Nafile Namazlar

Bu konuyu okuyanlar

cheleby

Müdavim
Katılım
8 Mayıs 2009
Mesajlar
2,718
Reaksiyon puanı
227
Puanları
63
Teheccüd Namazı

Sual: Gece kılınan Teheccüd namazı çok sevapmış. Ne zaman kılınır? Kazası olan da kılabilir mi?


CEVAP
Teheccüd, gecenin üçte ikisi geçtikten sonra, sabah namazı girinceye kadar kılınan nafile bir namazdır. Teheccüd, uykuyu terk etmek demektir. Gece kılınan nafile namaz, gündüz kılınan nafile namazdan daha faziletlidir. Çünkü gece uyanmak nefse zor gelir. Hadis-i şerifte (İbadetin efdali zahmetli olanıdır) buyuruldu. (M. Felah, İbni Esir- Nihaye)

(Amellerin kıymetlisi, az da olsa devamlı olanıdır) hadis-i şerifi, meşakkatli ibadeti ara sıra yapmaktansa, meşakkati az olanı devamlı yapmanın daha faydalı olduğunu bildirmektedir. (Beyheki)

Gece namazı çok faziletlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Gece seherde kılınan iki rekat namaz, dünya ve içindekilerden daha kıymetlidir. Eğer meşakkat vermeseydi, gece namazını ümmetime farz kılardım.) [Deylemi]

(Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece namazıdır.) [Müslim]

(Selamı yayar, açları doyurur, sıla-i rahimde bulunur, geceleri herkes uyurken namaz kılarsanız, selametle Cennete girersiniz.) [Tirmizi]

(Müminin şerefi gece namazı kılmasındadır.) [Hatib]

(Teheccüd, günahları affettiren salihlerin ameli olup, hastalıklara da şifa verir.) [Tirmizi]

(Yatarken gece kalkmaya niyet eden, sabaha kadar uyuya kalsa, gece namazı kılmış gibi sevaba kavuşur, uykusu da kendisine sadaka olur.) [Nesai]

(Kış, müminin baharıdır. Gündüzleri kısadır, oruç tutar, geceleri uzundur, ibadet eder.) [Beyheki]

(Uyanacağını uman, vitri seherde kılsın! Çünkü o vakit rahmet melekleri hazır olur.) [Müslim]

(Seherde yapılan dua kabul olur.) [Tirmizi]

(Seher vakti Hak teâlâ buyurur: İstiğfar edeni affederim, isteyene istediğini verir ve duasını kabul ederim.) [Müslim]

Allahü teâlâ iyileri överken, (Onlar seher vaktinde istiğfar eder) buyuruyor. (Zariyat 18)

Hazret-i Yakub oğullarına, (Sizin için yakında [seherde] Rabbime istiğfar edeceğim) dedi. (Yusuf 98)

Âl-i İmran suresinin 17. âyetinde, sabredenler, sadıklar, namaz kılanlar, zekat verenler ve seherde istiğfar edenler övülmektedir. Beş vakit namazı, tadil-i erkan ile ve cemaat ile eda etmeli! Teheccüd namazı kılmalı, seher vakitlerini istiğfarsız geçirmemeli, gaflete dalmamalı, ölümü ve ahireti düşünmeli, haramları bırakıp, ahirete yönelmeli. İş budur, bundan gayrisi hiçtir. (Mek. Masumiyye)

Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama, (Benim için ibadet et) buyurunca, Hazret-i Musa, (Ya Rabbi sana ne zaman ibadet edeyim ki makbul olsun?) diye sordu. Cenab-ı Hak da (Gece namaz kıl) buyurdu. (Ey Oğul İlmihali)

Teheccüd namazı böyle faziletli olmakla beraber, nafiledir. Bir kimse, ömründe hiç teheccüd kılmasa, ahirette hiçbir ceza verilmez. Çünkü nafile namazdır. Ama farz namazın kazasını kılmayan büyük cezalara maruz kalacaktır. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Farzın yanında nafilenin hiç kıymeti yoktur. Deniz yanında, damla bile değildir. (1/29)

Hanefi âlimlerinden Abdülhak-ı Dehlevi hazretleri buyurdu ki:
Fütuh-ul-gayb kitabındaki (Farz namaz borcu olanın Allahü teâlâ, nafile namazlarını kabul etmez) hadis-i şerifi gösteriyor ki, farz borcu olanın, sünnetleri de kabul olmaz. Çünkü sünnetler de nafiledir.

Gece kaza kılan hem kazasını öder, hem de teheccüd sevabına kavuşur.(Nevadir-i Fıkhıyye)

Sual: S. Ebediyye
�de, teheccüd ve kuşluk namazlarının en çoğunun, on iki rekât, evvabin namazının ise altı rekât olduğu bildiriliyor. Bu namazlar, sınırsız değil midir?


CEVAP
Bunlar hadis-i şerif ile bildirilen sünnet namazlardır. Peygamber efendimiz ne kadar bildirmişse o kadarı sünnettir. Sünnetlere de (Nafile) denir. Her sünnet nafiledir, fakat her nafile sünnet değildir. Nafileler, revatib ve regaib diye ikiye ayrılır. Revatib, farzlardan önce veya sonra kılınan müekked ve gayr-ı müekked sünnetlerdir. Regaib ise, kuşluk, teheccüd ve Evvabin gibi diğer sünnetlerdir. (Nimet-i İslam)

Teravih namazı da sünnettir ve sünnet olan miktarı 20 rekâttır. Daha fazla kılınırsa nafile olur. Kuşluk, evvabin ve teheccüd namazları da sünnet olan miktarı bildirilen miktardır. Bir kimse kuşluk vakti 40 rekât namaz kılsa, bunun 12 rekâtı sünnet, kalanı nafile olur. Akşam namazından sonra, 20 rekât nafile namaz kılınsa, bunun 6 rekâtı sünnet, kalanı nafile olur. Bir kimse gece bin rekât nafile namaz kılsa, bunun 12
�si sünnet olan teheccüd namazı, diğerleri nafile olur.

Sual: Teheccüd ile seher vakti aynı mı?


CEVAP
Teheccüd gece namazı kılmak demektir. Seher vakti ise gecenin son altıda biridir.

Sual: Hangi nafile namaz diğerlerinden üstündür?


CEVAP
Teheccüd namazı diğer nafilelerden daha üstündür. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece kılınan teheccüd namazıdır.) [Müslim]

Kazaya da niyet edilirse, hem kaza borcu ödenmiş, hem de teheccüd sevabına kavuşulmuş olur.

Sual: Gece bir saat uyanık kalsak, bu bir saatte, kısa sure okuyarak 30 rekat kaza kılmak mı, veya, uzun sure okuyarak 2 rekat kaza kılmak mı daha iyi olur? Yoksa toplam bir saat ibadet edildiği için ikisi eşit mi olur?


CEVAP
Nafile ibadet farklıdır. Ancak kaza namazı için ne kadar çok kaza kılınırsa o evla olur. Yatsıdan sabaha kadar iki rekat kaza kılan kimse, iki rekat kaza borcunu ödemiş olur. İki dakikada iki rekat kılan da iki rekat kaza borcunu öder. Kadir gecesi yatsıdan sabaha kadar iki rekat kaza kılan da yine iki rekat kaza borcunu öder. Sevap yönü ayrıdır. O gece bir saat ibadet etmek, başka zamanki bin saatten daha kıymetlidir.




Kuşluk (Duha) Namazı
Sual: Kuşluk namazının önemi nedir, ne zaman kılınır?


CEVAP
Kuşluk vakti, şer�i gündüzün dörtte biri geçtikten sonra başlar, zeval [İstiva] vaktine kadar devam eder. Yani imsak vaktine bu dörtte birlik zaman ilave edilince, kuşluk vakti başlar. Mesela 21 Aralıkta İstanbul�da imsak 5.31dir. Akşam ise 16.44te oluyor. Böylece şer�i gündüz 11 saat 13 dakika olup, bunun dörtte biri 2 saat 48 dakikadır. Bu imsak vaktine ilave edilince 5.31+2.48= 8.19 bulunur. Şu halde, kuşluk bu vakitte başlıyor demektir. Bu da aşağı yukarı işrak vakti ile aynıdır. Çünkü o gün işrak vakti 8.13tür. Kuşluk namazı, bu vakitten öğleye 20 dakika kalıncaya kadar kılınır. (Kısaca söylersek, kuşluk vakti, güneş doğduktan 50 dakika sonra başlayıp, öğleye 20 dakika kalana kadar olan vakittir.)

Kuşluk vaktinde en az iki rekat namaz kılmak çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Günde iki rekat kuşluk namazı kılanın günahları denizlerin köpüğü kadar olsa, affedilir.) [İbni Mace, Tirmizi, Ebu Davud]

(Herkesin eklem yeri kadar sadaka vermesi gerekir. Sübhanallah, Elhamdülillah, La ilahe illallah veya Allahü ekber demek birer sadakadır. İyiliği tavsiye etmek, kötülüğe mani olmaya çalışmak birer sadakadır. İki rekat kuşluk namazı kılmak ise bütün bunları karşılar.) [Müslim]

(Günde 2 rekat kuşluk namazı kılan, doğduğu günkü gibi günahsız olur.) [Ebu Ya�la]

(İki rekat kuşluk namazı kılan gafillerden olmaz. Dört rekat kılan, abidlerden olur. Altı rekat kılarsa, bu namaz o gün ona kâfi gelir. Sekiz rekat kılan, masivayı terk edip itaat eden kullardan yazılır. On iki rekat kılan da Cennette özel bir köşke kavuşur.) [Taberani]

(Cennetin bir Duha kapısı vardır. Bu kapıdan ancak kuşluk namazı kılanlar girer.) [Taberani]

(İki rekat kuşluk namazı, kabul olunmuş bir hac ve umreye bedeldir.) [Ebuşşeyh]

Peygamber efendimizin, düşman üstüne gönderdiği askerler, kısa zamanda zafer kazanıp bol ganimet ile evlerine döndüler. Bu askerlere gıpta edenleri görünce buyurdu ki:
(Size bunlardan daha kısa süren, daha çok ganimet getiren ve daha tez eve döndüren cihad yolunu göstereyim. Kuşluk namazı için camiye giden, daha az savaşmış, daha çok ganimet almış ve daha tez evine dönmüş olur.) [İ. Ahmed]

(İki rekat kuşluk namazı kılmak bana farzdır.) [İ. Ahmed]

(İki rekat kuşluk namazı kılan vücudunun zekatını ödemiş olur.) [İ. Asâkir]

Redd-ül-muhtar�da, (Kuşluk namazına devam eden şehid olarak ölür) buyuruluyor.

İmam-ı Şarani hazretleri, (Kuşluk namazına devam edenlere cin musallat olamaz) buyurdu.

Kuşluk namazı nafile namazdır. Kazası olan, kazasını ödemedikçe nafile namaz kılarsa kabul olmaz. Önce kazasını ödemelidir. Kaza namazı borcu olan, kuşluk vakti kuşluk namazı kılmak isterse, (İlk kazaya kalmış sabah [veya öğle, ikindi, akşam, yatsı] namazının farzını ve kuşluk namazı kılmaya) diye niyet ederse, hem kazası ödenmiş, hem de kuşluk namazı kılmış olur.) [Redd-ül-muhtar]

Sual: Seferde kuşluk namazı kılmak caiz mi?


CEVAP
Vakit müsaitse kılmak iyi olur. Kaza namazı olan hem kazaya hem de kuşluğa niyet etmelidir.

Sual: Duha, kuşluk ve işrak namazları, ne zaman başlar, ne zamana kadar kılınabilir?


CEVAP
Duha, kuşluk demektir. Âlimlerin çoğu işrak namazının da kuşluk namazı olduğunu bildirmektedir. Tam İlmihal�de diyor ki:
Duha vakti olunca, iki rekat (İşrak namazı) kılmak sünnettir. Bu namaza (Kuşluk namazı) da denir.

İşrak vakti, bayram namazı kılınan vakitte başlar. Öğleye 20 dakika kalıncaya kadar kılınır. Kaza namazı kılan kuşluğa da niyet ederek kılar. Böylece hem kaza namazı ödenmiş olur, hem de kuşluk namazı kılınmış olur.


Hacet namazı
Sual: Hacet namazı nasıl kılınır?


CEVAP
Hacet namazı birkaç şekilde kılınır:
1- Eshab-ı kiramdan Osman bin Huneyf hazretleri anlatır: Gözleri görmeyen bir kimse, gözlerinin açılması için Resulullaha ricada bulundu. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Abdest alıp iki rekat namaz kıl, sonra şöyle dua et!: "Allahümme inni eselüke ve eteveccehü ileyke binebiyyi Muhammedin sallallahü aleyhi ve sellem nebiyyirrahmeti." Daha sonra gözlerinin açılması için "Ya Rabbi Resulünün hürmeti için gözlerimi aç!" diye dua et!) [Nesai]
O kişinin, namaz kılıp dua ettikten sonra, gözlerinin açıldığını gördük. (Tergib)

2- Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allah
�tan veya insanlardan bir isteği bulunan kimse, güzelce abdest alıp iki rekat namaz kılsın! Sonra Allahü teâlâya hamd etsin, Resulüne salevat getirsin, sonra şu duayı okusun!

(La ilahe illallah-ül-halim-ül-kerim. Sübhanallahi Rabb-il-arş-il-azim. Elhamdü lillahi Rabbil âlemin. Eselüke mucibati rahmetike ve azaimi mağfiretike vel ganimete min külli birrin vesselamete min külli ismin la teda li zenben illa gafertehü vela hemmen illa ferrectehü vela haceten hiye leke rıdan illa kadayteha ya erhamerrahimin.) [Halebi]
[Bu duayı İslam harfleriyle yazıp doğru olarak okumak gerekir.]

Hacet namazı iki, dört veya oniki rekat olarak kılınır. Birinci rekatta Fatihadan sonra üç kere Âyet-el kürsi okunur, diğer rekatlarda Fatiha ile birer kere İhlas ve Muavvizeteyn [iki kuleuzü] okunur. Yahut her rekatta Fatiha, Âyet-el-kürsi ve İhlas okunur.

3- Bir başka hacet namazı da şöyle:
Yatsı namazını kılıp vitri kılmadan önce, dört rekat namaz kılınır. Birinci rekatta bir Fatiha, üç kere Âyet-el-kürsi okunur. İkinci rekatta Fatihadan sonra üç kere İhlas ve Muavvizeteyn [yani iki kuleuzü] okunur. Üçüncü rekatta ilk rekatta okunanlar okunur. Dördüncü rekatta ise ikinci rekatta okunanlar okunur. Namazdan sonra dileğini ister. (İmad-ül-islam)

Türkçe olarak şöyle dua etmek de olur:
(Ya Rabbi! Sana yalvarıyorum. Âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Ya Rabbi! Bu yüce Peygamberi bana şefaatçı eyle! Onun hürmetine duamı kabul et!)

Bu duayı müslümanlar, her zaman okuyup maksatlarına kavuşmuşlardır. Bu duaları bir kere okuyup bırakmamalı, kırk gün kadar devam etmek iyi olur.



Tesbih Namazı

Sual: Tesbih namazı nasıl kılınır? Kazası olan da kılabilir mi?


CEVAP
Sevabı pek çok olan bir namazdır.
Peygamber efendimiz amcası Hazret-i Abbas�a, (Sana öğreteceğim şeyi yaptığın zaman, eski-yeni, önceki-sonraki, gizli-açık, hataen veya kasten işlediğin bütün günahları Allahü teâlâ affeder) buyurup tesbih namazının nasıl kılınacağını bildirmiştir. (Ebu Davud)

Tesbih namazı, mekruh vakitlerin haricinde her zaman kılınabilir. Eğer gündüz kılınırsa dört rekatta bir, gece kılınırsa iki rekatta bir selam vermek daha iyi olur.

Haftada veya ayda bir veya hiç olmazsa ömürde bir defa olsun bu namazı kılmanın iyi olacağı bildirilmiştir. Her rekatında 75 defa (Sübhanallahi velhamdülillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber) tesbihi okunarak kılınan dört rekatlı nafile bir namazdır.

[Fazla yer kaplamaması için, bu tesbih yukarıda siyah harfle kısa olarak yazılmıştır. Tesbih denilince bu anlaşılmalıdır.]

Tesbih namazının kılınışı
Allah rızası için nafile namaza niyet edilir. Sübhanekeden sonra 15 defa yukarıda bildirilen Tesbih okunur.

Sonra Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim� denir, sonra Euzü-Besmele çekilip Fatiha ile bir zammı sure okunur.

Sonra rükuya gitmeden tekrar 10 defa aynı Tesbih okunur. Sonra �Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim� denir.

Sonra rükuya varılır, rüku tesbihinden sonra 10 defa Tesbih okunarak, rükudan, (Semiallahü limen hamideh) diyerek doğrulduktan sonra ayakta iken aynı Tesbih 10 defa daha okunur.

Tesbih bittikten sonra, (Rabbena lekel hamd) denir ve secdeye varılır.

Secde tesbihinden sonra 10 defa Tesbih okunur. Secdeden kalkılır, celsede 10 defa Tesbih okunur, ikinci secdede de yine 10 defa Tesbih okunur. Toplamı 75 eder.

İkinci rekata kalkılınca, yine önce 15 defa Tesbih okunur, sonra yine birinci rekattaki gibi hareket edilir, sonra kadeye varılır. Tehıyyat ve salevatlar okunur.

3. ve 4. rekatlar da ilk iki rekat gibi kılınır.

Her rekatta 75 Tesbih okunmuş olur ki, toplamı 300 eder.

Secde-i sehv gerekirse, secdede bu Tesbih okunmaz.

Nafile bir namaz olduğundan kaza borcu olanın Tesbih namazı kabul olmaz.

Sual: Bazı kimseler, nafile bir namaz olan tesbih namazını cemaatle kılıyorlar.Nafile namazları cemaatle kılmanın mekruh olduğunu söyleyince, (Biz önce tesbih namazı kılmayı adıyoruz. Adayınca tesbih namazını kılmak vacip oluyor. Vacibi de cemaatle kılıyoruz. Bazen de, cemaatle namaza duruyoruz. Sonra da bozuyoruz. Tekrar kılması vacip olacağı için cemaatle kılıyoruz) dediler. Böyle vacip yaparak cemaatle kılmak caiz midir?
CEVAP
Tesbih namazı, nafile olduğu için cemaatle kılınmaz. Dürer�de deniyor ki:
Ramazanın dışında, vitir de cemaat ile kılınmaz. Bu husus icma ile sabittir. Ramazanda teravihten başka, cemaat ile nafile kılınmaz. Ancak çağrılmadan gelen bir kişi, birine iktida eder veya iki kişi, bir kişiye uyarsa, mekruh olmaz. 3 kişide ihtilaf vardır. 4 kişi olursa, ittifakla mekruh olur. Bir defa vacip de olsa cemaatle kılınmaz. Vitir vacip olduğu halde, Ramazan dışında cemaatle kılınmaz. Tesbih namazı nasıl cemaatle kılınabilir? Bir şey adak edilince, bunun yapılması lazım olmak için, beş şarttan biri, yapılacak adağın kendisi günah olmamalıdır. Kurban bayramı günü oruç adamak caiz olur. Çünkü, orucun kendi haram değildir, bayram günü tutulması haramdır. Başka gün tutması lazım olur. (Redd-ül muhtar)

Nafile namazı cemaatle kılmayı adayan kimse, mekruh işlememek için, bu namazı yalnız başına kılar. (Tesbih namazını cemaatle kılanları görürsem, mekruh işledikleri ve dinde yanlış bir çığır açtıkları için imamlarını dövmek nezrim olsun) diye adakta bulunsa, dediğini yapmaz. Yemin kefareti verir. Bir namazı kasten bozmak haramdır, büyük günahtır. Bir haramdan kaçmak, milyonlarca nafile namaz kılmaktan evladır. Haram işleyerek farz, mekruh işleyerek sünnet yapılmaz. Günahtan kaçmak ibadet yapmaktan önce gelir. (U.Besair)

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Az bir haramdan kaçmak, 80 bin nafile hac sevabından efdaldir.) [Deylemi]

(Küçük bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların ibadetleri toplamından iyidir.) [R. Nasıhin]

Nafile namazların cemaatle kılınmayacağı Mektubat-ı Rabbani�de de vardır.

Sual: (Redd-ül-muhtar)�da, (Tesbih namazı cemaatle kılındığı zaman, imam tesbihleri de açıktan okur) deniyor. Buradan, nafile namazların cemaatle kılınacağı anlaşılmaz mı?


CEVAP
Bu, caiz olacak kadar kişiyle kılınan nafileler için bildirilmiştir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Nafile namazları cemaatle kılmak, tahrimen mekruhtur. Birkaç âlim, (Bunun mekruh olması için ilan edilip duyurulması şarttır) demişlerse de, bunlar da, (Nafile namazı caminin bir köşesinde ve en çok üç kişi cemaatle kılabilir) demişlerdir. Üçten çok kimsenin cemaatle kılması, sözbirliğiyle mekruhtur. (1/131)

Önceden ilan edilmeden, en çok üç kişiyle cemaatle kılındığı zaman, imamın tesbihleri açıktan okuyacağı bildiriliyor. Nafile cemaatle kılınır denmiyor.

Sual: Tesbih namazını cemaatle kılmanın mekruh olduğunu biliyoruz. Bir hile-i şer'iyye yaparak iki şekilde mubah hale getiriyoruz. Şöyle ki:
1- Cemaatle tesbih namazı kılmayı adıyoruz. Adayınca, adağımızı yerine getirmek vacib olduğu için cemaatle kılıyoruz.
2- Cemaatle namaza duruyoruz, mekruh olduğu için namazı bozuyoruz. Bozulan nafileyi iade etmek vacib olduğu için tekrar cemaatle kılıyoruz.
Bizim bu şekildeki namazımıza da mekruh diyenler oluyor. Bu bir hile-i şer'iyyedir, niye mekruh olsun ki?


CEVAP
Sizinki hile-i şer'iyye değil, hile-i batıladır. Yani caiz olmayan hiledir:

1- Cemaatle nafile namaz kılmak mekruhtur. Mekruh olan şey adanmaz. Mesela namazın sünnetlerini ve vaciblerini yapmadan, iki rekât namaz kılmayı adıyorum denmez. Eğer bu sene hamsi çok çıkarsa, on midyeyi bir fakire vermek nezrim olsun diye adak yapılmaz; çünkü midye yenmez. Midye yemek, Hanefi'de helal değildir.

Yanlışlık yapıp cemaatle namaz kılmak adanmışsa, yine cemaatsiz kılınması gerekir. Yanlış bir iş, yanlış olarak düzeltilmez. Dine uygun düzeltmeye çalışılır.

2- Namazı şer'i özürsüz bozmak haramdır. Bin rekât nafile namaz kılınsa, tesbih namazı kılınsa bu günah affolmaz; çünkü hadis-i şerifte, (Ufacık bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların ibadetleri toplamından daha iyidir) buyuruldu.

Dinde, önce haramdan kaçınmak esastır. Haram işleyerek, farz bile yapılmaz. Farz ile haram bir araya gelince, yani farzı işlerken haram işlemek mecburiyeti olunca, haram işlememek için farz tehir edilir. Üstünde çok necaset bulunan kimse, avret yerini açmadan veya başka bir sebeple temizlemesi mümkün değilse, başka elbisesi de yoksa o haliyle kılar, çıplak kılmaz. Sonra temiz elbise bulsa, artık o namazı iade etmez, hatta temizleme imkânı olsa; ama yanında yabancılar varsa, temizlemeden namazını kılar; çünkü başkalarının yanında avret yerini açmak yasak, necaseti temizlemek ise emirdir. Emir ile yasak bir araya gelince, yasağa uyulur. Yani avret yeri açılmaz. Bir emri yapmak, bir haramı işlemeye sebep olursa, haram işlememek için, o emir terk edilir, yapılmaz.

Haramdan kaçmak, farzı yapmaktan önce geldiği gibi, mekruhtan kaçmak, sünneti yapmaktan önce gelir. Haram işleyerek nafile namaz kılmaya çalışmak, kaş yapayım derken göz çıkarmak olur.



Tehıyyat-ül-menzil namazı

Evden çıkarken ve eve girince, kerahet vakti değilse iki rekat namaz kılmalı! Buna "Tehıyyat-ül-menzil" namazı denir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Evinden çıkarken iki rekat namaz kılan, dışarıdan gelecek her çeşit beladan korunur. Evine girince iki rekat namaz kılan da, içteki kötülüklerden korunmuş olur.) [Beyheki]

Farz kazası olanlar, bildirilen nafile namazların vaktinde kaza namazı kılmalıdır! Hem kaza borcu ödenir, hem de nafile namaz sevabına kavuşulur. Mesela tehıyyat-ül-menzil namazını kılarken, (ilk kazaya kalmış sabah namazının farzına ve tehıyyat-ül-menzil namazını kılmaya) diye niyet etmelidir. Böylece hem kaza borcu ödenmiş, hem de adı geçen nafile namaz kılınmış olur. (N.Fıkhıyye)

Hiç kazası olmayanın da kaza namazı kılması caizdir. (Redd-ül muhtar, Hindiyye)



Resulullahı rüyada görmek için

Sual: Resulullahı rüyada görmek için ne yapmak gerekir?


CEVAP
Resulullah efendimizi rüyada hakiki şekliyle görebilmek için düzgün itikada sahip olmak, ibadetleri yapıp haramlardan kaçmak ve çok salevat-ı şerife getirmek gerekir. Hadis-i şerifte, (Cuma gecesi iki rekat namaz kılıp, her rekatta bir Fatiha, bir Âyet-el Kürsi, 15 İhlas okuyup selam verdikten sonra bana bin salevat okuyan, öteki Cumaya varmadan beni rüyada görür) buyuruldu. (Şir
�a)

Sual: Peygamber efendimiz aleyhisselamı rüyada görmek için tarif ettiğiniz iki rekatlık namazı kılarken, kazaya kalmış sabah namazının farzına da niyet edebilir miyiz?


CEVAP
Ömürde bir iki kere kılınan namazlar için, o namaza niyet edilmelidir.



Abher namazı


Abher veya Abhür namazı, dört rekatlık nafile bir namazdır.

İkinci rekatta, oturulunca Ettehıyyatüden sonra salli barik okunur. Her rekatta bir Fatiha, on defa Kadir suresi okunur. Sonra rükudan önce, 15 defa Sübhanallahi velhamdü lillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber tesbihi okunur, sonra rükua varılır, rükuda 3 defa Sübhane rabbiyel azim dendikten sonra 3 defa yukarıdaki tesbih okunur. Sonra doğrulup, kavmede, yani ayakta iken aynı tesbih 3 defa daha okunur. Secdeye varılır, 3 Sübhane Rabbiyel aladan sonra, aynı tesbih 5 defa okunur. Daha sonra ikinci secdeye gidilir. İki secde arasında tesbih okunmaz.

Diğer 3 rekat da böyle tamamlanır. Selamdan sonra konuşmadan Kadir suresi on defa okunur. Sonra aynı tesbih 33 defa okunup Cezallahü Muhammeden anna ma hüve ehlühü denir.

Hazret-i Ömer, (Bir mümin, Abher namazını kılıp da Resulullahı rüyasında görmezse, ben Ömer değilim. Yemin ederim ki, Allahü teâlâ, bu namazı kılanın işini görür, dilediğini verir, günahı ne kadar çok olsa da, hepsini affeder, ölürken susamaz, kabrine çiçekler döşenir. Kabrinden kalkarken de, başına keramet tacı konur) buyurdu. [Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, farz namaz borcu, yani kaza namazının olmaması lazımdır.]

Hazret-i Ali de (Resulullahı görmek istediğim zaman, Abher namazını kılarım) buyurdu. (Şir'a)



Sübha namazı

Abdest aldıktan sonra kılınan 2 rekat namaza sübha namazı denir. Mekruh vakitler hariç, her zaman kılınır. Abdest aldıktan veya guslettikten hemen sonra sübha kılmak isteyen, kazası var ise, hem kaza namazına, hem de sübha namazına niyet ederse, hem kazası ödenmiş olur hem de sübha sevabına kavuşur. Vaktin farz veya sünnetini kılarken bu namaza da niyet etmek iyi olur.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Güzelce abdest alıp, vesvesesiz iki rekat namaz kılanın, günahları affolur.) [Buhari]

(Cennette Bilal
�e bu makama nasıl geldiğini sordum. "Her abdest aldıktan sonra iki rekat namaz kılardım" diye cevap verdi.) [Buhari]

Sübha namazından sonra edilen dua da kabul olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ buyurdu ki: Abdesti bozulunca abdest almayan bana cefa etmiş olur. Abdest alıp da, iki rekat namaz kılmayan da bana cefa etmiş olur. İki rekat namaz kılıp da benden bir ihtiyacını istemezse yine bana cefa etmiş olur. Abdest alıp, iki rekat namaz kıldıktan sonra dua edenin duasını kabul etmezsem ben de ona cefa etmiş olurum. Halbuki ben cefa etmem.) [Şir
�a]

Sual: Sübha namazı için abdestten sonra beklememek mi lazım?


CEVAP
Geciktirmemeye çalışmalıdır.

İki işe bir niyet
Sual: Bir kimse, abdest alınca, hemen herhangi bir namaz kılsa, mesela kaza kılsa, niyet etmese de, sübha namazı yerine de geçer mi?


CEVAP
Evet, geçer. Bir kimse, camiye girince farz, vacib, sünnet veya nafile namaz kılsa, tehıyyet-ül mescide hiç niyet etmese de tehıyyet-ül mescid namazı kılınmış olur. Bir fakir kurban bayramı günlerinde nafile niyetiyle tavaf etse de farz yerine geçer. Yevm-i şekte yani Şaban ayının son günü nafile oruca niyet eder de, sonra o günün Ramazandan olduğu anlaşılırsa, o kimsenin tuttuğu oruç ramazan orucu olur. Seher vakti, iki rekât teheccüd namazına niyet eder de, sonra fecrin doğduğu, yani sabah olduğu anlaşılırsa, bu iki rekât sabah namazının sünneti yerine geçer. Muayyen bir günde [mesela Zilhicce ayının altıncı Perşembe günü] oruç tutacağım diye adakta bulunan kimse, o gün, nafile olarak oruç tutsa, nezri yani adağı yerine gelir. (Redd-ül muhtar)



İstihare namazı

Sual: İstihare nedir ve istihare namazı nasıl kılınır?


CEVAP
İstihare, bir işin hakkında hayırlı olup olmadığını anlamak için abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra bu husustaki duayı okuyarak o işle ilgili rüya görmek üzere uykuya yatmaktır.

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Dört şeyi yapan dört şeyden mahrum kalmaz:
1- Şükreden, nimetin artmasından,
2- Tevbe eden, kabulden,
3- İstihare eden, hayırdan,
4- İstişare eden, doğruyu bulmaktan, hakikate ulaşmaktan mahrum olmaz.

Herhangi bir işe başlarken, mesela evlenirken, ev alırken istihare yapmalıdır.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Mutluluk, istihare namazı kılmakla gerçekleşir.) [Hakim]

(İstiharede bulunmak ve kadere rıza göstermek kişinin mutlu olacağına, bunun aksi ise, kişinin mutsuz olacağına alamettir.) [Tirmizi]

(İstihare eden kimse mahrum kalmaz, istişare eden pişman olmaz. İktisat eden darlık çekmez.) [Taberani]

Evlenmeden önce, birkaç defa istihare etmeli, Hak teâlâya sığınmalıdır. Nefsin ve kötü kimselerin araya girmemesi için, yalvarmalıdır.

Bir işe başlayacağınız veya bir şeyden kurtulmak istediğiniz zaman, iki rekat nafile namaz kılıp [aşağıda bildirilen Arapça duayı okuyarak] "Eğer bu işim [Mesela şununla evlenmem veya şu evi almam] dünya ve ahiretim için hayırlı ise, bunu bana mübarek eyle. Eğer hakkımda hayırlı değilse, onu benden uzaklaştır ve hayırlı olanı bana kolaylaştır. Beni kazana rıza gösterenlerden eyle, Ya Erhamerrahimin" demelidir.

Önce günahlardan tevbe edilir. Tevbe için kısaca, "Ya Rabbi! Büluğ anımdan şimdiye kadar yaptığım günahlara pişman oldum. Bundan sonra da, inşallah hiç günah işlememeye söz veriyorum" denir. Sonra gusledilir. Gusülden sonra, o gece (istihareye niyet ettim) diyerek iki rekat nafile namaz kılınır. İlk rekatta Kâfirun, ikinci rekatta İhlas okunur. İstihare namazından sonra şu dua okunur:

(Allahümme innî estehirüke bi-ilmike ve estakdirüke bi-kudretike ve eselüke min fadlikelazim fe inneke takdirü ve la akdirü ve tâlemü vela âlemü ve ente allamül-guyub)

Bu şekilde istihareye yedi gece devam edilir. [Gündüz de istihareye yatmak caizdir.] Gusül sadece ilk gün alınır. Diğer günler gusle gerek yoktur.

İstihare başkasına yaptırılmaz. İstihareyi herkesin kendi yapması gerekir. İstihare yapmasını öğrenmeli, bu sünneti kendisi ifâ etmelidir. Bedenle yapılan ibadetleri başkasına yaptırmak caiz değildir.

İstihare namazını kılıp duasını ettikten sonra hiç konuşulmadan yatılmalı. İhtiyaç varsa konuşulur. Aslında her zaman yatsı namazını kıldıktan sonra, ihtiyaç olmadıkça konuşmamak müstehaptır, iyi olur.

İstihareden sonra, abdestli olarak, kıbleye dönüp yatılır. Rüyada beyaz veya yeşil görmek hayra, siyah veya kırmızı görmek şerre alamettir. 7 gün istihareden sonra, rüyada bir şey görülmezse, kalbe bakılır. O işi yapmak arzusu varsa, o işe karar verilir.

Bir muradı olan kimse, abdest alır, temiz bir yere oturur, üç defa salevat-ı şerife okur, sonra her birine Besmele çekerek 10 Fatiha, sonra 11 İhlas okur, sonra üç defa salevat okur. Sonra sağ yanı üzere, yüzü kıbleye karşı olarak ve sağ elini sağ yanağı altına koyarak yatar, niyet ettiği şeyin iyi veya kötü olacağını bi-iznillah rüyada görür. (Fetava-i Karı-ül-hidaye)

İstişare, istihareden üstündür
Sual: İstişare edecek salih, güvenilir kimsesi olanın, istihare yapması uygun mu?


CEVAP
Uygun olmaz.
Bir iş yaparken ehline sormaya "istişare" denir. İstişare sünnettir. Hatta Peygamber efendimize farz idi. Halbuki elbette vahiy ile öğrenebilirdi veya Cebrail aleyhisselamdan Allahü teâlânın muradını sorup öğrenebilirdi veya bizzat kendisi devamlı istihare yapabilirdi. Ama Sevgili Peygamberine Allahü teâlâ istişare yapmasını emretti. Kur'an-ı kerimde mealen, (Bir iş yapacağın zaman arkadaşlarınla istişare et!) buyuruluyor. (Al-i İmran 159)

İyi kimseler övülürken de (İstişare ederek iş yaparlar) buyuruluyor. (Şura 38)

İnsan, malını, emniyet ettiği kimseye bıraktığı gibi, doğru söyleyeceğine emin olduğu kimse ile istişare eder, danışır. Meşveret, yani danışmak, insanı pişman olmaktan koruyan bir kale gibidir. Meşveret olunacak kimsenin, insanların halini, zamanın ve memleketin şartlarını bilmesi lazımdır. Buna siyaset bilgisi denir. Bundan başka, aklı, fikri kuvvetli, ileriyi gören, hatta sıhhati yerinde olması lazımdır.

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Salih olan âlimlerle istişare edin!) [Taberani]

(İstişare, pişmanlığa karşı kaledir.) [İ.Maverdi]

(İstişare eden pişman olmaz.) [Taberani]

(Yapacağı işi ehli ile istişare edene, o işin en güzeli nasip olur.) [Taberani]

(Akıllıya danışıp onu dinleyen, doğruyu bulur, dinlemeyen pişman olur.) [İ.Maverdi]

(Tedbirli kimse, işinin ehli olana danışıp, ona göre hareket eder.) [Ebu Davud]

Hazret-i Âdem, �İşlerinizi istişare ile yapın. Eğer ben, yasak meyve konusunda meleklerle istişare etseydim, musibete maruz kalmazdım� buyuruyor.

Hazret-i Ömer, (Allah�tan korkanlarla istişare edin) buyurmuştur.

Demek ki, ehli olan ile istişare, istihareden üstündür yani istişare şartları varken istihare yapılmaz. Ancak, danışacak salih, güvenilir bir zatı tanımayan istihare yapmalıdır.



Küsuf ve Husuf namazları



Sual: Küsuf ve husuf namazları nedir, nasıl kılınır?


CEVAP
Bu iki namaz nafile namazdır. Küsuf namazı güneş tutulunca, Husuf namazı ise ay tutulduğu zaman kılınır.

Küsuf namazı:
Güneş tutulduğu zaman, cuma namazını kıldıran imam, ezansız ve ikametsiz en az iki rekat namaz kıldırır. Kıraati gizli veya açıktan okur. Kıraatte uzun sure okumak iyidir.

Namazdan sonra da güneş açılıncaya kadar kıbleye doğru ayakta veya cemaate karşı oturarak dua eder. Böyle bir imam bulunmazsa, bu namazı herkes, kendi evinde tek başına da kılabilir. Sahrada da kılınabilir.

Küsuf namazında imam-ı a'zama, imam-ı Malik'e ve imam-ı Ahmed'e göre, hutbe okunmaz. İmam-ı Şafii
�ye göre, namazdan sonra hutbe okunması müstehaptır.

Husuf namazı:
Ay tutulduğu zaman, herkes kendi evinde tek başına olarak güneş tutulması namazı gibi, kıraati gizli veya açıktan okuyarak iki veya dört rekat namaz kılması iyi olur. Bu namazın camide cemaatle kılınması da, caizdir.

Bu namaz, iki rekat kılınırsa sabahın sünneti gibi, dört rekat kılınırsa ikindinin sünneti gibi kılınır.



Evvabin namazı

Sual: Evvabin namazı nedir, nasıl kılınır?


CEVAP
Akşam namazından sonra kılınan nafile namaza (Evvabin namazı) denir, bu namazı kılmak müstehabdır. Altı rekat olarak kılınır.

Hepsini bir selam ile veya iki rekatta birer selam ile kılınabilir. Her iki şekilde de, ilk iki rekatları, akşam namazının sünneti yerine sayılır. Bu namazı, sünnetten sonra, ayrıca kılmak da olur. İki hadis-i şerif meali:

(Akşam namazından sonra, altı rekat kılanın günahları, deniz köpüğü kadar da olsa, affolur.) [Taberani]

(Akşam namazından sonra, arada kötü bir şey konuşmadan, altı rekat nafile namaz kılmak, on senelik ibadete denk olur.) [Tirmizi]

Evvabin namazı kılarken, kazaya niyet edilirse, hem bu büyük sevablara kavuşulmuş, hem de kaza borcu ödenmiş olur. Kaza borcu olan, kazaya niyet etmeden, nafile olan evvabin namazını kılarsa, bu sevablara kavuşamaz. Çünkü Hazret-i Ali’nin naklettiği bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Farz namaz borcu olan kimsenin, nafile namaz kılması, doğurmak üzere olan hamile kadına benzer. Doğumu yaklaşmışken, çocuğu düşürür. Artık bu kadına, hamile de, ana da denmez. Kaza borcu olan kimse de, böyle olup, farz namazlarını ödemedikçe, Allahü teâlâ, onun nafile namazlarını kabul etmez.) [Fütuh-ul-gayb m.48]



Nafile namazlarla ilgili çeşitli sorular

Sual: Nafile ibadet yapmak şart mıdır? Mesela nafile oruç tutmak, nafile namaz kılmak gerekir mi?


CEVAP
Hayır nafile ibadet yapmak şart değildir. Ancak Resulullahın sünnetine, emirlerine uymak büyük saadettir. Önce farzları yapmalı, farz borcu olmayan nafile ibadetleri de yapması çok iyi olur.

Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ayda üç gün oruç tutmanızı ve her gün iki rekat kuşluk namazı kılmanızı tavsiye ederim.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai]

Peygamber efendimizin tavsiyesini emir telakki etmeli, ayda üç gün oruç tutmaya çalışmalı. Farz namaz kazası olan da, kuşluk vakti, iki rekat kaza namazı kılarsa Kuşluk namazı da kılınmış olur. Yeni abdest almışsa, Sübha namazı da kılınmış olur. Sefere çıkarken kılarsa, Tehıyyat-ül menzil namazı da kılınmış olur. Camide kılarsa, Tehıyyat-ül mescid de kılınmış olur. Bunların hepsi için niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınır.

Sual: Bir hoca, “Farzı terk ederek haram işleyen şefaate kavuşur, fakat sünneti terk eden şefaate kavuşamaz” dedi. Sünnet farzdan daha mı önemlidir?


CEVAP
Sünnetin birkaç manası vardır:
1- Kitab ve sünnet ifadesindeki sünnet, hadis-i şerifler demektir.
2- Farz ve sünnet ifadesindeki sünnet, Resulullahın emirleri demektir.
3- Sünnet, yalnız olarak kullanılınca, İslamiyet anlaşılır. (Sünnetimi [İslamiyet’i] terk edene şefaatim haramdır) hadis-i şerifi, (İnanılacak şeylerde İslamiyet’ten ayrılan şefaate kavuşamaz) demektir.

Demek ki, sünnet namazları değil, İslamiyet’i terk eden şefaate kavuşamaz. Büyük günah işleyen de şefaate kavuşur. (Hadika)

Sual: İkindi namazını kıldıktan sonra, kerahet vakti çıkıncaya kadar, nafile kılmak mekruh mu?


CEVAP
Evet mekruhtur. Yalnız nafile kılmak mekruh olan iki vakit vardır. Sabah, tan yeri ağardıktan sonra güneş doğuncaya kadar, sabah namazının sünnetinden başka nafile kılınmaz.

İkindiyi kıldıktan sonra, akşam namazından önce nafile kılmak mekruhtur. Bildirilen bu iki vakitte, yani sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar kaza namazı kılınır. Ama nafile kılınmaz. İkindi namazı kılındıktan sonra, kaza namazı kılınır. Fakat nafile kılınmaz. Kaza namazı da güneş batarken bakacak kadar sararmaya başlayıncaya kadar kılınır. Ondan sonra kılınması günah olur.

Sual: Şükür secdesi nasıl yapılır ve şükür namazı nasıl kılınır?


CEVAP
Kendisine nimet gelen veya bir dertten kurtulan kimsenin, Allahü teâlâ için şükür secdesi yapması müstehaptır. Şükür secdesi, tilavet secdesi gibidir. Şükür secdesi yapacak olan, niyet edip, secdeye gidince, önce Elhamdülillah der. Sonra secde tesbihini okur. Sonra Allahü ekber der ve ayağa kalkar. Şükür namazı iki rekattır, sabah namazının sünneti veya farzı gibi kılınır.

Sual: Mesela şükür namazını kaza namazı kılarken niyetlensek eda etmiş olur muyuz?


CEVAP
Ömürde böyle birkaç defa yapılan ibadetler için, kazaya niyet edilmez.

Sual: Kaza namazı borcu olan kimse, nafile olan istihare namazı kılabilir mi?


CEVAP
Nadiren yapılacak ibadetler caiz olur.

Sual: Güneş doğduktan 1-2 saat kadar sonra, evinden çıkarken kuşluk namazı kılarken, yeni abdest aldığımız için sübha namazına, evden çıkacağımız için tehıyyat-ül-menzil namazına da niyet edebilir miyiz?


CEVAP
Evet. Böyle niyet edilirse her üç namazın sevabına da kavuşulur.

Ancak, üzerinde kaza namazı olan kimse, yukarıda bildirilen Tehıyyat-ül-menzil, sübha, kuşluk namazı gibi nafile namazları kılarsa, kabul olmaz. Çünkü hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kaza namazı borcu olanın nafile namazı kabul olmaz.) [Dürret-ül-fahire, Fütuh-ül-gayb]

Kaza namazı olan, bu namazı kılarken, kaza namazına ve yukarıda bildirilen nafile namazlara da niyet ederse, hem kazasını öder, hem de nafile namazların sevabına kavuşur. (İslam Ahlakı)

Sual: Bazı kimseler, imamla sabah namazının farzını kıldıktan sonra, kılamadıkları o günkü sabah namazının sünnetini kılıyorlar. Caiz mi?


CEVAP
Sabah namazının farzından sonra, nafile namaz kılınmadığı gibi, sabah namazının sünneti de nafile olduğu için kılınmaz. Ancak farz kazası olan, kaza kılabilir.

Öğle namazının ilk sünneti kılınmadan, imamla farz kılınmışsa, ilk sünnet farzdan sonra kılınır. Yatsı namazının ilk sünneti de farzdan önce kılınamamışsa, farzdan sonra kılmak iyi olur. Sabahın sünneti gibi, ikindinin sünneti de farzdan sonra kılınmaz.

Kamet okunduktan sonra ayrı bir yer yoksa cemaat arasında sünnete durulmaz. Peygamber efendimiz, (Kamet okununca, [cemaat arasında] o farzdan başka namaz kılınmaz) buyurunca, “Ya Resulallah, sabahın sünnetini de mi kılmayacağız” dediler. (Evet, sabahın sünneti de kılınmaz) buyurdu. (İbni Adiy)

Girişte veya direk arkasında, sabahın sünneti kılınıp imama yetişmeye çalışılır. Sünneti kılınca, imama yetişemeyeceğini zanneden kimse, sünneti kılmaz, hemen imama uyar. Farzdan sonra da sünneti kılmaz. (Dürer)

Sual: Nafile namaz kılarken, secdede, dua okumak caiz midir?


CEVAP
Nafile namazlarda caizdir. Farzlarda okunmaz.

Sual: Nafile namazlar cemaatle kılınır mı?


CEVAP
Kılınmaz.

Sual: Farz namazlarda kıyam, yani ayakta durmak farzdır. Sünnetlerde de ayakta durmak farz mıdır?


CEVAP
Sağlam kimse için yalnız farz namazlar ile vitir namazını kılarken ayakta durmak farzdır. (Sirac-ül-vehhac)

Hasta ve özürlü olmasa da, nafileleri oturarak kılmak her zaman ve her yerde caizdir. Yalnız [vacip diyenler de olduğu için] sabah namazının sünnetini ayakta kılmalıdır! Nafileleri oturarak kılana, sevabın yarısı verilir. (Merakıl-felah)

Beş vakit namazın sünnetlerini hiç bir mazeret yokken de, oturarak kılmak caizdir. Çünkü bu sünnetler de, nafile namazdır. (Cevhere)

Bunlar Seadet-i Ebediyyede de yazılıdır.
Nafile namazları da ayakta kılmak iyi olur.

Sual: Bulgaristan’dan gelen Rumeli muhacirleri, Tesbih, Regaib… gibi nafile namazları cemaatle kılabilmek için nezr ediyorlar, sonra cemaatle kılıyorlar. Bazen de namaza başlayıp bozuyorlar. Sonra cemaatle kılıyorlar. Böyle yapmaları dine uygun mudur?


CEVAP
Bu bâtıl bir yoldur. Mekruhtan kurtulmak için böyle yapmaları günah olur. Fıkıh ilminde söz sahibi İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
«Bahr sahibi diyor ki: ……. namazını cemaatle kılmak mekruhtur; bid'attir. Rumeli halkının kerahet ve nafileden kurtulmak için onu nezir etmeleri ise bâtıl bir çaredir.» (Redd-ül muhtar - Vitir ve nafileler bahsi)

Sual: Kitaplarda, teheccüd ve kuşluk namazlarının en çoğu 12 rekat olarak bildiriliyor. Daha fazla kılsak günah olur mu? Kuşluk vaktinde ve gece kaza namazı kılıyorum, gündüz kuşluğa gece de teheccüde niyet ediyorum. Bu durumda 12 rekattan fazla namaz kılmamda mahzur var mıdır?


CEVAP
Hayır hiç mahzuru olmaz.

Nafile olarak yapmak
Sual: S. Ebediyye’de (Farzları ve vacibleri nafile olarak yapmak, müekked sünnetleri yapmaktan daha çok sevab olur) deniyor. Farzları, nafile olarak yapmak nasıl olur?


CEVAP
Bir farzı eda ettikten sonra, onu tekrar yapmak nafile olur. Mesela hacca giden, tekrar hacca giderse nafile olur. Öğlenin veya yatsının farzını yalnız kıldıktan sonra, hazır cemaat varsa, onlara uyup tekrar kılmak nafile olur. Yahut bir namaz, mekruh olarak veya bir sünneti eksik olarak kılınmışsa, o namazı tekrar kılmak nafile olur. Nafile olarak kılınan bu namazın sevabı, mekruh olarak ve bir sünneti eksik olarak kılınan namazdan daha fazla sevab olur. Yalnız kıldıktan sonra, aynı namazı cemaatle kılınca da, sünnet olan kısmının sevabı ötekinden fazla olur.


 
Üst