Mimar Sinan'ın hayatı belgesel oluyor!

Bu konuyu okuyanlar

AliA

Müdavim
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
527
Puanları
0
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı desteğiyle hayata geçirilen “8 Ülke, 8 Yönetmen ve Sinan” adlı belgeselin çekimleri Mahmut Fazıl Coşkun yönetmenliğinde devam ediyor.

12071565.jpg


Mimar Sinan’ın hayatını konu alan bu önemli projenin detaylarını başrol oyuncuları Cemal Hünal ve Orhan Alkaya’ya sorduk.

CEMAL HÜNAL (MİMAR SİNAN): KUMAŞLARI BEĞENMESEM OYNAMAZDIM

Mimar Sinan’ı canlandırmak nasıl bir duygu?
- Çok keyifli. Sade ve yoğun... Eli ve kafası sadece yaptığı ve yapacağı işlerle meşgul olan, onun dışında pek de bir mevcudiyet göstermeyen bir insandan bahsediyoruz. O yüzden çok enteresan bir rol.

Rol size ilk teklif edildiğinde oynayıp oynamama konusunda tereddüt ettiniz mi?
- Evet, ilk başta tereddüt ettim. Çekilen tarihi filmlerde kullanılan kumaşlar, dokular çok önemli. Kostümlerde kullanılan kumaşlar da öyle... “Kumaşları beğenirsem oynarım” dedim. Sanat yönetmeniyle tanıştım. Bana kullandıkları kumaşları, eski kağıtları, büyüteçleri gösterdi. İçime sindi, rolü kabul ettim.

Yani bu projeyi kabul etmenizdeki en önemli etken kullanılacak malzemelerin döneme uygunluğu, inandırıcılığı mı oldu?
- Evet, genel olarak beni tatmin eden kısmı o inandırıcılık... İyi de bir senaryo vardı ellerinde. Belgesel benim televizyonda en çok sevdiğim ve tek faydalı gördüğüm mecradır. Ben film dünyasına belgeselci olmak için girmiştim. Dolayısıyla da şimdi böyle bir projede yer almak çok keyifli.

Yüzünüzde çok ağır bir makyaj var, ayrıca sakal eklenmiş. Nasıl hissediyorsunuz kendinizi bu makyajla?
- Çok zor tabii. Her gün yeniden yapılması gerekiyor. Yüzde çok fazla kaldığından küçük yaralar bile oluşuyor. Havanın sıcak olduğu günlerde çekimlerde gerçekten çok zorlandık ama elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.

Rolünüze çalışırken Mimar Sinan hakkında dökümanlar okudunuz mu?
- Genel bir bilgim vardı zaten ama hayatındaki anılar, dostlukları, kalfalarıyla ilişkileri ve kendi iç dünyasını okumak tabii ki daha aydınlatıcı oldu. Rolü fazla süslememeye, karakteri şişirmemeye özen gösteriyoruz. Yaptığı işlerle mevcut olan bir adam çünkü. Çok ince zekalı biri. Döneme göre çok cüretkâr bir espri anlayışı da var. Ama bunu genellikle eserleriyle göstermiş.

ORHAN ALKAYA (KANUNİ): AT BİNME SAHNELERİ BENİ ZEHİRLEDİ

Siz bu projede hangi roldesiniz?
- Ben Mimar Sinan’ın eserlerini ürettiği süre boyunca tahtta kalmış olan Kanuni Sultan Süleyman’ı oynuyorum.

Kanuni Sultan Süleyman’ın 25 yaşında tahta çıktığı halini de 43 yaşındaki halini de siz oynuyorsunuz. 25 yaşındaki birini oynamak nasıldı?
- Tam anlamıyla 25 yaşını oynamam hedeflenmedi. Ama vücut dilini iyi kullanmamın, yapılan makyajın isteneni vermemde büyük katkısı oldu. Tüm set çalışanları inandırıcı olduğum kanaatinde...

Daha önce tarihi bir karakteri canlandırmış mıydınız?
- 1981’de “İttihat ve Terakki” dizisinde Cemal Paşa’yı canlandırmıştım. Bir başka dönemi hissetmek gerçekten hoş bir duygu.

At binme sahneleriniz de varmış sanırım. Zorlandınız o sahneleri çekerken?
- Aksine yeniden zehirledi beni. Çocukluğum zaten at üzerinde geçmişti. Bu film yüzünden yeniden at binme sevdasına kapıldım. En kısa zamanda yeniden başlayacağım.

Hürriyet
 

AliA

Müdavim
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
527
Puanları
0
İzlenmeli.
 
Üst