- Moderatör
- #1
- Katılım
- 17 Mayıs 2017
- Mesajlar
- 3,943
- Çözümler
- 2
- Reaksiyon puanı
- 1,382
- Puanları
- 358
- Konum
- İstanbul/Kartal
MAMUT MOLARI-MAMUT AZI DİŞİ
Organikten fosile, fosilden sanata uzanan bir malzemenin sessiz devrimi.
Diş tespihlerle ilgili konunun aykırı bir üyesi var. Mamut azı dişi (Mammoth Molar).
Nedir mamut azı dişi? Kisaca: mamut azı dişinin kendi yapısı, yani mine–dentinen oluşmuş tabakalı fosil diş.
Mammoth molar malzemesi, mamut fildişinden tamamen farklıdır. Azı dişi, fil ve mamutlarda devasa “öğütme plakaları”ndan oluşur. Bunlar birbiri üzerine dizilmiş mine bantları, dentin tabakaları ve sement katmanlarıdır. Yani çizgili, dalgalı, hatta bazen zebra gibi bir görünüm verir. Bu tabakaların sertlik oranları farklı olduğundan işlemek zordur. Bir usta için bu malzemeyi oymak, sürekli sert–yumuşak geçişler yaşayan bir taşla çalışmak gibidir.
Fiziksel özellikleri şöyle özetlenebilir: Yarı fosil hâline geldiği için yoğunluğu yüksek olur; bazı örnekler taşlaşmıştır, bazılarıysa hâlâ organik lifler taşır. Renkler kahverengi, kehribar, gri, hatta bazen mavi tonlarına kadar gider. Bu renkler, binlerce yıl boyunca toprağın mineralleriyle yaptığı alışverişin izidir.
Bu malzemenin işçiliği zor ama karşılığı yüksektir. Çünkü her parça benzersizdir; yapısı doğanın attığı imzaya benzer. Usta için bu malzeme “kaba saba bir blok” değil, tabakalarıyla, çizgileriyle çalışan ve ustayı ziyadesiyle zorlayan bir ritimdir.
Sanat eserinde kullanımı daha moderndir. Arkeolojik dönemde mamut fildişi çok kullanılmış olmasına rağmen mamut moları genelde gündelik aletlerde, sap uçlarında, çekiç saplarında görülür. Asıl yükselişi 20. yüzyılın sonlarından itibaren başlar; özellikle bıçak koleksiyonculuğu dünyasında kabza malzemesi olarak ün kazanır. Bu ün daha sonra tespih dünyasına da sıçrar.
Tespih açısından şöyle bir durum var: Mamut moları kullanmak, klasik ustalıkla modern malzeme estetiğini birleştiren yeni bir akım sayılır. Çünkü malzeme anlam olarak “zamanın mineralize ettiği organik doku”yu temsil eder. Bu yüzden mamut molar tespihler tıpa tıp fildişi güzelliği vermez; daha çok taş–diş arası hibrit bir estetik üretir. Doğadaki katmanların ritmini tanelere taşır. Son dönemde bu malzemenin müstesna tespihlerini tecrübeli duayen tespih sanatçısı olan Mehmet Şahin Payzun'un eserlerinde görebilirsiniz.
Fildişi yasakları sonrası birçok zanaat alanı alternatif aradı. Mamut fildişi ve mamut moları bu boşluğu doldurmakla kalmadı, tamamen kendine has bir estetik oluşturdu. Tanelerin her birindeki damar, mamutun milyon yıllık evrimsel cihazının bir bölümünü yansıtır. Koleksiyoner için bu yalnızca bir malzeme değil, bir tür “zamanın geometrisi”dir.
(Ünlü Tesbih Ustası Oğuz Çelik Tarafından Koleksiyonuma Özel Olarak Yapılmış Mamut Dişi Tesbih)
Günümüzde mamut molar, özellikle ince işçilik yapan modern ustalar tarafından seçiliyor. Çünkü hem etik açıdan sorunsuzdur hem de bütün tespih malzemeleri arasında en “jeolojik görünümlü” olanıdır ve tespih piyasamızda kullanımı çok olan bir malzemedir
Organikten fosile, fosilden sanata uzanan bir malzemenin sessiz devrimi.
Diş tespihlerle ilgili konunun aykırı bir üyesi var. Mamut azı dişi (Mammoth Molar).
Nedir mamut azı dişi? Kisaca: mamut azı dişinin kendi yapısı, yani mine–dentinen oluşmuş tabakalı fosil diş.
Mammoth molar malzemesi, mamut fildişinden tamamen farklıdır. Azı dişi, fil ve mamutlarda devasa “öğütme plakaları”ndan oluşur. Bunlar birbiri üzerine dizilmiş mine bantları, dentin tabakaları ve sement katmanlarıdır. Yani çizgili, dalgalı, hatta bazen zebra gibi bir görünüm verir. Bu tabakaların sertlik oranları farklı olduğundan işlemek zordur. Bir usta için bu malzemeyi oymak, sürekli sert–yumuşak geçişler yaşayan bir taşla çalışmak gibidir.
Fiziksel özellikleri şöyle özetlenebilir: Yarı fosil hâline geldiği için yoğunluğu yüksek olur; bazı örnekler taşlaşmıştır, bazılarıysa hâlâ organik lifler taşır. Renkler kahverengi, kehribar, gri, hatta bazen mavi tonlarına kadar gider. Bu renkler, binlerce yıl boyunca toprağın mineralleriyle yaptığı alışverişin izidir.
Bu malzemenin işçiliği zor ama karşılığı yüksektir. Çünkü her parça benzersizdir; yapısı doğanın attığı imzaya benzer. Usta için bu malzeme “kaba saba bir blok” değil, tabakalarıyla, çizgileriyle çalışan ve ustayı ziyadesiyle zorlayan bir ritimdir.
Sanat eserinde kullanımı daha moderndir. Arkeolojik dönemde mamut fildişi çok kullanılmış olmasına rağmen mamut moları genelde gündelik aletlerde, sap uçlarında, çekiç saplarında görülür. Asıl yükselişi 20. yüzyılın sonlarından itibaren başlar; özellikle bıçak koleksiyonculuğu dünyasında kabza malzemesi olarak ün kazanır. Bu ün daha sonra tespih dünyasına da sıçrar.
Tespih açısından şöyle bir durum var: Mamut moları kullanmak, klasik ustalıkla modern malzeme estetiğini birleştiren yeni bir akım sayılır. Çünkü malzeme anlam olarak “zamanın mineralize ettiği organik doku”yu temsil eder. Bu yüzden mamut molar tespihler tıpa tıp fildişi güzelliği vermez; daha çok taş–diş arası hibrit bir estetik üretir. Doğadaki katmanların ritmini tanelere taşır. Son dönemde bu malzemenin müstesna tespihlerini tecrübeli duayen tespih sanatçısı olan Mehmet Şahin Payzun'un eserlerinde görebilirsiniz.
Fildişi yasakları sonrası birçok zanaat alanı alternatif aradı. Mamut fildişi ve mamut moları bu boşluğu doldurmakla kalmadı, tamamen kendine has bir estetik oluşturdu. Tanelerin her birindeki damar, mamutun milyon yıllık evrimsel cihazının bir bölümünü yansıtır. Koleksiyoner için bu yalnızca bir malzeme değil, bir tür “zamanın geometrisi”dir.
(Ünlü Tesbih Ustası Oğuz Çelik Tarafından Koleksiyonuma Özel Olarak Yapılmış Mamut Dişi Tesbih)
Günümüzde mamut molar, özellikle ince işçilik yapan modern ustalar tarafından seçiliyor. Çünkü hem etik açıdan sorunsuzdur hem de bütün tespih malzemeleri arasında en “jeolojik görünümlü” olanıdır ve tespih piyasamızda kullanımı çok olan bir malzemedir
Son düzenleme: