Namazsızlıktan kurtuluş çareleri

llavinya

Dekan
Katılım
9 Ekim 2006
Mesajlar
7,781
Reaksiyon puanı
92
Puanları
0
Namazsızlıktan kurtuluş çareleri
Ey nefis! Bil ki dünkü gün senin elinden çıktı. Yarın ise senin elinde sened yok ki, Ey nefis! Bil ki dünkü gün senin elinden çıktı. Yarın ise senin elinde sened yok ki, ona mâliksin. Öyle ise hakikî ömrünü, bulunduğun gün bil. Lâakal günün bir saatini, ihtiyat akçesi gibi, hakikî istikbal için teşkil olunan bir sandukça-i uhreviye (âhiret sandığı) olan bir mescide veya bir seccadeye at.
Müslümanlar, bilhassa bu asırda, namaz dinin direği olduğunu ve ahirette kurtuluşun da namazsız olamayacağını bildikleri halde namaz hakkında tembellik yapıyorlar. Hatta çokları da tamamen ihmâl ediyorlar. Kendilerine neden bu ihmâli yaptıkları sorulduğunda da çok defa, dünyaya âit işlerinin çokluğunu ileri sürüyorlar. Üstad Bedîüzzaman Hazretleri, bir gün mühim bir zâtın “Namaz iyidir. Fakat hergün hergün beşer defa kılmak çoktur bitmediğinden usanç veriyor.” dediğini ve aslında bu sözü adeta bütün nefisler nâmına söylemiş gibi olduğunu bildirmektedir. Bunun üzerine tembellik döşeğinde, gafletle ve câhilâne söylenen bu söze karşılık olarak namazsızlığın temelinde yatan sebepleri ve çarelerini, nefisleri susturacak, akılları ve kalpleri tam tatmin edecek bir tarzda beş ikaz içinde izah eden ‘namaz risâlesi’ni yazmıştır. Biz de şimdi o beş ikazda geçen hakîkatlerin özetini sunmaya çalışacağız.

Birincisi: İnsanları usandıran en mühim sebep, keyif içinde ebedî dünyada kalacaklarını zannetmeleridir. Hâlbuki ecel gizli olduğundan yarına çıkılacağına dair hiçbir kati senet yoktur. Hayatın faniliğini ve değersizliğini anlayabilmek elbette ölümü çokça düşünmekle olabilir. Bu cihete işaretle Resûl-i Ekrem (asm), “Lezzetleri tahrib edip acılaştıran ölümü çok zikrediniz” buyurmuştur. Eğer insan ömrün kısalığını, hem boşa gittiğini düşünse usanmak şöyle dursun ciddi bir gayret ve iştiyaka sebep olur.

İkincisi: Namazdaki gevşekliğin en önemli sebeplerinden biri de namazın ruhun manevî gıdası olduğunu ve ona olan ihtiyacını bilmemesidir. Her gün üç öğün yemek yemekten usanmayan insan, eğer kalp ve ruhunun namaz ile rabbine yönelmekten alacağı manevî büyük gıdaları bilse elbette manevî bir açlık içinde perişan olan ruhunu doyurmak için her gün üç defa yemeğe koşmaktan çok daha büyük bir iştahla namaza koşacaktır. Nitekim bunu anlayan büyük zatların menkıbelerinde namaza karşı nasıl bir iştiyak gösterdiklerini ibret ve hayretle okuyoruz. Hatta Peygamber Efendimiz (asm)’ın dünyadan kendisine sevdirilen üç şeyden biri olarak “gözümün nûru” dediği namazı zikretmesi bu noktaya en güzel bir numûne olmaktadır. Her gecede bin rekât namaz kılan İmam Zeynelabidinler ve kırk yıl yatsı abdesti ile sabah namazını kılan Tâus-ı Yemânîler gibi yüz binler mübarek zatlar namazın nasıl manevî büyük bir gıda olduğunu lisân-ı hâlleri ile isbat etmişler.

Üçüncüsi: Beş vakit namaza devam edilememesinin mühim sebeplerinden biri de sabredilememesi ve sabır kuvvetinin yanlış olarak geçmiş ve gelecek günlere dağıtılmasıdır. Hâlbuki ALLAH’ın insana verdiği sabır kuvveti geçmiş ve geleceğe dağıtılmasa, yalnız bu güne sarf edilse her zorluğa dayanabilecek kuvvettedir. “ALLAH kimseyi gücünün yetmeyeceği bir şeyle mükellef tutmaz” âyeti de bu hakikate işaret etmektedir. İnsanın sabır kuvvetini dağıtması aynen sersem bir kumandanın hâline benzer. Nasıl ki o kumandan çarpışma olmayacağı halde merkez ordusunun bir kısım kuvvetlerini sağ ve sol cenahlara göndererek merkezi zayıflatır ve bunu anlayan düşman bütün kuvvetleriyle merkeze hücum ederek mağlup eder. İşte insan bu sersem kumandan gibi sabır kuvvetini hiç gerek yokken geçmiş ve gelecek günlere ve onlardaki ibâdet külfetini düşünerek sağa sola dağıtsa sabrı bu günkü vazifeye yetmez hale gelir. Eğer yalnız bugünkü vazifeyi düşünse kâfi gelip asla zorlanmaz.

Dördüncüsü: Namaz ve ibâdetteki gevşekliğin bir sebebi de onun karşılığındaki mükâfat ve ücretin gereği gibi düşünülememesidir. Hâlbuki vadinden dönmesi asla mümkün olmayan yüce ALLAH, Cennet gibi bir ücreti ve ebedî saadet gibi bir hediyeyi vaat ediyor. İnsan, dünya saadetini temin edebilmek için maddî işlerde, çok defa küçük bir ücret vaadiyle günlerce hatta aylarca ve her gün en az sekiz saat usanmadan çalışır. Bazen vaat edilen ücreti alamadığı da olur. Halbuki karşılığında ebedî cennet ve tükenmez hazineler vaat edilen beş vakit namaz, günün ancak bir saatini almaktadır. Cüzî ve fanî bir maaş için her gün sekiz on saatini ayıran insan, ebedî bir saadet ve nihayetsiz servetleri günün yalnız bir saatini namaza sarf etmekle kazanabileceğini düşünse elbette namaza ciddi bir şevk ve iştiyak duyacaktır. Hem dünyada hapis korkusuyla en ağır işlerde çalışmayı göze alan insan, namazı terk etmesi sebebiyle o dehşetli cehennem azabına düşebileceğini de idrak etse, muhakkak gayet hafif ve latif bir hizmet olan namaz için gayrete gelecektir.

Beşincisi: Namaz kılmayanların en çok ileri sürdükleri sebeplerden biri de geçim derdi ve dünya işlerinin çokluğudur. Bunu söyleyen insanlar herhalde iki şeyi fark edemiyorlar. Birincisi ne için yaratılmış olduklarının; ikincisi ecelin her an kapılarını çalabileceğinin farkında değiller. İşin aslına bakılırsa, gün içinde, iki ya da üç vakit namaz karşımıza çıkar. Bunlar ise asla işimize engel olmayacağının en büyük delili işlerine rağmen beş vakit namazını kılan milyonlarca müslümandır. Hem hiçbir insan dinlenmeye ihtiyaç duymadan devamlı çalışamaz. Eğer istirahat vakitlerini namazını kılarak değerlendirse bedenen en sağlıklı bir istirahatı yapmış olacağı gibi asıl maksat olan âhiretini kazanmak için de çok mühim bir yatırım yapmış olur.
Hem şiddetli bir hırs ve merakla günün tamamını dünyası için ayıran bir insan dünyanın faniliğini ve olsa olsa yetmiş seksen sene gibi gayet kısa bir ömür yaşayabileceğini fark etse elbette günün hiç olmazsa bir saatini beş vakit namaza sarf ederek âhiretin ebedî saadetini kazanmaya ciddi bir gayret ve iştiyak duyacaktır.
Netice olarak beş vakit namaza şevkle devam edebilmenin yolu; dünyada ebedî kalınmayacağını, namazın rûhun gıdası olduğunu, sabır kuvvetinin yalnız bu güne sarf edilmesi gerektiğini, namazın cennet gibi çok büyük bâkî bir ücreti olduğunu ve insanın dünyada en mühim, birinci vazifesinin ibâdet olduğunu iyice anlamaktan geçiyor.
İbrahim (as) gibi biz de Rabbimiz’e niyaz ediyoruz ki; bizi ve neslimizden gelecekleri namazı dosdoğru kılanlardan eylesin. Âmîn!


Alıntı
 

llavinya

Dekan
Katılım
9 Ekim 2006
Mesajlar
7,781
Reaksiyon puanı
92
Puanları
0
Bende size teşekkür ederim.
 

mustafa0155

Asistan
Katılım
23 Temmuz 2008
Mesajlar
113
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
ne güzel açıklamış üstad Bediüzzaman hazretleri.ayrıca namazın faydalarını sıralamak gerekirse:1-insan ruhunu rahatlatır.2-insana görevini yapmanın etkisi ile huzur verir.3-kişinin hem beden hemde ruh temizliğini sağlar.4-kıyamda beynin %30,rukuda %40,secdede ise %70 daha fazla çalışmasını sağlar.buna göre bilim adamları dersi ayakta gezerek çalışmanın daha faydalı olduğunu kanıtlamışlar.ayrıca rüku ve secde için ise beyne daha fazla kan gitmesinden kaynaklandığı söyleniyor.5-günde 5 kere kulak arkasını yıkamanın insanı birçok kanserden koruduğuda kanıtlanmıştır.kulak arkasını birkaç gün yıkamadığınızda elinizi sürerek anlayabilirsiniz.6-bedene zindelik verir.hareketlerden dolayı.7-kasları güçlendirir.8-insanın stresini alır.günde 5 defa alınan abdest insanda gün içerisinde oluşan elektriği su ile alır.9-............. bu yazdıklarım namazın faydalarının daha çok çok azı.ALLAH bizi namazına sürekli devam edenlerden eylesin.amin.
 

ayhan.akyuz

Asistan
Katılım
18 Haziran 2007
Mesajlar
396
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
bence namaz hakkında önemli bir konu
cübbeli hocamızdan nakil
namaz imanın şiarıdır namazsız ibadetler kabul edilmez yüzünüze çarpılır
yani diğer salih amellerin kabulu için önce namaz
ilavinya çok teşekkürler
namaz risalesini okuyun eksiklerinizi tamamlayın inşaallah
 

TerTip89

Asistan
Katılım
3 Ekim 2008
Mesajlar
348
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Allah Razı Olsun Lavinya

Allah Herkese Namaz Kılmayı Nasip Etsin
 

myefsane

Dekan
Katılım
15 Eylül 2006
Mesajlar
6,949
Reaksiyon puanı
49
Puanları
228
Çok güzel bir konu bunu paylaşacağım...
 

llavinya

Dekan
Katılım
9 Ekim 2006
Mesajlar
7,781
Reaksiyon puanı
92
Puanları
0
Teşekkür ederim :)
Allah nasip eder inşallahda o mesajı yazan arkadaşın kulakları söylediklerini duyacak kadar açılır ;)
 

tsewen

Doçent
Katılım
14 Nisan 2008
Mesajlar
876
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
namaz kılmanın birçok faydalarıda vardır inşallah bir ara bu konuyu paylaşmak istiyorum eğer yoksa
 

llavinya

Dekan
Katılım
9 Ekim 2006
Mesajlar
7,781
Reaksiyon puanı
92
Puanları
0
Alıntı adresi var zaten paylaşabilirsiniz.
 

cagdasnas

Asistan
Katılım
11 Mayıs 2008
Mesajlar
240
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Namaz mükemmel bi ibadet.öyle bi huzur varki.Allah tüm müslümanlara yaşatsın inşallah.çok mutluyum ya :)
 

sonmodel06

Profesör
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
1,194
Reaksiyon puanı
4
Puanları
218
Evet fıtraten ebediyeti isteyen ve ebed için halkolunan ve ezelî ve ebedî bir Zâtın âyinesi olan ve nihayetsiz derecede nazik ve letafetli bulunan zîşuur bir sırr-ı insanî, zînur bir lâtife-i Rabbâniye; şu kasavetli, ezici ve sıkıntılı, geçici ve zulümatlı ve boğucu olan ahvâl-i dünyeviye içinde, elbette teneffüse pek çok muhtaçtır ve ancak namazın penceresiyle nefes alabilir.
 

legolas4444

Profesör
Katılım
1 Mayıs 2008
Mesajlar
1,367
Reaksiyon puanı
16
Puanları
218
Bildiğim kadarıyla İslamiyette en önemli ibadet önce Allahın varlığına ve birliğine iman daha sonra ise namazdır. İnsanın Allah tarafından ilk hesaba çekileceği ibadettir. Rabbim ibadet borcuyla ve cehenneme götürecek günahlarla huzuruna almasın hiçbirimizi ve tüm sevdiklerimizi inşallah.
 
Üst