Ne Zaman Kaybederiz !

Reallist

Profesör
Katılım
7 Nisan 2008
Mesajlar
1,272
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Keneyi de kullanıyorlar, yağmuru da."Prinç bitti" yaygarası da çıkartıyorlar, "deprem olacak" da...

Oyun çok açık.

Vaziyet çok ortada.

Milli iradeye kalırsa bir daha asla iktidara gelemeyecek olanlarla, milli iradeyi hiçe sayanlar birleşmiş durumda.

Türkiye'nin huzuruna saldırı üstüne saldırı düzenliyorlar.

Bu kez bombalar, mayınlar, kurşunlar da yok ortada.

Hiç bu kadar yoğun olmamış ölçüde, toplumun psikolojisine saldırıyorlar.

Milletin moralini hedef alıyorlar.

Ve tabii iktidarınkini de...

Bu amaçla keneyi de kullanıyorlar, yağmuru da.

"Prinç bitti" yaygarası da çıkartıyorlar, "deprem olacak" da.
Hiçbir vasıtayı kullanmaktan çekinmiyor, tek bir fırsatı atlamıyorlar.
Tek amaçları dünyayla bütünleşme kararlılığındaki toplumsal direnci kırmak.

Ve tabii iktidarınkini de.

Vücutta meskun mikropların hareket stratejisinden yararlanıyorlar.
Önce psikolojik dayanıklılığı yok etmeye çalışıyorlar.
Bu yöntemle milletin ve idarenin bağışıklık sistemini göçertmek istiyorlar.

Bunu başardıkları takdirde, en cılız mikropların bile bünyede ne büyük tahribat yapabileceğini iyi biliyorlar.

'Bitti ve bir daha asla ortaya çıkmaz sanılan hastalıkların' ne kadar çabuk palazlanabileceğini ön görüyorlar.

Tarihinin en parlak ekonomik dönemini yaşayan ülkenin, nasıl bir iktisadi bunalıma gireceğini..

Terörün belini kökünden kırma noktasına gelindiği dönemde, nasıl bölünme tehlikesiyle baş başa kalacağımızı..

Devletle millet arasındaki soğukluğun yerini kaynaşmaya bıraktığı bir zaman diliminde, idareyle halkın nasıl bir daha barışamaz hale dönüştürüleceğini..

Dünyanın dört bir yanında Türkçe şarkılar söylenirken, bunların ağıtlarla yer değiştirmesi için neler yapılabileceğini..

Bu huzurbozucular maalesef çok çok iyi biliyorlar.

İşte bu yüzden, morallerimizin üstüne vuruyorlar da vuruyorlar.
Ve tabii iktidarınkine de.

Temel kaynaklarımız 'şeytanın hilesinin örümcek ağı kadar güçsüz' olduğunu söylüyor.

Ve illizyonistlerin karanlık oyunlarının, hakikat karşısındaki çaresizliğini hatırlatıyor.

Gün hakikatin gücüne inanıp, güvenmek günü.

En büyük aldatma karşısında, dimdik durabilmek günü.

Birbirimize moral desteği verip, yarınların bugünden çok daha güzel olacağına olan inancımızı tazelemek günü.

Gün dünyaya söyleyecek güzel bir sözü olan Türkiye idealine noktasına, virgülüne kadar inanmak günü.

Ve bu inancı bir an için dahi kaybetmemek günü.

Çünkü biz bunu yitirdiğimiz an gerçekten biteriz.

Kazanma kuşağında ancak böyle kaybedebiliriz.

Ahmet Böken
 
Üst