- Katılım
- 29 Haziran 2007
- Mesajlar
- 64,456
- Reaksiyon puanı
- 530
- Puanları
- 0

Galatasaray Liv Hospital, Turkish Airlines Euroleague normal sezon C grubu ilk maçında İtalyan temsilcisi Montepaschi Siena ile karşı karşıya geldi. Takımımız Floransa'da bulunan Nelson Mandela Forum'daki mücadeleden 75 - 84 galip ayrılarak bir sezonluk aranın ardından döndüğü organizasyona iyi bir başlangıç yaptı.
Maçın başından itibaren dış şutlarda yüksek bir yüzde yakalayan ve özellikle ikinci periyotun sonunda farkı çift hanelere çeken takımımızda Carlos Arroyo 8/14 saha içi isabetiyle 21 sayı 4 asist üretip yıldızlaşırken Jamont Gordon 18 sayı 4 ribaund ile ona eşlik etti. Zoran Erceg 15 sayı 4 ribaund 2 asist ile galibiyette pay sahibi olurken Henry Domercant 4/5 saha içi isabetiyle 11 sayı kaydetti. Furkan Aldemir 8 sayı 9 ribaund, Erwin Dudley 6 sayı 6 ribaund, Cenk Akyol 3 sayı, Manuchar Markoishvili 2 sayı 2 asist içeren performanslar sergiledi. Karşılaşmada Sinan Güler, Nathan Jawai ve Ender Arslan da forma şansı buldu. Galatasaray Liv Hospital üç sayılık atışlarda 12/22 (% 55) ile isabet kaydederken maç boyunca sadece üç top kaybı yaptı. Takımımız ayrıca serbest atış çizgisinin gerisinden 14/17 (% 82) ile isabet buldu. Rakibimizde Daniel Hackett 11/14 saha içi isabetiyle 26 sayı, Erick Green 14 sayı üretti.
1. ÇEYREK : 16 - 20
2. ÇEYREK : 17 - 31 (33 - 51)
3. ÇEYREK : 19 - 12 (52 - 63)
4. ÇEYREK : 23 - 21 (75 - 84)
Galatasaray
Başkan Ünal Aysaldan Tebrik Mesajı
Turkish Airlines Euroleague'de üstün bir performans göstererek deplasmanda İtalya ekibi Montepaschi Siena'yı mağlup eden Galatasaray Liv Hospital Erkek Basketbol Takımımızı gönülden tebrik eder; idarecilerimize, teknik ekibimize ve sporcularımıza gösterdikleri çaba ve üstün başarı için teşekkür ederim.
Ünal Aysal
Başkan
Galatasaray Spor Kulübü
Ismail Senol ‏@ismailsenol
Galatasaray Liv Hospital, deplasmanda Siena'yı yenen ikinci Türk takımı oldu. Daha önce 14 Aralık 2005'te Ülkerspor bunu başarmıştı.
Ismail Senol ‏@ismailsenol
Siena'yı İtalya'da yenen iki Türk takımının da antrenörü, Siena'ya tarihindeki tek Avrupa kupasını kazandıran Ergin Ataman.
Bir sezonluk aradan sonra Galatasaray yeniden Euroleaguee döndü ve deplasmanda Montepaschi Sienayı yenerek sezona görkemli bir giriş yaptı. Bu sezonki kadro yapısı göz önünde bulundurulduğu zaman Galatasarayın oynayacağı basketbol henüz tam kapasiteyle sahada değil. Nathan Jawai, Manuchar Markoishvili ve Furkan Aldemirin %100 olmadığını da hesaba katarsak İtalya deplasmanında kazanmanın önemi birkaç kat daha artıyor.
Galatasarayda roller çok keskin çizgilerle belirlenmiş. Karar vericiler, yani topu elinde tutup üretim sağlayacak oyuncular Carlos Arroyo ve Jamont Gordon. Bu ikilinin saha içinde bazı özgürlükleri var. Bilhassa Arroyo ikili oyunu iyi oynayabilen, kolay mental hata yapmayan, bire birde adam geçip bitirme becerisine sahip, eli sıcak bir oyuncu varsa bir şekilde onu bulan, top başkasının elindeyken sabit şutlarla cezayı kesebilen komple bir hücum silahı. Arroyo, topla oynayan diğer isim, Jamont Gordon dahil takımdaki herkese liderliğini kabul ettirmiş durumda. Gordon bazen düzen dışına çıkıp kötü tercihlerde bulunabiliyor, ancak onun da dribling odaklı oynaması Galatasarayın top kayıplarını azaltıyor. Bu da savunmada dengesiz yakalanmamak adına önemli. Bu ikilinin iyi oyununa takım halinde bulunan yüksek şut yüzdesi de eklenince Galatasaray zorlama hücumlardan kurtuldu ve maç boyunca sadece üç top kaybetti.
Esasında Siena ilk maç için Galatasarayı iyi çalışmış ve bu iki karar vericiye baskı yaparak, rakibini düzenden çıkarmayı tercih etmiş. Atamanın baskıya iyi hazırlandığı ortada, çünkü doğru saha içi yerleşimiyle birçok boş şut buldu Galatasaray. 12/22 üçlük kâğıt üzerinde abartılı görünebilir, ancak bu Sienanın ikili sıkıştırmalarda yeteri kadar agresif olmamasının ve Galatasarayın bu taktiğe karşı hazır olmasının doğal sonucu. Ve tabii ki Carlos Arroyonun
Yalnız Galatasarayın önünde uzun bir sezon var ve Carlos Arroyoya bu kadar bağımlı olmak Euroleaguede bazı sorunlar yaratabilir. Geçen sezon Eurocuptaki UNICS Kazan maçı hâlâ hafızalarda. Hücumda çeşitlilik yaratmak gerekiyor ve bu açıdan Nathan Jawainin hazır hale gelmesi takım için önemli. Jawai yaklaşık 130 kiloluk cüssesiyle bire birde durdurulması zor bir pivot ve doğru yerde top aldığında iyi bir çember bitiricisi. Üstüne üstlük Jawainin sahada olması, Galatasarayın sadece boyalı alan üretimini artırmayacak. Jawai, doğru saha içi yerleşimiyle takımdaki keskin şutörlerin daha yüksek yüzdeyle oynamasını sağlayacaktır. Tabii her maç %55 üçlük performansı sergilemek kolay değil, ancak Galatasarayın çok iyi üçlük atacağı maç sayısı az olmayacaktır. Bu noktada Jawainin Zoran Erceg ile birlikte transfer edilmesi, Ergin Atamanın hücuma çeşitlilik katma ve üç sayı tehdidini hücum planı içinde önemli bir yere koyma tercihlerinin sağlaması gibi. Ayrıca Jawai, iyi de bir ikili oyun bitiricisi. Yani sahada olduğu zaman oyunun temposunu düşürmek zorunda değilsiniz.
Yine de, Jawai tam performansla oynamaya başlasa bile Galatasarayın saha içinde topla yaratacak en az bir ismi daha bulması gerekiyor. Bunu yapabilmek için Manuchar Markoishvilinin geçen seneki rolünün biraz daha geliştirilmesi düşünülebilir. Cantudan da hatırlanabileceği üzere Markoishvili iyi bir pick-and-roll oyuncusu. İkili oyunları genellikle şutla bitirmek için oynasa da, doğru karar verebilen biri olarak doğru yerleşimle takım arkadaşlarına da pozisyon hazırlayabilir. Markoishvilinin yanında Ender Arslan, sınırlı sürelerde de olsa bu ikilinin üzerindeki yükü alabilir.
Savunmaya gelince Ergin Ataman takımlarının genellikle riskli savunma hamleleri yoktur. Bir Ataman takımı olarak Galatasarayın topa baskıyı da, ikili sıkıştırmaları da çok yaptığı görülmez. Siena karşısında da durum farklı değildi. Savunmadaki esas plan, Sienanın keskin şutörlerinin işlerini zorlaştırmaktı. Bu plan doğrultusunda Ataman topu savunan oyuncuya yardım getirmeyi tercih etmedi. Tek isteği rakip şutörlerin karşısında kalmak ve kullanacakları şutları zorlaştırmaktı.
Nitekim işe de yaradı ve Euroleague tecrübesi az olan Siena şutörleri, dribling üzerinden çok şut denemek zorunda kaldı. Tabii bu planın götürüsü bire birde geçildikten sonra rakibin çembere kolay gitmesiydi ki, 10/11 ikilik atan Daniel Hackettın 26 sayısı bu riskin cezalandırılmasıydı. Bunun yanında takımda geçen sezonki Boniface NDong gibi bir çember koruyucusu olmaması bu turnikeleri kolaylaştırdı.
Galatasarayın gerçek oyun planını sahaya yansıtması için önünde uzun bir süre var. Jawai, Markoishvili ve Furkanın tam olarak sağlığına kavuşmasıyla Atamanın kafasındakilerin sahaya yansıması daha kolay olacaktır. Galatasaray bu grupta Olimpiakos ile ilk ikinin doğal favorisi ama kurdukları yapı itibarıyla Joan Plazanın Unicaja Malagası ve Svetislav Peşiçin Bayern Münihi çok ters takımlar. Bu yüzden zamanı iyi kullanmak ve geçiş döneminde çok hasar almamak Galatasaray adına önemli.
Son olarak Galatasarayın aşması gereken önemli sorunlardan biri de hafta içi ve hafta sonu farklı rotasyonlarla oynaması olacak. Türk pasaportlu Erwin Dudleynin 19 dakikası da eklendiğinde Galatasaray yerli oyunculara 45 dakika vermiş. Ligde iki oyuncuyu sürekli oturtmak zorunda olmanın yanı sıra, 80 dakikayı Türk pasaportlu oyuncularla geçme zorunluluğu, Galatasaray teknik ekibinin çözmesi gereken noktalardan biri. TOP 16yla birlikte 24 Euroleague maçının olduğu düşünülürse Galatasarayın oyun planını keskinleştirmek için bu rotasyon sorunu önemli bir engel.
İsmail Şenol / NTV Spor