Denemeler kitabının "Aylaklık" konusu üzerine gelen bir esinle çiziktirmeler..
21.09.09
23:30-1:30
23:30-1:30
"Amacı olmayan bir zihin dağılır, çünkü derler ki, amaçsız olmak her yerde olmaktan çok hiçbir yerde olmamaktır.
Montaigne
Yüzlerce sığ düşünce ego ve hissedilmeyen sevgi, üstüne harcanan fedakârlıklara bakarak mutluluğu bu fedakâr zat'ın iyiliği için feda etmek.. İnsana zarar veren ikilemler ve güvensizliğin yarattığı boş dönen bir ortam. Ve bu ortamda hizmet edeceği amacı arayan bir zihin.
İşte bu ortam sevgiyi yokediyor. Üstüne güvensizlikte eklenince belkide insan taşlaşıyor.
Ama adım gibi biliyorum ki bu soruyu sükût adı altında taşlaşan kalbim söylemeye dilimin varmadığı, elimin yazmadığı kırmızı duyguyu tadınca cevaplayabilecek olgunluğa erişecek.
[Hangi sorunun?
Kabul, açık verdim ^^ . İnsan kalemini ve silgisini eline alıp hayatını dökmeye başladığında bir çok yaz sil yapıyor. Ama her silişte ve yazışta kendi iç savaşının ateş kusan cephelerini dindiriyor, kendi iç okyanusundaki dalgalarını indiriyor tecrübe derinliklerine..]
Kabul, açık verdim ^^ . İnsan kalemini ve silgisini eline alıp hayatını dökmeye başladığında bir çok yaz sil yapıyor. Ama her silişte ve yazışta kendi iç savaşının ateş kusan cephelerini dindiriyor, kendi iç okyanusundaki dalgalarını indiriyor tecrübe derinliklerine..]
Belkide duygularımı bu ortam sildi? Ya da kalbim taşlaştı? Ya da sadece adaptasyon? Sükût ve iç dengesini kendinden habersiz sağlayan bir bilinç? Belki de şu anda bildiklerimin öğrenme ile değil, farketme ile düşünce kaosuma katılmasının sebebi bu iç denge?
Ben bunu iç denge olarak kabullendim. Ama bunu "o" kırmızı duygu ve yanlızlığım değiştirebilir.
Şunu biliyorum ki kalemimi her elime aldığımda ilk okula giden hedefini bilmeyen ve amaçsızca sürüklenen bir çocuk gibi geliştiriyorum kendimi..
Ama
Neden?
Neden?
Biliyorum ki son 2 yılda bütün zamanımı zinime ayırarak kendime çok büyük bir iyilik yapacağımı sanıyordum. Bu süre içerisinde her şeyi boşladım ve öyle çok kuruntu yarattım ki amaçsızca aylaklığımı utandırmak istercesine kalemimin öğretmenim olduğu ilk okuluma başlıyorum.
Hayat, Neden yaşadığımı söyle bana..
Belkide sadece iki yılın yanlızlığı yazdırıyor bunları bana? Belkide büyüyorum ve geleceğime bakıyorum?
__
Bu ilk yazım ve yaşım 13. Görüşlerinizi esirgemeyin lütfen.. ^^ .
Devamı belki gelir. Kim bilir? Belki kalemimin öğretmenim olduğu ilk okulum bir gün biter ve lise seçiminde kalemimi seçerim.. Kim bilir.. Belkide o zaman iyi yazılarımda olur. Belki o zaman J.Pournelle'inde dediği gibi "İyi yazmanın püf noktası, yazmak zorunda olmanızdır." görüşünü benimserim bende..
Devamı belki gelir. Kim bilir? Belki kalemimin öğretmenim olduğu ilk okulum bir gün biter ve lise seçiminde kalemimi seçerim.. Kim bilir.. Belkide o zaman iyi yazılarımda olur. Belki o zaman J.Pournelle'inde dediği gibi "İyi yazmanın püf noktası, yazmak zorunda olmanızdır." görüşünü benimserim bende..
Hayatımdan öylesine yazılmış, belkide öylesine yaşanmış bir kare.. Görüşlerinizi esirgemeyin
.

Mert Karagözoğlu.