aloisnebel
Profesör
- 30 Ağustos 2012
- 2,523
- 4
- 218
Bilim insanları, dünyanın erişilmesi en zor yerlerinden biri olan Marinana Çukurunda bakteri yaşamı tespit ettiklerini açıkladı. Dünyanın en derin noktası olarak bilinen yerin 11 bin metre altındaki Challenger Deepi içeren bölgede 2010 yılında başlayan analizler, yaşam şartlarının son derece ağır olduğu koşullarda çok yüksek seviyede bakteri varlığı olduğunu ortaya koydu.
Pasifik Okyanusunda Guam adasının güneybatısında kalan Mariana Çukuru, yavaş yavaş sırlarını bilim dünyasına açmaya devam ediyor. Mart 2012de yaptığı dalışla çukurun en derin noktası olan Challenger Deepe tek başına inen ilk insan olan ünlü yönetmen James Cameron, okyanusun en derin noktasında çektiği görüntüler ve topladığı numunelerle iki yeni canlı türünün tespit edilmesini sağlamıştı.
Phys.org sitesinin haberine göre, uluslararası bir araştırma ekibinin Mariana Çukurunda topladığı numumeler, bölgedeki bakteri yaşamının şaşırtıcı derecede fazla olduğunu gösterdi. Deniz seviyesindeki basıncın 1,100 kat daha yüksek olduğu derinlikte yaşayan bakteri miktarının, denizin 5-6 kilometre deriliğinde yaşayan bakteri miktarından neredeyse 10 kat fazla olduğu belirtildi.
Derin denizlerdeki çukurlar, ölü deniz canlıları, yosunlar ve diğer organik canlıların oluşturduğu akıntılarla beslendiği için mikrobiyolojik yaşama uygun yerler olarak biliniyor. Ayrıca, bölgede sık yaşanan ve sığ sulardaki maddelerin yer değiştirmesine neden olan depremlerin de derinlerdeki besin zenginliğine katkıda bulunduğu düşünülüyor.
Araştırmada yer alan Güney Danimarka Üniversitesinden Ronnie Glud, Mariana Çukuru gibi yapıların derin okyanusların sadece yüzde ikisini oluşturduğunu ancak küresel karbon döngüsü için büyük önem taşıdıklarını belirtti.
Mariana Çukurundaki mikrobiyolojik yaşamın keşfedilmesini konu alan araştırmada, Gludun üyesi olduğu Nordik Dünya Evrim Merkezinin yanı sıra, Almanyanın Max Planck Enstitüsü ile Alfred Wegener Enstitüsü; Japonyanın Deniz-Dünya Bilimi ve Teknoloji Derneği; İskoçyanın Deniz Bilimleri Derneği ve Danimarkanın Kopenhag Üniversitesi yer aldı.
DOĞRU ÖLÇÜMLER GEREKİYOR
Nature Geoscience dergisinde yayımlanan araştırmada, bilim insanları, Mariana Çukurunun derinliklerindeki tortudaki mikrobiyolojik yaşam faaliyetini tespit etmek için, mini denizaltılarla oksijen dağılımını ölçtü.
Glud, çok derinlerde ölçüm yapmanın lojistik olarak çok zor olmasının yanı sıra, doğru veriler elde etmelerinin de büyük önem taşıdığına değinerek, Mariana Çukurunun derinliklerinden elde ettiğimiz bakterileri laboratuvar ortamında incelemeye kalkarsak, ısı ve basınç değişimi nedeniyle ölecekler. Bu yüzden çukurdaki çok büyük basınca dayanarak ölçümler yapacak donanım geliştirdik dedi.
DEV ROBOT
Çok zor şartlara dayanabilecek deney cihazlarını geliştirmek için birçok şirketten yardım alan araştırma ekibi, 4 metre uzunluğunda ve 600 kg ağırlığında bir robot tasarladı.
Robot, okyanus tabanıyla temas ettiğinde, oksijen dağılımını çok yüksek doğruluk payıyla tespit edecek aşırı ince alıcılarla donatıldı.
Glud, Aynı zamanda Marinana Çukuruna ait görüntüler çektik. Burada yaşayan çok az sayıda büyük denebilecek canlı var. Öte yandan dünyanın en derin noktasınındaki yaşam şartlarına bakterilerin harika uyum sağladığını söyleyebiliriz dedi.
EN DERİN NOKTALARA İNİYOR
Araştırma ekibi, Mariana Çukurunda 2010 yılında başlayan analizlerin ardından sualtı robotunu, Japonyanın kuzeydoğu açıklarında bulunan 9 km derinliğe sahip Japon Çukuruna gönderdi. Burada yapılan analizlerin ardından, Fiji yakınlarındaki 10.8 km derinliğe sahip Kermadec-Tonga Çukuru incelenecek.
Glud, Derin deniz çukurları dünya haritası üzerinde geride kalan son beyaz noktaları oluşturuyor. Bu bölgelerin küresel karbon döngüsü ve iklim düzeni üzerindeki etkisi hakkında çok az şey biliyoruz. En derin noktalarda yaşayan bakterileri inceleyerek, bu bölgelerin sahip olduğu özellikleri anlayabileceğiz dedi.
KAYNAK
![130317trench.hlarge.jpg](/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fmedia.ntvmsnbc.com%2Fj%2FNTVMSNBC%2FComponents%2FArtAndPhoto-Fronts%2FSections-StoryLevel%2FNTV%2520Bilim%2F130317trench.hlarge.jpg&hash=e3c8455870628699a01f6a0852f4592f)
Pasifik Okyanusunda Guam adasının güneybatısında kalan Mariana Çukuru, yavaş yavaş sırlarını bilim dünyasına açmaya devam ediyor. Mart 2012de yaptığı dalışla çukurun en derin noktası olan Challenger Deepe tek başına inen ilk insan olan ünlü yönetmen James Cameron, okyanusun en derin noktasında çektiği görüntüler ve topladığı numunelerle iki yeni canlı türünün tespit edilmesini sağlamıştı.
Phys.org sitesinin haberine göre, uluslararası bir araştırma ekibinin Mariana Çukurunda topladığı numumeler, bölgedeki bakteri yaşamının şaşırtıcı derecede fazla olduğunu gösterdi. Deniz seviyesindeki basıncın 1,100 kat daha yüksek olduğu derinlikte yaşayan bakteri miktarının, denizin 5-6 kilometre deriliğinde yaşayan bakteri miktarından neredeyse 10 kat fazla olduğu belirtildi.
Derin denizlerdeki çukurlar, ölü deniz canlıları, yosunlar ve diğer organik canlıların oluşturduğu akıntılarla beslendiği için mikrobiyolojik yaşama uygun yerler olarak biliniyor. Ayrıca, bölgede sık yaşanan ve sığ sulardaki maddelerin yer değiştirmesine neden olan depremlerin de derinlerdeki besin zenginliğine katkıda bulunduğu düşünülüyor.
Araştırmada yer alan Güney Danimarka Üniversitesinden Ronnie Glud, Mariana Çukuru gibi yapıların derin okyanusların sadece yüzde ikisini oluşturduğunu ancak küresel karbon döngüsü için büyük önem taşıdıklarını belirtti.
Mariana Çukurundaki mikrobiyolojik yaşamın keşfedilmesini konu alan araştırmada, Gludun üyesi olduğu Nordik Dünya Evrim Merkezinin yanı sıra, Almanyanın Max Planck Enstitüsü ile Alfred Wegener Enstitüsü; Japonyanın Deniz-Dünya Bilimi ve Teknoloji Derneği; İskoçyanın Deniz Bilimleri Derneği ve Danimarkanın Kopenhag Üniversitesi yer aldı.
DOĞRU ÖLÇÜMLER GEREKİYOR
Nature Geoscience dergisinde yayımlanan araştırmada, bilim insanları, Mariana Çukurunun derinliklerindeki tortudaki mikrobiyolojik yaşam faaliyetini tespit etmek için, mini denizaltılarla oksijen dağılımını ölçtü.
Glud, çok derinlerde ölçüm yapmanın lojistik olarak çok zor olmasının yanı sıra, doğru veriler elde etmelerinin de büyük önem taşıdığına değinerek, Mariana Çukurunun derinliklerinden elde ettiğimiz bakterileri laboratuvar ortamında incelemeye kalkarsak, ısı ve basınç değişimi nedeniyle ölecekler. Bu yüzden çukurdaki çok büyük basınca dayanarak ölçümler yapacak donanım geliştirdik dedi.
![130317ocean-instrument.jpg](/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fmedia1.ntvmsnbc.com%2Fi%2FNTVMSNBC%2FComponents%2FArtAndPhoto-Fronts%2FSections-StoryLevel%2FNTV%2520Bilim%2F130317ocean-instrument.jpg&hash=66244d3373232b5fc9cd64e16f6273d2)
DEV ROBOT
Çok zor şartlara dayanabilecek deney cihazlarını geliştirmek için birçok şirketten yardım alan araştırma ekibi, 4 metre uzunluğunda ve 600 kg ağırlığında bir robot tasarladı.
Robot, okyanus tabanıyla temas ettiğinde, oksijen dağılımını çok yüksek doğruluk payıyla tespit edecek aşırı ince alıcılarla donatıldı.
Glud, Aynı zamanda Marinana Çukuruna ait görüntüler çektik. Burada yaşayan çok az sayıda büyük denebilecek canlı var. Öte yandan dünyanın en derin noktasınındaki yaşam şartlarına bakterilerin harika uyum sağladığını söyleyebiliriz dedi.
EN DERİN NOKTALARA İNİYOR
Araştırma ekibi, Mariana Çukurunda 2010 yılında başlayan analizlerin ardından sualtı robotunu, Japonyanın kuzeydoğu açıklarında bulunan 9 km derinliğe sahip Japon Çukuruna gönderdi. Burada yapılan analizlerin ardından, Fiji yakınlarındaki 10.8 km derinliğe sahip Kermadec-Tonga Çukuru incelenecek.
Glud, Derin deniz çukurları dünya haritası üzerinde geride kalan son beyaz noktaları oluşturuyor. Bu bölgelerin küresel karbon döngüsü ve iklim düzeni üzerindeki etkisi hakkında çok az şey biliyoruz. En derin noktalarda yaşayan bakterileri inceleyerek, bu bölgelerin sahip olduğu özellikleri anlayabileceğiz dedi.
![120326Cameron-TrenchGrap_t%C3%BCrk%C3%A7e4.jpg](/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fmedia1.ntvmsnbc.com%2Fi%2FNTVMSNBC%2FComponents%2FArtAndPhoto-Fronts%2FSections-StoryLevel%2FNTV%2520Bilim%2F120326Cameron-TrenchGrap_t%25C3%25BCrk%25C3%25A7e4.jpg&hash=012438803098f89d974d13e912e51f87)
KAYNAK