarak artık malzeme verme konusunu kendi içlerinde halletmesi gerek miyor mu? Bugün Hamit, yarın Selçuk, ertesi gün Mehmet. Biz birlik olmak istiyorsak bazı kemiklerin içimizde kalmasına göz yummalıyız...
Başkaları teknik ve teknolojik anlamda Üsküdar'ı geçerken, 2012 yılında biz halen daha milli takım olgusunu futbolculara ve taraftarlara, ülkenin eksenine oturtmaya çalışıyoruz...
Bu gerilimle bizim gideceğimiz tek yer yine havaalanı...
Silkelen ve kendine gel şampiyon!..
Sporx
